Dolar
34.20
Euro
37.44
Altın
2,619.84
ETH/USDT
2,396.40
BTC/USDT
60,406.00
BIST 100
8,964.10
Ekonomi

Bakan Kacır: Türkiye Tech Visa Programı, güçlü bir gelecek inşa etmeyi hedefleyen avantajlarla dolu bir program

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Türkiye Tech Visa Programı, teknoloji alanında uzman bireyler ve yenilikçi girişimciler için Türkiye'de güçlü bir gelecek inşa etmeyi hedefleyen kapsamlı ve avantajlarla dolu bir program." dedi.

Yunus Türk  | 16.09.2024 - Güncelleme : 16.09.2024
Bakan Kacır: Türkiye Tech Visa Programı, güçlü bir gelecek inşa etmeyi hedefleyen avantajlarla dolu bir program

İstanbul

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye Tech Visa Programı'nın, teknoloji alanında uzman bireyler ve yenilikçi girişimciler için Türkiye'de güçlü bir gelecek inşa etmeyi hedefleyen kapsamlı ve avantajlarla dolu bir program olduğunu belirterek, "Programın hayata geçirilmesi noktasında çok sayıda ulusal ve uluslararası paydaşımızla da işbirliği halindeyiz." dedi.

Bakan Kacır, İstanbul Havalimanı'nda düzenlenen Türkiye Tech Visa Programı Tanıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, dünyanın hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşadığını belirterek, teknolojik gelişmelerin ışığında girişimcilik ekosisteminin de yeni düzenin lokomotif sektörlerinden birine dönüşmüş durumda olduğunu dile getirdi.

Kacır, yenilikçi, yüksek katma değerli teknolojik girişimlerin, hızlı büyüme potansiyeli ve küresel pazara açılma kapasiteleri ile ekonomik ve toplumsal değer üretimi sürecinin öncüsü haline geldiğini aktardı.

Girişimciliğin, ülkelerin kalkınma yolculuklarında her zamankinden daha başat bir rol üstlendiğini kaydeden Kacır, "İş dünyası, değişen beklentilere uyum sağlamak ve rekabet avantajı elde etmek için yenilikçi girişimlere daha fazla yatırım yapıyor." diye konuştu.

Mehmet Fatih Kacır, Türkiye olarak "Milli Teknoloji Hamlesi" vizyonundan hareketle, teknoloji girişimciliğindeki faaliyetleri sürdürdüklerini, hedeflere adım adım yaklaştıklarını vurgulayarak, "Son dönemde ulusal teknoloji girişimlerimizin sergilediği başarılı performans da ülkemizin sahip olduğu potansiyeli ortaya koymakta." ifadesini kullandı.

Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında, "Türkiye Yüzyılı"nda teknoloji girişimciliğinin gelişim hızını artırarak teknoloji girişimciliği ekosisteminin daha da güçlenmesini amaçladıklarını belirten Kacır, şunları kaydetti:

"AR-GE teşviklerimizden teknopark uygulamalarımıza, TÜBİTAK desteklerinden KOSGEB programlarına ve girişim sermayesi fonlarına kadar pek çok uygulama ve düzenleme ile ülkemizde yeni teknoloji girişimlerinin yeşermesi ve ölçeklenmesi için çalışıyoruz. Teknoloji ve İnovasyon Fonu, Bölgesel Kalkınma Fonu, Bölgesel Girişim Sermayesi Fon Çağrıları, Bilişim Vadisi Girişim Sermayesi Yatırım Fonu, Tech-InvesTR programı gibi fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla kamu kaynaklarının girişimcilerimiz için çarpan etkisi oluşturmasını sağlıyoruz. Üyesi olduğumuz dünyanın ilk çok-uluslu ve Avrupa'nın en büyük derin teknoloji girişim sermayesi, NATO İnovasyon Fonuyla AR-GE yoğun teknoloji girişimlerinin ölçeklenmesini ve küresel pazarlara erişimini hızlandırıyoruz."

"Teknoparklarımızın sayısını 2'den 104'e çıkardık"

Bakan Kacır, kurulan ve parçası olunan finansman mekanizmalarıyla girişim sermayelerine 7,3 milyar lira kaynak ayırdıklarını anımsatarak, 67 milyar liralık finansmanı harekete geçirdiklerini ifade etti.

Son 22 yılda teknoloji girişimciliği ekosistemini taşıdıkları noktanın, gelecekleri adına güçlü bir umut ışığı vazifesi görmekte olduğuna dikkati çeken Kacır, "Teknoparklarımızın sayısını 2'den 104'e çıkardık. Teknoparklarımızda AR-GE ve inovasyon yapan girişimlerin sayısını 10 bin 800'ün üzerine yükselttik. Daha önce uygulaması olmayan AR-GE ve tasarım merkezlerimizin sayısı bin 600'ü aştı. Gerçekleştirdiğimiz mevzuat düzenlemeleriyle AR-GE teşviklerimizden üst düzeyde yararlanan AR-GE ve tasarım merkezleri, teknopark firmalarının yararlandıkları teşvikleri girişim sermayelerine yönlendirdik." değerlendirmesinde bulundu.

Kacır, bugüne kadar 3,7 milyar finansmanı girişim ekosistemine kazandırdıklarını belirterek, şunları söyledi:

"Tohum ve tohum öncesi aşamasındaki girişimlerin ölçeklenmesinde öncü rol üstlenen TÜBİTAK Girişimcilik Destek Programı (BiGG) ile 2 bin 379 teknoloji girişiminin kurulmasını sağladık. BiGG Programımızda gerçekleştirdiğimiz düzenlemeyle lisans ve ön lisans öğrencilerine teknoloji girişimciliğinin kapılarını araladık. BiGG girişimlerimize yüzde 3 hisse karşılığında 900 bin lirayı yatırım olarak aktarıyoruz. Özel sektör yatırımcılarının TÜBİTAK BiGG Fonuyla eş şartlarda BiGG girişimlerine yatırım yapmasını sağlayacak eş finansman mekanizması oluşturarak tohum öncesi aşamadaki girişimlerin öncelikli ihtiyacı olan finansmana erişimi güçlendirdik. Artık TÜBİTAK BiGG'e dahil olan girişimlerimiz 30 milyon Türk lirası değerlemeyle girişimcilik yolculuğuna devam ediyor."

"Fonların yurt dışına yatırım yapma esnekliğini artırdık"

Kurulan ekosistem ve altyapı sayesinde teknoloji girişimciliğinin Türkiye'de altın çağını yaşadığına işaret eden Kacır, yenilikçi ve öncü uygulamalarla ülkenin özgün "garaj modeli"ni oluşturduklarını aktardı.

Mehmet Fatih Kacır, Atatürk Havalimanı terminalini "Terminal İstanbul" projesiyle dünyanın en büyük teknoloji ve girişimcilik merkezi haline getirdiklerinin altını çizerek, "Binlerce teknoloji firması ve girişimine hizmet edecek, her yıl onlarca etkinlik düzenleyecek kapasiteye sahip Türkiye'nin en büyük teknoparkını kuruyoruz." dedi.

Girişim sermayesi fonlarına yurt dışından kaynak girişini hızlandırmak için, fonların yurt dışına yatırım yapma esnekliğini artırdıklarını kaydeden Kacır, "Türkiye'yi küresel teknoloji geliştirme 'hub'ı haline getirme tasavvurumuzdaki önemli unsurlardan birisi, dünyanın parlak beyinlerinin yaratıcı fikirlerinin bu topraklarda filizlenip girişime dönüşmesidir." sözlerini sarf etti.

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile beraber 'Yetenek Transferi Programı'nı hayata geçirdik"

Bakan Kacır, ülkenin, nitelikli insan kaynağı için küresel bir cazibe merkezi haline gelmesini sağlamak üzere, sahip olduğu avantajları doğru programlarla harekete geçirmeyi hedeflediklerini anlattı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile beraber "Yetenek Transferi Programı"nı hayata geçirdiklerini aktaran Kacır, "Program kapsamında teknoloji ekosistemimizin başarılı şirketlerinin öncelikli ve özellikli yetkinliklere sahip nitelikli yetenek havuzuna erişimini kolaylaştıracak adımları attık. Ülkemiz teknoloji ekosistemine değer katacak küresel yeteneklerin ülkemizde çalışma izni sürecini hızlandırdık. Çalışma izni koşullarında önemli muafiyetler ve esneklikler getirdik." bilgisini paylaştı.

Kacır, bugün ülkenin yatırımcılar, girişimciler ve teknoloji liderleri için değer önerisini yükselten önemli bir adımı attıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Girişimcilik Konseyinde aldığımız kararlar ve kurumlarımızın işbirliği doğrultusunda 'Türkiye Tech Visa Programı'nı hayata geçiriyoruz. Program ile teknoloji alanında yetkinliklere sahip profesyoneller ve yenilikçi girişimlerin başarı yolculuklarını Türkiye'de daha güçlü ivmeyle sürdürmelerine imkan tanıyacak kapsamlı bir destek paketi sunuyoruz. Katılımcılara tanıdığımız 3 yıl süreli özel çalışma izniyle Türkiye'de yaşama ve çalışma süreçlerini hızlandırarak, program katılımcılarının ülkemizde uzun vadeli planlar yapmalarını ve yerleşik bir hayat kurarak kendilerini evinde gibi hissetmelerini sağlıyoruz."

Programa kabul edilecek girişimcilerin Türkiye'de kuracakları şirketlere 6 ay boyunca hukuki, mali, teknik süreçlerde danışmanlık sunacaklarını bildiren Kacır, "Ayrıca yurt dışından ülkemize gelen girişimcilerin kapsamlı kamu teşvik ve destek programlarından etkin yararlanmaları için yol gösterici olacağız. Katılımcıların ülkemizin her geçen gün büyüyen teknoloji ekosistemine entegrasyonunu ve adaptasyonunu hızlandıracağız." diye konuştu.

"Türkiye Tech Visa Programı, ülkenin küresel bir teknoloji merkezi olması yolunda bir mihenk taşı"

Kacır, Türkiye Tech Visa Programı'nın teknoloji alanında uzman bireyler ve yenilikçi girişimciler için Türkiye'de güçlü bir gelecek inşa etmeyi hedefleyen kapsamlı ve avantajlarla dolu bir program olduğuna dikkati çekerek, "Programın hayata geçirilmesi noktasında çok sayıda ulusal ve uluslararası paydaşımızla da işbirliği halindeyiz." açıklamasında bulundu.

Türkiye Tech Visa Programı'nın ülkenin küresel bir teknoloji merkezi olması yolunda bir mihenk taşı olduğuna işaret eden Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu süreçte bizler, uluslararası teknoloji yetenekleri ve firmalar için sunduğumuz avantajlar ile dünya çapında bir teknoloji merkezi olma yolunda ilerlemeye devam edeceğiz. Hayata geçirdiğimiz programın en büyük kazananı elbette Türk teknoloji girişimleri ve nitelikli insan kaynağımız olacaktır. Zira sizlerin de yakından bildiği üzere teknoloji girişimciliğinde başarının anahtarı ekosistemin ölçeğidir. Biliyoruz ki biz pastayı büyüttükçe ülkemizdeki yenilikçi iş fikirleri daha çok girişime dönüşecektir. Türkiye'den daha fazla başarı hikayeleri çıkacak, girişimlerimizin finansman ve lider yeteneklerle buluşması hızlanacaktır.

Gazetecilerin sorularını yanıtladı

Kacır, İstanbul Havalimanı'nda düzenlenen Türkiye Tech Visa Programı Tanıtım Töreni'nin ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

İstanbul Havalimanı'nın 316 noktayı, 128 ülkeyi birbirine bağlayan ve bu yönüyle bütün dünyada en fazla sayıda noktayı birbiriyle ilişkilendiren havaalanı olma niteliği taşıdığını belirten Kacır, "İstanbul'umuzun ve Türkiye'mizin, teknoloji girişimciliğinin ve nitelikli insan kaynağının buluşma adresi olması hüviyetini güçlendirecek bir adım atmış oluyoruz." ifadelerini kullandı.

Kacır, Türkiye Tech Visa Programı ile teknolojik girişimlerin Türkiye'ye merkezlerini taşımasını ve teknolojik geliştirme yolculuklarına Türkiye'de devam etmesini sağlamayı amaçladıklarını dile getirerek, "Türkiye son 22 yılda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kurduğumuz muazzam bir AR-GE ve inovasyon ekosistemi inşa etti." diye konuştu.

Teknoparkların sayısını 2'den 104'e çıkardıklarını anımsatan Kacır, teknoparklarda bugün 10 bin 800'den fazla teknoloji girişiminin AR-GE ve yenilik odaklı çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.

Kacır, Türkiye'nin 1600'den fazla AR-GE ve tasarım merkezi olduğunu, araştırma geliştirme insan kaynağını 29 binden 270 binin üzerine bu dönemde yükselttiklerini kaydetti.

Bakan Kacır, Türkiye'nin milyar dolar değeri aşan teknoloji girişimlerine sahip olduğunu hatırlatarak, "Hedefimiz 2030 yılına dek Türkiye'den 100 bin teknoloji girişiminin doğması ve bunların en az 100'ünün milyar dolar değeri aşması. Bunu yapabilmek adına Türkiye'yi dünya çapında bir çekim merkezini haline dönüştürmemiz çok kıymetli." değerlendirmesini yaptı.

Geçen aylarda Atatürk Havalimanı'nda Terminal İstanbul projesinin tanıtımını gerçekleştirdiklerini belirten Kacır, "Dünyanın en büyük teknoparkını Atatürk Havalimanı'nda kuruyoruz, inşa ediyoruz. Önümüzdeki dönemde Terminal İstanbul'un da devreye girmesiyle birlikte hem İstanbul'un hem Türkiye'nin teknolojik girişimciliğinde küresel bir merkez olma iddiası daha da güçlenmiş olacak." dedi.

Kacır, Türkiye Tech Visa Programı ile teknoloji girişimlerine ve teknoloji girişimlerinde istihdam edilen nitelikli insan kaynağına hızlandırılmış prosedürlerle Türkiye'de çalışma ve ikamet izinleri sunacaklarını kaydederek, "Teknopark imkanlarımızdan etkin şekilde yararlanmalarını sağlayacağız ve böylelikle önümüzdeki dönemde Türkiye'nin küresel rekabette öne çıkmasına hizmet edeceğiz." diye konuştu.

- "Chery ile henüz bir yatırım anlaşması yapılmadı"

Türkiye'nin dünyanın 6-7 kıtasıyla çok etkin şekilde etkileşimi olan bir ülke olduğunu ifade eden Bakan Kacır, "Medeniyet tarihimiz boyunca güçlü ilişkiler içinde olduğumuz dost ve kardeş coğrafyalarımızdan gerek en büyük ticaret partnerlerimiz olan Avrupa ülkelerinden, Balkan ülkelerinden ve gerekse dünyanın çok farklı merkezlerinden nitelikli insan kaynağı çekme iddiamız var." ifadelerini kullandı.

Kacır, Türkiye'nin en güçlü yönünün altyapısı ve ekosistemi olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Bu ekosistem dünyada pek çok ülkede yok. Özellikle küresel düzeyde yükselen yabancı düşmanlığı ve İslamofobi'nin de önümüzdeki dönemde Türkiye'nin nitelikli insan kaynağı ve teknoloji girişimleri için cazibe merkezi olma iddiasını güçlendirmekte olduğunu gözlemliyoruz. Müslüman teknoloji girişimcilerinin, araştırmacıların dünyanın farklı coğrafyalarında karşı karşıya kaldıkları ayrımcılık uygulamaları Türkiye'nin onlar için aslında teknoloji girişimciliğini ve bilimsel araştırma yolculuğunu sürdürecekleri adreslerden biri olmasını da beraberinde getirecektir diye değerlendiriyoruz. Teknoloji girişimciliğinde dünyanın tüm coğrafyalarından nitelikli beşeri sermayeyi ve teknolojik girişimcilerini Türkiye'ye çekmek adına aynı kararlılıkla hareket ediyor olacağız."

Chery ile henüz bir yatırım anlaşmasının yapılmadığını belirten Kacır, "Hem onlarla hem başka markalarla görüşmelerimiz sürüyor. BYD, dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisidir. Malumunuz temmuz ayında Cumhurbaşkanımızın huzurunda bir yatırım anlaşması imzalamıştık. O yatırım anlaşmasında öngörülen süreç gerçeğe dönüşüyor. Kendileri hızla yatırımı gerçekleştirmek için çalışmalarını sürdürüyorlar. Biz de kendilerine her konuda etkin şekilde yardımcı olmaya, yatırım anlaşmasında öngördüğümüz şekilde bu yatırımın 2 yıl gibi bir zaman içerisinde çok hızlı bir şekilde gerçekleşmesini sağlamaya gayret ediyoruz. Malumunuz bu yatırımlar sadece üretim yatırımları değil, aynı zamanda AR-GE ve inovasyon yatırımları olarak planlanıyor." değerlendirmesini yaptı.

- "Türkiye teknoloji geliştirmenin, AR-GE'nin, inovasyonun ve katma değerli üretimin merkezi"

Kacır, küresel yatırımcılara Türkiye'nin sadece bir pazar olmadığı mesajını verdiklerini dile getirerek, "Türkiye sadece bir üretim merkezi de değildir. Türkiye teknoloji geliştirmenin, AR-GE'nin, inovasyonun ve katma değerli üretimin merkezidir. Özellikle küresel yatırımcıları da tüm bu hedeflerimizi kuşatacak planlarla Türkiye'de görmek istiyoruz. Biz de kendilerine davetlerimizi bu anlayışla yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen ay HİT-30 Programı'nı dünyaya ilan ettiğini aktaran Kacır, şöyle devam etti:

"2030 yılına dek 30 milyar dolarlık bir yüksek teknoloji yatırım programını hayata geçireceğiz. Çipten bataryaya, güneş hücresinden rüzgar türbinlerine, AR-GE merkezlerine, elektrikli araçlara ve önümüzdeki dönemde hiper ölçekli veri merkezi gibi alanlara Türkiye'nin yatırım çekmesini hızlandıracak adımlar atacağız. Ama ifade ettiğim gibi bu yatırımların hiçbiri sadece bir üretim yatırımı olarak kurgulanmıyor. Türkiye AR-GE'nin ve yeniliğin merkezi olma iddiasını bu yatırımlarla sürdürecek."

Kacır, Türkiye Tech Visa Programı ile en önemli tekliflerinin onları Türkiye'nin teknoloji girişimciliği ekosistemine dahil etmek olduğunu ifade ederek, "TÜBİTAK programlarından, KOSGEB programlarından, teknopark uygulamalarımızdan yararlanmalarını sağlamak. Aynı zamanda hem bireysel olarak hem de çalışanları için etkin ve hızlı şekilde çalışma ve ikamet izinleri sunmayı arzu ediyoruz. Kurduğumuz girişim sermayesi yatırım fonlarından yararlanma imkanını onlara sunuyoruz ki son dönemde en önemli çalışma alanlarımızdan biri bu oldu." dedi.

- "Girişim sermayesi yatırım fonlarını Türkiye'de ölçeklendirdik"

HİT-30 Programı'nın muazzam bir ilgi uyandırdığını aktaran Kacır, gelecek haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın riyasetinde bir uluslararası yatırım konferansı da gerçekleştireceklerini söyledi.

Kacır, "Özellikle HİT-30 Programı ile birlikte yüksek teknoloji yatırımlarının Türkiye'de gerçekleşmesine yönelik ilgi çok yükseldi. Biz de çok sıkı görüşmeler içindeyiz. Muhtemelen bu yıl sonuna kadar biz birkaç hiper ölçekli yatırımı daha duyurmuş olacağız." diye konuştu.

Girişim sermayesi yatırım fonlarını Türkiye'de ölçeklendirdiklerini kaydeden Kacır, bu fonlara erişim imkanı, aynı zamanda da Türkiye'de yaşama kolaylığını sağlayacak şekilde sağlık hizmetlerinden de etkin şekilde yararlanma olanağı sunduklarını belirtti.

Coğrafyanın, ülkenin tüm imkanlarını nitelikli insan kaynağı için ve dünyanın en başarılı teknolojik girişimcileri için seferber ettiklerini ifade eden Kacır, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu bir rekabet. Dünyanın en zengin, en gelişmiş ülkelerinde de benzer davet programları var. Biz bu programları da inceledik. Onların sunduğu imkanlar, fırsatlar da bizim sunduğumuz imkanlar ve fırsatlar arasında gerçekçi bir mukayese yaptık. İnanıyoruz ki biz şu anda teknoloji girişimleri için en öncelikli adres haline geleceğiz. Türkiye bu imkana, bu olanağa sahiptir. Biz de bu imkan ve fırsatları girişimciler için harekete geçirmek adına Türkiye Tech Visa Programı paydaşlarımızla birlikte kurgulamış ve hayata geçirmiş olduk."


Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.