Dolar
41.39
Euro
48.66
Altın
3,682.01
ETH/USDT
4,460.50
BTC/USDT
115,638.00
BIST 100
11,294.48
Sağlık

Polifarma tarafından yerli SMA ilaç ve etken maddesi üretilecek

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Sağlıkta tam bağımsızlık, sadece hizmet sunmakla değil, üretmekle, geliştirmekle, paylaşmakla ve ihraç etmekle mümkündür." dedi.

Fırat Çakır, Özgün Tiran  | 19.09.2025 - Güncelleme : 19.09.2025
Polifarma tarafından yerli SMA ilaç ve etken maddesi üretilecek Fotoğraf: Özgün Tiran/AA

Edirne

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Tekirdağ'ın Ergene ilçesinde Polifarma tarafından kurulan AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi'nin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sağlık alanında tarihi bir adım attığı bir törende katılımcılarla bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Bakan Memişoğlu, Anadolu topraklarının binlerce yıldır yalnızca medeniyetlerin değil, ilmin, hikmetin ve şifanın da beşiği olduğunu belirtti.

Anadolu irfanı ile yoğrulmuş topraklarda bugün, geçmişten geleceğe uzanan bir vizyonun, bilimle yoğrulmuş bir emeğin ve inançla örülmüş bir idealin sonucuna şahitlik edildiğini ifade eden Memişoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde kararlılıkla hayata geçirilen 'Türkiye Yüzyılı' vizyonunun, en temel ayaklarından biri hiç kuşkusuz 'Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'dır." dedi.

Memişoğlu, söz konusu vizyonun yalnızca daha fazla sağlık hizmeti sunmayı değil, aynı zamanda üreten, kendi teknolojisini geliştiren ve küresel düzeyde rekabet gücünü artıran bir sağlık sisteminin inşasını hedeflediğine işaret etti.


"Üreten Sağlık Vizyonu"

Stratejik yolculuğu içeren vizyonun temelinde Sağlık Bakanlığı olarak hayata geçirdikleri "Koruyan, Geliştiren ve Üreten Sağlık Modeli"nin yer aldığının altını çizen Memişoğlu, şunları kaydetti:

"Bu model bireyin, ailenin ve toplumun sağlığını koruyan önleyici yaklaşımlar kadar, yenilikçi üretim altyapılarını, bilimsel araştırmayı, AR-GE odaklı çözüm geliştirmeyi ve yerli-milli teknolojiyle büyümeyi de esas almaktadır. Bu modelin en önemli sac ayaklarından birini de hiç şüphesiz Üreten Sağlık Vizyonumuz oluşturmaktadır.

Bu vizyonla biz, sadece hastalıkları tedavi eden bir sistem değil aynı zamanda, ilaç ve tıbbi cihazlarını kendisi geliştiren, genetik, biyoteknolojik ve moleküler alanlarda inovasyon üreten, bilimsel AR-GE kapasitesini teknolojiyle buluşturan, kendi insan gücüyle geleceği şekillendiren bir sağlık ekosistemi kurmanın gayreti içerisindeyiz. Bu doğrultuda, göreve geldiğimiz andan itibaren, ülkemizin sağlıkta bilimsel kapasitesini geliştirmek için kolları sıvadık. AR-GE ve inovasyon ekosistemimizin kalbinde yer alan Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını (TÜSEB) yeniden yapılandırarak, bu sürecin hem stratejik beyni hem de sahadaki lokomotifi haline getirdik."

"TÜSEB sağlık pazarındaki etkinliğini artıran bir yapıya kavuştu"

Memişoğlu, TÜSEB'in bugün kamu, özel sektör ve akademi arasında güçlü bağlar kuran, güdümlü projelerle yerli çözümler geliştiren, genç bilim insanlarını destekleyen ve ülkemizin küresel sağlık pazarındaki etkinliğini artıran bir yapıya kavuştuğuna dikkati çekti.

Süreci bir politika değil aynı zamanda milli sorumluluk ve gelecek inşası olarak gördüklerinin altını çizen Memişoğlu, "Sağlıkta tam bağımsızlık, sadece hizmet sunmakla değil, üretmekle, geliştirmekle, paylaşmakla ve ihraç etmekle mümkündür. Bu inançla yürüdüğümüz bu yolda, bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz Polifarma AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi gibi yatırımlar, işte bu büyük hedefin taşıyıcı sütunlarıdır." dedi.

Memişoğlu, Polifarma AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi'nin sadece bir teknik destek olmadığını bu millete ve bu ülkenin potansiyeline gönülden inanan bir vizyonun vücut bulmuş hali olduğunu ifade etti.

"Vizyoner bir yaklaşım ortaya kondu"

Bu anlamlı yatırımın, uzun soluklu bir inancın, bilim ve teknolojiye duyulan güvenin ve ülkemizin sağlıktaki bağımsızlığına verilen stratejik bir desteğin somut ifadesi olduğunu vurgulayan Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu vizyoner yaklaşımı ortaya koyan Polifarma ailesini yürekten tebrik ediyorum. Kendileri yalnızca ilaç üretmiyor, aynı zamanda geleceğin bilim insanlarına alan açıyor, bilgiye dayalı üretim kültürünü yaygınlaştırıyor ve Türkiye'nin sağlıkta küresel rekabetçiliğine yatırım yapıyorlar. Bu merkez, genç araştırmacılarımızın yetişeceği, yenilikçi moleküllerin geliştirileceği, nadir hastalıklar için yerli çözümlerin üretileceği, çok yönlü bir AR-GE üssüdür. Sadece üretim değil, öğrenme, geliştirme, birlikte inşa etme anlayışıyla hareket eden, insan odaklı bir ekosistemin kalbidir.

Hiç kuşkusuz, burada yürütülecek en önemli çalışmalardan biri de, Türkiye’nin ilk yerli SMA ilacına ve etken maddesine yönelik geliştirme faaliyetleridir. Bu adım, 'Üreten Sağlık' vizyonumuzun sadece ekonomik değil, aynı zamanda insani ve vicdani boyutunu da açıkça ortaya koymaktadır. Çünkü biz, sağlık hizmetini bir hak, tedaviyi bir sorumluluk, ilaç üretimini ise bir egemenlik meselesi olarak görüyoruz. Her bir vatandaşımızın hayatına dokunan çözümleri, artık dışarıdan beklemiyoruz. Kendi bilim insanlarımızla, kendi teknolojik kapasitemizle geliştiriyoruz."

Memişoğlu merkezin yalnızca Türkiye'nin ihtiyacını karşılamakla kalmayıp aynı zamanda uluslararası pazarlara açılan bir kapı olacağı, yerli ve milli çözümlerimizi küresel taleple buluşturacağını belirtti.

Polifarma ailesine yatırımları için teşekkür eden Memişoğlu, "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı'nın üretimle taçlandığı, bilimin tesisleştiği, şifanın yeniden vücut bulduğu bir ana tanıklık ediyoruz. Bu tesisin sadece ülkemize değil, bölgesine ve insanlığa fayda sağlayacak bir bilgi ve üretim üssü haline geleceğine olan inancımız tamdır." dedi.

Memişoğlu, üretenin önünü açmak için çalıştıklarını ifade etti.

Tesisin hayırlı olmasını dileyen Memişoğlu, "Bizler yöneticiler olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 'Biz sizlerin yolunu açmak için yönetiyoruz'. Onun için Türk sanayicisinin, Türk üreticisinin, Türkiye’de hizmet sunan sağlıkla ilgili her bir paydaşın hizmetkarıyız ve onun önünü açmak için görev yapıyoruz. Onun için böyle heyecanlı açılışlar bizi de heyecanlandırıyor, daha da motive ediyor. Türkiye gerçekten yeni bir yüz yılın esasında örnek ülkesi, lider ülkesi. Dünyada ne kadar kötülük olursa olsun, biz iyilik tarafını tercih ediyoruz. İyilikle bu dünyada insanlara fayda sağlamaya çalışıyoruz." diye konuştu.

"Sanayicimizin önünü açıyoruz"

Tekirdağ Valisi Recep Soytürk'te tesisin hayırlı olmasını diledi.

Soytürk, kentte 3 bin 390 sanayi tescilli firma bulunduğunu ve bunlardan 23'ünün ilaç sanayisi olduğunu ifade ederek, "Onlardan biri de Polifarma. Yıllık yaklaşık 250 milyon dolarlık bir ihracata sahip. Dolayısıyla biz ilaç sanayimizle övünüyoruz. Sanayicilerimize çok büyük saygı duyuyoruz. Elimizden geldiğince önlerini açmaya çalışıyoruz. Çünkü istihdam sağlıyorlar, ihracat yaparak döviz girdisi sağlıyorlar ama bir de Polifarma gibi öyle bir ürün üretiyorsunuz ki ithal ettiğiniz bir ürünü yerli olarak yapıyoruz. Hem Türkiye’de kullanacağız, hem ihraç edeceğiz. Yani cari açığı kapatacağız. O yüzden bunun çok kıymetli olduğunu düşünüyoruz." ifadesini kullandı.

"Dünyanın dört bir yanına sağlık taşıyoruz"

Polifarma Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Süleyman Kumrulu da şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği süreci, sektördeki konumu ve yatırımları hakkında bilgi verdi.

Kumrulu, ilaç sektöründe yaklaşık 40 yıl önce yüzde 100 yerli sermayeli bir kuruluş olarak başladıkları yolculuğa bugün Tekirdağ-Ergene'de 62 bin metrekare alan üzerine kurulu modern üretim tesisleri, güçlü AR-GE alt yapısı ve yenilikçi çözümleri ile global pazarlardaki varlıklarını güçlendirerek devam ettiklerini vurguladı.

Farklı 16 üretim hattında, yıllık yaklaşık 500 milyon ilaç ve serum üretim kapasitesine sahip olduklarını belirten Kumrulu, pek çok uluslararası sertifikaları, yurt içi ve yurt dışı 600 ruhsatları bulunduğunu 50'den fazla ülkeye ihracatlarıyla sağlık taşımaya devam ettiklerini belirtti.

"İlaç üretiminin yerelleşmesine katkıda bulunacağız"

Kumrulu, Polifarma'nın 2023 yılında ilaçta etkin madde üretimine de başlandığını hatırlattı.

Yeni AR-GE Hammadde ve İlaç Üretim Merkezi ile ilaç üretiminin yerelleşmesinde yepyeni bir sayfa açtıklarını ifade eden Kumrulu, "İlaca erişimi kolaylaştırıp dışa bağımlılığı azaltacak çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz. Bu nedenle AR-GE Merkezimizi yalnızca bir yatırım değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine duyduğumuz güvenin ve bilime olan inancımızın güçlü bir göstergesi olarak değerlendiriyoruz." dedi.

Kumrulu, Türkiye ilaç sanayisinin büyümesi ve dışa bağımlılığını azaltmak için hammadde üretimine de ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının HAMLE Projesi tarafından desteklenen, SMA hastalığının tedavisine yönelik ilaç ve bu ilacın etkin madde sentezini de yeni AR-GE Merkezi'nde gerçekleştireceklerinin altını çizen Kumrulu, şöyle devam etti:

"Bizleri çok üzen SMA hastalığına yönelik ilacın etkin maddesi olan nusinerseni üretmeye başladık, burada büyük bir ihracat potansiyeli var. Bitmiş ürünü ruhsatlandırmadan önce tüm dünyaya hammadde olarak satmayı hedefliyoruz.

Aynı zamanda farklı nadir ve genetik hastalıklara yönelik etkin madde ve ilaç üretimini de yapacağız. Ülkemiz ekonomisi için ilaç etkin maddesi ve bitmiş ürün üretebilen, Türkiye’nin en kapsamlı AR-GE Merkezi olan bu tesisimizde, değer yaratacak projelerimiz ile ihracat potansiyelini artırarak ‘global sağlık’ üssü olma yolunda emin adımlarla ilerlemeyi hedefliyoruz."

İlacın üretim süreci

Kumrulu, çok önemli bir başarı yakalandığını söyledi.

Yerli SMA ilacının etken maddesini üreten ve bitmiş ürünü de üretmeye başlayacak olmaktan gurur duyduklarını ifade eden Kumrulu "Bütün dünyada ilacın etkin maddesini üreten ikinci firmayız ve diğer firmalardan çok daha öndeyiz. Ürünün klinik çalışmalarına şu an başlıyoruz. Bir de ruhsatlandırma süreci olacak. Zannediyorum 1,5 ile 2 yıl arasında bir zaman alacak. Aynı zamanda 2030 yılına kadar da patentli ama klinik araştırmalar çerçevesinde de ürünün kullanımlarına yavaş yavaş başlanacak." diye konuştu.

"Sağlık sektöründe kalıcı değer yaratmanın yolu AR-GE’den geçiyor"

Polifarma Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Vildan Kumrulu ise sürdürülebilir büyümenin ve AR-GE faaliyetlerinin önemine dikkati çekti.

Kumrulu yaklaşık 40 yıldır sağlık sektöründe üretimde kalite ve insan sağlığına odaklanarak sürdürülebilir büyüme yolunda emin adımlarla ilerlediklerini belirtti.

Yeni tesislerinin hem hammadde sentezini hem bitmiş ürün üretimini aynı çatı altında yapabilmesi ve nadir hastalıklara yönelik çözümler geliştirmesi ile Türkiye’nin en kapsamlı AR-GE merkezlerinden biri olacağını vurgulayan Kumrulu, "Başarılarımızı yalnızca finansal tablolarla değil, ilk günden beri bilime yönelik yatırımlarımızla da taçlandırıyoruz. Polifarma AR-GE Merkezi'nde geliştirilecek her proje, toplum sağlığına katkı sunacak, Türkiye’nin ilaçta dışa bağımlılığını azaltacak ve ülkemizi global ilaç pazarında daha güçlü bir konuma taşıyacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Kumrulu, merkezin aynı zamanda Türkiye'de İlaç Etkin Maddesi (API) sentezi yetkinliğine ve onayına sahip yalnızca 6 ilaç firması merkezinden biri olma özelliğini de taşıdığının altını çizdi.

"SMA ve genetik hastalıklara şifa olacak"

Vildan Kumrulu, yeni AR-GE merkezleri ile "antisens oligonukleotid" üretim platformuna yatırım yapan ilk ve tek Türk firması olduklarının altını çizerek bu teknoloji sayesinde mRNA teknolojisi kullanıp kısa RNA zincirleri oluşturarak genetik hastalıkların tedavisine daha kolay odaklanabileceklerini ifade etti.

Yeni AR-GE merkezinde, SMA hastalığının tedavisine yönelik etken madde ve ilaç üretileceğini de belirten Kumrulu, şöyle devam etti:

"Ülkemizin sağlık alanında kanayan yarası, kalıtsal yolla ortaya çıkan nadir bir kas hastalığı olan ve yüzlerce aileyi mağdur eden SMA hastalığına kayıtsız kalmayarak gerekli altyapı çalışmalarına başladık. Özellikle SMA gibi nadir ve yüksek maliyetli hastalıkların tedavisinde kullanılacak ilaçlarda kendi etkin maddemizi sentezleyip üretmek, yalnızca bilimsel değil; aynı zamanda sosyal sorumluluğumuzun da bir yansımasıdır. Bir annenin televizyonda ağlaması ve çaresizliğinden etkilenerek başlattığımız bu projede son aşamaya geldik.

Her annenin en büyük dileği, evladını sağlıklı görmek ve geleceğe umutla bakabilmektir. Artık anneler ağlamasın, gözyaşları umuda dönsün istiyoruz. Kritik öneme sahip bu ilacı, en kısa sürede hastaların erişimine sunmak için çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam ediyoruz. SMA hastalığı başta olmak üzere farklı nadir ve genetik hastalıkların tedavisine yönelik geliştireceğimiz yenilikçi çözümler ile yüzlerce ailenin hayatına dokunacak olmaktan dolayı büyük bir mutluluk ve heyecan içerisindeyiz. Çünkü biz biliyoruz ki, bir çocuğun, bir hastanın hayatına dokunmak; yalnızca ilaç üretmek değil, aynı zamanda şifa vermektir. Gelecek dönemde de yenilikçi çözümlerimiz ile dünyanın dört bir yanına şifa dağıtmaya devam edeceğiz."

Konuşmalarında ardından Vildan Kumrulu Bakan Memişoğlu'na 35 Besmele ajurlu tablo armağan etti.

Daha sonra açılış kurdelesi kesilen merkez Memişoğlu ve beraberindekiler tarafından gezildi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.