Akciğer kanserinde erken tanı hayat kurtarıyor
Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cemil Deniz Yorgancılar, "Gelişmiş görüntüleme yöntemleri sayesinde tümörün evresi ve yayılımı çok daha kesin biçimde belirlenebiliyor" dedi
İSTANBUL (AA) - Medicana International İstanbul Hastanesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Cemil Deniz Yorgancılar, özellikle tütün ve tütün ürünleri kullanan bireylerin akciğer kanserine yönelik tarama programlarına düzenli katılması gerektiğini belirtti.
Gruptan yapılan açıklamaya göre, akciğer kanseri, hem dünyada hem Türkiye'de en sık görülen ve ölüme neden olan türler arasında yer alıyor.
Hastalık, çoğu zaman belirti vermeden ilerlediği için her yıl binlerce kişi geç evrede tanı alıyor. Erken tanı sayesinde yaşama oranları belirgin şekilde artarken, düşük doz bilgisayarlı tomografi (LDCT) taramaları en etkili yöntemlerin başında geliyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yorgancılar, gelişmiş görüntüleme teknikleri ve multidisipliner tedavi yaklaşımlarının akciğer kanseri tanı ve tedavi süreçlerinde büyük avantaj sağladığını belirtti.
Hastanede uygulanan LDCT, bronkoskopi, endobronşiyal ultrasonografi (EBUS) ve ileri biyopsi yöntemleriyle akciğer kanserinde tanı süreçlerinin hızlı ve güvenli şekilde yönetildiğine değinen Yorgancılar, 'Türkiye'de geç evrede tanı konan hastalarda 5 yıllık sağkalım oranı yaklaşık yüzde 18 seviyesindeyken, taramayla erken evrede yakalanan vakalarda bu oran yüzde 80'lere kadar çıkabiliyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Yorgancılar, akciğer kanserinin çoğu zaman erken dönemde belirti vermediğini, öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı veya halsizlik gibi günlük hayatın içinde sık görülen şikayetlerin bu nedenle önemsenmesi gerektiğini vurguladı.
Özellikle tütün ve tütün ürünleri kullanma öyküsü bulunan bireylerin tarama programlarına katılımının, kritik bir gereklilik olduğuna işaret eden Yorgancılar, 'Gelişmiş görüntüleme yöntemleri sayesinde tümörün evresi ve yayılımı çok daha kesin biçimde belirlenebiliyor. Bu doğruluk payı, tedavi planlamasının en doğru şekilde yapılmasına olanak sağlıyor.' ifadelerini kullandı.
Yorgancılar, akciğer kanseri tedavisinde kişiselleştirilmiş yaklaşımların önem kazandığını, tümörün genetik özelliklerinden hastanın solunum kapasitesine kadar birçok faktörü değerlendirerek kişiye özel tedavi planları oluşturduklarını aktardı.
Cerrahi yöntemler, kemoterapi, radyoterapi, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi seçeneklerinin, hastalığın gidişatını önemli ölçüde etkilediğini belirten Yorgancılar, şunları kaydetti:
'Risk gruplarının, yıllık LDCT taramalarını aksatmaması gerekiyor. Tütün ve tütün ürünleri kullanmış veya kullanmaya devam eden 50 yaş üzeri bireylerin düzenli kontrol yaptırması, akciğer kanserinin henüz belirti göstermeden yakalanmasında kritik öneme sahip. Bu konuda, toplumsal farkındalığın artırılması gerekiyor.'
Sağlık
Robotik cerrahi böbrek üstü bezi tümörlerinin tedavisinde başarıyı artırıyor