Pekin
Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul, nadir toprak elementlerinin kontrolü ve diğer ekonomik sorunların Alman ekonomisi üzerinde gölgesinin hissedildiği bir dönemde Çin'i ziyaret ediyor.
Friedrich Merz liderliğindeki koalisyon hükümetinin mayısta görece başlamasından bu yana ilk kez Çin'i ziyaret eden Bakan Wadephul, 8-19 Aralık'ta Pekin'de temaslarda bulunacak.
Çinli mevkidaşı Vang Yi ile bir araya gelmesi beklenen Wadephul'un ziyaretinde ekonomik sorunların yanında Ukrayna krizi ve Tayvan sorunun da gündeme gelmesi bekleniyor.
Çin'in küresel arzının büyük bölümünü karşıladığı nadir toprak elementlerinin ihracatına kontrole yönelik attığı adımlar otomotiv sanayisi ve yenilenebilir enerji donanımları imalatında bu maddelere ihtiyaç duyan Almanya'yı alarma geçirdi.
Öte yandan ABD'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nı bitirmek üzere Avrupa'yı dışlayan bir arabuluculuğa giriştiği dönemde Berlin ve Brüksel, Çin'in bu konuda diplomatik desteğine ihtiyaç duyuyor.
- Sistematik rekabet ve pragmatik işbirliği
Wadephul, parçası olduğu hükümetin başındaki Başbakan Merz gibi, Almanya'nın Çin'e karşı başta ekonomi olmak üzere daha sert ve tavizsiz tutum izlemesi gerektiğini savunuyor.
Geçen ay Berlin Dış Politika Forumu'nda konuşmada, Avrupa Birliği'nin (AB) Çin'i "ortak, rakip ve stratejik hasım" olarak tanımlamasını benimsediğini ifade eden Wadephul, sistematik rekabetin pragmatik işbirliği ile dengeli götürülmesi gerektiğinin altını çizmişti.
Alman Bakan, Çin'e ekonomik bağımlılığa bağlı risklerin en hızlı şekilde giderilmesinden yana olduğunu, başta kritik mineraller ve nadir toprak elementleri olmak üzere tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştı.
- Nadir toprak elementleri ve kritik mineraller
Çin, 9 Ekim'de, elektrikli araçlardan akıllı telefonlara, uzay araçlarından silah sistemlerine dek ileri teknoloji cihaz ve donanımların üretiminde kullanılan nadir toprak elementleri ve bağlantılı üretim teknolojileri ihracatına kontrol tedbirleri uygulayacağını duyurmuştu.
Öte yandan Pekin yönetimi, ihracat kontrolü uyguladığı kritik mineraller listesini genişletirken lityum iyon batarya imalatında kullanılanlar ile süper sert metaller içeren bazı ürünlere de ihracat kısıtlaması getirmişti.
Çin dünyada nadir toprak elementlerinin yüzde 70'ini çıkarırken, bu elementlerin işlenmesindeki payı yüzde 90'ı buluyor.
Her ne kadar bu ABD'nin Çin'in ileri teknoloji çiplere erişimine getirdiği kısıtlamalara yanıt niteliğinde, tarife müzakerelerinde koz olarak tasarlanan bir politika olsa da Alman otomotiv sanayisi ve yenilenebilir enerji donanımları imalatı açısından elzem olan söz konusu hammaddelerin kontrolü Berlin'i doğrudan etkiliyor.
ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in 30 Ekim'de Güney Kore'nin Busan şehrinde yaptığı zirvede taraflar, Çin'in nadir toprak elementlerinin kontrolüne ilişkin tedbirleri bir yıl süreyle ertelemesi konusunda uzlaşmaya varırken, Çin tarafı ABD şirketlerinin koşulları sağlayan ihracat lisanlarına onay güvencesi verdi.
Almanya'da sanayi üretiminde durgunluğun hakim olduğu, ekonomi içindeki payının yüzde 20'lere kadar gerilediği bir dönemde Berlin yönetimi nadir toprak elementleri ve kritik mineraller konusunda benzer güvenceler arıyor.
- Ukrayna konusunda destek arayışı
Çin'in Rusya ile yakınlaşan bağları ve bunun yarattığı jeopolitik saflaşma da ikili ilişkileri de önemli bir sorun olarak görülüyor.
Pekin'in Ukrayna'daki savaşta Moskova'ya diplomatik ve söylem düzeyinde destek vermesi, savaşı kendi güvenliklerine yönelik hayati bir tehdit olarak algılayan Avrupa ülkeleri açısından büyük bir sorun.
Avrupalı liderler daha önce pek çok kez Çin'in savaşı sonlandırmak için Moskova üzerindeki diplomatik etkisi kullanmasını istemiş, Rusya'nın savaşta kullanabileceği askeri ve sivil ikili kullanıma sahip üren ve malzemeleri satmamasını istemişti.
ABD'nin Rusya-Ukrayna Savaşı'nı bitirmek üzere Avrupa'yı dışlayan bir arabuluculuğa giriştiği dönemde Wadephul'un de benzer istekleri dile getireceği ve bu konuda Pekin'den diplomatik destek talep edeceği öngörülüyor.
- Ekim sonunda planladığı ziyareti iptal etmişti
Alman Bakan'ın ekim sonunda Çin'e yapmayı planladığı ziyareti, Çin tarafına yalnızca yapmak istediği görüşmelerden yalnızca birine, mevkidaşı Vang ile görüşmesine onay verdiği gerekçesiyle iptal etmişti.
Siyasi gözlemciler, Pekin yönetiminin Wadephul'a yönelik tavrında, Wadephul'un Tayvan konusundaki tutumunda gördükleri belirsizliklerin etkili olduğuna dikkati çekmişti.
Wadephul, ağustosta Japonya'ya yaptığı ziyarette, Pekin yönetiminin bölgede sürekli olarak statükoyu kendi lehine değiştirme tehdidinde bulunduğunu ve sınırları kendi lehine genişlettiğini öne sürmüştü.
Alman Bakan, "tek Çin" politikasından vazgeçmediklerini ancak "tasarımına karar vereceklerini", statükonun şiddet yoluyla değiştirilmemesi gerektiğini ifade etmişti.
Ziyarette Çin tarafının, Alman Bakan'dan, topraklarının parçası olarak gördüğü Tayvan konusundaki tutumunu açıklığa kavuşturmasını talep etmesi de beklenebilir.