Dolar
42.96
Euro
50.56
Altın
4,326.08
ETH/USDT
2,981.80
BTC/USDT
87,950.00
BIST 100
11,261.52
Dünya, Sudan

ODAK: Sudan'daki Çatışmalar

Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında süren çatışmalar, bölgesel istikrarı ve insani tabloyu derinden etkiliyor. Bu "ODAK" çalışması, savaşın arka planını, sahadaki durumu ve güncel gelişmeleri bir araya getiriyor.

Taha Ömer Işık  | 28.12.2025 - Güncelleme : 31.12.2025
ODAK: Sudan'daki Çatışmalar

Ankara

Afrika’nın doğusundaki stratejik ülke Sudan’da ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında Nisan 2023’te başlayan çatışmalara ilişkin hazırlanan bu “ODAK” çalışmasında, sürece dair arka plan ile AA muhabirlerinin sahadan aktardığı gelişmeler bir araya getirildi.

-

Çatışmaların ilk günlerinde başkent Hartum’da yoğun hava saldırıları ve topçu atışları yaşandı. Çatışmalardan sivil yerleşim alanlarının da etkilenmesi sonucu binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Ordu, ilerleyen aylarda hava destekli operasyonlarla başkentteki kontrol alanını genişlettiğini duyururken, HDK unsurları Hartum’un önemli bölümünden çekilerek askeri varlığını ülkenin batısındaki Darfur bölgesine kaydırdı.

Darfur’daki çatışmalar özellikle Faşir, Nyala, Cuneyne ve Zalingei gibi eyalet merkezlerinde yoğunlaştı. Kuzey Darfur’un merkezi Faşir’de yaşanan çatışmalar, askeri dengelerin ötesinde ağır bir insani krizi beraberinde getirdi. Kentte ve çevresinde sivil yerleşim alanlarının hedef alınması, sağlık ve gıda altyapısının büyük ölçüde işlevsiz hale gelmesine yol açarken, on binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.

Masada alınan ateşkes kararlarının sahada karşılık bulmaması nedeniyle çatışmalar 2025 yılı boyunca farklı cephelerde devam etti.


Başlıklar

Çatışmalara giden süreç > Hartum merkezli çatışmalar > Çatışmaların yayılması > Faşir'de çatışmalar ve sivil ihlaller > İnsani krizin boyutu > Ateşkes girişimleri > Zengin tarihi ve bereketli topraklarıyla Sudan


Son gelişmeler

  • 25 Kasım 2025 - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan ile görüşmesinde, Türkiye ile Sudan ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel gelişmeler ele alındı.
  • 26 Mart 2025 - Sudan ordusu, Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) ile 23 aydan fazla süren çatışmaların ardından başkent Hartum'un büyük kısmının kontrolünü sağladı. 
  • HDK, ülkenin 18 eyaletinden 5’inin merkezlerini kontrol ederken, Sudan ordusu güney, kuzey, doğu ve orta kesimler dahil olmak üzere kalan 13 eyaletin büyük bölümünde ve başkent Hartum'da hakimiyetini sürdürüyor.


Çatışmalara giden süreç

Sudan’da iç savaşa giden sürecin arka planında, 2003 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in ülkenin batısındaki Darfur bölgesinde yaşanan iç savaşta destek aldığı Cancavid milisleri bulunuyor. Darfur’daki silahlı isyancılara karşı hükümet güçlerine destek veren bu milis yapı, 2013 yılında Muhammed Hamdan Dagalu (Hımidti) liderliğinde, yaklaşık 5 bin kişilik bir güçle HDK adını aldı. 


Grafik: Omar Zaghloul/AA

Sudan’da orduya karşı silahlı mücadele yürüten ülkenin farklı bölgelerinde sivillere yönelik katliamlarla suçlanan Hızlı Destek Kuvvetleri ve lideri Dagalu, son yıllarda çatışmalardaki rolü nedeniyle uluslararası tartışmaların merkezinde bulunuyor. 1974 doğumlu Muhammed Hamdan Dagalu (Hımidti), Sudan'ın batısındaki Darfur bölgesinde yaşayan Arap kökenli Rizeygat kabilesine mensup.

Başlangıçta hükümet güçlerine destek veren bir yapı olarak faaliyet gösteren HDK, ilerleyen yıllarda mali, askeri ve siyasi kapasitesini artırarak düzenli orduya paralel bir güç haline geldi. Bu durum, devlet yapısı içinde yetki ve güç paylaşımı açısından bir sorun olarak değerlendirilmeye başlandı. Bu nedenle ordu, HDK’nin tamamen düzenli orduya katılmasını öngören “askeri güvenlik reformu”nun hayata geçirilmesini zorunlu gördü.


Grafik: Murat Usubali/AA

Ordu, HDK’nin en geç iki yıl içinde tamamen orduya entegre edilmesini isterken, HDK ise bu sürecin ancak sivil bir hükümetin kurulmasının ardından ve yaklaşık 10 yıla yayılan bir takvimle mümkün olabileceğini savundu. Taraflar arasındaki anlaşmazlıklar, HDK’nin 13 Nisan 2023’te ülkenin kuzeyindeki Merevi Havalimanı ve askeri üs çevresine büyük birlik sevk etmesiyle yeni bir boyut kazandı. İki gün sonra, 15 Nisan 2023’te başkent Hartum başta olmak üzere birçok kentte silahlı çatışmalar başladı.


Hartum merkezli çatışmalar

Çatışmaların ilk aşamasında, ordunun etkili olduğu kuzey ve doğudaki bazı kentlerde ufak çaplı çatışmalar yaşansa da HDK, ilerleyen günlerde bu bölgelerden çekilerek askeri gücünü batıdaki kentler ile Sudan’ın orta kesimlerinde yer alan Hartum ve çevresine kaydırdı.


Hartum'da çatışmaların izleri - Fotoğraf: Osman Bakır/AA

Ordu Genel Komutanlığı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı, devlet televizyonu binası ve Hartum Uluslararası Havalimanı çevresinde yoğun çatışmalar yaşandı.


HDK’nın üs olarak kullandığı Uluslararası Hartum Havalimanı - Fotoğraf: Mohammed Nzar Awad/AA 

Yerleşim alanlarını da etkileyen hava saldırıları ve topçu atışları nedeniyle sivillerin zarar gördüğü bildirildi. Çatışmaların şiddetlenmesiyle birlikte Hartum’dan binlerce kişi ülke içinde başka bölgelere ve komşu ülkelere göç etmek zorunda kaldı.


Hartum'daki saldırılarda HDK milislerinin insanları canlı kalkan olarak kullanma amacıyla tuttuğu okul binası - Fotoğraf: Mohammed Nzar Awad/AA

Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, devlete karşı isyan, sivillere yönelik ağır ihlaller ve altyapının kasıtlı olarak sabote edilmesi gerekçeleriyle HDK’yi feshetme kararı aldıklarını açıkladı. Burhan, uluslararası topluma da nisan ortasından bu yana orduyla çatışan HDK’nin “terörist grup” olarak kabul edilmesi çağrısında bulundu.

İlerleyen zamanlarda HDK, Hartum’un yüzde 90’ını kontrol ettiğini iddia ederken, Sudan ordusu Ordu Genel Komutanlığı başta olmak üzere bazı kritik askeri noktaları elinde tutmayı sürdürdü. İlerleyen dönemde ordu, hava destekli ve kara unsurlarının yer aldığı operasyonlarla başkent genelinde kontrolü yeniden sağlamaya yönelik adımlar attı. Bu süreçte HDK unsurlarının Hartum’un önemli bölümünden çekildiği bildirildi.


Çatışmaların yayılması

Hartum’da kalıcı bir üstünlük sağlayamayan HDK askeri ağırlığını, Dagalu’nun  mensubu olduğu kabilelerin yoğun olarak yaşadığı ve örgütün ana destek tabanının bulunduğu ülkenin batısındaki Darfur bölgesine kaydırdı.


Hartum'da çatışmaların izleri - Fotoğraf: Osman Bakır/AA

Bu süreçte HDK, Batı Darfur’un merkezi Cuneyne, Güney Darfur’un merkezi Nyala, Orta Darfur’un merkezi Zalingei ve Doğu Darfur’un merkezi ed-Dueyn gibi eyalet merkezlerinde etkisini artırdı. Çatışmalar Darfur genelinde eyalet merkezleri ve çevre yerleşim alanlarında yoğunlaştı.

HDK’nin ilerleyişi Darfur ile sınırlı kalmadı. Ülkenin orta kesimlerinde yer alan ve tarım açısından stratejik öneme sahip Cezira eyaleti de çatışmalardan etkilendi. HDK, Cezira eyaletinin merkezi Vad Medeni’ye girerek kentte kontrol sağladı. Bu gelişme, Hartum’dan kaçan siviller için önemli bir sığınak olarak görülen Vad Medeni’de yeni bir göç dalgasına yol açtı.


Faşir’de çatışmalar ve sivil ihlaller

Darfur’daki çatışmaların ilerleyen aşamasında, Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir, ordu ile HDK arasındaki mücadelenin en yoğun yaşandığı kentlerden biri haline geldi.


Grafik: Murat Usubali/AA

HDK unsurlarının kente doğru ilerlemesiyle birlikte Faşir ve çevresinde şiddetli çatışmalar yaşandı. Kentin giriş ve çıkış hatlarında, askeri noktalar çevresinde ve sivil yerleşim alanlarına yakın bölgelerde silahlı çatışmaların yoğunlaştığı bildirildi. Çatışmalar nedeniyle Faşir’de güvenlik durumu hızla kötüleşti.


Grafik: Omar Zaghloul/AA

Faşir’in HDK tarafından kontrolü, sadece Sudan'da değil bölgesel ekonomik değişkenlik açısından da kilit rol oynuyor.

HDK, Faşir'i ele geçirerek batı-kuzey lojistik kuşağının kontrolünü sağlarken bu hat, Libya üzerinden petrol ve mühimmat temini, Sudan'ın Kuzey eyaletine ve Mısır’a erişim ve aynı zamanda Sahel’den Kuzey Afrika’ya uzanan düzensiz göç rotalarını kapsıyor.

Yanı sıra, Mısır’ın batı sınırı güvenliği, Çad ile Libya arasındaki kabile ve ticaret hatları ile Sahel’deki milis hareketliliği de önemli başlıklar arasında yer alıyor.


İnsani krizin boyutu

2025 yılı boyunca Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan açıklamalarda, Sudan’da devam eden çatışmaların siviller üzerindeki etkisinin giderek ağırlaştığına dikkat çekildi.


Yerinden edilen sivillerin sığındığı Hartum’un kuzeyindeki Goz el-Hac kampı - Fotoğraf: Osman Bakır/AA

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), Sudan’da devam eden çatışmaların hayati altyapıyı büyük ölçüde tahrip ettiğini ve ülkenin son yılların en ağır kolera salgınıyla karşı karşıya olduğunu bildirdi. ICRC açıklamasında, savaşın sağlık, su ve sanitasyon altyapısını işlevsiz hale getirmesinin, salgının yayılmasında belirleyici rol oynadığına dikkat çekildi.

Sudan Sağlık Bakanlığı verilerine atıf yapılan açıklamalarda, kolera nedeniyle ülke genelinde 2 bin 500’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, 100 bini aşkın şüpheli vakanın tespit edildiği belirtildi.


Grafik: Nuray Yüksel/AA

Darfur bölgesindeki sivil kayıplara ilişkin açıklamalarda bulunan Sudan Sosyal Refah İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Selima İshak, Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) Faşir’e girmesinin ardından ilk iki gün içinde yaklaşık 300 kadının öldürüldüğünü açıkladı.


BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi verilerine göre, Faşir ve çevresindeki çatışmalar nedeniyle yaklaşık 89 bin kişi yerinden edilirken, bazı siviller Sudan-Çad sınırına yakın bölgelere sığındı.

Yerinden edilmeye ilişkin verileri paylaşan Uluslararası Göç Örgütü (IOM), 26 Ekim’den bu yana Faşir kenti ve çevre köylerden yerinden edilenlerin sayısının 106 bini aştığını duyurdu. IOM raporlarında, bazı bölgelerde kitlesel mezar iddialarının da araştırıldığı belirtildi.


Faşir ve diğer çatışma bölgelerinden göç ederek Kuzey Vilayeti’ndeki Al Dabbah kentinde kurulan El-Afadh Kampına yerleştirilen siviller

Sağlık hizmetlerine yönelik saldırılara dikkat çeken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sudan genelinde sağlık tesislerine yönelik 198 saldırının doğrulandığını, bu saldırılarda 1735 sağlık çalışanı ve hastanın hayatını kaybettiğini, 438 kişinin yaralandığını bildirdi.

Genel insani tabloya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Birleşmiş Milletler, Sudan’da yaklaşık üç yıla yaklaşan çatışmaların 21,2 milyon kişiyi şiddetli açlık riskiyle karşı karşıya bıraktığını açıkladı. BM yetkilileri, Darfur başta olmak üzere birçok bölgede yaşananların “toplu vahşet” boyutuna ulaştığı uyarısında bulundu.


Grafik: Ufuk Celal Güzel/AA


Ateşkes girişimleri

Çatışmaların başlamasının ardından Birleşmiş Milletler, Afrika Birliği, Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD), ABD ve Suudi Arabistan öncülüğünde çok sayıda ateşkes ve arabuluculuk girişimi yürütüldü. Mayıs 2023’te Cidde’de yapılan görüşmeler sonucunda taraflar geçici ateşkesler ilan etti.

Ancak ilan edilen ateşkesler kısa sürede ihlal edildi. Taraflar, birbirlerini ateşkesi bozmakla suçladı. Sahada ateşkesin uygulanmasını denetleyecek ortak ve etkili bir mekanizmanın kurulamaması, insani yardım koridorlarının güvence altına alınamaması ve tarafların ön şartlarda uzlaşamaması, girişimlerin kalıcı sonuç vermesini engelledi

İlerleyen aylarda yapılan yeni çağrılara rağmen, çatışmalar Darfur, Cezira ve başkent çevresinde sürdü.

Ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların çözümünde anahtar ülke rolünü sürdüren Türkiye, son olarak Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki anlaşmazlık için de devreye girdi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Aralık 2024'te Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile telefonda görüşerek Birleşik Arap Emirlikleri ile yaşanan gerilimi çözmek için arabuluculuk yapmayı teklif etti.  Türkiye'nin, Somali ile Etiyopya arasındaki ihtilafın çözümü için Ankara Süreci'ni başlattığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sudan ile BAE arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için de Türkiye'nin devreye girebileceğini, Sudan'da sulh ve istikrarın sağlanması, toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunması ile ülkenin dış müdahalelerin alanı haline gelmemesinin, Türkiye için temel esaslar olduğunu iletti.


Zengin tarihi ve bereketli topraklarıyla Sudan

Binlerce yıllık köklü bir medeniyet birikimine sahip önemli bir ülke olan Sudan, Nil Nehri’nin Beyaz Nil ve Mavi Nil olarak Hartum’da birleşmesiyle tarih boyunca tarım, ticaret ve yerleşim açısından stratejik bir merkez haline geldi. Antik Nubya ve Kuş Krallıkları’ndan Osmanlı ve Mehdiye dönemine uzanan tarihsel süreç, ülkenin siyasal ve kültürel kimliğini şekillendirdi. 

Sahra’dan savanlara uzanan geniş ve çeşitli doğal yapısı, Sudan’a hem Afrika hem de Arap dünyasıyla güçlü bağlar kurma imkanı sundu ve bu konum Sudan’ı Kızıldeniz üzerinden Orta Doğu ile Asya’ya açılan önemli bir geçiş noktası haline getirdi.  Altın, tarım ürünleri ve hayvancılık, ülke ekonomisinin temel unsurları arasında yer alıyor. Sudan yalnızca zorluklarla anılan bir ülke değil, aynı zamanda tarihsel derinliği ve potansiyeliyle dikkat çeken bir Afrika ülkesi.

Çatışmaların devam ettiği ülkede, UNESCO koruması altındaki 2 bin yıllık Meravi piramitleri, çölün ortasında savaş ve bakımsızlığa rağmen ayakta kalmayı ve tarihe ışık tutmayı sürdürüyor.


2 bin yıllık Meravi piramitleri - Fotoğraf: Osman Bakır/AA

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın