Dolar
41.57
Euro
48.78
Altın
3,827.36
ETH/USDT
4,145.30
BTC/USDT
113,834.00
BIST 100
11,048.13
Dünya

BM yaptırımlarının yeniden devreye girmesiyle İran’da ekonomik kaygılar derinleşiyor

İran'a yönelik Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye girmesi, zaten kötü durumdaki ülke ekonomisindeki sorunların daha da derinleşeceği endişelerine yol açtı.

Ahmet Dursun  | 29.09.2025 - Güncelleme : 29.09.2025
BM yaptırımlarının yeniden devreye girmesiyle İran’da ekonomik kaygılar derinleşiyor

Tahran

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2231 sayılı kararı kapsamında yer alan “snapback” mekanizması, anlaşma sağlanamayınca 28 Eylül'de devreye girdi.

Bu gelişmelerle, 2015'teki nükleer anlaşma olarak adlandırılan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) kapsamında kaldırılan İran’a yönelik BM yaptırımları otomatik olarak yeniden yürürlüğe girerken bu zamana kadar ABD ve Avrupa'nın tek taraflı yaptırımları artık BM üyesi tüm ülkeleri ilgilendiren uluslararası yaptırımlara dönüşmüş oldu.

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

İngiltere, Fransa ve Almanya'nın ABD'nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan 2015'teki nükleer anlaşmada yer verilen ve "snapback" olarak adlandırılan, İran'a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip mekanizmayı, 28 Ağustos'ta işletme kararı almasıyla döviz ve altın kurlarında ciddi yükseliş görüldü. İran'da ağustos boyunca dolar kuru 90 bin tümen seviyelerindeydi.

Bugüne gelindiğinde dolar kuru 111 bin tümenle zirveye ulaşırken Amerikan dolarına karşı yaklaşık bir ayda yüzde 20 değer kaybetti.

Bu süreç, zaten kötü durumdaki ülke ekonomisindeki sorunların daha da derinleşeceği endişelerine yol açtı.

Diğer yandan İran, BM yaptırımlarının geri getirilmesine ilk tepki olarak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile 9 Eylül'de yapılan Kahire anlaşmasını feshedeceğini duyurdu. Bununla birlikte Meclis'te Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'ndan (NPT) çekilme konusunda da çalışmalar yürütülüyor. Bu durum İran'ın nükleer meselesini çok daha karmaşık hale getirirken ülkeye yeni saldırı ihtimalinin de artacağına dair kaygılar ortaya çıktı.

"Tüm dünyayla savaş halinde olamazsınız"

Tüm bu gelişmelerin ortasında AA muhabiri, başkent Tahran'ın en işlek noktalarından Cumhuri Caddesi ve Dövizciler Çarşısı'nda Tahranlılara müzakerelerin başarısızlığı ve son getirilen yaptırımlara ilişkin görüş ve beklentilerini sordu.

Esnaf Mecid Bahtiyari, ülke ekonomisindeki sorunların kötü yönetimden kaynaklandığını ve yetkililerin halkın sorunlarıyla yeterince ilgilenmediğini söyleyerek, "Halkın evi yok, refahı yok, iyi bir arabaya sahip değiller. Bundan sonra da bu olay başımıza geldi." ifadeleriyle yeni yaptırımların halkın hayatını daha da etkileyeceğinden endişeli olduğunu belirtti.

İran'ın dünya ile daha ılımlı politikalar izlemesi gerektiğini söyleyen Bahtiyari, Rusya ve Türkiye'yi örnek göstererek her iki ülkenin de bölgesel ve küresel tehditler karşısında güçlü bir diplomasi yürüttüklerini belirtti.

"Halkımız üzerindeki ekonomik baskı çok yüksek"

Döviz bürosu işletmecisi Müçteba İzzetmend ise yaptırım meselesinin yeni olmadığını ve ülkenin 46 yıldır yaptırım altında olduğuna dikkati çekerek, "Elbette halkımız üzerindeki ekonomik baskı çok yüksek. Halk, hükümetten müzakereleri en kısa sürede sonuçlandırmasını ve yaptırımların kaldırıldığı bu olayı hayata geçirmesini istiyor ancak bu olayın asıl zarar göreni Avrupa ülkeleri olacaktır." dedi.

İzzetmend, yaptırımlar nedeniyle birçok ülkeyle ekonomik ilişkilerin kopacağını bildiklerini belirterek, "Onlar da zarar görecek, biz kendi ayaklarımızın üzerinde dururuz." diye konuştu.

"Yaptırımlar savaşa yol açmamalı, çünkü savaş çıkarsa orta sınıf ve yoksullar zarar görür"

Emekli öğretmen Mehdi Zakiri de sürecin yeni bir savaşa yol açmasından endişe duyduklarını ifade ederek, "Yaptırımlar savaşa yol açmamalı, çünkü savaş çıkarsa orta sınıf ve yoksullar zarar görür. Maddi durumu iyi olanlar başka bir ülkeye gidebilir ancak yoksullar savaşta zarar görür. Savaş olmamalı, her alanda öncelik halk olmalıdır." şeklinde konuştu.

Ülke ekonomisindeki duruma da değinen Zakiri, "Eskiden bir kişi çalışır ve ailede birkaç kişi ekmek yerdi. Şimdi ise iki yumurta elli bin tümen ve bu ülkede yumurta ve diğer ürünler üretilirken ve doların artışıyla hiçbir ilgisi yokken bu fiyatların neden yükseldiği belli değil. Ayrıca birçok insan da işsiz durumda." dedi.

Halkın yaşam koşullarının her geçen gün kötüleştiğini ve yaptırımların artmasıyla halkın durumunun çok daha kötüleşeceğini söyleyen Zakiri, şöyle devam etti:

"İnsanların kötü yaşam koşullarının nedenini belirlemek için birkaç iyi ve bağımsız ekonomist bulunması gerekiyor ancak ne yazık ki hiçbiri doğru yerde ve kendi uzmanlık alanında değil. Önemli soru da şu: Bu durumda neden nükleer program istiyoruz?"

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın