Dolar
32.34
Euro
35.16
Altın
2,162.02
ETH/USDT
3,443.10
BTC/USDT
66,271.00
BIST 100
8,718.11
Analiz

İsrail siyasetinde seçim hareketliliği

İsrail Başbakanı Netanyahu’nun partisi Likud, 9 Nisan’daki seçimlerde parlamentodaki gücünü korumaya devam eder ve 30 sandalye sayısına ulaşırsa erken seçim peşine düşen taraflar aradıklarını bulamamış olacaklar.

22.01.2019 - Güncelleme : 22.01.2019
İsrail siyasetinde seçim hareketliliği

İSTANBUL - ÖZGÜR DİKMEN

İsrail'de erken seçim kararı alınmasının ardından siyaset sahnesinde başlayan hareketlilik, adayların taktik hamleleriyle devam ederken, yeni siyasi oluşumların ve aktörlerin seçimlerde bir sürpriz yapabileceği ihtimali üzerinde de duruluyor.

İktidardaki koalisyon partileri liderlerinin rakip olarak birbirlerine ağır suçlamalar yönelttiği İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, ülkenin içinden geçmekte olduğu zor dönemde "sorumlu başbakan" profiliyle seçmen nezdinde destek bulmaya çalışıyor. Netanyahu, kendisini yolsuzluktan yargılamak için vakit kollayan İsrail devletinin yargı görevlilerini ve her fırsatta koalisyon hükümetini sarsmak için fırsat kollayan siyasetçi dostlarını, kameraların önüne geçip İsrail’in aleyhine çalışan hainler olarak ilan etmek için yeterince malzeme topladı. Bu malzemeleri kullanıyor da. Bütün bunları da “sınırlarında her an savaş ihtimali bulunan bir ülkenin sorumlu başbakanı” olarak oturduğu koltuğundan yapmaya devam ediyor.

Anketlerin de gösterdiği gibi Netanyahu’nun partisi Likud 9 Nisan’daki seçimlerde parlamentodaki mevcut nüfuzunu korumaya devam eder ve şimdi olduğu gibi 30 sandalye sayısına ulaşırsa İsrail’de erken seçim peşine düşen taraflar aradıklarını bulamamış olacaklar. Daha doğrusu erken seçim arayışında olan taraflardan bazıları ciddi zarar etmiş olacak. Durumdan kazançlı çıkanlar da olacak tabii. İlginç olan ise zarar edeceklerle kazançlı çıkacak olanların tamamının aşırı sağda yer alıyor olmaları. Halbuki İsrailli aşırı sağcı liderler Netanyahu’nun Batı Şeria’da ve Kudüs’te Filistinlilere karşı yeterince sert olmadığını, Trump gibi bir lider ABD’nin başkanlık koltuğunda oturup İsrail’e karşılıksız destek verdiği sürece İsrail’in daha sert hareket etmesi gerektiğini söylüyorlardı. Muhtemelen bu söylemleriyle Netanyahu’yu siyasi sahnede bir kenara iterek sağdaki İsrail seçmeninin oylarını alabileceklerini düşünmüşlerdi.

Liberman'ın hesabı tutmadı

Bu motivasyonla hareket eden ilk siyasetçi Avigdor Liberman oldu. Kasım ayının ortasında Netanyahu’nun Hamas’la kendi kontrol etmediği bir savaşa karşı ateşkes kararı almasıyla apar topar kabineden istifa etmişti. Aslında Netanyahu Paris’te Rus lider Vladimir Putin’le uçak krizinden ötürü gerilen İsrail-Rusya ilişkilerini düzeltmeye çalışırken Gazze’de İsrail’in düzenlediği bir suikast ifşa olmuş ve İsrailli bir subay öldürülmüş, hemen ardından Netanyahu’nun hükümetteki başarısızlığına dair eleştiriler gündeme gelmişti. Liberman’ın istifası ve erken seçim beklentisiyle birlikte gözler kendisine dönmüş oldu. Ancak Liberman istifasıyla erken seçim takvimini kendi öngördüğü şekilde öne çekemediği gibi deyim yerindeyse erken öten horoz durumunu düştü. Mevcut durumda Liberman’ın partisi Yisrael Beiteinu’nun (Evimiz İsrail) baraj altında kalma ihtimali var. Liberman 9 Nisan seçimlerinde aşırı sağın desteğini kazanmak için hızlı davranan ancak erken kaybeden parti liderine dönüşecek gibi görünüyor.

Liberman’ın istifa ettiği dönemde yine aşırı sağda yer alan Habayit Hayehudi (Yahudi Evimiz) partisinden Milli Eğitim Bakanı Naftali Benet ve Adalet Bakanı Ayelet Şaked, Liberman’dan boşalan savunma bakanlığı koltuğuna Benet’in geçmesi için ısrarcı olarak koalisyonu bozmakla tehdit etti. Netanyahu’nun ülkeyi savaş atmosferine sokup kendilerini hain ilan etmesinden çekinmiş olacaklar ki bu tehditlerini yutmak zorunda kaldılar. Ancak ikilinin anlaşmasının bununla sınırlı olmadığı kısa süre sonra anlaşıldı.

Donald Trump’ın Suriye’den çekilme kararını açıklanmasının hemen ardından İsrail’den erken seçim haberi geldi. Faktörlerden biri, ABD askerlerinin Suriye’den çekilmesinden sonra Netanyahu’nun artık ne Lübnan’da Hizbullah’la ne de İran’la Suriye’de doğrudan bir savaş ihtimalini göze alamayacağı, dolayısıyla oylarını garantileyemeyeceği idi. Netanyahu’nun doğrudan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı hedef alan açıklamalarını tetikleyen şey de ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştükten sonra verdiği sürpriz Suriye’den çekilme kararı oldu. Zira Netanyahu, Avigdor Liberman’ın bir girişimi olarak kasım ayında kendi kontrolü dışında gelişen Gazze saldırısı ve ardından gelen erken seçim açıklamalarına Hizbullah’a karşı bir operasyon başlatarak yanıt vermişti. Üstüne üstlük erken seçim isteyenleri Hizbullah’la karşı kırılgan bir güvenlik sürecinden geçen İsrail’e karşı ihanetle suçlamıştı. Yani ne Liberman’ın ne de Benet ve Şaked ikilisinin istediği olmuştu. Ancak Benet ve Şaked, ülke erken seçime giderken mevcut partileri Habayit Hayehudi’den ayrılarak Hayemin Hehadaş (Yeni Sağ) isimli bir parti kurdular. Anketlerin gösterdiğine bakılırsa Yeni Sağ Partisi 120 sandalyeli Knesset’te 10 sandalyeye kadar alabilir. Ayrıldıkları parti olan ‘Yahudi Evimiz’in ise baraj altında kalma ihtimali var.

Gantz faktörü

İsrail sağına bakıldığında ise dengeleri ciddi ölçüde değiştirecek bir durum yok gibi görünüyor. Oyun ve oyuncular aynı. Ancak bir değişim talebi olduğu da ortada. Zira henüz yeni kurulmuş ve daha sloganını bile açıklamamış, lideri de programı hakkında herhangi bir beyanatta bulunmamış bir partinin kimi anketlere göre 16 sandalye alabilecek kadar oy toplama ihtimali, toplumdaki değişim arayışının önemli bir göstergesi. Bu değişimin de İsrail’in siyasi bağlamında solda kalan bir partiden gelme ihtimali Netanyahu’nun hesaplarını sarsabilir. 2018 Aralık’ta kurulan Hosen Leyisrael (İsrail’in Direnci) Partisi lideri İsrail Eski Genelkurmay Başkanı Benny Gantz, daha birkaç gün öncesine dek partisiyle ilgili birkaç kelime olsa da kameraların karşısına geçip açıklama yapmamıştı. Kendisine mikrofon yöneltildiğinde ise kısa cevaplar vermekle yetindi. Son olarak televizyon kanalları ve sosyal medyada dolaşan kısa süreli videolar yayınladı. Gantz'ın verdiği izlenim, siyasi bir esneklikten çok bir asker sertliği.

Siyasal imajını üzerine kurmaya niyetlendiği İbranice hosen (חוסן) kelimesi hem esneklik hem de direnç olarak tercüme edilebilir. Yani aslında esneklikle birleşen bir direnç. Benny Gantz’ın tavırlarında İsrail siyasetinin en önemli kodlarından esneklik, kendisinin bir asker olarak siyasal alana karşı sert duruşundaki direncin arkasında kalıyor. Şu an için İsrail solunun başka bir alternatifi yok. Önceden beri solda yer alan siyasetçilerin yüzleri de gerek sürekli tekrarlanan işlevsiz sloganlardan gerekse yeri geldiğinde sağcı hükümetlerle yakınlaşabilecek kadar “fazla esnek” olmalarından dolayı eskimiş durumda. Eski genelkurmay başkanı İsrail solu için yeni bir yüze dönüşmüş olmalı ki İsrail solunda yer alan Avi Gabay ve Tzipi Livni gibi siyasetçiler, muhtemelen anketlerdeki rakamların da çekiciliğine kapılarak, Benny Gantz’a gerek açıktan gerekse üstü örtülü olarak birlik mesajları göndermeye başladılar.

Ulus-Devlet Yasası tartışmaları

Peki Gantz İsrail solunu toparlayıp bir araya getirebilecek bir siyasetçi olabilir mi? Daha doğrusu genel manada soldan bir çözüm üretebilecek bir profilde mi? Lübnan’ın işgali sırasında üst komuta kademesinde yer alan, genelkurmay başkanlığı döneminde İsrail Gazze’ye düzenlediği iki büyük saldırıyı yöneten ve Gazze’nin karadan işgal edilerek “sorunun kökünden çözülmesi gerektiğini” ileri süren biri söz konusu.

İsrail solundan bahsederken zaten hiçbir siyasetçinin Gazze’ye ya da Filistin meselesine yönelik radikal (!) bir çözüm önerisinde bulunarak bu meselelere yapıcı yaklaşmadığını belirtmek gerekiyor. Dolayısıyla ortada genel kabul gören anlamıyla bir soldan çok İsrail bağlamında daha çok liberal kesimin söylemlerini sırtlanan ve barışçıl söylemlerden kaçınan bir “soldan” bahsedilebilir ancak. Benny Gantz bu genellemenin kesinlikle istisnası değil. İlk kamusal görünürlüğü de bunun iyi bir göstergesi. 14 Ocak’ta evinin önünde toplanan ve parlamentoda geçen yıl kabul edilen Ulus-Devlet Yasası’nı protesto eden İsrail vatandaşı Dürzilerle bir araya gelen Gantz, bu yasayı “düzeltmek” için elinden geleni yapacağını söyledi ve Dürzilerle birlik mesajları verdi. İsrail’deki Dürziler en başından beri gerek devletin otoritesini kabul etmelerinden gerekse İsrail ordusunun en temel unsurlarından biri olmalarından dolayı Gantz için risksiz ve isabetli bir seçim olmalı.

Bu çerçevede bakıldığında Gantz’a bir değişimin muhtemel öncüsü olarak bakmak doğru olmayabilir. Nitekim İsrail solu da sağın düzleminde ilerliyor. Bazı yorumculara göre İsrail siyaseti, tarihinde hiç olmadığı kadar sağ-sol söyleminden besleniyor. Mevcut durumda soldaki bir siyasetçinin sağdan, sağdaki bir siyasetçinin de soldaki bir partiden oy (ç)alma ihtimali oldukça zor. Bu sebeple siyasal mobilizasyonun daha önce de olduğu gibi kampların kendi içinde olması bekleniyor. “İsrail solunun birleştiricisi” Batı Şeria’da Yahudi yerleşimciler tarafından yakılarak öldürülen Filistinlilerin ailelerine dair bir şey söyleyebilir mi? Geçmişte “solu birleştirmeye” çalışanlardan görülmemiş bir hareket bu. Kuvvetle muhtemelen Gantz da bunun istisnası olmayacak.

[İsrail siyaseti ve dış politikası alanlarında araştırmalarda bulunan Özgür Dikmen, akademik çalışmalarına İbn Haldun Üniversitesi'nde devam etmektedir]

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın