Dolar
40.04
Euro
47.12
Altın
3,316.83
ETH/USDT
2,576.10
BTC/USDT
109,200.00
BIST 100
10,167.26
Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi

CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan darbe girişimi gecesini anlattı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri darbe girişiminde yaşadıklarını, AA muhabirine anlattı.

Mehmet Tosun  | 20.07.2016 - Güncelleme : 26.07.2016
CHP Genel Başkan Yardımcısı Tezcan darbe girişimi gecesini anlattı

Ankara

ANKARA - MEHMET TOSUN

Darbe girişiminin olduğu gece, bazı milletvekilleriyle, Atılım Üniversitesinin bir etkinliğinde olduklarını belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, sosyal medyadan gelişmeler hakkında haberdar olduklarını, ilk başta anlayamadıkları olayın, bir "darbe girişimi" olduğunun ortaya çıktığını bildirdi.

Milli iradeye dönük bu saldırı karşısında etkinlikten ayrılarak TBMM'ye gitmeye karar verdiklerine değinen Tezcan, "Genelkurmay'ın oradan geçerken, yolu çevirmiş polisler, 'Geçiremeyiz, güvenliğiniz yok.' dediler. 'Olsun, biz bir bakalım nedir diye.' dedik, birinci bariyeri geçtik. İkinci bariyere geldiğimizde, orada konuştuğumuz polisler, 'Sayın milletvekilim çatışma var, yapabilecek bir şey yok. Ayrıntı bilmiyoruz, bir girişim olduğu kesin, Genelkurmayda çatışma var.' dediler. Başka bir güzergah söylediler, biz o güzergahtan Çankaya kapısından Meclise girdik." diye konuştu.

"Genel Başkan'ın ilk tepkisi 'Bütünüyle darbeye karşıyız, buna göre pozisyon alıyoruz' oldu"

Tezcan, Meclis polisinin de olağanüstü güvenlik önlemi aldığını gördüklerine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Polisler, 'Emir aldık, kimseyi içeri alamayız.' dediler. 'Biz milletvekiliyiz, bizi alacaksınız, siz, bizi korumak için emir almışsınızdır.' dedik. Tabii polisler bilmiyorlar, amirleriyle görüştüler. Orada bir tartışma da yaşadık. Onlar da haklı tabi. Sonra girdik Meclise, Genel Başkan'ın odasını açtık, oraya geçtik. Ben ilk Genel Başkan'la temas etmek istedim. O arada telefonlar kilitlenmeye başladı. Fırsat bulup telefonlarımızdan dışarıyla görüşme yapabilmek çok zor hale geldi. Sonra Genel Başkan'ı hem kendi hem de korumasının cebinden aradım, ulaşılmıyor. İstanbul'a gidiyordu, uçakta olduğunu anladım. Sonra defalarca aramaya başladım. Bu arada neler olduğunu da anlamaya çalışıyoruz."

Kılıçdaroğlu ile uçak indiğinde temas kurabildiklerini belirten Tezcan, "Koruma müdürünün telefonundan ulaştım. Genel Başkan 'Daha uçaktayım.' dedi, anlattık durumu. O da yeni öğrenmiş, ne olduğunu bilmiyor. Genel Başkan'ın ilk tepkisi 'Hepimiz darbeye karşı çıkacağız, nereden geldiğinin, ne olduğunun hiç önemi yok. Bütünüyle darbeye karşıyız, buna göre pozisyon alıyoruz.' oldu. İlk söylediği söz odur. En kısa zamanda bununla ilgili bir açıklama göndereceğini söyledi." ifadesini kullandı.

"Duygulandırıcı bir tablo"

Tezcan, bu sırada bir taraftan televizyon yayınlarını takip ettiklerini, bir taraftan da arkadaşlarıyla irtibat kurmaya çalıştıklarını vurgulayarak, olayın ardından parti genel merkezine geçen bir grup milletvekili de dahil tüm CHP'li milletvekillerini Meclise çağırdıklarını bildirdi.

TBMM'ye ilk gidenlerden olduklarına işaret eden Tezcan, şu ifadeleri kullandı:

"Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri gelmeye başladılar, onlarla görüştük orada. 'Buna karşı birlikte direnmek gerektiği' konusu görüşüldü ayaküstü. Meclisin bir, iki nolu kapısının önünün oralarda sürekli bir hareket var. Bu arada da uçaklar sürekli alçak uçuş yapıyorlar, taciz ediyorlar. Başka yerler bombalanıyor ama Meclise henüz bomba atılmamıştı. Arkasından milletvekilleri geldi, genel kurul salonuna geçtik. Genel kurul salonunda Adalet ve Kalkınma Partili milletvekilleri, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker oradaydı, Meclis Başkanı İsmail Kahraman genel kurulu açmıştı. Oradan, yayın kuruluşlarına bağlandık. Oktay Vural ve MHP'nin Grup Başkanvekili geldi. Biz, 20'ye yakın milletvekiliydik. Toplam 80-100 milletvekili vardı o saatte. İyi bir görüntüydü. Artık orada siyasi parti ayrımı yoktu, doğrudan Parlamentoya, parlamenter demokrasiye, milletin meclisine, iradesine tecavüz söz konusu. Gerçekten o gece biz, hiçbir siyasi parti ayrımı yapmadan, birbirimizle dayanışma içerisinde buna karşı direnebilmenin hem güzelliğini yaşadık hem de bunun mümkün olabildiğini gördük. O çok duygulandırıcı bir tabloydu."

"Hayatım boyunca unutmayacağım"

Bu sırada bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanarak, darbeye karşı çıktığını ve "Şimdi milletin tankın üstüne çıkma zamanıdır." dediğini aktaran Tezcan, bunun, TBMM'deki milletvekillerinden çok büyük alkış aldığını belirtti.

Tezcan, şöyle konuştu:

"Geçmişte o parlamentoda, salonda, kürsüde birbirine zaman zaman ağır sözler söyleyen, birbiriyle fiziki anlamda mücadeleye girişen milletvekillerinin o gün çok büyük bir beraberlik içerisinde el ele tutuşması, TBMM tarihinde unutulmaması gereken bir andır. Ben onu ertesi gün Mecliste yaptığım konuşmada duygulanarak anlattım. Hala aklıma gelince duygulanıyorum. Bu müthiş bir şey. Bu, bizim parlamenter demokrasimiz açısından umut veren bir nüve. Bunu unutmamamız lazım. Siyasetin sıcak atmosferi içerisinde ne kadar birbirimize öfkeli olursak olalım, ortak olarak devletin, milletin birliğini, beraberliğini, bekasını savunmak söz konusu olduğunda bunların tamamı bir anda kaybolup, aynı cephede beraber savaşabilmenin, mücadele edebilmenin güzelliğini yaşadık. Bunu hayatım boyunca hiç unutmayacağım, ben o arkadaşların da unutmayacağını biliyorum. Orada hepimiz o duygu içerisindeydik."

Bu sırada insanların bayraklarını alarak sokaklara inmeye başladığını anımsatan Tezcan, kendisini arayanlara "İnin, bütün imkanlarınızla karşı çıkın.' diye telkinde bulunduğuna işaret etti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.