İSTANBUL

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yurt Dışındaki Türk Bilim İnsanları 2. Kurultayı'nın Cevahir Otel'deki kapanış oturumuna yaptığı konuşmada, Mısır'da ordunun yönetime el koymasına değindi.

Her askeri darbenin Türkiye'ye onlarca yıl kaybettirdiğini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Dünyanın neresinde olursa olsun, seçimle gelmiş hangi iktidara karşı olursa olsun, darbeler kötüdür, darbelerin hedefi halktır, darbelerin hedefi gelecektir, darbelerin hedefi demokrasidir. Bunu herkesin cesaretle açık yüreklilikle samimiyetle ifade etmesini bekliyorum. Ben şu anda batıya şaşıyorum. Batı hala bu olaya darbe diyememiştir. Ama bu arada Afrika Birliği'ni de tebrik ediyorum. Afrika Birliği de Mısır'ın üyeliğini askıya almıştır. Duruş budur."

''Mısır halkının, özellikle darbe yapanların, destekleyenlerin bu deneyimi iyi okumaları, ders almaları gerekmektedir" ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan, "Mısır, Mısır halkı, idarecileri, siyasetçileri, askeri ve sivil bürokrasisi, Türkiye'nin yakın tarihini mutlaka okumalı, Türkiye'nin yakın tarihindeki tecrübesini mutlaka ama mutlaka dikkate almalıdır. İçinde bulunduğumuz zor coğrafyada, halkının çoğunluğu Müslüman olan demokrasi ile idare edilen, demokrasisinin standartlarını her geçen gün yükselten bir ülke olarak Türkiye, hem Mısır hem de diğer tüm bölge ülkeleri için aslında çok önemli bir referanstır" dedi.

Hani Batı demokrasiden yanaydı?

Konuşmasında, "Hani Batı demokrasiden yanaydı? Hani Batı demokrasinin ülkelerde uygulanabilir hale gelmesinin mücadelesi veriyordu? sorularına dikkati çeken Başbakan Erdoğan, "İşte bu bir samimiyet testidir ve Batı bu samimiyet testinde de yine, tekrar sınıfta kalmıştır. Demokratik darbe olmaz. Yaşam ile ölüm ne kadar birbirinin zıttıysa, 'yaşayan ölü' kavramı ne kadar anlamsız ve saçmaysa, 'demokratik darbe', 'iyi darbe', 'olumlu darbe' kavramı da o kadar anlamsızdı, o kadar saçmadır" şeklinde konuştu. 

Mısır halkına karşı eşit mesafedeyiz

"Mısır halkına karşı eşit mesafedeyiz. Tüm Mısır'ın iyiliğini, kendi huzurumuz kadar önemsiyoruz" diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mısır'da Mısır halkı adına 25 Ocak devrimini gönülden destekledik. Mısır 25 Ocak devriminin gerisine gitmesini asla arzulamayız. 25 Ocak kazanımlarının heba edilmesine ciddi şekilde üzülürüz. Mısır'da şiddet, çatışma, kaos ortamından hassasiyetle uzak durulmasını bekleriz. Yine Türkiye'nin acı hatıralarına bakıp, Mısır'da seçimle gelmiş liderlerin bu darbe ile tutuklanmasının ileride ne büyük travmalara yol açacağı görülmelidir."

Aması yok darbeler kötüdür

Başbakan Erdoğan, bazı kişilerin "Darbeler kötüdür ama..." şeklinde başlayan cümleler kurduklarını kaydererek, "Aması, ancağı, lakini yok. Darbeler kötüdür. 'Efendim Mursi'nin hataları vardı.' Kardeşim, hataları olabilir, hatasız insan var mı dünyada? Bu hatanın bedelini ödettirecek olan Mısır halkıdır, sandıktır" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Darbe Mısır'da değil de bir başka ülkede olsa, biz yine aynı şekilde kötü görürüz. Darbe Mursi'ye karşı değil, muhalefettekilere karşı yapılsa biz yine kötü görürüz" ifadelerini kullandı.

Milli iradenin tecelli etmesini bekliyoruz

Başbakan Erdoğan, "Mısır'da demokratik kuralların derhal devreye girmesini, bütün çevrelerin seçime katılmalarını, milli iradenin seçimle tecelli etmesini bekliyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Mısırlılar da çok iyi bilir ki, halka dayanmayan her irade diktatörlüktür. Mısır'da seçimle gelenin seçimle gideceği sağlıklı bir ortamın oluşmasını bekliyoruz. Nerede kime karşı olursa olsun darbeler kötüdür, insanlık dışıdır, halkın, milli iradenin, demokrasinin açık düşmanıdır. Tüm dünyayı darbelere karşı samimi, ilkeli, ahlaki bir duruşa özellikle davet ediyor. Mısır halkına bir an önce huzura kavuşmaları yönünde kardeşleri olarak samimi selamlarımızı iletiyorum."

Mısır'da, yanlışa sessiz kalanların yarın bir başka yerde yapılanı eleştirme hakkına hiç bir zaman sahip olamayacaklarını kaydeden Başbakan Erdoğan özellikle Avrupa Birliği'nin, Mısır'daki darbeye gereken tepkiyi göstermeyerek, Mısır'daki darbeye 'darbe' bile demeyerek kendi ilkelerini bir kez daha ayaklar altına aldığını söyledi.