Gazze’nin bulunduğu topraklar iklim krizinden en fazla etkilenen ve etkilenecek bir bölgede yer alıyor.
Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ne (MIT) göre, bu bölgede yıllık yağış ortalaması 2100 yılına kadar yüzde 10 ila yüzde 30 düşecek, sıcaklıklar ise 3 ila 5 derece artış gösterecek.
Bu durum bölgenin tarımsal verimliliğini ve gıda tedarikini etkileyebilir, biyolojik çeşitlilik geri döndürülemez şekilde zarar görebilir.
İsrail’in saldırıları ise bu tehlikeyi daha üst bir boyuta taşıyor.
Birleşmiş Milletler Üniversitesi’nden akademisyenlerin hazırladığı bir rapor, İsrail’in Gazze’de özellikle enerji santrallerini, su arıtma sistemlerini ve su kaynaklarını hedef aldığını ortaya koyuyor.
Bunun ilk sonucu, halkın temiz suya erişiminde yaşadığı sıkıntı.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre kişi başına düşen günlük su alt limiti 100 litre. Bu sayı Kudüs ve Batı Şeria’da 50’ye, Gazze’de ise 45’e düşüyor. Ortalama bir İsrailli günde 369,5 litre su tüketiyor.
Su kaynaklarının hedef alınmasının bir diğer sonucu, birçok ülkenin kıyısının bulunduğu Akdeniz’in kirlenmesi.
Su arıtma sistemlerinin hedef alınması nedeniyle arıtılmamış veya kısmen arıtılmış kanalizasyon suları doğrudan Akdeniz’e boşaltılıyor ve bu durum halk sağlığı için de ciddi tehditler oluşturuyor.
Gazze’de yaşanan su krizi, tarım arazilerini de kurutuyor çünkü burada yetiştirilen mahsulü sulamak için su bulamayan çiftiler arazilerini ekmiyor.
İklim krizi son yıllarda etkisini gösterse de Filistinlilerin yaşadığı trajedinin tarihi 75 yıl öncesine uzanıyor.
İsrail’in 14 Mayıs 1948’de tarihi Filistin toprakları üzerinde kurulmasıyla zorunlu göçe ve katliamlara maruz kalan Filistin halkı, o güne "Büyük Felaket" anlamına gelen "Nekbe" ismini veriyor.
İşgal edilen Filistin toprakları, İsrail devletinin kuruluşunun ardından geçen sürede daha da arttı.
Bu süreçte Filistinlilerin çoğu, zorla yerlerinden çıkarılarak işgal altındaki Batı Şeria, Gazze Şeridi ve komşu Arap ülkelerine tehcir edildi.
O tarihten bu yana nüfus artışıyla Filistinli mültecilerin sayısı dünya genelinde 6 milyon 20 bine ulaştı.
Komşu ülkelerdeki Filistinliler, bir gün topraklarına dönmenin özlemiyle yaşarken, Batı Şeria ve Gazze’dekiler işgale direnerek hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.