Dolar
32.48
Euro
34.92
Altın
2,326.34
ETH/USDT
3,141.80
BTC/USDT
64,021.00
BIST 100
9,794.19
Yaşam

Koronavirüs salgınına rağmen kağıt toplamaya devam ediyor

Kağıt toplayıcılığı yapan Hayri Sesigür, "Çocuklarım 'çıkma sokağa' diyor ama mecburen çıkıyorum. Çünkü eve ekmek götürmek zorundayım. Romatizma hastasıyım. Yağmurlu havalarda hiç yürüyemiyorum mesela." dedi.

Fatih Çağlar Demirbaş, Emin İleri  | 08.04.2020 - Güncelleme : 09.04.2020
Koronavirüs salgınına rağmen kağıt toplamaya devam ediyor Fotoğraf: Fatih Çağlar Demirbaş/AA

İstanbul

Yaklaşık 20 yıldır kağıt toplayıcılığı yapan Hayri Sesigür, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen mesleğini sürdürüyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle İstanbul'da dışarıda en sessiz günlerin yaşandığı bu günlerde kağıt toplayarak ailesinin geçimini sağlayan 47 yaşındaki Hayri Sesigür, kağıt toplayıcılar arasında "çek çek" diye tabir edilen arabasıyla İstanbul sokaklarını geziyor.

Sesigür, ekmeğini kazanmak için her gün onlarca çöp bidonunu karıştırarak, kağıt ve plastik malzemeleri topluyor.

Ailesiyle, Amasya'dan İstanbul'a 40 yıl önce gelen Hayri Sesigür, birkaç sektörde çalıştıktan sonra kağıt toplama işine başladı.

Avcılarda ikamet eden ve 20 yıla yakındır kağıt toplayarak geçimini sürdüren Sesigür, koronavirüs salgını günlerinde nasıl çalıştığını AA muhabirine anlattı.

4 çocuk babası Hayri Sesigür, "Çocuklarım ‘çıkma sokağa’ diyor ama mecburen çıkıyorum. Çünkü eve ekmek götürmek zorundayım. Romatizma hastasıyım. Yağmurlu havalarda hiç yürüyemiyorum mesela. Sonuçta çıkıyorum. Üç tane çocuk okutuyorum. Bu işi yapmak zorundayım." dedi.

Sesigür, salgına karşı eldiven ve maske ile korunmaya çalıştığını, eve gittiğinde ise banyo yaptıktan sonra çocukları ve anne-babasından uzak durmaya çalıştığını söyledi.

Son dönemde Türkiye'de sayıları çoğalan sığınmacı ve göçmenlerin de bu işi yaptığını, onlarla tatlı bir rekabet içerisinde olduklarını anlatan Sesigür, bazı insanların kendilerine yönelik tavırlarından yakındığını belirterek şunları söyledi:

"İşimizin pis olduğunu biliyoruz ama bazı insanlar da bizi hor görüyor. Yani yapacak bir şey yok. Mesela akşamları giderken minibüslere biniyoruz, insanlar garip garip bakıyorlar. Biz de bu işi yapmak zorundayız. Keşke imkanlarımız olsa da bu işi yapmazsak. Sonuçta evimize ekmek götürmek zorundayız."

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın