Gündem

Tanık korumada iptal istemine ret

Anayasa Mahkemesi'nin, Tanık Koruma Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptal isteminin reddine ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.

28.12.2011 - Güncelleme : 28.12.2011
Tanık korumada iptal istemine ret

anayasa-mahkemsi

Anayasa Mahkemesi'nin, Tanık Koruma Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptal isteminin reddine ilişkin kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı.***

ANKARA 
 
CHP, kanunun bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesinde dava açmıştı. 
Anayasa Mahkemesi heyeti, iptal istemlerini oy çokluğuyla reddetmişti. 
Kararın gerekçesinde, ceza hukukunun, toplumun kültür ve uygarlık düzeyi, sosyal ve ekonomik yaşantısıyla ilgili olması nedeniyle suç ve suçlulukla mücadele amacıyla ceza, ceza muhakemesi ve ceza infaz hukuku alanında sistem tercihinde bulunulmasının, devletin ceza siyaseti ile ilgili olduğu belirtildi. 
Bu bağlamda, ceza hukukuna ilişkin düzenlemeler bakımından yasa koyucunun, anayasanın temel ilkelerine ve ceza hukukunun ana kurallarına bağlı kalmak koşuluyla, soruşturma ve yargılamaya ilişkin olarak hangi yöntemlerin uygulanacağı, toplumda hangi eylemlerin suç sayılacağı, suç sayıldıkları takdirde hangi çeşit ve ölçüde ceza yaptırımlarıyla karşılanmaları gerektiği, hangi hal ve hareketlerin ağırlaştırıcı ya da hafifletici öğe olarak kabul edileceği ve cezaların ne şekilde bireyselleştirilerek hangi yükümlülüklerin yükleneceğinin belirlenmesi gibi konularda takdir yetkisine sahip olduğu vurgulandı. 
Gerekçede, bu nedenle yasa koyucunun, tanık koruma tedbirlerinin hangi suçlar bakımından uygulanacağına yönelik düzenleme yaparak takdir yetkisini bu yönde kullanmasında anayasanın hukuk devleti ilkesine aykırı bir yön bulunmadığına işaret edildi. 
Kanunun iptali istenen bir hükmünde, ''haklarında koruma tedbiri kararı alınan tanıkların duruşmada fiziksel görünümünü engellenecek tarzda dinlenmelerinde uygulanacak usulü belirleme ya da hangi usulün uygun olacağına karar verme yetkisinin davanın görüldüğü mahkemenin takdirine bırakıldığı'' hatırlatılan gerekçede, bu konuda davanın görüldüğü mahkeme hakiminin takdir yetkisinin söz konusu olduğu ifade edildi. 
Gerekçede, hakimin, takdir yetkisini kullanırken, tanığın ne şekilde dinleneceğine her somut durumda kanunun amacı ve kapsamı doğrultusunda değerlendirme yapacağı ve en uygun yönteme yerel ve teknik imkanları da gözeterek karar vereceğinin açık olduğu vurgulanarak, bu nedenle kuralın belirsizliğe ve keyfiliğe neden olacağından söz edilemeyeceği kaydedildi. 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın