Dolar
39.91
Euro
46.74
Altın
3,274.27
ETH/USDT
2,420.00
BTC/USDT
107,201.00
BIST 100
9,404.89
Gündem

Suriye'deki iç savaşı belgeselle anlatıyor

Suriyeli yönetmen Al Hakawati, 7. yılına giren Suriye'deki iç savaşta yaşananları belgesel ve kısa filmle anlatıyor.

14.03.2018 - Güncelleme : 14.03.2018
Suriye'deki iç savaşı belgeselle anlatıyor

İSTANBUL - AYŞE BÜŞRA ERKEÇ

Abdullah Al Hakawati, 7. yılına giren Suriye'deki iç savaşa ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, tiyatro oynayarak başladığı sahne sanatına fotoğraf çekmeyi de eklediğini, son zamanlarda belgesel ve kısa filmler çektiğini söyledi.

Son 7 senedir yönetmenlik yaptığını dile getiren Al Hakawati, "Suriye'de başlayan savaş nedeniyle yaşanan hareketliliği ve Suriye'deki Esed rejiminin yaptığı zulmü çekmeye çalıştım. 7 sene içinde çektiğim filmler birçok hikayeyi içinde barındırıyor. Çektiğim görüntülerle bir hafıza oluşturmaya çalıştım. Suriye'de neler olduğunu belgesel veya film olarak çekiyorum çünkü ilerde çocuklarımız, Suriye'de yaşanan zulmü unutmasın istiyorum. Zamanla arşivlenmeyen gerçeklerin ve hafızanın unutulduğunu düşünüyorum." diye konuştu.

Türkiye'de film çekmeye devam ettiğini aktaran Al Hakawati, Suriye'de yaşadığı dönemde sinemayla ilgili pek çok belge aldığını kaydetti.

"BM ve Kızılhaç gibi oluşumlar sorumluluk almadı"

Al Hakawati, Suriye'de son 7 yılda yaşananlara bakıldığında insanların haklı sebeplerle ayaklandığını söyleyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İnsanlar, ayaklanmaya başladığı zaman istedikleri tek şey; hukuk, eşitlik ve özgürlüktü çünkü rejimden bunalmışlardı. Beşşar Esed'in babası Hafız Esed'ın Hama'da gerçekleştirdiği olaylar, Suriyelilerin hafızalarında hala tazeydi.

Hukuk ve adalet için başlayan direniş, savaşa dönüştü ve Suriye'nin geneline yayıldı. Daha sonra insanlar, ne için direnişe geçtiğini unuttu. Şimdi insanların yeniden hukuk, eşitlik ve özgürlükten oluşan amaçlarını hatırlaması gerekiyor. 1979'dan beri hapislerde tutuklu insanlar vardı. 2011'den bugüne kadar da sayı daha çok arttı. 2011'de iki defa tutuklandım ve pek çok kadın-erkek olan arkadaşım da benimle beraber tutuklanmıştı. Arkadaşlarımın çoğu ya işkenceden hayatını kaybetti veya belki hala işkence ediliyor çünkü onlardan hiçbir şekilde haber alamadım. Yaklaşık 5-6 sene önce tutuklanan bu insanlardan hiçbir şekilde haber yok ve hapislerde kayboldu. Ben, bu insanların işkence edilerek katledildiğini düşünüyorum."

Suriye'de rejim tarafından işkence ve insanlık dışı yöntemlerle öldürüldüğü belirlenen 11 bin kişiye ait fotoğraflardan bazılarının yer aldığı serginin 3 yıl önce BM'nin New York'taki Genel Merkezi'nde açıldığını hatırlatan Al Hakawati, hapishanelerde yaşanan işkencelere ait bu çirkin fotoğrafların delil niteliğinde olduğunu kaydetti.

Al Hakawati, bu fotoğrafları dünyanın gördüğüne işaret ederek, "Maalesef hiçbir şey yapılmadı. Bu konuda bir mahkeme kurulmadı, hesap sorulmadı. Fotoğrafları gördükleri halde BM başta olmak üzere dünyada başrol oynayan Kızılhaç gibi oluşumlar sorumluluk almadı." değerlendirmesinde bulundu.

"Suriyeliler Türkiye'de çok mutlu"

Türkiye'nin sığınmacılara kapılarını açmasına değinen Al Hakawati, "Suriyeliler, Türkiye'de çok mutlu, özgür hareket edebiliyor ve çalışabiliyorlar ama sonuçta bir mülteci olarak yaşıyorlar. Keşke vatandaşlık verilebilse ve kendilerine ait kimlikleri olsaydı. Umarım en kısa sürede savaş biter ve kendi topraklarına geri dönerler." diye konuştu.

Al Hakawati, ülkenin bölünmüş halde olduğunu, Esed rejiminin saldırılarının devam ettiğini anlatarak, "BM, Doğu Guta için bir karar çıkardı ama işe yaramadı. Suriye'de insanlar artık yer altında yaşıyor ve her gün orada bir soykırım gerçekleştiriliyor." dedi.

"Suriye'deki iç savaşın bitmesini bekliyorum"

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'na ilişkin değerlendirmede bulunan Al Hakawati, şunları kaydetti:

"PKK ve YPG çok faşist örgütler, onların Suriye'deki varlığı bir sömürge gibidir. PKK-YPG Suriye'de tıpkı Esed'in diktatörlüğü gibi bir diktatörlük sergiliyor. Savaşı bir çözüm olarak görmüyorum ama maalesef savaşmaktan başka bir çözüm de kalmadı. Zeytin Dalı Harekatı'nın da doğru bir harekat olduğunu düşünüyorum çünkü Suriye halkını teröristlerden kurtarmamız gerekiyor."

Al Hakawati, elinde sihirli bir değnek olsa gerçekleştirmek istediği hayalleri olduğunu dile getirerek, "Keşke Suriye'de bir mahkeme olsaydı da Beşşar Esed yargılansaydı ve zulmettiği halkla hesaplaşsaydı. Bu muhakemeyi görmek, zulüm gören halkın, haklarına kavuşmasını ve kısasın gerçekleşmesini isterdim." dedi.

Suriye'deki iç savaşın bitmesini beklediğini, vatanına dönmek istediğini belirten Al Hakawati, İstanbul'a aşık olduğunu, iki senedir yaşadığı şehirde kendini memleketinde gibi hissettiğini vurguladı.

Al Hakawati, Türkiye'de yaşanan kötü olaylar karşısında üzüldüğünü aktararak, "15 Temmuz'da Suriyeliler olarak çok üzüldük. Biz kendi ülkemizde barışı sağlayamadık ama siz kendi barışınızı koruyun, Türkiye'ye hiçbir şey olmasın." ifadelerini kullandı.

Suriyeli yönetmen Al Hakawati, Türkiye sayesinde İslam ülkelerine huzur geleceğine inandığını sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.