Dolar
32.32
Euro
34.81
Altın
2,301.87
ETH/USDT
3,107.70
BTC/USDT
63,032.00
BIST 100
10,276.88
Gündem, arşiv

21. yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır

Başbakan Erdoğan, ''21. yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. Biz hükümet olarak bunu hedefliyoruz'' dedi.

17.11.2013 - Güncelleme : 17.11.2013
21. yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır

ERGANİ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'nin önünde Allah'ın izniyle hiçbir güç duramayacak. 21. yüzyıl, Türkiye yüzyılı olacaktır. Biz hükümet olarak bunu hedefliyoruz'' dedi.

Ergani'deki toplu açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, Milli Eğitim Bakanlığı'nca yapılan 11 derslik, TOKİ'nin inşa ettiği 144 konut, stabilize yol, içmesuyu gibi farklı bakanlık ve krumlara ait 17 ayrı eserin açılışını yaptıklarını belirterek, "Netice itibariyle iki gün içinde gerçekleştirdiğimiz üç ayrı açılış programı ile Diyarbakır'a toplamda 880 trilyonluk yatırım kazandırdık. Tam 30 kalem eser, hizmet ve yatırımları kazandırmış olduk" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Maalesef bu ülkede birçok sanatçı, dilinden, etnik kökeninden, kimliğinden dolayı hor görüldü, dışlandı, ötekileştirildi, ülkesinden, doğup büyüdüğü topraklardan uzakta yaşamak zorunda bırakıldı" dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İşte bunun en son örneği Ahmet Kaya… Ahmet Kaya da beni cezaevine uğurlamıştı. Türküleriyle uğurlamıştı. 'Şafak sökerken' diyerek uğurlamıştı. Tabii benim dünyada onun o vefası özel yere sahip. Ahmet Kaya, maalesef, ömrünün son demlerinde, duygusal olarak kaldıramayacağı yoğun bir baskıya maruz kaldı, vatanından uzakta, gurbette son nefesini verdi. Ahmet Kaya’nın suçu neydi? Bunu kendi şarkısında söylüyordu aslında. Ne diyordu? Diyarbakırlıymış. Adı Bahtiyar. Suçu saz çalmaktı. Gönül telinden geçenleri sazının teliyle söylemesiydi."

Türkiye'nin artık değiştiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yeni Türkiye’de kimse dilinden, dininden, mezhebinden, etnik kimliğinden ötürü horlanmıyor, dışlanmıyor, ötekileştirilmiyor. Türkiye, bütün renklerine, bütün unsurlarına, bütün kimliklerine eşit olarak sahip çıkıyor, herkese birinci sınıf insan muamelesi yapılıyor. Ergani’nin yetiştirdiği büyük şair Sezai Karakoç’un her zaman vurguladığı gibi, Dicle ve Fırat kendi mecrasında, kendi yatağında özgürce akıyor artık. Dicle ve Fırat, Medine’den İstanbul’a kadar uzanan geniş kültür coğrafyamızda, kendi değerleriyle, kendi rengiyle, kendi özgünlüğüyle yeniden itibarına kavuşuyor. Türkiye, her karış toprağıyla, 76 milyon insanıyla, bir ve bütün olarak, gönüllerini, yüreklerini birleştirmiş olarak, son derece emin adımlarla, son derece kararlı bir şekilde, geleceğe doğru yürüyor."

Başbakan Erdoğan, 11 yıl önce belirledikleri hedeflerin birçoğuna ulaştıklarını, birçok hedefi de aştıklarını kaydederek, şöyle devam etti:

"Şu anda, 2023 için koyduğumuz yüksek hedeflere doğru, kararlı ve disiplinli bir şekilde ilerliyoruz. İnanıyorum ki, birliğimizden taviz vermedikçe, tek bir yürek halinde hep birlikte hareket edeceğiz. Türkiye’nin önünde hiçbir güç duramayacak, 21’inci yüzyıl Türkiye yüzyılı olacaktır. Biz, hükümet olarak, bunu hedefliyor, böyle bir vizyonla hareket ediyoruz."

Sözünle gel, tatlı dille gel

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu terör niye? Bu kan niye? Bu ölümler niye? Niye geldik, buraya, barış için geldik. Sevgi için geldik. Çünkü ben inanıyorum ki bu kardeşlerimin hepsi de bu kanın durmasını istiyor. Onun için çözüm süreci dedik. Yola böyle çıktık. Çözüm süreci için dağ taş demeden koşturduk, koşturuyoruz ve koşturacağız. Dün de söyledim, söz silahtan daha etkindir. Sözü olan varsa, silahını gömsün dedik. Yola böyle koyulsun dedik. Ama sözüne güvenmeyen neye sarılıyor, silaha sarılıyor. İşte biz, silahı göm, bırak diyoruz. Sözünle gel, tatlı dille gel. Ergani'yi çok iyi gördüm. Önümüzdeki 10 yıl boyunca da, yılmadan, yorulmadan, Türkiye’yi büyütmeye, kardeşliği yüceltmeye, soframızdaki ekmeği çoğaltmaya devam edeceğiz. 

Ama ben sizden bir şey rica ediyorum; Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız. Hep beraber Türkiye olacağız. Güçlü Türkiye böyle olacak. Allah’ın izniyle, sizlerin desteği ve hayır duasıyla, Türkiye’yi, 780 bin kilometrekarenin tamamını, hiçbir ayrım yapmadan, hepsini bir bütün halinde kucaklayarak huzura, refaha, kavuşturacağız. Hiç endişeniz olmasın. Onun için tek millet diyoruz. Neden? Tek milletin içinde Türk var, Kürt var, Laz var, Çerkez var, Gürcü var, Abaza var, Roman var, Boşnak var. Bu ülkedeki 76 milyon var. 76 milyon tek millet. Bizi ayıranlara yüz vermeyeceğiz. İki, tek bayrak diyeceğiz. İşte bayrağımız burada. Bu renk şehidimizn rengi. Hilal bağımzlığımızın ifadesi. Yıldız şehitlerimizin ifadesi. Şüheda diyor ya şair, 'Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Evet, işte onun için tek vatan, tek devlet, vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere asla prim vermeyeceğiz."

Çözüm çürecine lütfen sahip çıkın

Ergani'yi altyapısıyla yeni dönemde farklı görmek istediklerini de ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Daha modern bir Ergani, çok daha farklı bir Ergani, her şeyiyle bunun için el ele vereceğiz. Ben, bu süreçte, sizlerden özellikle destek bekliyorum. Kardeşliğimize, kalkınmamıza, büyümemize destek olun. Özellikle çözüm sürecine lütfen sahip çıkın. Diyarbakır bu sürece sahip çıkarsa, çok farklı bir netice alınır. Diyarbakır barışına ve baharına sahip çıkarsa, Allah’ın izniyle her engeli aşarız. Siz arkamızda durdukça, bu millet bize güçlü, kararlı bir destek sağladıkça, inanın, biz her türlü oyunu bozar, ülkemizi eşitlik, adalet ve özgürlük temelinde kalkındırırız. Onun için diyorum ki, Ergani bizlerden hayır duasını eksik etmesin. Ergani bizlerden desteğini eksik etmesin."

 Bismil'de de konuştu

 Başbakan Erdoğan, Bismil'deki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada da, şunları kaydetti:
''Allah'ın izniyle, artık sadece Türkiye içinde değil tüm bölgede yeni bir süreç, yeni bir iklim, yeni bir bahar atmosferi yaşanıyor. Türkiye hızla değişirken bölgemiz de değişiyor. Türkiye güçlenirken artık bölgemiz de güçleniyor. Bin yıllık tarihimizden aldığımız güçle, devraldığımız mirasla hem ülke içinde hem bölgemizde bir kez daha kardeşlik egemen oluyor. Şunu unutmayın sevgili kardeşlerim, Diyarbakır ne kadar güçlü, ne kadar müreffeh, ne kadar huzurlu olursa Erbil de, Süleymaniye de, Zaho, Musul, Kerkük, Bağdat, Şam, Kamışlı da o kadar güçlü, o kadar müreffeh, o kadar huzurlu olur.

Diyarbakır, bölgenin, İslam coğrafyasının kutup yıldızlarından biri. Diyarbakır, enbiya kabirleriyle, sahabe-i kiram evliya kabirleriyle, makamlarıyla, camileriyle sadece Tükiye'nin değil dünyanın yönünü döndüğü bir şehrimiz. Diyarbakır çok çok önemli. İşte onun için Diyarbakır, huzuruna güçlü şekilde sahip çıkmalı ve kararlarını verirken Diyarbakır çok düşünmeli. Diyarbakır barışa güçlü şekilde sahip çıkmalı. Diyarbakır, bu yıl Nevruz'da başlayan o bahar iklimine kuvvetlice sahip çıkmalı. Biz, dün Diyarbakır'da çok farklı bir hava, farklı bir atmosfer gördük. Sizler de televizyonlarda izlemişsinizdir. Diyarbakır'da barışı, huzuru gördük. 'Artık yeter' diyenleri gördük. Ben inanıyorum ki Bismil de aynı şeyi söylüyor, şu anda karşımda gördüğüm tablo, 'Yeter artık' diyor. Diyarbakır'da annelerin, babaların yüreklerindeki güveni gördük, yüreklerinde gururu gördük. Esnafın güldüğünü gördük. Tarihi mekanların Türkiye'nin her yerinden ziyaretçileri ağırladığını gördük. Diyarbakır'da sanayinin, ticaretin, istihdamın geliştiğini gördük. Çözüm süreci Allah'a hamdolsun Diyarbakır'ı köklü bir şekilde değiştiriyor. Bugün de burada Bismil'de aynı manzarayı, iklimi, umudu görüyoruz."

"Gençlerin kanıyla, canıyla besleniyorlar"

Birilerinin çözüm sürecinde ciddi manada rahatsız olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Neden rahatsız oluyorlar? Çünkü onlar, gençlerin kanıyla, gençlerin canıyla besleniyorlar. Onlar uyuşturucu ile zehirledikleri zavallı insanlardan besleniyorlar. Onlar, kaostan, krizden, ölümden, acıdan besleniyorlar. Onlar yoksulluktan besleniyorlar. 'Onlara artık fırsat tanımayalım' diyorum. 'Bu sürecin bozulmasına, sabote edilmesine fırsat tanımayalım' diyorum. 'Kışkırtmalar, engellemeler, tehditler karşısında yiğitçe, mertçe duralım ve bu huzurun bozulmasına izin vermeyelim' diyorum. Biz o eski Türkiye dönemini artık kapattık. Yeni Türkiye özüyle, ruhuyla kucaklaşan bir Türkiye'dir. Yeni Türkiye 23 Nisan 1920'de Ankara'da Türkiye'nin her rengini ihtiva eden bir Türkiye'dir. Yeni Türkiye Türk'ü, Kürt'ü, Çerkez'i, Roman'ı, Arap'ı, Laz'ı, Gürcü'yü barış içinde bir tutan, yaradılanı Yaradandan ötürü seven bir Türkiye'dir."

Hazreti Elyesa ve Hazreti Zülkifi peygamberlerinin türbelerine ziyaret

Bu arada,  Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'ın Eğil ilçesindeki Hazreti Elyesa ve Hazreti Zülkifi peygamberlerin türbelerini ziyaret etti. Ziyarette Erdoğan'a, eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ve bazı bakanlar eşlik etti.

Hazreti Elyesa ve Hazreti Zülkifi peygamberler, Kuran-ı Kerim'de ismi geçen ve üç semavi din için de kutsal kabul edilen peygamberler arasında yer alıyor.

 

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın