Dolar
39.28
Euro
44.95
Altın
3,364.24
ETH/USDT
2,463.50
BTC/USDT
103,485.00
BIST 100
9,486.56
Gündem

FETÖ soruşturmasında 76 askeri hakim ve savcı ihraç edildi

FETÖ soruşturması kapsamında 76 askeri hakim ve savcı meslekten ihraç edildi. İhraç edilenler arasında darbe girişimi kapsamında tutuklanan eski Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin de bulunduğu öğrenildi.

02.09.2016 - Güncelleme : 03.09.2016
FETÖ soruşturmasında 76 askeri hakim ve savcı ihraç edildi

ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) soruşturması kapsamında 76 askeri hakim ve savcı meslekten ihraç edildi.

Milli Savunma Bakanlığının Twitter adresinden yapılan açıklamada, 76 askeri hakim ve savcının meslekten ihraç edildiği belirtildi. 

İhraç edilenler arasında darbe girişimine ilişkin soruşturmalar kapsamında gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanan Eski Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Muharrem Köse'nin de bulunduğu öğrenildi.

Komisyonun gerekçeli kararı

Resmi Gazete'de, 76 askeri hakimin meslekten ihracına ilişkin Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kurulan komisyon kararı yayımlandı.

Komisyon kararında, aralarında eski Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse'nin de bulunduğu askeri hakimlerin ihraçlarına ilişkin gerekçelere yer verildi.

Kararda, özellikle örgütten ayrılan FETÖ/PDY üyelerinin kamuoyuna yansıyan beyanlarında, FETÖ/PDY'nin en çok önem verdiği meslek gruplarından birinin askeri hakimlik olduğu, bu amaçla askeri hakim olması için belirlenen hukuk fakültesi öğrencilerinin başka bir kamu görevini talep etmelerinin suç örgütünce kabul edilmediği belirtildi.

Kararda, ayrıca HSYK tarafından yapılan çalışmada birçok askeri hakimin aynı zamanda adli ve idari yargı hakimliğini kazanmasına rağmen, askerlik hizmetinin zorluklarını ve zorunlu hizmet süresinin 10 yıl olmasını bir kenara bırakarak askeri hakimliği tercih ettiklerinin görüldüğü kaydedildi.

"FETÖ'nün amaçları doğrultusunda yönlendirilmeye çalışılmış"

FETÖ/PDY'nin askeri yargıya verdiği önemin nedeninin yaşanan süreçlerde açıkça ortaya çıktığına işaret edilen kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Komutanların hukuka verdiği önem ve adli müşavirlerine duyduğu güven, bazı askeri yargı mensuplarınca birçok yerde kötüye kullanılarak, komutanların kararlarının FETÖ/PDY'nin amaçları doğrultusunda yönlendirilmesine çalışılmıştır. Hukuk dışı soruşturma emirleri, soruşturma ve kovuşturmalarla FETÖ/PDY'nin kendisine engel olarak gördüğü TSK personelinin terfi, atama ve görevlendirmeleri engellenmiş, bu personel yerine FETÖ/PDY mensuplarının TSK'nın etkin noktalarında görev alması sağlanmıştır." 

FETÖ/PDY mensubu ya da bu suç örgütüyle iltisaklı TSK personelinin yaptıkları tüm hukuksuzluklara rağmen, haklarında soruşturma emri verilmediğinin vurgulandığı kararda, soruşturma emri verilenlerin ise kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararlar ve kovuşturmaların beraat kararlarıyla sonuçlandırılarak korunduğu, bu yolla da etkinliklerinin devamının sağlandığı belirtildi.

Özellikle GATA, Harp Akademisi, Harp Okulları ve TSK'ya ait diğer eğitim kurumlarında görevli bulunup FETÖ/PDY mensubu olmayan personelin akademik yükselme, görevlendirme ve diğer işlemlerinin yapılan soruşturmalar marifetiyle engellendiği bildirilen kararda, bu eğitim kurumlarında görev alacak ve geleceğin komuta kademesini yetiştirecek personelin FETÖ/PDY mensuplarından oluşmasının sağlandığı ifade edildi.

"Eylemlerin önü açılmıştır"

Kararda, şu tespitlere yer verildi:

"Özellikle emniyet ve adli yargıdaki FETÖ/PDY mensuplarıyla uyum içinde çalışan askeri hakimlerin, bu yargı makamlarından gelen bilgi ve belgelere yönelik değerlendirmeleri personel aleyhine olacak şekilde oluşturularak, FETÖ/PDY mensubu olmayan askeri personelin kumpas davaları olarak bilinen davalarda mahkumiyetleri yönünde kararlar ihdasına yol açılmıştır. 

Askeri yargıda yer alan ve FETÖ/PDY mensubu olan bazı askeri hakimlerin eylemleriyle FETÖ/PDY'nin TSK'nın en hayati damarlarına sızması sağlanmış ve 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca gerçekleştirilen menfur darbe girişimi gibi ülkemizin geleceğine, birliğine ve dirliğine yönelik yasa dışı eylemlerin önü açılmıştır."

Örgütün TSK'nın yönetim kadrolarına sızmaya çalıştığının açık olduğu vurgulanan kararda, örgütün ilköğretim çağındaki çocukları "abi" olarak nitelenen, kod adı kullanan kişilerce ev, dershane, okul gibi örgüt hücrelerinde TSK'ya katılmaları için eğittikleri belirtildi.

TSK'ya katılmaları için eğitilen çocukların genelde gelir düzeyi düşük ailelerden seçildiğine ve ailelerin temiz din duygularının sömürüldüğüne değinilen kararda, şunlar kaydedildi:

"TSK'da bir gelecek vadedip daha ilköğretim çağında TSK'ya katılmak üzere hazırladıkları, ders çalıştırmak üzere toplanan bu çocukları, akabinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü kurucusu ve yöneticisi firari şüpheli/sanık Fetullah Gülen'in sapkın dinsel mantık ve İslam ile hiçbir bağ ve ilintisi olmayan kitap ve öğretileriyle tanıştırdıkları, suç örgütü kurucusu ve yöneticisi şüpheli/sanık Fetullah Gülen'e mantıkla ve İslam ile kabulü mümkün olmayan kutsiyetler atfederek örgütsel hiyerarşi içindeki bağlarını pekiştirdikleri, bu kapsamda askeri okullara yerleştirilmelerinde örgütsel fayda gördükleri ilköğretim çağındaki, genelde gelir düzeyi düşük ailelerin zeki çocuklarını benzeri beyin yıkama metotlarıyla sorgulamayan, düşünmeyen, mutlak itaati esas alan, biat kültürüne körü körüne bağlı insan tipi haline getirdikten sonra, bu kişilere yine örgüt mensubu TSK personelinden temin ettikleri soruları vererek askeri okul sınavlarını kazanmalarını sağladıkları, özellikle senaryolaştırma yöntemleriyle mülakatlara hazırladıkları, yine örgüt hiyerarşisi içindeki sınav komisyonlarında yer alan TSK personeli marifetiyle mülakatları ve örgüt üyesi askeri doktorlar marifetiyle sağlık muayenelerini geçmelerini sağladıkları, tüm bu askeri okullara giriş sınav süreçlerinde, örgüt üyesi olmayan askeri öğrenci adaylarının yazılı sınavlarda başarılı olsalar bile mülakatlarda ve sağlık muayenelerinde elendikleri, bu yolla daha genç yaşlardaki FETÖ/PDY mensuplarının, TSK'nın hiyerarşisine nüfuz etmeye başladığı açıktır." 

Askeri hakimlerin örgütlenmeleri örneklerle anlatıldı

Kararda, FETÖ/PDY üyesi olduğu tespit edilen askeri hakimlerin TSK'da nasıl örgütlendiklerine dair çarpıcı ifadeler de bulunuyor.

Bir yarbayın askeri hakim seçilmek için çaba gösterdiği, daha sonra Askeri Yargıtay üyeliğinden feragat ederek, hiçbir hakimlik teminatı olmayan Genelkurmay Adli Müşavirliği Ceza Hukuku İşleri Şube Müdürü olarak atanıp Genelkurmay Adli Müşavirliği görevini vekaleten yürüttüğüne dikkat çekildi.

Başka bir örnekte ise teamüller dışında hareket edilerek kıdemsiz yarbay rütbesindeki bir askeri hakimin Askeri Adalet İşleri Başkanı yapılmasının da örgütün ordu içindeki örgütlenmesinin başka bir kanıtı olduğuna değinildi.

Bazı değerlendirme ve tespitlerde bulunulan kararda, TSK'ya kurulan kumpasa yönelik soruşturma ve kovuşturmalarda mağdurların aleyhine soruşturma ve kovuşturmalara işaret edildi.

Hakkında birçok ihbar, şikayet ve suç duyurusu bulunan, darbe girişimi kapsamında şüpheli olan, tutuklanan askeri hakimler hakkında 15 Temmuz'dan önceki süreçte Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanlığınca soruşturma ve inceleme yapılması yönünde ciddi herhangi bir çaba gösterilmediği bildirilerek, FETÖ/PDY mensubu olmadığı bilinen, açıkça bu yapının mağduru olan askeri hakimler hakkında kolaylıkla soruşturma ve inceleme yönünde kararlar verildiği kaydedildi.

Kamu dışı örgütsel hiyerarşinin atama, görevlendirme ve soruşturma süreçlerinde egemen olduğu vurgulanan kararda, darbe girişimi sırasında yayımlanan listede 249 askeri hakimin sözde sıkıyönetim mahkemeleri, savcılıkları ve adli müşavirliklerinde görevlendirildikleri anımsatıldı.

"İzinli olmalarına rağmen..."

Kararda, şu ifadelere yer verildi:

"Sözde sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilen ancak darbe öncesinde Genelkurmay Adli Müşavirliği, Genelkurmay Askeri Mahkemesi, Genelkurmay Askeri Savcılığı, Milli Savunma Bakanlığı Askeri Adalet İşleri Başkanlığı gibi görev yerlerinde bulunan bazı askeri hakimlerin, o gün mesai saat 18.00'de bitmesine ve izinli olmalarına rağmen darbe esnasında görev başında bulundukları, tanık beyanları ve kamera kayıtları ile tespit edilmiştir.

Genelkurmay, Kara Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Donanma Komutanlığı Askeri Savcılıklarında görevli bazı askeri hakimlerin, darbe girişiminin gerçekleştiği veya darbenin ana noktalarından olan Kara Havacılık Okulu, 4'üncü Ana Jet Üs Komutanlığı, Jandarma Okullar Komutanlığı ve Donanma Komutanlığında, anayasal düzene karşı işlenen suçlar görev alanlarına girmemesine rağmen darbe akabinde buralarda darbeye ilişkin soruşturmalara başladıkları, bu kapsamda arama, el koyma, ifade alma vb. işlemleri gerçekleştirdikleri, bu işlemlerle ilgili hakim onayı aldıkları ancak bahse konu işlemleri gerçekleştiren tüm bu askeri hakimlerin sözde sıkıyönetim askeri mahkemeleri görevlendirme listesinde sıkıyönetimde görevli askeri hakimler oldukları anlaşılmıştır.

15 Temmuz 2016 tarihli FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün darbe teşebbüsünün fiilen engellenmiş olmasına rağmen bu teşebbüsün demokratik anayasal düzene, temel hak ve hürriyetler ile milli güvenliğe yönelik oluşturduğu tehlikenin tamamen ortadan kaldırılması, tüm anayasal kurumların olduğu gibi genelinde TSK'nın ve Milli Savunma Bakanlığının, özelinde ise askeri yargının temel sorumluluğu ve görevidir. Bu gibi tehditlerin demokratik toplum düzenini, temel hak ve hürriyetleri ve milli güvenliği açık ve yakın tehlikeye düşürdüğü hallerde, olağanüstü önlemlerin alınması ve olağanüstü yönetim usullerinin uygulanması anayasal bir sorumluluktur."

FETÖ/PDY ile "etkin mücadele" vurgusu

Darbe girişiminin TSK içinde örgütlenmiş FETÖ/PDY mensupları, bunlarla hareket eden bazı kamu görevlileri ve sivil unsurlar tarafından gerçekleştirildiği aktarılan kararda, bu teşebbüsün tamamen sonlandırılması, benzer bir girişimin tekrarlanmaması, demokratik anayasal düzen ile temel hak ve hürriyetlere yönelik tehdidin tamamen ortadan kaldırılması için kapsamlı ve etkin bir mücadele yapılması gerektiği vurgulandı.

Etkin mücadele yapılabilmesi için FETÖ/PDY'ye aidiyeti, iltisakı veya irtibatı belirlenen tüm TSK personelinin ve özellikle TSK içinde yargı görevini yürüten askeri hakimlerin mesleklerinden çıkarılması gerektiğine dikkat çekilen kararda, bu yolla halkının bağrından çıkan TSK'nın bölgesinde etkin, caydırıcı ve kararlı bir güç olarak varlığını sürdürebileceği ifade edildi.

Kararda, askeri yargının anayasadan, kendi mevzuatından ve hakkaniyete, adalete dayanan yerleşik geçmişinden kaynaklanan teamüllerine uygun olarak, kendi görev alanı içindeki TSK personeline güven verecek bir yapıya kavuşmasının ancak askeri yargı mensupları arasına sızmış FETÖ/PDY mensuplarının temizlenmesi ile sağlanabileceği kaydedildi.

Komisyonun kararında, "FETÖ/PDY'nin tüm kamu kurumlarında olduğu gibi TSK ve askeri yargıda da örgütlenmesi ve bu örgütlenmenin bir darbe teşebbüsü şeklinde somutlaşarak 246 vatandaşımızın şehit olmasına, 2 bin 186 vatandaşımızın yaralanmasına sebep olması karşısında, reel bir tehlikeye dönüşen bu tehdidin bertaraf edilmesi için demokratik anayasal düzenin kuram ve kuralları içinde olağanüstü tedbirler alınmasını zorunlu kıldığı anlaşılmış ve dikkate alınarak, değerlendirilmiştir." ifadeleri kullanıldı.

İhraç edilen 76 askeri hakimin isimleri şöyle:

"Hakim albaylar Muharrem Köse, Erhan Ermişoğlu, Mehmet Oğuz Akkuş, İsmail Karataş, Mehmet Ali Almış, Mehmet Emin Yapar, Yunus Yılmaz, Seyfi Bulduk, 

Hakim yarbaylar Ali Müjdat Eski, Muhsin Özyurt, Uğur Aydın, 

Hakim binbaşılar Yasin Akdeniz, Selahattin Karakaya, Erkan Ağın, Kurtuluş Kaya, 

Hakim yüzbaşılar Sefa Mumcu, İbrahim Alpsoy, Fahri Karakaya, Erhan Alp, 

Hakim üsteğmenler Hasan Hüseyin Şahin, Mustafa Can, Harun Birol Mert, Cemal Yurtseven, Sezer Çitli, Abdulcelil Türkdoğan, Gültekin Özdemir, Selma Yılmaz Çitli, İsmail Savcı, Orhan Çelik, Uğur Tural, Gani Çetintaş, Beytullah Abakam, Ramazan Avcı, Rıdvan Akay, Muhammet Vuran, Muhammed Tekinşen, Abdulkadir Demir, Fatih Dağlı, Hamza Badıllı, Şuayip Karayel, Hüseyin Cansever, İsmail Siyahgül, Faruk Savaş, Sezai Zengin, Muhammet Yüksel, Murat Yıldız, Ahmet Peksöz, Fatih Taşkın, Mustafa Kayıkçı, Celalettin Kuga, Musa Birlik, Fahrettin Güngör, 

Hakim teğmenler Cennet Eda Sezen, Yusuf Aslan, Yakup Cemil Kahveci, 

Askeri hakim yüzbaşılar Necmettin Aksoy, Nazmi Şengül, Kani Yolcu, Hüseyin Çakan, İrfan Ay, 

Askeri hakim üsteğmenler Oğuz Sekmen, Feyyaz Erkam Saraç, Erol Körnez, Şafak Kadir Baran, Muhammed Bıçakçıgil, İsmail Pektaş, 

Askeri hakim teğmenler Seyfullah Özkan, Mustafa Bek 

Hava hakim albay Şaban Ümit Gül, 

Hava hakim yüzbaşılar İlhan İpek, Özgür Tüfekçi, Mehmet Burak Kızıltan, 

Hava hakim üsteğmenler Fatih Bağlan, Emrah Gül, Cevher Eren, İhsan Hoş."

Muhabir: Kemal Karadağ


Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın