DİAYDER üyelerinin terör davası başladı
Terör örgütü PKK ile iltisaklı olduğu belirtilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının da aralarında bulunduğu 23 üyesi hakkında açılan davanın görülmesine başlandı.

İstanbul
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada sanıkların kimlik tespitlerinin ardından avukatların talepleri alındı.
Sanık avukatları, bazı sanıklar hakkında benzer suçlar ve eylemlerden İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinde geçtiğimiz yıl açılan devanın devam ettiğini belirterek, bu dosyaların birleştirilmesini istedi.
Mahkeme heyeti, 5 sanık hakkında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sürse de her iki iddianame incelendiğinde, bu davadaki eylemlerin, diğer dava açıldıktan sonra gerçekleştiğini belirtti.
Bu iddianamenin daha detaylı ve kapsamlı olduğunu ifade eden heyet, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazı yazılarak, 5 sanık hakkındaki dosyanın bu mahkemede birleştirilmesine yönelik olumlu yönde muvafakat yazılmasına karar verdi.
Heyet, İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılaması süren sanık Fahrettin Ürgün'ün dosyasının birleştirilmesi talebinin ise daha sonra değerlendirilmesine hükmetti.
DİAYDER Başkanının savunması
Taleplerin tamamlanmasının ardından sanık savunmalarına geçildi.
Duruşmada önce, kimlik tespitinde lise mezunu, emekli ve aylık ortalama 30 bin lira geliri olduğunu, tutuklanmadan önceyse ticaretle uğraştığını söyleyen DİAYDER Başkanı tutuklu sanık Ekrem Baran'ın savunması alındı.
Baran, medrese mezunu ilahiyatçı imam ve hocaların biraya geldiği derneğin, kuruluşundan bu yana kimseden emir ve talimat almadığını savundu.
Demokratik İslam Kongresi'nin azınlıklar ve inançlar komisyonuna bağlı faaliyetler yürüttükleri iddialarına değinen Baran, "KCK ile derneğimizin ilişkisi yoktur, olamaz da. Ben din alimiyim, dinin emrettiği kuralları anlatmakla yükümlüyüm. İddianamede geçen 'sözde imamlar' şeklindeki ifade tarzını kabul etmiyorum." dedi.
Mahkeme başkanının soruları üzerine Baran, "PKK ile iltisaklı kişilere yardım kartı verdiğimiz iddiası doğru değildir. 600 kart verilmiştir. Bizim düşündüğümüz fakir fukaradır. Ayrım yapmadık. Üyelerimizi aradım, çağırdık. Kişi başı 12 kart verdim. 'Çevrenizde kim fakirse ona verin, dinine rengine bakmayın.' dedim. Kesinlikle 'PKK adına dağa katılanların ailelerine verin.' diye bir söz söylemedim." şeklinde konuştu.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca 9'u tutuklu 23 sanık hakkında hazırlanan 335 sayfalık iddianamede, İstanbul Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER'in, terör örgütü KCK sözleşmesinde "Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesi" adı altında örgütlenen ve terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın telkin ve yönlendirmeleriyle alternatif sözde "Kürt Diyanet İşleri" olarak kurulduğu belirtiliyor.
DİAYDER'in terör örgütü KCK sistematiği doğrultusunda kurularak faaliyet yürüttüğü belirtilen iddianamede, derneğin kullandığı internet sitesindeki örgütsel ögeler, Kürt sorununa ilişkin düzenlenen anket çalışmasının örgütsel temeli, üyelerin 2013'ten bugüne yaptıkları basın açıklamaları, katıldıkları eylemler ve örgütsel beyanlarının terör örgütü PKK perspektifine uyduğu ifade ediliyor.
Derneğin İBB'deki işe alımlarda referans olduğu iddiası
İddianamede, derneğin örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da faaliyet esnasında etkisiz hale getirilen kişilerin ailelerinin örgüte bağlılığının artması ve kopmaması adına kamu kurum ve kuruluşlarından elde edilen yardım kartlarının sistemli bir şekilde şahıslara ulaştırıldığı kaydediliyor.
Sanıklardan Mehmet İnan'ın iddianamede yer alan ifadesinde, İBB'de gassal olarak işe alınmasında DİAYDER yöneticilerinin referans olduğunu ve kendisiyle birlikte bazı kişilerin de dernek öncülüğünde işe alındığını söylediği aktarılıyor.
İddianamede, Mehmet İnan'ın, bu kişilerle belediyeye ilk girdiklerinde maaşlarından bir kısmını DİAYDER'e vereceklerini söylediklerini, ancak sonrasında bu kişilerin derneğe para verip vermediklerini bilmediğini anlattığına yer veriliyor.
İBB İstanbul Personel Yönetim AŞ (İSPER) bünyesinde 24 Kasım 2019 itibarıyla gassal olarak çalışan Mehmet İnan'ın aldığı 4 bin lira maaşın bin lirasını DİAYDER'e verdiği kaydedilen iddianamede, benzer şekilde DİAYDER tarafından belediyelerde işe sokulan üyelerin maaşlarının bir kısmını derneğe aktardıkları belirtiliyor.
İddianamede, bu kapsamda, PKK'ya aktarılmak ve KCK yapılanması çerçevesinde gerçekleştirilen örgütsel faaliyetlerde kullanılmak üzere "Mali Kampanya" adı altında, belediyelerde çalışan personelin maaşlarının bir kısmının aktarıldığı anlatılıyor.
Görüşme içeriklerinde, ramazan ayı nedeniyle İBB tarafından DİAYDER'e verilen alışveriş kartlarının sanık Ekrem Baran tarafından dağıtılması maksadıyla Avrupa ve Anadolu yakalarında ikamet eden dernek üyesi melelere verilmesi hususunun yer aldığı ifade edilen iddianamede, söz konusu kartların dağıtılacağı kişiler arasında "Değer Aileleri"nin de bulunduğu aktarılıyor.
"Derneğe İBB'nin market yardım kartları dağıtıldı"
İddianamede, teknik takip sonucu, İBB tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının örgüt sempatizanlarınca ailelere dağıtıldığının tespit edildiği belirtilerek, dernek tarafından, örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da etkisiz hale getirilen kişilerin ailelerinin örgüte bağlılığının artması ve kopmaması adına, kamu kurum ve kuruluşlardan elde edilen yardım kartlarının sistemli bir şekilde şahıslara ulaştırıldığı belirtiliyor.
İddianamede, 10'u tutuklu 23 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 3,5 ile 15'er yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması isteniyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.