Belem
İklim Eylemi ve Ötesi için Türkiye Platformu (TRAction), Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda, iş dünyası ve sivil toplumu bir araya getirerek sürdürülebilirlik yolculuğuna bilim temelli yaklaşımla katkı sağlamayı amaçlıyor.
Brezilya'nın Belem kentinde devam eden Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında, "daha güçlü iklim eylemi ve bilim temelli hedefler" için ortak bir girişim örneği olarak, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve UN Global Compact Türkiye'nin ortaklığında hayata geçirilen TRAction projesi anlatıldı.
WWF-Türkiye İklim ve Enerji Programı Müdürü Tanyeli Behiç Sabuncu, etkinlikteki konuşmasında, iklim eyleminin yalnızca hükümetlerin sorumluluğuna bırakılamayacağını belirterek, birden fazla aktörün bu sürece dahil edilmesinin önemini dile getirdi.
Sabuncu, sivil toplum kuruluşları, iş dünyası, akademi ve bilim insanları gibi işin sahadaki kısmını yapanların, bu dönüşümün taşıyıcıları olduğunu belirterek, "Bu noktada TRAction, Türkiye'den 10 sivil toplum kuruluşu ve 20 iş dünyası örgütünü bir araya getiriyor. Amacımız, Türkiye'nin Avrupa Yeşil Mutabakatına uyum sürecini desteklemek, iklim eylemini hızlandırmak ve bilim temelli hedeflerin Türkiye'de yaygınlaşmasını sağlamak." dedi.
Türkiye'nin 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için daha iddialı hedefler belirlemesinin, somut ve sektörel dönüşüm yol haritalarının oluşturulmasının önemine değinen Sabuncu, Avrupa Birliği (AB) ile uyum sürecinin, özellikle Avrupa Yeşil Mutabakatının bu bağlamda bir dayanak noktası olabileceğini söyledi.
Sabuncu, belirsizlik ortamının işletmeler ve toplumlar için risk oluşturduğunu, bu nedenle sivil toplum, iş dünyası ve politika yapıcılar arasında güçlü diyalog kurulması gerektiğini ifade ederek, TRAction platformunun bu anlayışla AB desteğiyle hayata geçirildiğini anlattı.
Proje kapsamında Avrupa Yeşil Mutabakatının teknik unsurlarına ilişkin eğitimler düzenlediklerini aktaran Sabuncu, "Üyelerimizin politika yapım süreçlerinde daha etkili olabilmeleri için mesleki atölyelerle kapasitelerini geliştiriyoruz. Bilim temelli hedefler konusunda farkındalığı artırmak için kamu kurumlarıyla düzenli toplantılar düzenleyerek bir diyalog ortamı sağlıyoruz." diye konuştu.
- İklim eylemi ortak öğrenme gerektiriyor
Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Araştırma Direktörü Ayşe Ceren Sarı da iklim eyleminin artık tek bir kurumun ya da sektörün sınırlarını aştığını, koordinasyon, güven ve ortak öğrenme gerektirdiğini söyledi.
Sarı, bu noktada TRAction'ı karşılıklı öğrenme ortamı olarak gördüklerini belirterek, "İklim eylemini hızlandırmak için sadece daha fazla finansmana değil, aynı zamanda daha fazla koordinasyona, bilgi paylaşımına ve ortak bir vizyona ihtiyacımız var. TRAction'ın özellikle kamu sektörüyle ilişkilerde yerel kapasiteyi güçlendirdiğine inanıyoruz." dedi.
Platformun, kapasite geliştirme, kamu, özel sektör ve sivil toplum arasında güven inşası, iklim finansmanı ve politika tutarlılığı üzerine ortak bir açı geliştirme olmak üzere derneğe 3 somut fayda sağladığını anlatan Sarı, "TRAction'ı bir tür 'politika laboratuvarı' olarak görüyoruz. Türkiye'nin, Emisyon Ticaret Sistemi tasarımı, adil dönüşüm planlaması, ulusal finans mekanizmaları ve kömürden çıkış takvimi gibi karmaşık gündemlerinin entegre bir şekilde ele alınabileceğini gösterdi." değerlendirmesinde bulundu.
- Kolektif girişimlerin etkisine somut bir örnek
TÜSİAD Sanayi ve Sektörel Politikalar Direktörü Hazal İnce ise özel sektörün iklim eylemi konusundaki mevcut motivasyonuna rağmen, ilerleme için netlik, destek ve kapasite geliştirme ihtiyacına dikkati çekti.
İnce, özel sektörün öncelikli ihtiyaçlarını ise tahmin edilebilir politikalar, teşvik mekanizmaları, finansman kaynakları ve teknik kapasitesinin güçlendirilmesi olarak sıraladı.
TRAction girişimini bu açıdan değerli bulduklarını ifade eden İnce, "Türkiye'deki iş dünyası ile yeşil sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirmesi bakımından benzersiz." ifadesini kullandı.
İnce, "TÜSİAD olarak biz, TRAction'ı kolektif girişimlerin özel sektörü nasıl güçlendirebileceğine ve Türkiye'nin genel iklim eylemi kapasitesini nasıl artırabileceğine dair somut bir örnek olarak görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.