İSTANBUL/ŞANLIURFA – Bülent Şahin Erdeğer - Rauf Maltaş

Suriye'de öğrencilerin, 15 Mart 2011'de ülkenin güneyindeki Dera kentinde lise duvarına yazdıkları rejim karşıtı sloganlar sebebiyle gözaltına alınmalarıyla başlayan süreç, 3'üncü yılına girdi.

İlk 6 ayında barışçıl gösterilere sahne olan Suriye'de Esed yönetimi, muhalifleri şiddet yoluyla sindirmeye çalıştı.

Aktivistler tarafından genelde Cuma günleri gerçekleştirilen protesto yürüyüşlerine, ''Öfke Cuması'', ''Onur Cuması'' gibi isimler verildi.

Esed güçlerinin gerçekleştirdiği gün aşırı katliamlar muhaliflerin de olayların 6'ıncı ayında silahlanmasına sebep oldu. Yönetimin sivil yerleşim birimlerine düzenlediği askeri saldırılar birçok katliama yol açtı.

Esed güçlerinin 9 Şubat 2012'de başlayan Humus saldırısında 100'ü çocuk ve kadın 755 kişi hayatını kaybetti.

Şubat 2012'de Arap Birliği gözlemcileri Suriye'de çalışmalarına başlarken; Kofi Annan, Esed ile görüşerek, 6 maddeden oluşan bir plan sundu.

22 Haziran 2012'de Esed güçleri, uluslararası hava sahasında seyretmekte olan bir Türk jetini düşürdü. Türkiye angajman kurallarını değiştirerek saldırıya cevap verdi. 

Katar'da 12 Kasım'da toplanan Suriyeli muhalifler, geniş çaplı bir kongre ile ''Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'' (SMDK) adlı yeni bir çatı yapılanma kurduklarını açıkladılar.

Bağımsızlık ümitlerini kaybetmediler

Ülkelerinde çıkan olayların ardından Türkiye'ye sığınan Suriyeliler ise vatanlarının bağımsızlığa kavuşacağı umudunu kaybetmedi.

Türkiye'nin sağladığı hizmetlerle çadırda ve ülkelerinden uzakta yaşamanın sıkıntısını bir nebze de olsa unutan Suriyeliler, bu yaz ülkelerinde bağımsızlık bayrağının dalgalandığını görmek istiyor.