Dolar
38.59
Euro
43.73
Altın
3,361.13
ETH/USDT
1,807.20
BTC/USDT
94,329.00
BIST 100
9,112.19
Gündem, 15 Temmuz Darbe Girişimi

Danıştay Tetkik Hakiminden FETÖ itirafları

Soruşturma kapsamında gözaltına alınıp adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Tetkik Hakim Başel, yargı içindeki örgütlenmeye ilişkin önemli itiraflarda bulundu.

23.07.2016 - Güncelleme : 26.07.2016
Danıştay Tetkik Hakiminden FETÖ itirafları

ANKARA

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gözaltına alınıp savcılık sorgusunun adından adli kontrol kararıyla serbest bırakılan Danıştay Tetkik Hakimi Ebubekir Başel, savcılığa verdiği ifadede, Fethullah Gülen'e mensup insanlarla Sivas Selçuk Anadolu Lisesinde tanıştığını, babasının mezar işçisi olduğunu, ailesinin maddi durumunun kötü olduğu için Sivas'ta pansiyonda kaldığını söyledi.

Bu pansiyonun devlete ait ve parasız olduğunu dile getiren Başel, bu dönemde ışık evlerine gidip gelmeye başladığını belirterek, "Bu evlerde bizi askeri okullara hazırlıyorlar ve yönlendiriyorlardı. Bu evlerde abi diye hitap ettiğimiz kişiler bulunuyordu. Bu kişiler bizden yaşça büyük üniversite öğrencileriydi. Bu evlere ders çalışmaya gidiyor, bazen de kalıyorduk. O dönem bu evlere gitmek bir ayrıcalıktı. Çok hoşumuza gidiyordu" diye konuştu.

Söz konusu evlerde Fetullah Gülen'in kitaplarını okuduklarını ve bazı kasetlerini dinlediklerini aktaran Başel, şöyle devam etti:

"Ankara Hukuk Fakültesini kazanınca dershane öğretmenleri beni o Saitbey yurduna gönderdi. Bu yurdun cemaatin toplama ve dağıtım yurdu olduğunu anladım."

İlk yıl yurttaki oda arkadaşları arasında değişik siyasi görüşlerden kişilerin bulunduğunu aktaran Başel, "Burası toplanma yeri gibi bir yerdi. Buradaki insanları bir yıl sonra durumlarını değerlendirip evlere gönderiyorlardı. Bu yurtta sadece birinci sınıf öğrencileri kalmaktaydı." diye konuştu.

Başel, şöyle devam etti:

"Birinci sınıfın sonunda ışık evlerine geçtim. Bu ev Sincan'da Lale durağına yakın bir yerdeydi. Apartman dairesinde yaklaşık 6-7 kişi kalıyorduk. Ev imamı diye nitelendirdiğimiz kişiler bizden iaşe bedeli diye para alıyorlardı. İmam diye söylediğimiz ve abi diye hitap ettiğimiz kişi bizimle aynı evde kalıyordu. Bizden bir, iki yaş büyük üniversite öğrencisiydi. "

Söz konusu evlerde kendilerine eğitimler verildiğini aktaran Başel, Fetullah Gülen ve Sait Nursi'nin kitaplarını okuduklarını, bunlara ilişkin CD'leri dinlediklerini, oruç tuttuklarını ve bu etkinliklere ilişkin çetele olarak tabir edilen notların tutulduğunu anlattı.

"İlk maaşımızı veriyorduk"

Bu yurtta kaldığı süre içinde "abi", imam veya bölge imamı veya O3 imamı olarak görevlendirilmediğini, sadece özel günlerde etkinliklere katıldığını aktaran Başel, O3 imamının ne olduğunun sorulması üzerine, bu kişilerin ortaokul öğrencilerini askeri okullara hazırlayanlar olduğunu bildirdi.

Başel, şöyle devam etti:

"Daha sonra hakimlik stajını kazandıktan sonra ilk maaşımı abi olarak bildiğim İ.A'ya verdim. İ.A, halen idari yargı hakimidir ve dönem arkadaşım olduğu gibi dönem abisidir. İ.A, bana ilk maaşın Fetullah Gülen'e verileceğini ve onun belirleyeceği yere sarf edileceğini söyledi. Diğer kamu kurumlarında çalışanlar için de kuralın bu olduğunu biliyorum. İ.A, parayı elden aldı. Bu paranın bin 175 lira olduğunu hatırlıyorum. Çünkü ilk maaşım buydu ve tümünü verdim."

"Eşimin cemaatle ilgisi yok"

Vergi hukukunda uzman olduğunu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden bir hocasının kendisini "yargıda muhafazakar kesimin önde gelen insanlarından biri" olarak tanınan Yargıtay üyesi S.İ. ile tanıştırdığına işaret eden Başel, staj yaptığı dönemde bu Yargıtay üyesinin kızıyla tanıştırıldığını ve ardından evlendiklerini aktardı. 

Başel, 2008'de evlendiği eşinin cemaatle ilgisinin bulunmadığını, Nakşibendi tarikatının Hüdaverdi kolu olarak bilinen Gölbaşı'ndaki Hacı Hasan Burkay'ın mensubu olduğunu, cemaate karşı durduğunu ve Fetullah Gülen'den nefret ettiğini savundu. 

Stajyerliği döneminde mülakatı kazandıktan sonra bazı idari yargı hakimleriyle Dikmen'de ev tuttuklarını, "idari yargı imamı" olduğunu duyduğu İ.A'nın bu eve haftada bir iki kez gelerek sohbetler yaptığını bildiren Başel, staj boyunca maaşlarının yüzde 10'unu İ.A'ya, Fetullah Gülen ekibine iletmesi için verdiklerine dikkati çekti.

"AK Parti'ye oy vermeyin dediler, vermedik"

Gülen'in Türkiye'nin siyasetiyle ilgili görüşlerine inandığını dile getiren Başel, "Hizmete bağlı şahıslar risalelerde, iman, hayat ve şeriat şeklinde ahir zamana dönemler olduğunu, iman dönemini Said Nursi'nin, hayat dönemini Gülen'in gerçekleştirdiğini, şeriat dönemini ise başka bir gelecek şahsın yönlendireceği belirtiliyordu. Bu düşünceye o dönem inanıyordum. Bu nedenle Gülen'in söylediklerini aynen yerine getirmeye çalışıyordum. Örneğin, 'AK Parti'ye artık oy vermeyin' dediler. Biz de o seçimde oy vermedik. Bu nedenle Sivas'taki ailemi arayıp, 'BBP'ye oy verin' telkininde bulundum. Cemaatten baktığım dosyalara ilişkin bir talep gelmedi." değerlendirmelerinde bulundu. 

Yargı teşkilatındaki yapılanmanın "T1, T2, T3 ve T4" şeklinde düzenlendiğini, bu gruplamanın kıdeme, sicil numarasına göre yapıldığına işaret eden Başel, şu bilgileri paylaştı: 

"Yargı teşkilatında bir taşra bir de devre yapılanması vardır. Devre yapılanmasında yazın bir haftalık kamp yapılmaktadır. Sene içindeki düzenli görüşmeler de taşra yapılanması içinde yapılmaktadır. Bu 'T' ibaresi taşra ifadesinden kaynaklanmaktadır. Devre yapılanması değişik yerlerde kitap okuma, gezme şeklinde oluyordu. Biri Sivas'ta ailemin evinde yapıldı. Buna o dönem arkadaşlarım K.Ç, M.S, M.K, A.Ç. katıldı. Bu arkadaşlar hizmet hareketindendir. Gülen'e yakın olmayan, hizmet hareketinden olmayan hiç kimsenin bu toplantılara katılması mümkün değildi."

Cemaate sempati besleyen kişilerle yakın ilişki

Cemaatten olmayan, cemaate sempati besleyen kişilerle yakın ilişkiye geçildiğine de dikkati çeken Ebubekir Başel, şu ifadeleri kullandı:

"Cemaatten olmayan, cemaate sempati besleyen insanlar bize zimmetleniyordu. Zimmet alan kişi, ilgili kişiyi değişik zamanlarda ziyaret ediyor, ilişkisini sıkı tutmaya çalışıyordu. Örneğin, 2010 sonrası bana Danıştay Tetkik Hakimi G.M. zimmetlendi. Bu kadın hizmetten değildi, eşinin hizmete yakın olduğu düşünülüyordu. Bu kadını ara sıra ziyaret ediyordum, hatta çocuklarına hediye alıyordum. Böylece bu kişiyi yakın takibe alıyordum. Hizmette olmayan bir kişiyi hizmete dahil etme durumumuz yoktu."

"Bank Asya'dan uzak durun" 

Yaptıkları dönem toplantılarına katılan hakimlerin, "idari şargı imamı" İ.A'ya, tayin ve yetkilendirme ile ilgili taleplerini ilettiklerini, özel isteklerin ise başka bir odada özel olarak İ.A'ya aktarıldığına işaret eden Başel, "Toplantılara katılanlar, eşleriyle sorunlarını, maddi sorunlarını aktarıyorlardı. İ.A, kredi çekmek isteyenlere, 'çekmeyin, faiz ödeyerek günaha girersiniz, son çare kendi adınıza değil, akrabalarınız adına çekin' diyordu. Asya Bank'tan uzak durulmasını istiyordu. Hakim arkadaş eşinden boşanacaksa mutlaka önceden İ.A'ya bildirmek zorundaydı." bilgisini verdi. 

"Kadınların ayrı grupları vardı" 

Dönem arkadaşı olarak toplandıkları grupta kadın hakimlerin bulunmadığını, kadınların oluşturdukları kendi gruplarında toplantılar yaptıklarını kaydeden Başel, şunları anlattı: 

"Eğer kadın hakim hizmet hareketi içindeyse kocası da mutlaka hizmet hareketi içinde olmalıdır. Kocasının hakim olup olmaması önemli değildir. Ancak hizmet hareketinde olan kadın hakimlerin kocalarının da çoğunlukla hizmet hareketinde olan erkek hakimler arasından olduğunu biliyorum. Örneğin, hizmet hareketinden olduğunu bildiğim Ş.D, yine hizmet hareketinden A.D. ile evlendirilmiştir. Hizmet hareketinin yargı içinde bir evlilik birimi vardır. İ.A, hakim adayı olduğum dönemde bana cemaatten olduğunu belirttiği iki öğretmeni gösterdi. 'Cemaatten kimseyle evlenmeyeceğimi' söyledim. Bir daha göstermedi. Bekar erkek hakim adayları veya hakimlere bazı kadın hakimlerin CV'sini getiriyorlardı. Burada kadının resmi de bulunuyordu. Eğer erkek beğenirse bu kadın hakimle tanıştırmak için bir araya getiriyorlardı. Resmini gördükleri kadın mutlak suretle hizmet hareketinin içinde olan kişilerden oluşmaktadır."

2014 HSYK seçimleri 

Tetkik Hakimi Ebubekir Başel, 2014 HSYK seçimleri öncesi T4 gurubu "abisi"nin kendilerine cemaatin adaylarını bildirdiğini vurgulayarak, "Bunlar, A.B, A.B, M.Ş, S.K. ve E isimli bir hakimdi. HSYK seçim gününde T4 abimizin talimatıyla sandığın etrafında bulundum. Ayrıca benim dışımda hizmet hareketinde bulunan aynı grupta yer alan Y.G. ve G.Ç. de sandığın etrafındaydı. Seçimden sonra 2015 yaz kararnamesiyle Kırıkkale Vergi Mahkemesine atandım. İtiraz üzerine de Danıştay Tetkik Hakimi oldum." ifadelerine yer verdi. 

Danıştay 7. Dairesinde görev aldığını, bu dairede hizmet hareketinden diğer hakimlerle kendi gruplarında toplantılarına devam ettiklerini bildiren Başel, Danıştay üyelerinin kendi içlerinde yapılanmaları olduğunu bildiğini belirtti. 

Danıştay üyelerinin hangilerinin hizmetten olduğunu bilmediğini, sadece 2010'da seçilenlerin çoğunun hizmetten olduğunu duyduğuna işaret eden Başel, aynı dairede üye olan G.C. ve F.C'nin hizmetten olduğunu duyduğunu ancak bu kişilerle hiçbir toplantıda bir araya gelmediğini aktardı. 

Danıştay tetkik hakimliğine geldikten sonra O.Ö'nün "abiliğinde" iki haftada bir toplandıklarını, bu yılın ocak ve şubat ayından sonra yapılan toplantılara katılmadığına dikkati çeken Başel, ancak maaşının yüzde 10'unu, aidat olarak nitelendirdikleri parayı vermeye devam ettiğini vurguladı. 

Başel, "Bazen yüzde 10'unu veremiyordum, cebimde ne varsa onu veriyordum. Daha sonra eşim ve kayınpederimin telkinleriyle bu gruptan kopup avukatlık yapmaya karar verdim. Amacım uzman olduğum vergi hukukunda çalışmaktı." şeklindeki görüşlerini paylaştı. 

Gelir getirici faaliyette bulunmak amacıyla bir arsa kooperatifi kurduğunu ancak henüz arsa alamadığını kaydeden Başel, 2 yıldır gayrimenkul alım satım işiyle uğraştığını anlattı. Başel, "Kooperatif arsası aldıktan sonra organizasyon yapan kişiler bu kooperatife hakimleri ve savcıları dahil edip arsanın çok üstünde bedelle ortak yapıp yüksek paralar kazanıyorlardı. Buna özendiğim için kooperatif kurdum." ifadelerini kullandı. 

Başel, 2015 ve 2016 yıllarında hizmet hareketinin dönem toplantılarının yapılmadığını, yapıldıysa da kendisinin bunlara çağrılmadığını belirtti. 

Hakim adayı olduktan sonra hakimlik sınavına çalışanların evlerine giderek "abilik" yapmadığını, hakim adayı olduğu dönemde İstanbul'da maliyede çalışan idari yargı ve diğer kamu sınavlarına hazırlananlara nasıl çalışacaklarını anlattığını bildiren Başel, bu görevi kendisine İ.A'nın verdiğini, görevinin 3 ay sürdüğünü, bu kişilere, kendisine İ.A'nın verdiği, eski yılların sorularını veya çıkabileceği düşünülen özel hazırlanmış soru tiplerini götürdüğünü aktardı. 

"Sigara içinler abilik konumuna getirilmez" 

Hakim adaylığı veya hakimliği sırasında "abi" konumunda bulunmadığını, kimseye namaz kıldırmadığını savunan Başel, şöyle devam etti: 

"Bir kişinin abi olması için gittiği yerde namaz kıldırması gerekir. Ayrıca hakimlik sınavına hazırlanılan evlerde murakıplık yapmadım. Sigara içmekteyim. Sigara içen kişileri hiçbir zaman abi yapmazlar. Bunun nedeni ise Fetullah Gülen'in sigara içen kişilerin kendine zarar verdiğini, maneviyatlarının az olacağını belirtmesi ve sohbetlerde de bu hususun sık sık dile getirilmesi nedeniyle hizmet hareketi içinde sigara içenler, abilik konumuna getirilmezler. Bana hiç kimse 'gizlenmek için içki için' diye talimat vermedi. Ancak 2010 HSYK seçimlerinden önce bazı abilerin gizlenmek için içki içilebileceğini belirttiğini biliyorum. Bu dönemde hizmet hareketinde bulunan abilerin bu nedenle içki içtiklerini söyleyebilirim. Hatta murakıp olan R.K, bana 'cumaya gitmeyin, kendinizi gizleyin' diyordu. Ancak inançlarım gereği bu kişinin demesiyle cumaya gitmemezlik yapmadım." 

Başel, herhangi bir askeri hakim veya subay tanımadığını, tek tanıdığı albayın kendisinin hizmetten olduğunu duyunca çıkması konusunda nasihatte bulunduğunu vurgulayarak, "Bu kişi, eşim ve kayınpederimin telkinleriyle hizmet hareketinden kendimi soyutladım." değerlendirmesini yaptı. 

"Dışlanacağımdan korktum"

Ebubekir Başel, hakimlik sınavına girmesi için kimseden talimat almadığını, yurtta kaldığı esnada hizmet hareketi mensuplarıyla yaptığı mülakatı değerlendirerek hakim olmaya karar verdiğini bildirdi. Bank Asya'ya hiçbir zaman para yatırmadığını, söz konusu bankada bireysel emeklilik hesabı bulunduğunu anlatan Başel, "Halen Trabzon İdare Mahkemesi Başkanı olan ve Yargıda Birlik Derneğini destekleyen A.B'nin Bank Asya'da çalışan eşi yanımıza geldi. Onu kırmamak için bu emeklilik hesabını açtım." ifadelerini kullandı.

Başel, soru üzerine Abdulkadir A'yı tanımadığını, bu kişinin yargı imamı olduğunu duymadığını, kim olduğunu da bilmediğini dile getirdi. ABD'den dönünce cemaatten ayrılan M.K. adlı arkadaşını arayarak hizmetten ayrılmak istediğini belirterek, kendisi hakkında herhangi bir fişleme olup olmadığını sorduğunu aktaran Başel, şunları kaydetti:

"O da bana 'Seni FETÖ'cü olarak fişlediler' dedi. Ben yine ayrılmak istedim. Ancak ayrıldığım zaman kendi arkadaşlarım içinde düşkün olarak tabir edilip dışlanacağımdan korktum. O tarihte ayrılmaktan çekindim. Ancak Şubat 2016 tarihinde iyice ayrılmaya karar verdim. Toplantı ve sohbetlere katılmadım. Ben Şubat 2016'ya kadar Gülen'i din alimi olarak görüyordum. Kendisini başka lider olarak görmedim. Şubat 2016'dan sonra bu gruptan ayrıldım. 15 Temmuz 2016'dan itibaren kendisini vatan haini terörist olarak kabul etmekteyim. 

MİT tırlarının durdurulması olayını devletin güvenliğine zarar vereceğine inandığım için doğru bulmadım. Şu an bu iki olayı yapan kişilerin hükümete karşı eylem yapmak isteyen hizmet harekatının mensupları olduğuna inanmaktayım. Ben Gülen ekibinin risaliyelerde belirttiği iman, hayat ve şeriat düşüncesiyle Şubat 2016 tarihinden sonra inanmadım. Emniyet mensubu olarak sadece O.K'yı tanırım. Özel kalem müdürünün hizmet hareketinde olup olmadığını bilmiyorum."

Başel, 15 Temmuz Cuma günü adli tatil yaklaştığı için kararlarını onamak için Danıştaya gittiklerini bildirerek, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Hatta başkanımız giden hakimler için saat 15.30'da kokteyl verdi. Buna katıldım. Daha sonra eşimi arabamla Ekonomi Bakanlığından alarak Yenimahalle'de bulunan evime döndüm. Eşim ve çocuğumun bakıcısıyla akşam yemeği yedik. Eşim bakıcıyı kendi arabasıyla evine götürdü. Ben de kızımla oyun oynamaya başladım. O gün cep telefonundan kimse aramadı. Herhangi bir yere davet etmedi. Evden dışarı çıkmadım. Ben o gün televizyondan köprünün askerler tarafından kapatıldığını gördüm. Bunun bir terör olayı olabileceğini düşündüm. Hatta idari yargıdaki arkadaşlarımın yer aldığı WhatsApp grubunda bazı kişiler darbeye teşebbüs edildiğini yazınca ben böyle bir şey olur mu diye yazdım. Bu olayın terör saldırısı olduğunu düşündüm. Hemen akabinde televizyonda başbakanın açıklaması ve evimin orada kıyametin kopmasıyla bunun askeri darbe girişimi olduğunu anladım. O gün ben ve ailem sabaha kadar ölüm korkusu yaşadık. Çünkü benim evim MİT'in hemen yanında, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin karşısında ve Ankara Emniyet Müdürlüğüne yakın bir yerdeydi. Ben bu darbe girişimini Fetullah Gülen'e yakın askerlerin yaptığını ertesi gün medyada çıkan haberlerden anladım ve o gün bu grup ve Gülen'e lanet yağdırdım.

Eşim, çocuğum ve ben çok korktuk. Saat 05.00-06.00 arasında eşim ve çocuğumu arabama bindirerek, Gölbaşı'nda bir köyde bulunan eşimin teyzesinin evine gittik. Orada kaldık. Ben ve eşim ikametgahımıza girmekten hala korkuyoruz. Olayın olduğu günden beri eşimin teyzesinin yanında kalmaya devam ettik."

Hizmet harekatı içinde kendine verilmiş herhangi bir görev bulunmadığını savunan Başel, hizmet harekatının yargı kararları konusunda kendisine herhangi bir talimatta da bulunmadığını kaydetti.

Başel'in avukatı ise müvekkilinin örgütün yapısını ortaya dökmek ve etkin pişmanlıktan faydalanmak amacıyla gönüllü olarak Ankara Adliyesine geldiğini, tüm bildiklerini anlattığını, tüm sorulara cevap verdiğini, soruşturmaya somut katkıda bulunduğunu, bu nedenle Türk Ceza Kanunu'nun lehine hükümlerinden yararlanması gerektiğini söyledi.

Muhabir: Zafer Fatih Beyaz,Serdar Açıl,Aylin Sırıklı,Barış Kılıç

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın