

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezinin "Türkiye Elektrik Dağıtım Sektörünün Dönüşümü" raporu yayımlandı.
Raporda, Türkiye'nin net sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda, yalnızca enerji üretiminde değil, dağıtım sisteminde de köklü bir dönüşümün zorunlu olduğu ifade edildi. Dağıtık yenilenebilir enerji kaynaklarının artmasıyla değişen tüketim profillerinin, arz-talep dengesini çift yönlü hale getirdiği ve bu durumun dağıtım sistemlerinde esneklik, izleme ve kontrol yeteneklerinin geliştirilmesini zorunlu kıldığı vurgulandı.
Rapora göre, dağıtım seviyesinden bağlanacak güneş enerjisi ağırlıklı kaynakların artmasıyla sistem esnekliğinin sağlanabilmesi için tüketim tarafının daha aktif rol alması gerektiği belirtilerek bu kapsamda, tüketim noktalarına yakın dağıtık üretim tesislerinin yaygınlaştırılması ve şebekede çift yönlü enerji akışını sağlayacak yenilikçi uygulamaların hayata geçirilmesinin önem taşıdığı vurgulandı. Aksi halde, gerilim regülasyonundaki dalgalanmalar, reaktif güç dengesizlikleri, ani yük ve üretim değişimlerine karşı yetersizlik, koruma sistemlerinde uyumsuzluk ve güç kalitesinde bozulma gibi teknik sorunların artabileceği uyarısında bulunuldu.
Raporda, sanayi, bina ve ulaşım gibi enerjinin yoğun tüketildiği sektörlerde, enerjinin üretildiği yerde tüketilmesini sağlayan invertör tabanlı dağıtık kaynakların ve temiz elektrifikasyon uygulamalarının yaygınlaşması gerektiği belirtilerek, bu süreçte dağıtım sistemi operatörlerinin (DSO) daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiği ifade edildi.
Modernizasyon için öncelikli teknoloji ve uygulama alanları
Çalışmada Türkiye'nin dağıtım sisteminde öncelikli olarak ele alınması gereken teknoloji ve uygulama alanları arasında, operasyonel sistem verimliliğini artıracak teknolojilerin kullanılması, altyapının dağıtık üretimi destekleyecek şekilde dijitalleştirilmesi ve planlanması (akıllı sayaçlar, mikro şebekeler vb.), siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi, enerji kooperatiflerinin yaygınlaştırılması, bölgesel enerji ticareti platformları ile esneklik piyasalarının kurulması ve dağıtık üretimin entegrasyonunu teşvik eden tarifelerin yaygınlaştırılması yer aldı.
Raporda, DSO'ların gelecekteki altyapı ihtiyaçlarını öngörebilmesi için yenilenebilir ve dağıtık enerji kaynaklarının bölgesel hedeflerinin belirlenmesinin önem taşıdığı vurgulandı. Bu kapsamda, akıllı sayaç ve akıllı şebeke altyapısına yapılacak yatırımların, ileri veri analitiği ve gerçek zamanlı izleme imkanlarını güçlendirerek dönüşümü hızlandıracağı ifade edildi.
"Şebekelerin geliştirilmesi, yönetimi ve işletilmesinde esnek, dijital ve etkileşimli bir yapı"
Ayrıca, raporda, izin ve onay mekanizmalarının sadeleştirilmesi, hızlandırılması ve dijitalleştirilmesinin uygulama etkinliğini artıracak önemli bir adım olacağı ifade edildi. Planlanan yatırımların zamanında devreye alınabilmesi için yenilikçi finansman araçlarının değerlendirilmesinin önem taşıdığı kaydedildi. Bu adımların hayata geçirilmesiyle, dağıtım şebekesinin daha verimli ve dayanıklı şekilde işletilebileceği, DSO'ların arızalara ve bölgesel kısıtlara daha hızlı müdahale edebileceği belirtildi.
Dağıtım sisteminin dönüşüm sürecinin 3 dönemde ele alındığı belirtilen analize göre, kısa vadede (2025-2030) mevcut durumun değerlendirilmesi, öncelikli alanların belirlenmesi ve temel altyapının hazırlanması, orta vadede (2030-2040) artan talep ve üretim kapasitesine paralel olarak şebeke dayanıklılığını artıracak teknolojilerin yaygınlaştırılması ve uzun vadede (2040-2053) ise yerel enerji ticaretini destekleyecek piyasa koşullarının oluşturulması planlanıyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi Direktörü Alkım Bağ Güllü, rapora ilişkin değerlendirmesinde, dağıtım sektörünün enerji dönüşümündeki kritik rolüne dikkati çekerek, "Dağıtık enerji kaynaklarının yaygınlaşmasıyla enerji sistemi karbonsuzlaşırken, enerjinin tüketim noktasına yakın üretilmesi sayesinde sistem kayıpları azalıyor, gerilim ve enerji kalitesi artıyor, şebeke yatırımları daha verimli planlanabiliyor." ifadesini kullandı.
Güllü, elektrikli araçlar, ısı pompaları ve benzeri sistemlerle elektrifikasyonun hızlanacağını belirterek, "Bu da dağıtım sisteminin salt enerji taşıyan bir altyapı olmaktan çıkıp aktif ve tarafsız bir piyasa platformuna dönüşmesini gerektiriyor. Dolayısıyla şebekelerin geliştirilmesi, yönetimi ve işletilmesinde esnek, dijital ve etkileşimli bir yapının benimsenmesi büyük önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu.