Dünyanın doğal mirasları için en büyük tehdit iklim değişikliği

17.10.2025
İstanbul

Uluslararası Doğayı Koruma Birliği (IUCN) tarafından yayımlanan "Dünya Mirası Görünümü 4" raporunda 271 doğal ve kültürel miras alanından 117'sinde iklim değişikliği, yüksek ya da çok yüksek düzeyde tehdit olarak değerlendirildi.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


IUCN, ilkini 2014'te, ikinci ve üçüncüsünü 2017 ve 2020'de yayımladığı "Dünya Mirası Görünümü" raporlarının sonuncusunu geçen hafta kamuoyuyla paylaştı.

UNESCO'nun doğal ve kültürel miras alanı olarak belirlediği yerlerden 271'indeki durumun ele alındığı raporda 2014'te bu alanların yaklaşık yüzde 63'ünün olumlu bir koruma görünümüne sahip olduğu ancak 2025'te bu oranın yüzde 57'ye düştüğü belirtildi.

Biyolojik çeşitliliğin korunmasına yönelik kriter kapsamındaki alanların durumunun giderek kötüleştiği vurgulanırken, iyi durumda ya da düşük risk altında olduğu değerlendirilen alanların oranı 2014'te yüzde 71 iken, 2017'de yüzde 62'ye, 2020'de yüzde 58'e düştü. 2025 itibarıyla bu oran yüzde 52'ye gerileyerek en düşük seviyeye indi. Bu durum, tehlike altındaki biyolojik çeşitliliğin korunmasında ciddi bir gerilemeye işaret ediyor.

İklim değişikliği hem en büyük hem en hızlı artan tehdit

Rapora göre iklim değişikliği, dünya genelindeki miras alanları için en büyük tehdit olmayı sürdürüyor. Tüm alanların yüzde 43’ünde yani 117 alanda, iklim değişikliği yüksek ya da çok yüksek düzeyde tehdit olarak değerlendirildi. Bu oran, 2020'de yüzde 33, 2017'de yüzde 27 ve 2014'te yüzde 15 olarak belirlenmişti.

Ayrıca iklim değişikliği, en hızlı artan tehdit olmaya devam etti. 2020–2025 arasında iklim değişikliğinin yüksek veya çok yüksek tehdit oluşturduğu alan sayısı 31 arttı.

İstilacı yabancı türler ve hastalıklar büyük endişe kaynağı

Yabancı istilacı türler, dünya genelinde en büyük ikinci tehdit olurken bitki ve hayvan hastalıklarına yol açan patojenler 2025'te en hızlı artan ikinci tehdit olarak öne çıktı. 2020'de yalnızca iki miras alanında patojenler yüksek veya çok yüksek düzeyde tehdit olarak bildirilmişken, 2025’te bu sayı 19'a yükseldi.

Turizm faaliyetleri ve altyapı gelişimi doğal miras alanlarını etkilemeyi sürdürüyor

Turizm ve yerleşim bölgeleriyle endüstriyel bölgelerdeki altyapı çalışmaları ve rekreasyon faaliyetlerinden etkilenen miras alanlarının sayısı arttı. 2020'den bu yana, turizm bölgelerindeki faaliyetlerin yüksek tehdit oluşturduğu alanların oranı yüzde 4 yükseldi. Yerleşim bölgelerinde bu artış yüzde 5, ticari ve endüstriyel bölgelerde ise yüzde 3 oldu.

Raporda incelenen alanlar, "iyi", "bazı endişelerle birlikte iyi", "ciddi endişe" ve "kritik" olmak üzere 4 kategoride sınıflandırıldı. UNESCO listesindeki Pamukkale "bazı endişelerle birlikte iyi", Göreme Milli Parkı ise "ciddi endişe" kategorisinde yer aldı.

"Daha acil ve güçlü iklim eylemlerine ihtiyaç var"

Doğal Dünya Mirası alanları üzerinde risk oluşturan faktörlere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan IUCN Dünya Mirası ve Kültür Ekibi Direktörü Tim Badman, iklim kaynaklı değişikliklerin ekosistemlere göre farklılıklar gösterdiğini söyledi.

Badman, "Mevsimsel taşkınların değişmesi, hidroloji ve ekolojiyi etkilemektedir. Deniz ısı dalgaları, mercanların ağarmasına yol açmaktadır. Deniz seviyesi yükselmesi, tortulanma dinamiklerini ve tuzluluk gradyanlarını değiştirmektedir. Artan sıcaklıklar nedeniyle buzulların geri çekilmesi, su akışını değiştirmekte ve heyelan risklerini artırmaktadır. Yağış desenlerindeki değişiklikler, bazı bölgelerde çölleşmeye, diğer bölgelerde ise taşkın risklerinin artmasına neden olmaktadır." dedi.

Rapordaki derecelendirmelerin, her bir miras alanının koruma görünümüne ilişkin bir projeksiyon niteliği taşıdığını vurgulayan Badman, bu nedenle son 10 yılda iklim değişikliğinden etkilenen alan sayısında yaşanan artışı daha acil ve güçlü iklim eylemlerine ihtiyaç duyulduğuna dair bir uyarı olarak nitelendirdi.

Doğal miras alanlarındaki iklim kaynaklı değişikliklerin biyoçeşitlilik, ekoloji, ekosistem dayanıklılığı ve toplumsal yapı gibi farklı alanlarda etkisini gösterdiğini anlatan Badman, IUCN'nin 2014, 2017, 2020 ve 2025 tarihli raporlarında, doğal miras alanlarındaki iklim değişikliği etkilerinin giderek yaygınlaştığı ve hızlandığı sonucuna ulaşıldığını aktardı.

İklim değişikliğinin, küresel ölçekte en yaygın tehdit olarak gözlemlendiğini ancak bazı bölgelerde farklı unsurların ön plana çıktığını bildiren Badman, Afrika'daki en yaygın tehditlerin avcılık, ormancılık ve madencilik olduğu, Güney Amerika'da ise 2020'de en büyük tehdit olan hayvancılığın 2025'te yerini turizmle ilişkili faaliyetlere bıraktığı bilgisini verdi.

Pamukkale ve Göreme değerlendirmesi

Türkiye'de, doğal kriterler kapsamında listeye alınan iki Dünya Mirası alanı bulunduğunu belirten Badman, "Bunlar, Kapadokya'daki Göreme Milli Parkı ve Pamukkale. Son değerlendirmede, Pamukkale'nin notu 'bazı endişelerle birlikte iyi' olarak kalırken, Göreme'nin notu 'ciddi endişe' seviyesine düştü. Bu düşüşün büyük ölçüde nedeni yüksek ziyaretçi sayısı ve araç yoğunluğu olabilir." diye konuştu.

Son raporda ilk kez iklim değişikliğine karşı yerelde atılan adımların da ele alındığına dikkati çeken Badman, alanların yüzde 42'sinde bu adımların "çoğunlukla etkili" veya "yüksek derecede etkili" olduğunu, bu sonuca göre hem alan düzeyinde hem de küresel ölçekte iklim eylemlerinin artırılması için daha fazla çaba sarf edilmesi gerektiğini söyledi.

UNESCO'nun Dünya Mirası için hazırladığı İklim Eylemi Politika Belgesi'nin, doğal mirasın korunmasını ve muhafazasını güçlendirmek üst düzey bir rehberlik olduğunu ifade eden Badman, belgedeki önemli başlıklar arasında iklim adaptasyonu, azaltım, dayanıklılık artırma, yenilik ve araştırmanın bulunduğuna değindi.

Badman, doğal miras alanlarına yönelik iklim değişikliği risklerini en aza indirmek için tüm ülkelerin sera gazı emisyonlarını azaltma noktasında ellerinden geleni yapması ve Paris Anlaşması kapsamında sundukları ulusal taahhütlerde, küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlamak için mümkün olan en yüksek hedefi belirlemeleri gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR