İsrail'in Gazze'de 2 yıldır süren ekokırımı tüm çevresel unsurları hedef alıyor

08.10.2025
İstanbul

İsrail'in Gazze'de iki yıldır sürdürdüğü soykırımda on binlerce Filistinli hayatını kaybederken, uygulanan ekokırım bitki ve hayvan türlerine büyük zararlar verdi, tarım, balıkçılık ve hayvancılık faaliyetlerinin durmasına neden oldu.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


İsrail tarafından Gazze Şeridi'nde 8 Ekim 2023'ten bu yana yürütülen soykırımda yaşamını yitirenlerin sayısı 20 bini çocuk olmak üzere 67 bini geçti.

Gazze'deki saldırılar nedeniyle evlerini kaybeden binlerce kişi sığındığı çadırlarda yaşam mücadelesi verirken bombaların altında gıda ve su kıtlığıyla mücadele eden Filistinliler, cadde ve sokaklarda biriken çöp ve zehirli atıklara karşı da savunmasız kalıyor.

AA muhabirinin Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) raporlarından derlediği bilgilere göre, Gazze'nin doğal su kaynakları, son yıllarda aşırı kullanım nedeniyle tükeniyor. Yer altı suyunun büyük ölçüde kirlendiği ve su örneklerinin yüzde 97'sinin Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) içme suyu standartlarını karşılamadığı bölgede, kirliliğe yol açan faktörler arasında deniz suyu sızması ve nitrat kirliliği bulunuyor.

Saldırılar öncesinde Gazze'de 3 deniz suyu arıtma tesisi, 292 yer altı suyu arıtma kuyusu, 54 su deposu ve pompa istasyonu ile 6 atık su arıtma tesisi bulunuyordu. Fakat geçen nisan ayı itibarıyla su depolama kapasitesi yüzde 84 azalırken atık su arıtma tesisleri çalışamaz hale geldi.

Hepatit A vakaları 384 kat arttı

Kanalizasyon sisteminin çökmesi ve 360 kişiye 1 tuvalet, 2 bin 400 kişiye 1 duş alanı düşmesi nedeniyle sulu ishal vakaları 36 kat, kanlı ishal vakaları 24 kat, Hepatit A vakaları 384 kat arttı. Çocuk felci vakaları yeniden görülmeye başladı. DSÖ'ye göre akut solunum yolu enfeksiyonları ve ishal vakaları, bu yıl toplam hastalıkların yüzde 99'unu oluşturdu.

UNEP'in uydu tabanlı analizine göre, 2023 Ekim-2025 Mayıs döneminde Gazze'deki toprak ve bitki örtüsünün büyük kısmı yok oldu. Mayıs 2025 itibarıyla ağaç ürünlerinin yüzde 97'si tahrip edildi, yıllık bitkilerin yüzde 82'si, çalılık alanların yüzde 95'i, otlakların yüzde 89'u yok oldu ve ekilebilir alanların yüzde 75'i üretim yapılamayacak hale geldi.

Endemik bitkiler yok oldu

Gazze'de 220 bitki, 140 kuş ve 30 kara hayvanı türü olduğu biliniyor. Saldırılar sonrası kıyı kumullarındaki bitki örtüsünün yüzde 90'ı, Wadi Gaza çevresindeki su kuşlarının yüzde 80'i, tarımsal polinatörlerin yüzde 70'i yok oldu. Yangınlar ve askeri hareketlilik, yerel türlerin yaşam alanlarını tamamen yok etti. Endemik bitkilerden Matthiola livida ve Atriplex halimus artık doğada gözlemlenemiyor.

Saldırılarda tarımsal arazilerin yüzde 67'si doğrudan bombalandı veya geçici askeri alan olarak kullanıldı. Sulama hatlarının yüzde 80'i, seraların yüzde 70'i, soğuk hava depolarının yüzde 95'i yok olurken çiftçilerin yüzde 85'i tarımsal üretimi bırakmak zorunda kaldı, özellikle kümes hayvancılığı neredeyse tamamen durdu.

"Kıyı altyapısının yüzde 92'si yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi"

İsrail'in saldırıları sonrası kıyı altyapısının yüzde 92'si yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi. Atık su arıtma tesislerinin hasar alması sonucu denize günde 130 bin metreküp ham kanalizasyon karışmaya başladı. Deniz suyundaki bakteri ve koliform düzeyleri, DSÖ sınırlarının 40 ila 60 katına ulaştı.

2024–2025 döneminde avlanabilir balık türü sayısı 35'ten 9'a düşerken balık stokları da yüzde 50 azaldı. Bunun sonucunda balıkçılıkla geçinen 18 bin kişi işini kaybetti.

Deniz suyundaki tuzluluk dengesinin ve oksijen seviyesinin bozulması sonrası Gazze kıyısı boyunca alg patlamaları gözlemlendi, deniz çayırlarının (Posidonia oceanica) yüzde 88'i ve kabuklu deniz canlılarının yüzde 90'ı yok oldu.

Kıyı boyunca 700 bin ton enkaz, yaklaşık 30 bin ton metal atık ve petrol kalıntıları birikti. Bu enkazın bir kısmı doğrudan denize karışırken, bu durum kıyı morfolojisini değiştirerek erozyonu hızlandırdı. Bazı sahil bölgelerinde kıyı çizgisi 100 metreye kadar geri çekildi. Bu değişim, yer altı suyunun denizle etkileşimini artırarak tuzlu su sızmasını hızlandırdı.

"Enkazın yüzde 11'i asbest barındırıyor"

UNEP ve BM Uydu Merkezi'nin (UNOSAT) verilerine göre, Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 78'i yıkıldı veya ciddi hasar aldı. Saldırılar, 61,5 milyon ton enkaza yol açarken, bu durum 2008'den 2022'ye kadar yaşanan tüm çatışmaların toplam enkaz miktarının 20 katına denk geldi. Bu miktar, Gazze'nin toplam yüzeyine bölündüğünde kilometrekare başına 170 bin ton enkaz anlamına geliyor.

UNEP'in çevresel analizine göre enkazın yüzde 11'i asbest, yüzde 8'i ağır metal ve zehirli boya kalıntısı, yüzde 3'ü yanmış plastik ve kimyasal atık barındırıyor.

Ekim 2023'ten sonra atık toplama sisteminin yüzde 90'ı çöktü. Yaklaşık 100 bin ton tıbbi, gıda ve kimyasal atık, karışık ve kontrolsüz şekilde açık alanlarda birikmeye başladı.

Gazze'deki hava kirliliği ölçülebilir sınırların ötesine geçti

Yerel yönetimler, kapasite eksikliği nedeniyle atıkların bir kısmını yakarak imha etmeye başlarken, UNEP ölçümlerine göre, kötü hava kalitesini gösteren PM2.5 konsantrasyonu normalin ortalama 6 ila 8 katına, yer yer DSÖ sınırının 60-100 katına kadar çıkmaya başladı.

Yakıt depolarının hedef alınması, Gazze semalarında haftalarca süren yoğun siyah duman tabakası oluştururken, uydu görüntülerine göre bu duman, bazen İsrail'in Aşkelon ve Mısır'ın El Ariş kıyılarına kadar ulaştı.

İsrail saldırılarının yol açtığı ekokırıma ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Filistin Sivil Çevre Örgütleri Ağı Koordinatörü Abeer Butmeh, savaşın başlangıcından bu yana Gazze'deki herkesin hayatının tamamen değiştiğini söyledi.

"Yasaklı silah kullanımı geri döndürülemez etkiler bırakıyor"

Filistinlilerin tarıma bağımlı olduğunu ancak savaşın başlamasından bu yana tarım alanlarına ulaşamadıklarını belirten Butmeh, şu an zeytin hasadı dönemi olmasına rağmen kendi topraklarındaki zeytin ağaçlarını toplayamadıklarını kaydetti.

İsrail saldırılarında tarım alanlarının yüzde 94'ünün hedef alındığını ve Gazze'nin neredeyse tamamındaki tarım arazilerinin zarar gördüğünü ifade eden Butmeh, İsrail'in ağır metal ve yasaklı kimyasallar içeren silahlar kullanmasının, tarım üzerinde uzun vadeli ve çoğu zaman geri döndürülemez etkiler bıraktığının altını çizdi.

Topraktaki ağır metal kirliliğinin bitkiler üzerinde olumsuz etkilere yol açtığına işaret eden Butmeh, "Bitkilerin büyümesi neredeyse imkansız hale geliyor. Bu etkileri gözle görmek bile mümkün. Bazı ağaçlar hala canlı gibi görünse de aslında toprakta kurumaya yüz tutmuş durumdalar. Birçoğu ya tamamen kurudu ya da toprağın tuzluluk oranının artması nedeniyle ölüyor. Hedef alınmayan az sayıdaki alan bile yüzde 70'ten fazlası boşaltıldığı için erişilemez durumda. İsrail'in koyduğu kısıtlamalar nedeniyle Filistinliler bu bölgelere giremiyor ve tarım faaliyetleri neredeyse tamamen durdu." dedi.

Butmeh, özellikle yerinden edilmiş insanların bulunduğu bölgelerdeki su kuyularının, katı atık sızıntısı ve arıtılmamış atık suyun toprağa sızması sonucu fekal koliform (dışkı kaynaklı bakteri grubu) bakterileriyle kirlendiğini aktardı.

Savaşın başlangıcından beri, İsrail'in Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerindeki altyapı tesislerini kasıtlı olarak hedef aldığını vurgulayan Butmeh, atık su tesisleri ve kanalizasyon sistemlerinin zarar görmesi sonucu büyük miktarda atık suyun cadde ve sokaklara, çadırlara ve denize kadar ulaştığından bahsetti.

Batı Şeria'da dahi güvenli bölge kalmadığı değerlendirmesinde bulunan Butmeh, sözlerini şöyle tamamladı:

"İsrailli yerleşimciler her gün Filistin köylerine ve şehirlerine saldırıyor, aynı şekilde İsrail güçleri de saldırılar düzenliyor. Gazze Şeridi'nde farklı çevresel zorluklar da mevcut. Öncelikle, büyük miktarda katı atığın ayrıştırılmadan birikmesiyle başlayan bir sorun var. Tıbbi ve zehirli atıklar diğer türdeki atıklarla karışıyor ve bu atıklar barınma alanlarının ve yerinden edilmiş insanların yaşadığı bölgelerin önünde yığılıyor. Bu atıklardan sızan atık suyun toprağa karışmasını, yer altı sularına ve çevreye nasıl zarar verdiğini kolayca hayal edebilirsiniz. İsrail su, gıda ve enerji kaynaklarını adeta bir savaş silahı olarak kullanıyor. Filistinliler çadırların arasındaki küçük alanlarda ekim yapmaya çalışıyor ve Gazze'deki insanlar artık tuzlu suya bağımlı hale gelmiş durumda."

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR