Net sıfır emisyon hedefinde yeni nesil yakıt teknolojileri kilit rol oynuyor

09.09.2025
Ankara

Fosil yakıtlara alternatif olarak geliştirilen yeni nesil yakıt teknolojileri özellikle ulaşım sektörü kaynaklı karbon salımını azaltarak dünyanın ve Türkiye'nin emisyon hedeflerine ulaşmasına katkı sağlıyor.


Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.


Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 6. Değerlendirme Raporu'na göre, 1990'da 5 gigaton olan ulaşım kaynaklı doğrudan sera gazı emisyonları 2019'da 8,7 gigaton karbondioksit eş değerine ulaştı. Ulaşım kaynaklı doğrudan sera gazı emisyonları 2019'da küresel enerjiyle ilişkili karbondioksit salımlarının yüzde 23'ünü oluşturdu. Bu emisyonların yüzde 70'i kara yolu araçlarından kaynaklanırken, demir yolu yüzde 1, deniz taşımacılığı yüzde 11 ve hava yolu yüzde 12 paya sahip oldu.

Online istatistik portalı Statista verilerine göreyse ulaşım sektörü bugün küresel sera gazı emisyonlarının en büyük ikinci kaynağı haline gelmiş durumda. 1990'dan bu yana neredeyse iki katına çıkan bu emisyonların, güçlü ve etkili politika önlemleri alınmadığı takdirde gelecek yıllarda da artmaya devam edeceği öngörülüyor.

Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) Yenilikçi Teknoloji Programları Direktörü Dr. Serdar Gökpınar, AA muhabirine, fosil yakıtlara alternatif olarak geliştirilmiş daha temiz, düşük karbonlu yeni nesil yakıt teknolojilerinin özellikle ulaşım kaynaklı emisyonların azaltılmasında etkili bir çözüm olabileceğini söyledi.

Gökpınar, biyoyakıtlar, hidrojen ve sentetik yakıtların yeni yakıt teknolojileri arasında olduğuna işaret ederek, AR-GE çalışmalarıyla bu teknolojilerin her geçen gün çoğaldığını ifade etti.

Biyoyakıtların da kendi içinde ayrıştığına dikkati çeken Gökpınar, "Birinci nesil biyoyakıtlar aslında insanın tükettiği gıdaya temel olan tarımsal bitkilerden elde edilenlerdi. Hatta bu da ciddi sıkıntılara yol açtı. İnsanların benzin fiyatlarındaki artış sonrası bu bitkileri yakıt amaçlı ekmeleri sonucu 2007-2009 döneminde Asya'da buğdayın fiyatı yaklaşık 2 katına çıkmıştı." dedi.

Gökpınar, ikinci neslin daha çok atık temelli olduğunu, üçüncü nesildeyse yeni ham maddelerin konuşulduğunu belirterek, "Yeni yakıt teknolojilerinde artık, bakteriler, algler gibi bugün bizim tüketim sistemimizin dışındaki biyokütlelerden elde edilen yakıtları konuşuyoruz, biyoyakıtlar çok önemli yer tutacak gibi görünüyor ama yeterli olup olmayacağını zaman gösterecek." değerlendirmesinde bulundu.

Yeni nesil yakıtların enerji kapasitelerinin geleneksel yakıtlara oranla görece düşük olduğunu vurgulayan Gökpınar, "Bioetanolü benzinle karşılaştıralım. Biyoetanolün enerjisinin yüzde 25-30 daha aşağıda olduğunu biliyoruz. Biyodizel ile konvansiyonel dizeli karşılaştığımızda bu oran yüzde 10'u buluyor. Şimdi burada bir kere eğer karbonsuzlaşma konusunda çok istekliysek yüzde 5, 10, 15 düşüşler çok önemli olmayabilir. İkincisi, bunları karıştırarak kullanabiliriz. Hatta bazı sektörlerde karıştırılması da isteniyor. Konvansiyonel yakıtla belli oranlarda karıştırdığımda fiyatı da uygunsa aslında katlanılabilecek veya kullanılabilecek bir yakıt sistemine dönüşüyor." diye konuştu.

Gökpınar, bu yakıtların mevcut araçların sistemlerine minimum etkiyle sağlanması için gerekli mühendislik çalışmalarının yürütüldüğüne işaret ederek, bazılarının sistemlere hiçbir zarar vermediğini, bazıları içinse yeni sistemlere ihtiyaç duyulduğunu anlattı.

Yakıtlar sektöre göre farklılaşıyor

Ulaşım tipine göre yakıtların kullanımının çeşitlendiğini belirten Gökpınar, "Denizcilik sektörü amonyak üzerinde, metanol üzerinde veya işte sentetik yakıtlar ya da biyodizeller üzerinde duruyor. Havacılık sektörü büyük oranda sentetik kerosenden veya biyokütle temelli kerosenden elde edilen birtakım yakıt sistemlerine gidecek gibi. Kara araçlarında gördüğümüz gibi şarj edilebilir hibrit veya elektrikli araçlar zaten büyük oranda elektrikli çözümlere dayanıyor." ifadelerini kullandı.

Gökpınar, bu yakıtların henüz konvansiyonel yakıtlar kadar uygun maliyetli olmadığına dikkati çekerek, bu teknolojilerin bugün daha yüksek fiyatlara satılmasına karşın zamanla yaygınlaşması halinde rekabet güçlerinin de artacağını kaydetti. Gökpınar, yeni yakıtların kullanımına öncülük edenler arasında Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği (AB), Birleşik Krallık ve Çin'i örnek gösterdi.

Bu yakıtların Türkiye'deki durumunu da değerlendiren Gökpınar, "Bizde de birtakım çalışmalar, çabalar var. Havacılıkta biz bunun etkilerini çok görüyoruz. Aynı zamanda denizcilikte de mesela bazı kuruluşlarımızın çeşitli denemeler yaptığını, araştırmalarda bulunduğunu biliyoruz. Ülkemizin bu çabalarla kendi karbonsuzlaşmasına ve dolayısıyla dünyanın karbonsuzlaşmasına çok katkı yapacağına inanıyorum. 2053 net sıfır hedeflerini yakalamak için biraz daha kaynağa ihtiyaç var gibi." dedi

KATEGORİDE ÖNE ÇIKANLAR