TBMM - SEVAL OCAK ADIYAMAN

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Türkiye genelinde 2 Ekim 2018 itibarıyla ilköğretimde 733 bin, ortaöğretimde yaklaşık 431 bin, özel öğretimde ise 98 bin öğrenci olmak üzere toplam 1 milyon 262 bin öğrencinin taşımalı eğitim aldığını bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ile CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun, taşımalı eğitim, kullanılmayan okul binaları ve okul servislerinin yaptığı trafik kazalarına ilişkin yazılı soru önergelerini yanıtladı.

Öğrenci sayısının ilkokullarda 10'un, ortaokullarda ise 40'ın altına düşmesi halinde daha önce valiliklerce yapılan okulların kapatılmasına yönelik işlemlerin 24 Haziran 2017'den bu yana Milli Eğitim Bakanlığınca yürütüldüğünü belirten Selçuk, bu okullarda öğrenim gören öğrencilerin yatılı okullara yerleştirildiğini veya taşıma yoluyla eğitime erişim kapsamına alındığını ifade etti.

Selçuk, kapalı köy okullarının, bakanlığın ilgili genelgesi gereği bakım onarımlarının yaptırılması ve eğitim öğretim hizmetlerinde ihtiyaç duyulduğunda boşaltılması kaydıyla valiliklerce köy muhtarlıklarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının geçici kullanımına verildiğini bildirdi.

Milli Eğitim Bakanı Selçuk, taşımalı öğrenci modülüne göre ülke genelinde öğrenci taşıma uygulaması kapsamında taşınan öğrenci sayısının 2 Ekim 2018 itibarıyla ilköğretimde 733 bin 12, ortaöğretimde 430 bin 920, özel öğretimde ise 98 bin 147 olduğunu bildirdi.

Öğrenci taşıma uygulamasında meydana gelen kazalara ilişkin soru önergesini de yanıtlayan Selçuk, 10 Ekim 2018 tarihli taşımalı öğrenci modülü verilerine göre öğrenci taşıma uygulaması kapsamında hizmet veren okul servislerinde Ocak 2018'den itibaren toplam 15 kaza meydana geldiğini, kazalarda hayatını kaybeden öğrenci bulunmadığını belirtti.

"Taşımalı eğitim, aile-okul ilişkisini koparıyor"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, taşımalı eğitime yönelik eleştirilerde bulunarak, sistemin, eğitim kalitesini doğrudan etkilediğini, kız öğrencilerin bir köyden diğer yerleşim yerine gönderilmek istenmemesinin sorunlar yarattığını, aile-okul ilişkisini kopardığını, ilkokul çağında çocukların sabah ve akşam yolculuğu ile sorunlar yaşadığını, ayrıca yemek sorunu nedeniyle bu sistemde yer alan öğrencilerin sağlıklı beslenmediğini söyledi.

Taşımalı eğitim sisteminin bir an önce terk edilerek öğrenci sayısı düşse dahi köy okullarının açık tutulması gerektiğini savunan Gürer, "köyden kente göçe de neden olan bu uygulamanın yerinde eğitime dönüşmesi gerektiğini" dile getirdi. Gürer, şunları kaydetti:

"Köy ve kasabalarda tarım ve hayvancılığın bitme noktasına gelmesi nedeniyle insanların büyükşehirlere göç etmek zorunda kalıyor. Böylece köylerimizde ve kasabalarımızda öğrenci sayısı da azalıyor. Öğrenci sayısı azalan okullar kapatılarak, kalan az sayıda öğrenci taşımalı eğitime zorlanıyor. Çocuklar başka kasaba veya ilçe merkezlerindeki okullara taşınırken, kendi köy ve kasabalarındaki okullar ise çürümeye terk ediliyor. Sadece Niğde’de öğrenci mevcudu azaldığı için kapanan okul sayısı 50 civarındadır. Bu çok büyük bir rakamdır. Ortaokullarda 40 olan öğrenci mevcudu uygulaması en azından 25'e çekilmelidir."