MARDİN 

Mardin Valisi Ömer Faruk Koçak, Nusaybin'deki terör saldırılarından duydukları endişe nedeniyle Mardin'e gelen ailelerle misafir edildikleri otellerde görüştü.

"Sizleri kendi evlerinize huzur içerisinde yerleştireceğiz"

Koçak, hiçbir devletin kendi güvenlik güçleri dışındaki insanların silah taşımasına ve terör eylemlerine müsaade etmediğini vurgulayarak, "Bizim devletimiz de müsaade etmedi, etmeyecek de. Huzur onlar temizlendikleri zaman gelecek ve barış olacak." diye konuştu.

En kısa sürede huzuru bozan teröristleri temizleyeceklerini söyleyen Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evimizden ayrı olduğumuz zaman bir gariplik hissederiz. Bülbülü altın kafese koymuşlar ille de vatanım demiş. En kısa sürede huzuru bozan o teröristleri oradan temizleyip sizleri kendi evlerinize huzur içerisinde yerleştireceğiz. Bundan hiç endişeniz, şüpheniz olmasın."

"Devlet, huzuru en ince ayrıntısına kadar temin edecek"

Koçak, teröristlerin devletle vatandaşları arasını açmak istediğini ancak buna fırsat verilmeyeceğini aktardı.

Devletin vatandaşların bütün ihtiyaçlarını karşılayacağını belirten Koçak, "Vatandaşlarla teröristleri birbirine karıştırmayacağız. Teröristlerin zulmünü engelleyen devlet, vatandaşların ihtiyaçlarını da karşılayacaktır. Devlet burada huzuru en ince ayrıntısına kadar temin edecek. İnşallah en kısa sürede bu işler sonuçlanacak. Bu kanı akıtanları tamamen temizleyeceğiz. Kan akıtmalarına müsaade etmeyeceğiz Allah'ın izniyle." şeklinde konuştu.

"Bizim şu anda tek eksiğimiz huzur"

Terör saldırıları nedeniyle 3 kız çocuğuyla Nusaybin'i terk eden A.Ş, otelde rahat olduklarını ancak evlerini özlediklerini söyledi.

Bölgeye, ülkeye ve dünyaya huzur gelmesini istediklerini vurgulayan A.Ş, "5-6 ayda çektiklerimizi bir ben bir de Allah bilir. Çocuklarım perişan oldu. Sadece kendi çocuklarım değil hiçbir çocuk korkudan dışarıya çıkamaz hale geldi. Şu anda tek eksiğimiz huzur. Huzur geldikten sonra her şey çözülür. Bu kanın durmasını istiyoruz. Bizi altın kafese de koysanız, evimizi özleriz." şeklinde konuştu.

Muhabir: Halil İbrahim Sincar