Dolar
39.54
Euro
45.47
Altın
3,373.11
ETH/USDT
2,517.80
BTC/USDT
104,846.00
BIST 100
9,196.13
Gündem, arşiv

Ali İsmail Korkmaz davasında karar çıktı

Ali İsmail Korkmaz'ın, Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davada 6 sanığa 3 yıl 4 ay ile 10 yıl 10 ay arasında hapis cezaları verildi.

21.01.2015 - Güncelleme : 21.01.2015
Ali İsmail Korkmaz davasında karar çıktı

KAYSERİ

Üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz'ın, Eskişehir'deki Gezi Parkı odaklı eylemde darbedilerek hayatını kaybettiği iddiasıyla açılan davanın karar duruşmasında, tutuklu polis memuru Mevlüt Saldoğan'a 10 yıl 10 ay, tutuksuz polis memuru Yalçın Akbulut'a 10 yıl, tutuklu sanıklar Muhammed Vatansever, Ramazan ve İsmail Koyuncu'ya 6'şar yıl 8'er ay, Ebubekir Harlar'a 3 yıl 4 ay hapis cezası verildi.

Duruşmaya verilen aranın ardından konuşan Mahkeme Başkanı, Türkiye'nin dört bir tarafından katılım olan dava sürecinde iddia ve savunmaların ortaya konulduğunu söyledi.

Heyet olarak müzakerelerini yaptıklarını, mahkeme kararlarının eleştirilebileceğini ancak kararlara demokratik şekilde tepki gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Mahkeme Başkanı, "Tepkilerimiz demokratik şekilde, ben bitirdikten sonra ve duruşma salonu dışında olursa sevinirim" dedi. 

Mahkeme Başkanı daha sonra kararı açıkladı. Tutuklu sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan'a, "kasten yaralama, ölüme neden olma suçundan" suçun işleniş biçimi meydana gelen sonucun ağırlığı göz önüne alınarak, 13 yıl hapis cezası verildi. İyi hal nedeniyle 1/6 oranında indirim yapılan ceza 10 yıl 10 aya düşürüldü. 

Tutuksuz yargılanan polis memuru Yalçın Akbulut'a ise "ölüme neden olma suçundan" 12 yıl hapis cezası verildi. İyi hal nedeniyle yapılan indirimle ceza 10 yıl olarak açıklandı. 

Tutuklu sanıklar İsmail ve Ramazan Koyuncu ile Muhammet Vatansever'e "kasten yaralayarak ölüme neden olma" suçundan verilen 8'er yıl hapis cezası ise 1/6 oranında yapılan iyi hal indirimi ile 6'şar yıl 8'er aya indirildi.

Tutuklu sanık Ebubekir Harlar'a "kasten yaralayarak, ölüme neden olma" suçundan 8 yıl hapis cezası verildi. Fiil tam olarak gerçekleşmediği için ceza önce yüzde 50, ardından 1/6 oranında iyi hal indirimiyle 3 yıl 4 aya düşürüldü. Harlar'ın, tutuklu kaldığı süre gözönüne alınarak tahliyesine karar verildi.

Tutuksuz yargılanan sanık polis memurları Hüseyin Engin ve Şaban Gökpınar ise beraat etti.

 Ali İsmail Korkmaz'ın ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan karara tepki göstererek, "Yargıtay'da eğer adil bir yargılama olursa, bozma ve kasten adam öldürmeden hüküm kurulmasını umut ediyoruz. Olmazsa zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz"  dedi.

Duruşma salonunda kararın açıklanmasının ardından bazı izleyiciler sloganlar atarak, karara tepki gösterdi.

Avukatlarla bazı izleyicilerin ağladığı görülürken, jandarma ekipleri, sanıkları koşarak salondan çıkardı. Bazı kişiler ellerindeki su şişelerini kürsüye fırlattı. Görevliler şemsiye açarak önlem alırken, şişeler mahkeme heyetine isabet etmedi.

Hak ettikleri cezayı almadılar

Ali İsmail Korkmaz'ın ailesinin avukatı Ayhan Erdoğan, 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın ardından Adliyenin önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, yargının halinin meydanda olduğunu belirtti. 

"Dönemin Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı davalarda zaman zaman savcı, zaman zaman avukat oluyor, yargılamaya müdahil oluyor" diyen Erdoğan, mahkeme üzerinde kurulan baskı sonucu  aynı Ethem Sarısülük olayındaki gibi yargılananların hak ettikleri cezayı almadığını öne sürdü.

Sonuna kadar takipçisi olacağız

Davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam ettİ.

"Bu katiller, elbet adil bir şekilde yargılanacak. Sonuna kadar takipçisi olacağız, asla ve asla Ali İsmail Korkmaz ve gezi şehitlerinin kanı yerde kalmayacak. Bunu herkes böyle bilsin. Zannetmesinler ki kurtuldu. Bir genci sokak ortasında hiçbir suç işlemediği, ceza kanununda takip edilebilecek hiçbir fiili olmadığı halde kasten, tekmeleyerek, acı çektirerek öldüren insanlar, bugün adeta mükafatlandırılmışlardır. Bu sadece iktidarın baskısıyla olabilir. Bu iktidarın Meclisteki aklanma baskılarıyla sınırlı olmadığı, burada da baskıları sürdürdüğünü görmekteyiz."

Erdoğan, sanıkların cezanın üçte ikisini çekeceklerini dile getirerek, "Yargıtay'da eğer adil bir yargılama olursa, bozma ve kasten adam öldürmeden hüküm kurulmasını umut ediyoruz. Olmazsa zaten Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz. Bu davada azmettirenler dahil, delilleri saklayan Eskişehir Valisi, emniyet müdürü dahil, bütün hepsi yargı önüne çıkacaktır" dedi.  

Anne Emel Korkmaz tepki gösterdi

Anne Emel Korkmaz ise "Ali'nin canı bu kadar ucuz olmamalıydı" ifadesini kullandı. 

Konuşmasını ağlayarak sürdüren Korkmaz, "19 yaşındaki bir çocuğu döve döve öldürüyorlar ve 10 yıl hapis cezası veriyorlar. Bu ülkedeki adalet bu mu? Bütün dünya gördü Ali'nin nasıl katledildiğini, bütün dünya şahit oldu, ben bakamadım. Alimin canı bu kadar ucuz olmamalıydı. Benim beklediğim sonuç bu değildi" dedi.

Baba Şahap Korkmaz ise sistemin katili, hırsızı kolladığını, mağduru daha fazla mağdur ettiğini" öne sürerek, tahliye kararlarının da skandal olduğunu savundu. 

Korkmaz ailesi ile avukatlar, daha sonra, adliye binası önünde kendilerini bekleyenlerin yanına gitti. Emel Korkmaz, yanlarından geçtiği sırada çevik kuvvet polislerine tepki gösterdi 

Emel ve Şahap Korkmaz, alanda bekleyenlere hitaben konuşma yaptı, avukat Ayhan Erdoğan da dava ile ilgili bilgi verdi. 

Kocasakal: "Bu bir şemsiyeli adalet"

İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ise bugün adaletin kendi kendini mahkum ettiğini söyledi.

Bir mahkemede ilk defa şemsiye açıldığını gördüğünü dile getiren Kocasakal, şunları kaydetti:

"Bu bir şemsiyeli adalet. İkincisi, burada aslında gerçek sanıkların yargılandığını düşünmüyorum. Bunlar sanıklardı ama bu polis şiddetini kutsayan, bu emirleri veren, cesaretlendirendir aslında bu suçları işleyenler. Bir başka husus, burada gerçekten adalet büyük yara aldı. Toplum vicdanı yaralandı. Bu kararda, öldürme kastının olmadığı kabul edildi. Siz bir insanı 4-5 kişi kalaslarla döverseniz bunun adı dünyanın her yerinde kasten adam öldürmedir. Üstelik, canavarca hisle adam öldürmedir."

Kocasakal, Türkiye'deki baroların bu işi sonuna kadar takip edeceğini, hukuki sürecin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kadar gideceğini vurguladı.

Kocasakal, mahkeme salonuna dahi gelme cesareti gösteremeyen bir sanığın, son sözündeki kin, nefret ve öfkenin kastını göstermeye yeteceğini belirterek, "Bu mahkemenin herhalde gücü de yüreği de yetmedi. Bu burada kalmaz, hukukun gereği neyse bu mücadele verilecektir" dedi.

Alanda bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun açıklaması ise polisler ile bir grup arasında çıkan arbede dolayısıyla yarım kaldı.

Polisin gruba gaz bombasıyla müdahale etmesi üzerine Korkmaz ailesi ile avukatlar ve siyasi partilerin temsilcileri alandan uzaklaştı. 

Göstericilere biber gazıyla müdahale edildi

Davayı izlemek için farklı illerden gelerek, Adliye önünde bekleyen gruptakiler Adliyeye yürümek için polisin kurduğu barikatları aşmak istedi.

Polis biber gazıyla müdahale ederek gruptakileri Adliyeye yaklaştırmadı. Biber gazından basın mensupları, polisler ve eylemciler etkilendi. Polisin biber gazı ve TOMA ile yaptığı müdahalenin ardından grup ara sokaklara dağıldı. 

Muhabir: Musa Özyürek

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın