Dolar
39.90
Euro
46.74
Altın
3,281.01
ETH/USDT
2,500.00
BTC/USDT
108,490.00
BIST 100
9,404.89
Gündem, arşiv

12 Eylül Davasında duruşma ertelendi

12 Eylül darbesine ilişkin Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan dava, değişen cumhuriyet savcısına esas hakkındaki görüşünün sorulması için 18 Hazirana ertelendi.

28.05.2014 - Güncelleme : 28.05.2014
12 Eylül Davasında duruşma ertelendi

ANKARA

12 Eylül darbesine ilişkin Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında açılan dava, değişen cumhuriyet savcısına esas hakkındaki görüşünün sorulması için 18 Haziran 2014'e ertelendi. 

Kapatılan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinden Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesine görülen davanın buradaki birinci, toplamdaki 21. celsesi sona erdi.

Ankara GATA'da bulunan Kenan Evren ile İstanbul GATA'da bulunan Tahsin Şahinkaya'nın görüntüleri, SEGBİS sistemiyle mahkeme salonundaki televizyon ekranına yansıtıldı.  

 Usul tartışmalarıyla geçen duruşmada esas hakkındaki görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Bilal Gündüz, mahkemenin asıl savcısının izinli olduğunu ve duruşmaya iki gün önce atandığını bildirdi ve esas hakkındaki görüşün belirtilmesi için dosyanın savcılık makamına gönderilmesini istedi.

Savcının talebi üzerine söz alan birçok müdahil avukatı, önceki mahkemede savcılığın esas hakkındaki görüşünün açıklandığını belirterek, yeniden görüş alınmamasını ve sanıkların esas hakkındaki savunmalarına geçilmesini istediler.

Mahkeme Başkanı Oktay Saday, sanıklardan Kenan Evren'den taleplere ilişkin görüşünü sordu.

Bu sırada bölünmüş ekran değiştirilerek, yalnızca Evren'in görüntüsünün yansıtılmasıyla 12 Eylül döneminde öldürülen ve cesedi bulunamayan Cemil Kırbayır'ın kız kardeşi Fatma Gülmez, Kenan Evren'e "Azıcık vicdanın varsa kardeşimi ver" diyerek tepki gösterdi. 

Mahkeme Başkanı Saday da duruşmayı uzatma niyetleri olmadığını ancak savcının görüşünü bildirmesi için ertelemeleri gerektiğini ifade etti. 

Bunun üzerine izleyiciler, sloganlar ve alkışlarla mahkeme heyetine tepki gösterdi.

Cumhuriyet Savcısı Gündüz dosyanın savcılık makamına gönderilmesini istedi

Müdahil avukatlarından Mehmet Horuş, eski Vali Rafet Üçelli'nin ifadesinin alınması için İstanbul Ağır Ceza Mahkemesine talimat yazıldığını bildirerek, "7 Temmuz'da Üçelli'nin dinlenmesi kararı var. Daha önce böyle bir ara karar alınmamış. Tensipte de böyle bir karar yok. Bunun teknik bir hata olduğunu düşünüyoruz. Karardan vazgeçilmesini istiyoruz" dedi.

Horuş, "darbeci sanıkların emlak zengini olduğuna" ilişkin üç klasör MASAK raporunun adli emanette bulunduğunu anlatarak, bunun adli emanette değil, dosyada olması gerektiğini söyledi.

Daha önce Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görevli savcının esas hakkında görüşünü açıkladığını kaydeden Horuş, "Kanun, dava kaldığı yerden devam eder diyor" diye konuştu.

Müdahil avukatlarından Ömer Kavili'nin talebi üzerine, Evren'in Ankara GATA'da avukatı Sezin Duygu Tuncer ile Şahinkaya'nın ise İstanbul GATA'da avukatı Mithat Burak Başkale ile bulundukları tutanağa geçirildi.

Sözüne devam eden Avukat Kavili, duruşmanın hazırlık işlemleri tamamlanmadan açıldığını savundu. Mahkemenin sanıkları huzura getirmesini ve tutuklamasını isteyen Kavili, "Sanık solcu, sosyalist, devrimci olduğunda kanserliyken bile tutuklu yargılanıyor. Bu iki darbeci sanığı da burada görmek istiyoruz. Dünya üzerindeki bütün darbeciler tutuklu yargılanmış ve hatta kafes içinde getirilmiştir. Eğer sanık Kenan Evren'in ölüm tehlikesi varsa, kafes içine alınmasını istiyoruz" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, sağlık sorunlarının bulunması ve SEGBİS'le görüntülerinin alınabilmesi gerekçeleriyle Evren ve Şahinkaya'nın duruşmada hazır bulunmaları taleplerini reddederek, duruşmaya devam etti.

Esas hakkındaki görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Bilal Gündüz, mahkemenin asıl savcısının izinli olduğunu, duruşmaya iki gün önce atandığını bildirdi ve esas hakkındaki görüşün belirtilmesi için dosyanın savcılık makamına gönderilmesini istedi.

Müdahiller talebe karşı çıktı

Savcının görüşünün ardından söz alan müdahil avukatları, dava Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesindeyken savcının esas hakkında görüş bildirdiğini hatırlatarak, savcıdan yeniden görüş alınmamasını ve davanın bir an önce karara çıkarılmasını istedi.

Müdahil Prof. Dr. Baskın Oran'ın avukatı Oya Aydın, artık savcıdan esas hakkında görüş sorulamayacağını savundu ve "Sanık avukatı değiştiğinde, avukata tekrar savunma yapması için söz veriyor musunuz?" diye sordu.

Avukat Arif Ali Cangı da davanın iki buçuk yıldır sürdüğünü söyleyerek, davanın daha fazla uzama şansının olmadığını kaydetti. Cangı, "Sanıklar yaşlıdır. Allah gecinden versin, ölmeleri halinde dava düşecektir. Bu, 12 Eylül'ün yargılanamaması demektir" diye konuştu.

Avukat Öztürk Türkdoğan ise davanın bir türlü sonuçlandırılamadığını ifade ederek, "Coğrafyamızda bir darbe daha oldu. Mısır'da bir darbe oldu. Siyasi iktidar Mısır'daki darbeyle ilgili ahkam kesiyor, kendi ülkesindeki darbe davasına ilgisiz kalıyor" ifadelerini kullandı.

Avukat Ömer Kavili de savcının mütalaa veremediği noktada başsavcının görüş bildirmesi gerektiğini ileri sürerek, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Fethi Şimşek'in çağrılması talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanı Saday, "Onu ben de biliyorum. Ama Başsavcıyı çağırsak nasıl görüş bildirecek?" diye sordu. Bu söz üzerine bazı müdahil avukatları, "Dava onun davası" ifadesini kullanırken, Avukat Kavili, "Haklısınız Sayın Başkan, düzen bozuk" dedi.

Darbe döneminde gözaltına alındıktan sonra öldürülen ve cenazesi bulunamayan Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır da annesi Berfo Ana'nın, ömrünün son gününe kadar oğlunun kemiklerini aradığını anlatarak, "Benim de azraille mukavelem olmadığına göre, dosyanın karara çıkmasını görmek istiyorum" diye konuştu.

Mikail Kırbayır'ın sözleri izleyicilerce alkışlandı. 

Sanıkların avukatı Bülent Hayri Acar, karar verilmedikçe kimsenin müdahil sıfatı alamayacağını söyledi. Daha önceki ara karar gereğince tutuklama taleplerinin reddini isteyen Acar, "Cumhuriyet savcısı her değiştiğinde, usulen ve Yargıtay kararlarına göre mevcut cumhuriyet savcısının görüşünün alınması zorunludur. Mahkemenin MASAK raporunu da görmediği anlaşılıyor. MASAK raporunu belki ben savunmamda kullanacağım. Cumhuriyet savcısının görüşü de savunmama girecek. Bu eksikler tamamlandıktan sonra savunmamı yapacağım" dedi.

Duruşma, 18 Haziran 2014'e ertelendi.

Erteleme kararına tepki

Mahkeme Başkanı Oktay Saday, savcı esas hakkında görüşünü veremediği için duruşmayı başka güne erteleyeceklerini bildirdi ve SEGBİS üzerinden, "Ahmet Kenan Evren, diyeceğin bir şey var mı?" diye sordu.

Sorunun ardından sanıklar ile salonun iki açıdan çekilen görüntülerinin aynı anda yansıtıldığı ekranı, yalnızca Kenan Evren'in görüntüsü kapladı.

Bunun üzerine ayağa kalkan Cemil Kırbayır'ın kardeşi Fatma Gülmez, Kenan Evren'e "Azıcık vicdanın varsa kardeşimi ver. Katil" diye bağırmaya başladı. 

Tepkinin ardından salon hareketlendi. İzleyiciler ayağa kalkarak, "Darbeciler halka hesap verecek" ve "Adalet" diye slogan attılar, mahkeme heyetine tepki göstermeye başladılar.

Darbe döneminde öldürülen Hayrettin Eren'in kız kardeşi İkbal Eren, "Sizden bu mahkemede karar vermenizi istiyorum. 33 yıldır bütün arkadaşlarım, ailem yakınlarımızı, sevdiklerimizi arıyoruz. Katili orada. Sizler adalete inanıyorsanız, onun idamını isteyeceksiniz" derken, Aynur Harullahoğlu adlı izleyici, "Bırakın acımı teselli etmeyi, umudumu kaybettirdiniz" diye seslendi.

Aynı sıralarda salondan, "Katilleri savunmayın", "Mahkemeyi uzatacağınızı bildirdiniz. Peşin peşin karar almışsınız", "Halkın vicdanında siz de hesap vereceksiniz", "Yastığa başınızı koyduğunuzda vicdanınız nasıl rahat edecek" gibi sözler söylendiği duyuldu.

Mahkeme Başkanı Saday, "18-20 gün sonraya duruşma günü veriyoruz. Duruşmayı uzatmak niyetimiz yok. Ama, savcıya sormak zorundayız" dedi ve duruşmayı 18 Haziran 2014'e ertelediklerini bildirdi.

Notlar

Evren ve Şahinkaya, yataklarında, yastık desteğiyle yarı yatar vaziyette duruşmayı takip ettiler.

Evren'in avukatı Tuncer, müvekkilinin ilaç tedavisi için duruşmaya on dakika ara verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, teknik görevlilerden ekranın karartılmasını istedi ve duruşma devam ederken, 10 dakika süreyle Evren'in tedavisinin sürdürülebileceğini bildirdi.

Basın açıklaması 

Bu arada adliye önünde toplanan İnsan Hakları Derneği (İHD), 78'liler Girişimi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ile Cumartesi Anneleri üyelerinin oluşturduğu bir grup, 12 Eylül Davasını protesto etti.

Grup adına basın açıklaması yapan  78'liler Girişimi üyesi Metin Uzunöz, 12 Eylül darbecilerinin yargılanması koşullarını oluşturmak için adliyede bulunduklarını söyledi.

Aradan 34 yıl geçmesinin, darbecilerin yaşlanmasının ve ölmelerinin darbecilerin yargılanmasını engelleyemeyeceğini ileri süren Uzunöz, konunun Evren ve Şahinkaya'nın yargılanması olmadığını, tarihle hesaplaşma olduğunu öne sürdü.

"12 Eylül'ü aşmak için yargının bir mahkumiyet kararı vermesi gerekiyor"

 12 Eylül Davası'nın müdahil avukatlarından Arif Ali Cangı, "12 Eylül'ü aşmak için yargının buradan bir mahkumiyet kararı vermesi gerekiyor, bunun için çabalıyoruz. Ama bugün ne yazık ki mahkeme süreci biraz daha uzatmıştır. Savcıya söz verme konusunda yetkisi olmadığı halde söz vermiştir. O yüzden mahkeme salonunu terk ettik" dedi.

Duruşmadan sonra adliye önünde gazetecilere açıklama yapan müdahil avukatlarından Arif Ali Cangı, süreci özetleyerek davanın sürüncemeye bırakılmak, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla da bunun fırsata çevrilmek istendiğini ileri sürdü.

Çıkacak kararın iki yaşlı generalin mahkumiyeti anlamına gelmeyeceğini, 12 Eylül darbesinin mahkumiyeti anlamına geleceğini ileri süren Cangı, şöyle konuştu:

"12 Eylül'ü aşmak için yargının buradan bir mahkumiyet kararı vermesi gerekiyor, bunun için çabalıyoruz. Ama bugün ne yazık ki mahkeme, süreci biraz daha uzatmıştır. Savcıya söz verme konusunda yetkisi olmadığı halde söz vermiştir. O yüzden daha 'gereği düşünüldü' denmeden sayın başkanın Kenan Evren'e söz verirken 'duruşmayı erteleyeceğiz' şeklindeki ihsası reyde bulunmasından dolayı mahkeme salonunu terk ettik. Yoksa bu davayı sahipsiz bırakmış değiliz. Davanın takipçisiyiz. Davayı mutlaka ve mutlaka mahkumiyetle sonuçlandıracağız. Çünkü mahkum edemezsek tarih bizi mahkum edecek."

Avukat Mehmet Horuş da 12 Eylül darbesinin halkın vicdanında çoktan mahkum olduğunu, verilecek mahkumiyet kararıyla Türkiye'ye giydirilen deli gömleğinden kurtulması için bir başlangıç olacağını ileri sürdü.

Avukat Ömer Kavili ise "Dünya üzerinde hiçbir darbeci general tutuksuz yargılanmamıştır. Davanın sürüncemede bırakılmak istenmesinin yolu açılmak istendi. Biz avukatlar buna izin vermedik, vermeyeceğiz. Buna tepkimizi de duruşmayı terk ederek gösterdik" diye konuştu

Avukat Öztürk Gündoğan, 12 Eylül askeri darbesine ilişkin dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Ali Tahsin Şahinkaya'nın ceza alması içen ellerinden geleni yapacaklarını söyledi.

33 yıldır Cumartesi Anneleri olmazdı

12 Eylül döneminde gözaltına alındıktan sonra öldürülen ve cenazesi bulunamayan Hayrettin Eren'in kız kardeşi İkbal Eren de Cumartesi Anneleri adına yaptığı açıklamada, "Biz bu ülkede hukukun olmadığını biliyorduk. Zaten olsaydı 33 yıldır bu çileyi çekmezdik, 33 yıldır yakınlarımızı bu şekilde aramazdık ve 33 yıldır Cumartesi Anneleri olmazdı" dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın