Dolar
39.90
Euro
46.74
Altın
3,280.05
ETH/USDT
2,498.70
BTC/USDT
108,490.00
BIST 100
9,404.89
Politika, arşiv

Faizdeki düşme ivmesi daha fazla olmalı

Başbakan Davutoğlu, "Faiz oranlarının düşme trendi içinde olması, olumludur ama biz bunun daha fazla bir ivmeyle seyretmesi gerektiği kanaatini yine de ifade ediyoruz" dedi.

24.02.2015 - Güncelleme : 24.02.2015
Faizdeki düşme ivmesi daha fazla olmalı

BUDAPEŞTE

Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Türkiye olarak, Avrupa’nın enerji arzı, özellikle Orta Avrupa ülkelerinin ve özellikle de Macaristan’ın enerji arzı konusunda, enerji talebi konusunda her türlü işbirliğine hazırız. Bu çerçevede güzel görüşmeler gerçekleşti" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türkiye-Macaristan Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın ardından mevkidaşı Viktor Orban ile basın toplantısı düzenledi.

Davutoğlu, Türkiye ile Macaristan’ın çok özel ilişkilere sahip iki ülke olduğuna vurgu yaptı.

"Biz Atilla’nın torunlarıyız. Birisi Anadolu'da birisi Orta Avrupa'nın merkezinde. Tarihte kurulduğu varsayılan 16 Türk devletinden birini de Hun Devleti olarak kabul ettiğimizden, bizim için Macaristan uzak ve yabancı ülke değil" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Tarihi olarak iç içe geçmiş ilişkilerimiz var. Macar milliyetçileri 19. yüzyılda herhangi bir yere sığınmak istediklerinde Türkiye'yi tercih  etmişlerdir. Bir daha böyle zorunluluk olsun istemeyiz ama başta Sayın Orban olmak üzere bütün Macarlar için Türkiye bir ikinci evleridir. Her zaman bekleriz. Zorunlulukla değil ama dostlukla, muhabbetle her zaman Türkiye de onların ülkesidir. Yine başta Gül Baba olmak üzere, Zigetvar’da ve diğer Macaristan’da birçok Türk eseri var. Türkiye’de de Macar evleri var. Bunlar bizim ortak geçmişimizi simgeliyor."

Türkiye ile Macaristan'ın NATO’da müttefik iki ülke olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bugün Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği'nin 2. toplantısını yaptık. Daha önce Sayın Başbakanımız, o zaman dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan ile ilk toplantı yapılmıştı. Şimdi bu geleneği sürdürüyor olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Biz bu tür toplantıları genellikle komşu ülkelerle yaparız. Bizim için Macaristan belki coğrafi olarak değilse bile bizim için gönül olarak komşudur, hatta komşudan da yakındır. Bu ilişkilerin gelişmesi için 6 bakanla Macaristan'a yaptığım bu ziyaret en çok bakan arkadaşımla yaptığım ziyaret olmuş oldu. Ortak kabine şeklinde bir toplantı gerçekleştirmiş olduk.  Bu kültürel temel üzerine, NATO'daki stratejik işbirliğimiz üzerine Avrupa'ya bakışımızdaki ortak perspektifimiz üzerine ilişkilerimizi güçlendirmek üzere kültürel ekonomi ve uluslararası alanda çok güçlü ayaklarda bu ilişkileri geliştiriyoruz."

"Tuna bizim için boğazlar gibi çok özel önem atfettiğimiz bir nehirdir"

Türkiye ile Macaristan arasında en kısa zamanda 5 milyar dolarlık ticaret hedefine ulaşmak istediklerini ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"2 milyar doları bulduk. 5 milyar dolara ulaşmak için ekonomik ilişkilerini geliştirilmesi bağlamında önemli kararlar aldık, anlaşmalar imzaladık. En kısa zamanda ulaşacağımıza dair ben güçlü bir güvene sahibim. Eximbank’ın İstanbul'da ofisi açılıyor olması çok önemli adım. Biz de Budapeşte'de benzer adımı atma hazırlığı içindeyiz. KOBİ'leri devreye sokmamız, yine önemli bir proje. Bu anlamda transit geçişler ve diğer tarım alanında ihracat konusunda atılacak adımlarla bu rakamın en kısa zamanda 5 milyar dolara ulaşacağına inanıyorum.

Ayrıca Tuna bizim için boğazlar gibi çok özel önem atfettiğimiz bir nehirdir, su yoludur. Budapeşte'den İstanbul'a da en doğrudan ulaşımın sağlanması tuna üzerinden hepimizi mutlu edecektir. Yine hızlı tren projesi ki biz Marmaray ile deniz altından Avrupa ile Asya'yı bağladık. Benzer projenin, Budapeşte-Belgrad arasında yapıldığını biraz önce konuştuk. Hızlı tren hatlarıyla Türkiye-Macaristan'ın birleşmesi de bu iki ülkeyi birbirine komşu kılacak özelliklere sahiptir.”

 "Enerji talebi konusunda her türlü işbirliğine hazırız"

Enerji işbirliği konusunu da detaylı olarak ele aldıklarını bildiren Davutoğlu, "Macaristan'ın bu konudaki, son dönemdeki çabalarına Türkiye destek vermeye hazırdır. Türkiye olarak, Avrupa’nın enerji arzı, özellikle Orta Avrupa ülkelerinin ve özellikle de Macaristan'ın enerji arzı konusunda, enerji talebi konusunda her türlü işbirliğine hazırız. Bu çerçevede güzel görüşmeler gerçekleşti" diye konuştu. 

Avrupa Birliği ile ilişkilerde Türkiye'ye verdiği destek dolayısıyla Macaristan'a bir kez daha teşekkür etmek istediğini dile getiren Davutoğlu, "Avrupa bazen bazı halkları almakta tereddüt eder aynen Romalıların o zamanki Atilla'nın torunlarına mesafeli durduğu gibi, şimdi de Atilla'nın diğer torunlarına mesafeli duruyor. Ama tarih, doğası içinde akar. Türkler ve Macarlar, Avrupa kimliğinin çok önemli unsurlarıdır. Bu çerçevede Macaristan'ın bize AB’ye üyelik kokusunda verdiği desteğe müteşekkiriz. AB içinde, NATO'da ve uluslararası platformlarda da birlikte çalışmaya kararlıyız" diye konuştu.

Davutoğlu, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın doğuya açılım projesi kapsamında yürüttüğü politikalar konusunda Türkiye'ye verdiği özel önemi de takdirle karşıladıklarını söyledi.

"Biz Doğu-Batı denklemi içinde sıkışmış ülkeler değiliz, aksine hem Doğulu, hem Batılı, hem Asyalı, hem Batılı hem Avrasyalı, hem de Avrupa Atlantik unsurlarının parçasıyız" ifadesini kullanan Davutoğlu, "Bütün  bu ilişkilerde Türkiye-Macaristan işbirliği, kuvvetli zemin oluşturacak ve Avrasya ölçeğinde barışın temin edilmesi için de çok önemli zemin oluşturacaktır" dedi.

Bir gazetecinin enerji işbirliği alanında ne gibi bir rol düşünüldüğünün sorulması üzerine Başbakan Davutoğlu, Türk-Macar ilişkilerinde enerjinin önemli bir işbirliği alanı olduğunu söyledi.

Davutoğlu, 2009'da Türkiye'de Macaristan-Bulgaristan-Romanya üzerinden Hazar enerji koridorundaki projede bir araya gelindiğini anımsattı. Bunun güzel bir inisiyatif olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Ama maalesef bu, Avrupa Birliğinin enerji stratejisi bakımından perspektifinin zayıflığı dolayısıyla hayata geçirilemedi" dedi.

Nabucco Projesi ile istedikleri neticeye ulaşılamadığına işaret eden Davutoğlu, "Türkiye hem büyük bir enerji tüketicisi, yükselen ekonomisiyle, hem de aynı zamanda en önemli enerji transit ülkelerinden birisi. Doğudan Hazar'dan gelen enerji hatları, Bakü-Tiflis-Kars TANAP ile Türkiye'nin Hazarı, Kafkasları Balkanlara bağlayan bir kuşak" ifadelerini kullandı.

Rusya'nın teklifini ciddiyetle değerlendiriyoruz

Davutoğlu, ayrıca Irak ve İran'dan gelmesi planlanan enerji hatları olduğunu da belirterek, şöyle konuştu:

"Bunun en önemli ayaklarından biri de Rusya'dan gelen enerji. Bütün bunlarla Türkiye enerjinin en önemli transit hatlarından birini oluşturuyor. Son olarak güney akımının yönünü değiştirerek, Türk akımı haline gelmesi konusunda Rusya'nın getirdiği teklifi ciddiyetle değerlendiriyoruz. Sayın Putin'in aralık ayında Türkiye'yi ziyaretinde bu konu ele alındı, fizibilite çalışmaları yürüyor. Bu da gerçekleşmesi durumunda Türkiye, bir taraftan Hazar'dan TANAP ve TAP ile Yunanistan Adriyatik ve İtalya'ya giden bir kuşak. Diğer taraftan da Türkiye'nin ihtiyacı karşılandıktan sonra Rusya'dan Türkiye'ye gelip, yine Macaristan'a Orta Avrupa'ya kadar gidebilecek bir kuşak üzerinde bazı düşünceler yürütülüyor."

Macaristan ve komşu ülkelere enerji arz güvenliği konusunda verilebilecek her türlü desteğe hazır olduklarını kaydeden Davutoğlu, öncelikle bu projenin detaylarının bilinmesi, gelebilecek gaz miktarı ve hatlarının belirlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Davutoğlu, Macaristan ile her türlü işbirliğine hazır olduklarını dile getirdi.

Beklentimiz daha fazla indirim yönünde

TCMB'nın Para Politikası Kurulu politika faiz oranının yüzde 7,75'ten yüzde 7,50'ye indirmesiyle ilgili soru üzerine Davutoğlu, faizlerin inme trendinde olmasının önemli olduğunu ve bu durumun Türk ekonomisinin sıhhat göstergeleri arasında bulunduğunu belirtti. 

Merkez Bankasının bu yönde bir değerlendirme yaptığını belirten Davutoğlu, şunları söyledi:

"Faiz oranlarının düşme trendi içinde olması olumludur ama biz bunun daha fazla bir ivmeyle seyretmesi gerektiği kanaatini yine de ifade ediyoruz. Çünkü dünyadaki emtia fiyatlarındaki gelişmeler, Türk siyaseti ve ekonomisindeki istikrar, diğer ekonomik parametreler açısından enflasyonun da düşme eğilimine girmesi dolayısıyla beklentimizin daha fazla bir indirim yönünde olduğu her zaman dile getirdiğimiz bir husus. Tabii Türkiye'de tekrar bu konularda değerlendirmeler yapacağız."

Önce kendi ülkelerini kontrol etsinler

Bir gazetecinin "Suriye'nin Süleyman Şah Operasyonu'nun ardından yaptığı bir açıklama var 'savaş nedeni sayılacağına' dair, bunu BM'ye taşıması veya askeri seçeneği masaya yatırması söz konusu olursa Türkiye'nin tepkisi ne olur" sorusu üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu: 

"Türkiyenin Şah Fırat Opersoyunuyla bizim toprağımız olan bir mekandan kutsal emanetlerimizi alıp, yine başka bir Suriye toprağında daha önce olduğu gibi tekrar onları yerleştirmemiz, uluslararası hakkımızın kullanılması anlamına gelir. Hiçbir şekilde bunun tartışılacak tarafı yoktur. Biz bu konuda BM'ye, bütün taraflara bildirimlerde bulunduk. Bu, bizim uluslararası hakkımızı kullanmamızdır. Nasıl 1939 yılında 1921'deki yerinden Caber Kalesi içinden bir değişiklik yaşandı, nasıl 1975'te yaşandı... Türkiye kendi toprağı olarak gördüğü yeni yeri şu anda Eşme'de inşa edilen türbe ve bulunduğu çevre artık Türk toprağıdır. Bunun tartışılır tarafı yoktur." 

Suriye hükümetinin, bunu tartışmak yerine Türkiye'nin de toprağı olarak kabul ettiği o bölgede, niçin mevcut olmadığını izah etmesi gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, Karakozak'ta, DEAŞ, özgür Suriye ordusu, PYD kontrolü olduğunu ancak Suriye rejiminin şu anda Karakozak'ta fiilen bulunmadığını kaydetti.

Başbakan Davutoğlu, "Kendi ülkesini kontrol edemeyenlerin başkalarına savaş gibi naralar atmasının kıymeti harbiyesi yoktur. Önce kendi ülkelerini kontrol etsinler, halklarıyla barışsınlar ondan sonra bu konuda fikir beyan edebilir. Kendi halkına zulüm eden bir rejimin, Türkiye'nin haklarını korumak için attığı adımı eleştirmeye hakkı da yok" dedi.

Bu konuda muhatap olarak Suriye Ulusal Koalisyonu'nu aldıklarını, bildirimde bulunduklarını, Suriye Ulusal Koalisyonu'nun da bunu büyük bir memnuniyetle karşıladığını ifade eden Davutoğlu, Suriye rejiminin ve rejimin sözcülerinin, yöneticilerinin, öncelikle son 4 yıl içinde Suriye halkına yaptığı katliamın hesabını vereceği günü beklemeleri gerektiğini belirtti. 

Mükemmel işleyen bir operasyondu

Suriye'de kimsayasal silah, füze, kullanıldığını, her türlü saldırıyla, hava bombardımanıyla şehirlerin yok edildiğini hatırlatan Davutoğlu, üçyüz binden fazla insanın katledildiğini, 5 milyona yakın insanın yurtdışına gittiğini söyledi.

Davutoğlu, "Öncelikle bu hesabı nasıl vereceklerini düşünsünler. Kimsenin bu konuda hesap sormaya da hakkı yoktur. Türkiye gerekli gördüğü anda ulusal çıkarı için gerekli gördüğü adımı atar, bu adımı attık ve operasyon başarıyla tamamlandı, bütün dünyanın gıpta ettiği bir başarıyla. Bir kaza dışında hiçbir kaybımız olmadı, mükemmel işleyen bir operasyondu" diye konuştu.

Suriye ve Suriye rejimini destekleyen bazı çevreler dışında, şu ana kadar da uluslararası toplumdan herhangi bir olumsuz kanaat olmadığını vurgulayan Davutoğlu, "Türkiye'yi dolaylı ve doğrudan kimse tehdit edemez. Öncelikle sürdüğü 2 milyon mültecinin hakkından bahsetsin biz bu konularda hakkımız korumaya kararlıyız" dedi.

Teknik bildirim

Türkiye'nin kendi hukukunu korumak için harekete geçtiğinde izin almayacağını destek de istemeyeceğini dile getiren Davutoğlu, o bölgede oldukları için özgür Suriye ordusuna, PYD ve bütün taraflara sadece "Biz giriyoruz, gideceğiz, bu operasyonu yapacağız sakın ola ki karşımızda herhangi bir engel olmasın sivil kayıplara sebebiyet verecek bir uygulama söz konusu olmasın" bildiriminde bulunulduğunu ifade etti.

Bunun sadece teknik olarak bir bildirim olduğunu, Türkiye'nin karar verdiği zaman ulusal hakkını, hukukunu korumak için kimseden izin de destek de istemeyeceğini belirten Davutoğlu, aynı bildirimin koalisyon güçlerine de yapıldığını, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere alanda mevcut olan taraflara sadece gireceklerini ilettiklerini söyledi.

Başbakan Davutoğlu, Türkiye'nin izin ve destek olmadan hukukunu koruyacak kudrette bulunduğunu, bu kudreti de kimsenin test etmemesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Macaristan Başbakanı Orban

Macaristan Başbakanı Viktor Orban da iki ülke arasında tarihten gelen ve benzeri olmayan bir işbirliği bulunduğuna işaret ederek "Her iki tarafta biliyor ki Attila'nın torunlarıyız" dedi.

Her iki ülkenin de egemen ve onurlu devletler olduğunu dile getiren Başbakan Orban, Doğu ve Batı arasında tercih yapmak istemediklerini, tersine iki taraf arasında anlaşma ve işbirliği görmek istediklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başbakan olduğu dönemde Macaristan'ı ziyaret ettiğini ve ziyaret sırasında iki ülke arasındaki ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarmak konusunda anlaşmaya varıldığını hatırlatan Orban, "İyi bir tempoyla ilerliyoruz. 2014'te iki ülke arasındaki ticaret hacmi 2 milyar gibi rekor bir seviyeye ulaşmıştır. Ticaret hacmini 5 milyar dolara çıkarıncaya kadar çabalarımızı sürdüreceğiz" diye konuştu.

Orban, Macar Eximbank'ın İstanbul'da temsilcilik açması konusunda anlaştıklarını ve bu konuda küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) 170 milyon dolar kredi sağlayacaklarını ve yine KOBİ'ler için 50 milyon dolarlık karşılıklı yatırım fonu oluşturacaklarını açıkladı.

Başbakan Orban, ortak petrol üretimi konusunda Rusya'yla Karadeniz'de yaptıkları işbirliğinin benzerini başka ülkelerle de yapmak istediklerini söyledi.

Macar vatandaşlarının Türkiye'ye vizesiz seyahat edebilmeleri olanağını sağladığı için Türk hükümetine teşekkür eden Orban, "Bunun karşılığında AB kuralları çerçevesinde Türk vatandaşlarına en esnek şartları sağlıyoruz" diye konuştu.

Macaristan'da 780 Türk öğrencinin eğitim gördüğünü hatırlatan Orban, Macar devleti olarak 150 öğrenciye burs verdiklerini dile getirdi.

Orban, Başbakan Davutoğlu'nun daveti üzerine bir sonraki Konsey Toplantısı için Türkiye'ye geleceğini de duyurdu.

Enerji konusunda iki ülke arasında nasıl bir işbirliği düşünüldüğünün sorulması üzerine Orban, geçen altı yılda enerji politikası anlamında Macaristan için olumsuz, Türkiye içinse olumlu gelişmeler yaşandığını kaydetti.

Türkiye ve Macaristan'ın Nabucco'nun AB programına dahil edilmesini talep ettiğini ancak bunun AB tarafından reddedildiğine işaret eden Orban, Ukrayna üzerinden gaz gelmemesi durumunda büyük bir belirsizlikle karşı karşıya kalacaklarını ifade etti.

Son dönemde yaşanan gelişmeler nedeniyle Macristan'ın enerji konusunda zor durumda olduğuna dikkati çeken Orban, ancak yaşananların Türkiye'nin değerini artırdığını kaydetti. Yeni gaz hattı için alternatiflerin tartışıldığını hatırlatan Orban, Rus gazını Türkiye ve Sırbistan üzerinden Macaristan'a aktaracak bir boru hattından yana olduklarını belirtti.

Başbakan Orban, iki ülke arasında nükleer enerjiyle ilgili olarak da uzman ve teknoloji geliştirilmesi alanında işbirliği yapılacağını sözlerine ekledi.

Anlaşma imza töreni

Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konsey Toplantısı'nın ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban nezaretinde mutabakata varılan anlaşmalar imzalandı.

Toplantıda mutabakata varılan ve imza altına alınan anlaşmalar arasında, "Türkiye-Macaristan Sosyal Güvenlik Anlaşması ve Anlaşmanın Uygulanmasına Yönelik İdari Anlaşma", "Gül Baba Türbesi'nin Restorasyonu ve Çevre Düzenlenmesi Konusunda Mutabakat Zaptı", "Ankara ve Budapeşte Büyükşehir Belediyeleri Arsında Kardeş Şehir İlişkisi Tesis Edilmesine İlişkin Anlaşma", "Tüketiciyi Koruma ve Piyasa Gözetimi ve Denetimi Alanında İşbirliği Protokolü", "Budapeşte Su İşleri ile AFAD arasında Mobil Su Arıtma Ünitesi Hibe Edilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı", "Nükleer Enerjinin Barışçıl Kullanım Alanları İçerisinde Eğitim, Araştırma ve Geliştirilmesine İlişkin Mutabakat Zaptı" yer aldı.

"Türk başarısı neye bağlı?"

Macaristan Başbakanı Viktor Orban, "Ekonomide geçtiğimiz dönemde mükemmel sonuçlar verdiniz. Farklı soru, bu Türk başarısı neye bağlı? Biz neler öğrenebiliriz sizlerden" dedi.

Orban, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de düzenlenen Türkiye-Macaristan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ve Macaristan'ın geçtiğimiz dönemde birlikte iyi çalıştığını belirterek, bu çalışmaların öncüsünün de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyledi.

Macaristan Eximbank'ın İstanbul'da bir ofis kuracağını, Türk ve Macar iş dünyasının işbirliği için 170 milyon dolarlık kredi açacağını anlatan Orban, şunları kaydetti:

"Ülkelerimiz, 25'er milyon dolarlık sermaye fonu oluşturacak. Firmalarımızın, üçüncü ülkelerin pazarlarında birlikte yer alma konusunu destekleyeceğiz. Türk firmasıyla Rusya'da petrol çıkarma anlaşmaları mevcut. Karedeniz'de de bunu gerçekleştireceklerdir. Vize şartlarında kolaylaştırma yaptık. Macaristan'da 780 Türk öğrencisi eğitim görmektedir. Macar Devleti, 150 tam burs sağlamıştır, Türk öğrencileri için. Bugün iki başkent arasında kardeş belediye anlaşması, İstanbul ile su konusunda anlaşma yaptı."

"Ortak düşüyoruz, bu çok az karşılaşılan bir ayrıcalıktır" ifadesini kullanan Orban, şöyle devam etti:

"Siyasette sempati ve dostluk, samimi konuşmak için gereklidir. Macaristan Başbakanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iki ülke arasında güven ve dostluk mevcuttur, geleceği ortak şekilde düşünebiliyoruz. Sizler büyük ülkesiniz, coğrafi olarak. Macaristan daha küçük ülke. Biz Avrupa Birliği üyesi ülkeyiz, siz AB üyesi değilsiniz henüz. Ekonomide geçtiğimiz dönemde mükemmel sonuçlar verdiniz. Farklı soru, bu Türk başarısı neye bağlı? Biz neler öğrenebiliriz sizlerden. Bu son derece tehlikeli soru. Moda şu; Batılılar, Batılılardan öğrenir, eğer biri Doğulu birisinden bir şey öğrenmek isterse demokrasi açısından güvenilir bir başbakan olmadığı söylenir. Ben öyle duruma düştüm. Bizim kıtamız Avrupa, ekonomide başarısız. Akıllı insan soruyor: Niçin başarısız?"

Türkiye'nin, Avrasya'nın ekonomide en başarılı ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Orban, " Bu aile politikasını da ben Sayın Başbakan'a sormak istiyorum. Siyasette aileyi yerleştirmek nasıl mümkün oldu? Sayın Başbakan'dan bunu memnuniyetle dinlemek isterim" diye konuştu.

"Hala soğuk savaşın düşüncelerini geride bırakamadık, aşamadık"

Türkiye ve Macaristan'ın Avrasya'da gerginlik istemeyen iki ülke olduğuna işaret eden Orban, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu siyasette söylendiğinde, bugünün dünyasında bunun ayrı önemi var. Benim tecrübem şu; biz burada, Avrupa'da, Batı'da hala soğuk savaşın düşüncelerini geride bırakamadık, aşamadık. Hala Batı veya Doğu diye düşünüyoruz. Geleceğin sorusu şu; Batı nasıl Doğu ile işbirliği yapabilir, Doğu nasıl Batı ile işbirliği yapabilir. AB, dış ülkelerle nasıl işbirliği yapabilir. AB'ye girmek isteyen Türkiye ile nasıl işbirliği yapılabilir. Buna cevap vermedikçe muazzam imkana, Doğu ile Avrasya arasındaki işbirliğine cevap veremeyeceğiz. İşbirliğini düşünmek lazım." 

Galiçya Türk Şehitliği’ni ziyaret etti

Başbakan Davutoğlu, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’deki programı kapsamında, Galiçya Türk Şehitliği’ni ziyaret etti.

Ziyaret nedeniyle düzenlenen törende Davutoğlu, Şehitlik Anıtı’na çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu.

"Toplumlar birbirlerini tekrar keşfederler"

Davutoğlu, Türkiye-Macaristan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada da, kendisine gösterilen misafirperverlik dolayısıyla Macaristan Başbakanı Viktor Orban'a, kabine üyelerine ve bütün Macar halkına teşekkür etti.

"Tarihte öyle evreler vardır ki ülkeler, toplumlar birbirlerini tekrar keşfederler" ifadesini kullanan Davutoğlu, Türk-Macar ilişkilerinin çok köklü bir tarihi arka plana sahip olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, "Bizler aslında tarihi olarak kuzenleriz. Avrupa'ya gelişimiz itibarıyla da Atilla'nın torunlarıyız. Farklı yüzyıllarda Avrupa'ya gelmiş ama Avrupa kültürüne çok önemli hususiyetler katmış, Avrupa kıtasının ayrılmaz parçası olmuş kuzenleriz. Bu tarihi arka plan bizde hep güzel hatıralarla anıldı" diye konuştu.

Türkiye-Macaristan İş Forumu'nun ardından Gül Baba Türbesi'ne gideceğini kaydeden Davutoğlu, Gül Baba'nın, tarihi mirasın önemli bir temsilcisi, muhabbetin, karşılıklı dostluğun ve hoşgörünün Budapeşte'deki temsilcisi olduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, şunları söyledi:

"Aynı şekilde Macaristan'ın Sayın Cumhurbaşkanı, Türkiye'ye geldiğinde, Mart ayında, Kütahya'ya gidecek. İnşallah Sayın Orban, bizim misafirimiz olarak geldiğinde belki Kütahya'ya belki Tekirdağ'a gideceğiz ve Macar milli bilincinin kimliğinin unutulmaz öncüleri Lajos Kossuth ve Rakovszky'i anacağız. Orada da Macar kültürü yaşıyor. Budapeşte'de Türk kültürü yaşarken, Kütahya'da, Tekirdağ'da da Macar kültürünün izleri yaşıyor. İşte o dönemlerde birbirimize destek olduğumuz gibi bugün dünya kritik bir evreden geçerken, tekrar jeopolitik ve ekonomik krizler kıtamızı Avrupa'yı, Avrasya'yı, dünyayı sarsarken, biz Macaristan'la el ele, birlikte birbirimizi yeniden keşfetmenin, birbirimizle yeni bir döneme yürümenin büyük heyecanını yaşıyoruz."

"Macaristan bizim için ya komşudur, ya da komşudan daha yakındır"

Davutoğlu, "Birbirimizi tabii ki çok iyi biliyorduk, tabii ki tarihi arka plan itibarıyla bu derin arka planın farkındaydık. Ama iki sene önce Türkiye ve Macaristan, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurma kararı aldı. Bu şu demek bizim açımızdan: Ankara'dan bakıldığında, bu konseyi biz sadece komşu ülkelerle ve çok özel önem verdiğimiz ülkelerle kurarız" değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Buradan da bizim verdiğimiz mesaj şudur Macar halkına, değerli Macar muhataplarımıza: Macaristan bizim için ya komşudur ya da komşudan daha yakındır. Bu bizim Macaristan'a bakış açımız. Komşudan da yakın olan, birbirimizle her şeyi paylaşabileceğimiz, perspektifimizi bir stratejiye dönüştürebileceğimiz bir ülke. Tam da Avrupa'da bu kritik dönüşümler yaşanırken, Türkiye ile Macaristan'ın kurduğu bu yakın ilişki hem iki ülke açısından hem de Avrupa'da başarı hikayesi oluşturmak isteyenler için güzel bir model teşkil edecek nitelikte." 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, başbakanlığı döneminde iki ülke arasında kurulan yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizmasından sonra son 2,5 sene içinde bugünkü dahil 5 iş forumunun düzenlendiğini bildiren Ahmet Davutoğlu, iki yüksek düzeyli işbirliği toplantısının yapıldığını ve üç karma ekonomik komisyon toplantısının gerçekleştirildiğini aktardı.

Davutoğlu, "Yani mekanizmalar birbirine kenetlendi, birbiriyle ilişkilendirildi. Bugün bizim gerçekleştirdiğimiz ziyaretle bu daha da derinleşerek, geleceğe doğru çok güçlü adımlarla birlikte ilerleyeceğiz" diye konuştu.

"Bu yeni dünyada bizler kategoriler istemiyoruz"

Başbakan Davutoğlu, "Ben değerli dostum, Sayın Başbakan Orban'a hem misafirperverliği için teşekkür ediyorum hem de dünyanın bugün kategorik ayrımlar içine girdiği, doğu-batı, kuzey-güney, Müslüman-Hristiyan gibi böyle ayrımlar içine sokulduğu bir ortamda, bütün bu kategorileri yıkan bir yaklaşımı birlikte sergileme imkanı bize verdiği için" dedi.

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yeni dünyada bizler kategoriler istemiyoruz. Doğunun, batıyla zıt görülmediği, kuzeyin güneyle çelişkili görülmediği, daha bütüncül, daha barışçıl bir dünya özlemi içindeyiz. Bu açıdan Macaristan'ın doğuya açılım, doğuya yönelme politikasını destekliyoruz. Biliyoruz ki nasıl Türkiye, Macaristan'a Avrupa'da bir dost, bir müttefik, bir kuzen, bir ortak stratejik perspektife sahip ülke olarak bakıyorsa Macaristan da Türkiye'yi, Macaristan'ın geleceği açısından da Avrasya'nın geleceği açısından da en önemli ülkelerden biri olarak görüyor. Bu ortak perspektifle birlikte yeni bir güç inşa edeceğiz. Güç, birlikten gelir. Biz 'Bir olalım, iri olalım, diri olalım' deriz."

"Güçlü olalım, sağlıklı olalım" sözlerini Macarca telaffuz eden Davutoğlu, "Biz bugün ele ele verdik. Avrupa'nın ekonomik krizi içinden, dünyadaki birçok istikrarsızlıklar karşısında Türkiye ile Macaristan ele ele verdi" ifadesini kullandı.

Macaristan'la 2 milyar dolar civarında olan dış ticareti en kısa zamanda 5 milyar dolara çıkarmaya kararlı olduklarını belirten Başbakan Davutoğlu, "Yine enerji işbirliği konusunda kararlıyız. Eximbankların karşılıklı işbirliği ve Türk şirketlerinin Macar şirketleriyle birlikte üçüncü ülkelerde yatırım yapılması için teşvik edilmesi konularında kararlıyız" şeklinde konuştu. 

Macar iş adamlarına söz

Davutoğlu, siyasiler ve devlet adamlarının, iş adamlarına engel oluşturmak için değil önünü açmak için var olduğunu vurgulayarak, "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak bütün Macar iş adamlarına şu sözü veriyorum: Türkiye'de karşılaşacağınız her bürokratik engeli kaldırmak bizim boynumuzun borcudur" ifadesini kullandı.

Macar iş adamlarına, hiçbir engelle karşılaşmayacaklarını bildiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Türk şirketleri hangi muameleyi görüyorsa en az onun kadar eşit ama ondan daha iyi muamele göreceğinizden emin olun. Devlet adamlarının iş adamlarına görevi nedir? Üç temel sacayağı şeklinde önünüzü açmak. Birincisi siyasi irade. Bugün çok değerli dostum Sayın Orban ile huzurunuzdayız. En güçlü şekilde diyoruz ki siyasi irade buradadır. Siyasi irade yarın da burada olacak. Önümüzdeki haftalar, aylar, yıllar boyunca da Türkiye ile Macaristan ilişkilerinin gelişmesi için güçlü bir siyasi irade var. Yüksek düzeyli işbirliği konseyi zaten bu iradeyi yansıtıyor. İkincisi nedir? Hukuki altyapıyı oluşturmak. İş yapmaya başladığınızda öyle bir yasal çerçeve olsun ki önünüzde engel kalmasın. Bunun da altyapısını kurduk. Türkiye açısından vizeyi kaldırdık. Değerli Dışişleri Bakanının açıklamasıyla Macaristan'dan vize alanlardan ücret alınmaması da Macaristan'ın bize yaptığı önemli bir jest. Bunu da büyük bir teşekkürle, takdirle karşılıyoruz. İnşallah bir gün kısa zamanda Macaristan'ın da desteğiyle Türkiye, Schengen'e girdiği zaman bütünüyle sınırlar açılacak ve biz Macaristan ile olan o tarihi dostluğumuzu sınırsız hale getirebileceğiz." 

 "Siyaset, ekonominin önünü açmak için var"

Davutoğlu, sosyal güvenlik anlaşması imzaladıklarını anımsatarak, şirketler iş yaptığında sosyal güvenlik bakımından bir altyapının kurulduğunu anlattı. 

Tüketicinin korunmasıyla da ilgili bir anlaşma imzaladıklarını söyleyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Enerji konusunda nükleer işbirliği alanında anlaşma imzaladık. Tarihi bağlarımız itibarıyla Gül Baba restorasyonu konusunda anlaşma imzaladık. Ankara ile Budapeşte'nin su açısından da yine İstanbul ile işbirliği anlamında, şehirlerimiz arasında işbirliğinin altyapılarını kurduk. Nerede bir eksiklik hissediyorsanız, hukuki olarak bizim şuna ihtiyacımız var, şu anlaşmayı da yaparsanız Türk ve Macar şirketleri, iş adamları olarak Avrupa'da büyük bir başarı hikayesi yazarız diyorsanız, bize söyleyeceksiniz. Biz de gerekli adımları atacağız."

Siyasetin, ekonominin önünü açmak için var olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, bu anlamda güçlü siyasi iradenin bulunduğunu ve hukuki altyapının büyük ölçüde tamamlandığını söyledi.

"Takip mekanizması kuracağız"

Siyasetçiler gibi iş adamlarının da çalışmalarını, ev ödevlerini yapmaları gerektiğini anlatan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Biz bu konuda takip görevini de üstleniyoruz. Bundan sonra her yıl bir araya gelerek, bugün 6 bakanımızla Budapeşte'deyiz. Aslında 8 bakan gelmeyi düşünüyorduk. Ama Türkiye'de Parlamento'daki görüşmeler dolayısıyla iki bakanımız kaldı. Sayın Orban'ın tarafında ise kabinenin çoğunluğu masanın etrafındaydı. Dolayısıyla herkes bu masanın etrafında sizin işinizi kolaylaştırmak için var. Şimdi de aldığımız kararla bir takip mekanizması kuracağız. İşlerin takibi ve nerede aksadığı konusunda da ne adım atılması gerekiyorsa atmaya kararlıyız."

"25 bin doları hedefliyoruz 2023'te"

Davutoğlu, dünyanın büyük bir dönüşümden, büyük bir meydan okuma silsilesinden geçtiğini belirterek, "90'lı yıllarda Sovyetler yıkıldığı, Varşova Paktı dağıldığında ve sonrasında yaşananlarla soğuk savaş bitti zannedildi ama soğuk savaşın bitmediğini Ukrayna bize acı bir şekilde gösterdi" değerlendirmesini yaptı. 

Dünya ekonomileri 90'lı yıllarda genişlediğinde ekonominin dünyada küreselleşme ile birlikte genişleyeceğinin varsayıldığını ifade eden Davutoğlu, ancak 2008'den bu yana yaşanan küresel ekonomik kriz ve Avrupa'daki etkilerinin bu krizin aşılamadığını ve birçok meydan okuma ile karşı karşıya kalındığını ortaya çıkardığını söyledi.

Kültürleri ve perspektifleri birbirine yakın olan ülkelerin kuracağı işbirliğinin kriz ortamının aşılmasına büyük katkı yapacağına işaret eden Davutoğlu, şunları bildirdi:

"Sayın Başbakan Orban'ın da ifade ettiği gibi, Avrupa'nın demografik krizini, genç nüfus problemini aşma konusunda Türkiye'nin bir model oluşturduğunu söylemesi, aile yapısı ve genç nüfus, gerçekten bizim en önemli dinamik unsurumuz. İki unsurumuz var ekonomik kalkınmada: Birisi insan gücümüz, birisi coğrafyamız. Biz, bunu en üst düzeyde değerlendirmek için her türlü çabayı gösteriyoruz. Coğrafyamızı, ulaştırma hatlarının, enerji hatlarının merkezi haline getiriyoruz. İnsanımızı da hem niceliksel olarak, sayısal, demokratik genç nüfus olarak muhafaza etmeye hem de niteliğini artırmaya çalışıyoruz. 62. Hükümet olarak en önem verdiğimiz husus, Ar-Ge ve nitelikli insan gücünün geliştirilmesi."

Davutoğlu, 12 yıl içinde Türkiye'de ekonomik mucize yaşandığını dile getirerek  şunları belirtti:

"Kişi başına düşen milli gelir, 2 bin 500 dolardan 11 bin dolarlara kadar çıktı. 25 bin doları hedefliyoruz 2023'te. 25 bin dolara çıkması için çok niteliksel bir sıçrama yapmamız lazım. Bunu da birbirini anlayan ülkelerle işbirliği halinde yapabiliriz. Hiçbir ülke, dünyadan izole olarak kalkınamaz. O bakımdan biz, Macaristan'ı sadece tarihi bir dost, bir kuzen, bir komşu olarak görmüyoruz ama aynı zamanda Avrupa'nın krizler içinde boğuştuğu, dünyada büyük bunalımların yaşandığı dönemde ortak bir vizyonla geleceği inşa edebileceğimiz bir müttefik ve stratejik ortak olarak görüyoruz. Bu stratejik ortaklık, çok sağlam temellere oturmuştu, şimdi yapısal, operasyonel bir çehre kazandı yüksek düzeyde stratejik işbirliği konseyi ile."

Bütün bakanları, başbakanların koordinasyonunda bahsettiği çalışmaları yürütmek için talimatlandırıldığını bildiren Davutoğlu, sözlerini "Yakından takip edeceğiz, sizlerle de yakın temas halinde olacağız iş adamları olarak ve Türk-Macar dostluğunu 19. yüzyılda, daha önceki dönemlerde görüldüğü şekliyle güzel örnek teşkil eden Türk-Macar dostluğunu önümüzdeki yıllarda iki başarı hikayesinin birlikte daha büyük başarılara yürüdüğü bir anlayışla geliştireceğiz" diyerek bitirdi.

Muhabir: Sinan Polat, Kurbani Geyik, İlkay Güder, Merve Yıldızalp, Gazi Kaykı, Duygu Can

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.