Politika, arşiv

Bedelini ağır ödeyecekler

Başbakan Erdoğan, "Aileleri bölüp, milleti parçaladılar. Yalan gazete ve broşürleri dağıtıyorlar. Bunun adı casusluktur; ama yakayı ele verdiler, bedelini de ağır ödeyecekler" dedi.

16.03.2014 - Güncelleme : 16.03.2014
Bedelini ağır ödeyecekler

MANİSA

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Manisa mitinginde yaptığı konuşmada, Manisa'nın şehzadelerin, alimlerin, evliyaların şehri olduğunu belirterek, tüm Manisa halkını yürekten selamladığını ve Manisalı'larla iftihar ettiğini söyledi.

Manisa'nın padişahları bağrından çıkarttığını ve Türkiye'nin gururu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Manisa'nın bugün demokrasiye, iradesine bir kez daha sahip çıkıyor" dedi. Manisa'nın Adnan Menderes'in şehri olduğunu ve bugün bir kez daha tarih yazdığını dile getiren Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin Türkiye için hayırlara vesile olmasını Allah'tan niyaz ettiğini belirterek, şu ana kadar ilçeler hariç 31 ilde miting yaptıklarını anımsattı.

Erdoğan, gittikleri her şehirde olağanüstü bir coşkuyla karşılandıklarını anlatarak, "Halkımızla kucaklaştık, Manisa gibi coşkuyu oralarda da gördük. Halkım Başbakanına, sahip çıkıyor. Halkım, iktidarına sahip çıkıyor. Benim köylüm, esnafım, çiftçim, esnafım, iktidarına sahip çıkıyor. Çünkü, çok sömürüldüler" diye konuştu. Erdoğan, kendilerinden önce iktidarda bulunan MHP'ye yönelik eleştirilerde bulunarak, şunları kaydetti:

"Biz, iktidarı MHP'den aldık mı? Yüzde 59 Ziraat Bankası faiziyle benim çiftçimi sömüren bu MHP zihniyeti değil miydi? Benim esnaf kardeşime, Halk Bankasından yüzde 46 faizle sömüren bu MHP zihniyeti değil miydi? Şimdi yüzde 5. Yüzde 59 nire, yüzde 5 nire, yüzde 46 nire yüzde yüzde 5 nire? Şimdi, bu aradaki fark senin cebinde kalmadı mı? Bunu sağlayan AK Parti iktidarı değil mi? Şimdi nasıl olacak da bu MHP'ye oy vereceksiniz, ben şaşırıyorum. Böyle bir yanlış var mı? 30 Mart'ta bunun hesabını sormaya var mıyız? Bak, 15 gün kaldı.

Ben diyorum ki 'kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Çalınmadık kapı bırakmayacağız, başladık değil mi çalışmalara? Çünkü, bu seçim alışılmış bir yerel seçim değil, adeta bir genel seçim yaşıyoruz. Bu seçimde, Türkiye üzerinde, demokrasi üzerinde, milli irade üzerinde bir oyun oynanıyor. işte, siz bu oyunu bozacaksınız. Kirli ittifaklar var, kirli ilişkiler var, komplo ve kumpaslar var. Bunları bozacaksınız. Hiç endişeniz olmasın, biz Allah'ın karşısında rükuya eğiliriz, bunun dışında kimsenin karşısında eğilmeyiz. Kimse bizi eğemez ve eğdiremez. Eğilmedik bugüne kadar, Allah'ın izniyle bundan sonra eğilmeyeceğiz."

Türkiye genelinde "81 vilayet, 77 milyonun bu oyuna itiraz ettiğini" ifade eden Erdoğan, "Yeniden bir İstiklal mücadelesi verdiğimizin herkes farkında" diye konuştu. 

"Türkiye'nin ekonomisi birilerini rahatsız etti"

"Türkiye'nin ekonomisi birilerini rahatsız etti" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin aktif, kucaklayıcı, mazlumlara sahip çıkan dış politikası birilerini rahatsız etti. Türkiye'nin küresel projeleri, hedefleri, vizyonu birilerini rahatsız etti. Biz göreve geldiğimizde milli gelir neydi? 230 milyar dolar, yani MHP'den biz 230 milyar dolarla aldık milli geliri, şimdi 820 milyar dolar. Soruyorum, yolsuzlukların olduğu bir iktidarda siz 230 milyar dolardan 820 milyar dolara gelebilir misiniz? Soruyorum, 79 senede Cumhuriyet tarihinde yapılan bölünmüş yol neydi biliyor musunuz? 6 bin 100 kilometre. 11 senede yapılan bölünmüş yol 17 bin kilometre. Bahçeli'ye sormak lazım 'Siz ne yaptınız?' diye.

Ne varsa AK Parti'nin iktidar olduğu dönemde var. Zaten bunlara 5 yıllığına iktidar verdi, 3.5 yıl kaldılar, kaçıp gittiler. Niye kaçıp gittin, kimse size 'bırak' demedi. Çünkü, götürecek mecalleri kalmamıştı, onlar maalesef Sakarya, Kocaeli, Düzce depreminde çöktüler, bittiler. Biz geldik, o deprem bölgelerini imar ettik. Bizim dönemimizde de Bingöl depremi oldu, ama bir yılda yeni Bingöl'ü meydana getirdik. Van depremi oldu, bir yılda yeni Van'ı yaptık. Simav depremi oldu, bir yılda Simav'ı yeniden inşa ettik. Biz, buyuz. Biz, 'iş bilenin, kılıç kuşananın' anlayışı ile büyüdük."

"IMF bizden borç istiyor"

MHP'ye gönül vermiş olan vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Biz, MHP'nin CHP'nin yavrusuyla ortak olduğu iktidardan IMF'ye borç neydi biliyor musunuz? Toplam 23.5 milyar dolar. Ödedik, ödedik ve geçen 14 Mayıs'ta sıfırladık. Şimdi, Türkiye'nin IMF'ye borcu yok. Şimdi IMF bizden borç istiyor, 5 milyar dolar. 'Veririz', dedik. Veren el, alan elden üstündür" dedi.

MHP'ye yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Bunlar, milliyetçi değil mi, sevsinler bunlar gibi milliyetçiyi. Bunlar kafatası milliyetçisi, eser milliyetçisi değil" diye konuştu.

Erdoğan, milli bankanın Merkez Bankası olduğunu vurgulayarak, devir aldıklarında Merkez Bankasının kasasında 27.5 milyar dolar olduğunu, şimdi ise bu rakamın 128 milyar dolar olduğunu kaydetti.

"Manisa hesabı sormaya var mıyız? diye soran Erdoğan, "Zorunlu tasarruf adı altında 13.5 milyon katrilyon kestiler işçi ve memurdan. İşçiye ve memura devlet borçlu olur mu?" dedi.

Erdoğan, hemen sendikaların toplanması talimatını verdiğini ev bu paranın ödeneceğini aktardıklarını dile getirerek, "13.5 katrilyon o zorunlu tasarrufu biz ödedik. Yolsuzlukların iktidarında böyle bir şey olabilir mi?" dedi.

Erdoğan, konut edindirme yardımı adı altında işçi ve memurdan para toplandığını ifade ederek, onu da kendilerinin ödediğini söyledi. Enflasyonun yüzde 30'lardan yüzde 8'lere düştüğünün altını çizen Erdoğan, aradaki farkın vatandaşın cebine girdiğini bildirdi.

"Milli Birlik ve Kardeşlik süreci birilerini rahatsız etti"

Partisinin Manisa mitinginde konuşan Erdoğan, 30 Mart'ın çok önemli olduğunu belirterek, en çok da çözüm sürecinin, Milli Birlik ve Kardeşlik sürecinin birilerini rahatsız ettiğini söyledi. 

Bunu da bozacaklarını ifade eden Erdoğan, ölümlerin ve kanın durması, gözyaşının dinmesinin birilerini rahatsız ettiğini anlattı. Erdoğan, "Şehit cenazeleri geldiği zaman bakarsınız MHP'liler sokaklara dökülür, bunları istismar ederler. Aynı şekilde BDP de bunun tersini yapar. Onlar da malum, içlerinden birileri öldüğü zaman onlar da bunu istismar eder. Birisi siyasi Kürtçülük yapıyor, birileri siyasi Türkçülük yapıyor. Farkımız bu. Biz; Türk'ü, Kürt'ü, Boşnak'ı, Arnavut'u, Roman'ı, Laz'ı, Gürcü'sü ile... Aklınıza ne gelirse... Biz diyoruz ki tek millet. Ben Türk'ü de Kürt'ü de Arap'ı da Boşnak'ı da Arnavut'u da Çerkez'i de, velhasıl beni yaratan Allah onları da yarattığı için seviyorum, ayırt etmeksizin seviyorum. Çünkü bizim inancımızda ne siyahın beyaza, ne beyazın siyaha üstünlüğü yoktur. Tamam. Ne Arap'ın Kürt'e, ne Türk'ün Kürt'e, ne Kürt'ün Türk'e üstünlüğü yoktur. Bizi yaradan Allah oları da yarattığı için seviyoruz. Onun için ne diyoruz; tek millet" dedi. 

Tek bayrak dediklerini, "bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır" sözünü hatırlatan Erdoğan, bayrağın renginin şehidin kanı, hilalin bağımsızlığın ifadesi, yıldızın ise şehitlerin simgesi olduğunu vurguladı. Tek vatan dediklerini, ülkenin 780 bin kilometrekare ile tek vatan olduğunu, Batı'da ne varsa Doğu ve Güneydoğu'da da onun olacağını, Kuzey'de ne varsa Güney'de de onun olacağını belirten Erdoğan, kendisine seslenen bir yaşlı kadına, "Allah razı olsun anacağım, bana anamı hatırlattın, sağ ol" karşılığını verdi.

Türkiye'nin 780 bin kilometrekaresinin birlikte ayağa kalkacağını ifade eden Erdoğan, 10-12 yıl önce Şırnak, Iğdır, Ağrı, Kars, Hakkari'de havalimanı yapılacağı söylense kimin inanacağını sordu. "Buyurun bunlar bitti, sadece şu anda Hakkari kaldı. Orada da ne yazık ki bölücü terör örgütü zaman zaman yaptığı tehditlerle müteahhitleri bırakıp kaçırttı. İsteseler de istemeseler de Hakkari  havalimanı da bitecek, onu da yapacağız" diyen Erdoğan, huzuru bozmak, istikrarı zedelemek, ekonomiyi durdurmak için gayret sarf edenlere fırsat vermeyeceklerini kaydetti. 

Birilerinin çıkıp "abla" olduğunu belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Duydunuz mu bu ablaları, sizin kapılarınıza da geldi mi, size de yalan, yanlış, iftira her şey anlatmaya başladılar mı? Fakat  geçen gün Hatay tarafından bir teyze bunlara ne güzel cevap verdi değil mi? Bak teyzeme de gelmişler galiba? Geldiler mi anacağım? Ama sen onların ağzının payını vermişsin, eyvallah. Bunlarda iftira, yalan var. Bunlara  sadece bir şey söyleyin. Artık benim vatandaşım adresi biliyor. Bunlara şunu söylemek lazım; 'sizin hocanız, benim kızımın başının örtüsünü açmaya çalışan birisidir, defolun' demek lazım. 'Affedersiniz kendine göre fetvalar veren birisiyle bizim işimiz yok' bunu söyleyin. Kardeşlerim bunlar hayır, hizmet yapıyor öyle mi? Ne oldu, aralar açılınca şimdi öğrencileri dışarı atıyorsunuz. Sizin gibi düşünmeyenleri dışarı atıyorsunuz. Siz onları orada bedava yatırmıyordunuz, paralarını da alıyordunuz. Ne oldu şimdi size, bitti mi hayırlar? Aldığınız o zekat paralarını nereye harcadınız? O aldığınız kurbanlıkları nereye harcadınız? İşte 30 Mart aynı zamanda bu hesabın sorulmasıdır."

"Bedelini ağır ödeyecekler"

Manisa'da ablaların "oyları AK Parti'ye değil, MHP'ye verin" dediklerini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Onu söylüyorlar. Şimdi orayla dost oldular. Orayla şimdi oğul bacı oldular. Hani geçmişte okyanus ötesine veriyorlardı veriştiriyorlardı. Ne oldu şimdi, maşallah. Ya ne zamandan beri siz bu kadar iyi dosttunuz. Dert o değil. Dert 'acaba AK Parti'yi biz Manisa'da, Türkiye'de oylarını düşürebilir miyiz?' Başarılı olamayacaksınız. Çünkü sizin tuzağınız varsa, halkımın da tuzağı var, hakkın da tuzağı var. İşte onun için onların ablaları bir kenara, bizim ablalarımız bize yeter. Onlar beddua seansları yapıyor evlerde, yurtlarında. Ama bizim dua seanslarını yapan kardeşlerim burada, ağabeyler burada. Onların ağabeyleri varmış. Bizim ağabeylerimiz Allah'ın izniyle, Manisa'da 30 Mart'ta sandıkları patlatacak, ben buna inanıyorum. Aileleri böldüler aileleri, milleti parçaladılar milleti. Yalan yanlış gazeteler, broşürler bastırıp evlere dağıtıyorlar. Kardeşlerim bunun adı hukukta casusluktur, ajanlıktır ama yakayı ele verdiler, bedelini ağır ödeyecekler. Kardeşlerim dedim ya inlerine gireceğiz inlerine... Öyle  kolay kolay biz bu devleti sokakta bulmadık. Milli birliğimizi, milli güvenliğimiz tehdit eden bu unsurlara karşı gerekli tedbirleri aldık, alıyoruz, gerekli hesabı da soracağız.

Mardin'de, Siirt'te açık açık BDP'ye oy istiyorlar. Düşünebiliyor musunuz, yani AK Parti'nin karşısında kim güçlüyse ona. Çünkü bunlar için kendi amaçları uğrunda, meşru, gayrimeşru kim olursa olsun, yeter ki AK Parti'nin dışında olsun. Ona oy istemek var. CHP'lilere diyorlar ki 'MHP'ye Manisa'da oy verin', MHP'lilere diyorlar ki 'İzmir'de, istanbul'da, Ankara'da CHP'ye oy verin.' Bunlar bir de ortak adaylar çıkardılar. Pensilvanya,  CHP'den yolsuzluk nedeniyle atılmış şahsı aday olarak istedi ve bu CHP de onu İstanbul'dan aday yaptı. O yolsuzluk klasörünün önünde Kılıçdaroğlu'nun çekilmiş resimleri vardı, gazetelerde, televizyonlarda yayınlandı. Hatırlıyorsunuz değil mi? Çünkü Kılıçdaroğlu'nun ondan pek farkı yok. O da SSK Genel Müdürü iken birçok olaylara karıştı. Ne çileler çekildi bu hastanelerin kapısında onun döneminde. Hastanenin eczanesine inersin ilaç bulamazsın. Şimdi böyle bir sorunumuz var mı, istediğimiz hastaneye gidiyor muyuz, ilaçlarımızı istediğimiz eczaneden alıyor muyuz? Kardeşlerim işte bunun kadri kıymetini 30 Mart'ta sandıklarda gösterelim diyorum. "

"Aman ha sandıklara sahip çıkın"

Erdoğan, tüm kadın, erkek, müşahit kartı olan veya sandık kurulu üyesi olanlara seslenerek, şunları söyledi:

"Aman ha sandıklara sahip çıkın. Bunlar her türlü numarayı yaparlar. Bunlarda takiy, yalan, iftira var, her şeyi yaparlar. Onun için sandıklar bizim namusumuzdur diyeceksiniz, bunlara sahip çıkacaksınız. Kuş uçurtmayacağız, kuş. Bunlara dikkat edeceğiz. Her gün konuşmalarına bakın;, Bahçeli'nin konuşmalarına bakın. Birbirinin tıpatıp aynı konuşmalar... Adeta birbirlerinin avukatlığını yapıyorlar. Eli kanlı terör örgütlerine de artık birlikte sahip çıkıyorlar. İstanbul sokaklarında terör estiren, askere, polise kurşun yağdıran terör örgütüne, kendisi üstlendiği halde DHKPC terör örgütü, kalkıyor utanmadan sıkılmadan Kılıçdaroğlu diyor ki 'Hükümetsin sen bul çıkart.' Hale bak ya... Seni biliyoruz zaten 'gösterin terör örgütünü, gideyim üye olayım' diyen adamsın sen. Zaten senin karakterinde bu var. Şimdi bakıyoruz MHP de kol kanat germeye, selamlar göndermeye başladı. Dikkat edin oyun çok büyük. Bunlar AK Parti iktidarını, yani milletin iktidarını, yani sizin iktidarınızı yıpratmak, istedikleri gibi at oynatabilecekleri bir Türkiye kurmak istiyorlar. Bu oyuna gelme Manisa. Manisa inanıyorum ki 30 Mart'ta sen bu oyunu sandıkta bozacaksın. Bu kirli ittifaka, bu şer ittifakına 30 Mart'ta sen gereken cevabı vereceksin. Ben buna inanıyorum."

Manisa'da CHP ve MHP'ye oy veren vatandaşlara seslenen Erdoğan, "30 Mart'ta sen de gönül verdiğin partiye bir ders vermelisin diyorum. İnşallah o partileri hesaba çekmelisin diyorum. Çünkü bunlar büyükşehir belediyeciliği nedir bilmez. Ben biliyorsunuz belediyecilikten gelen biriyim. İstanbul gibi bir şehirde 4,5 yıl büyükşehir belediye başkanlığı yaptım. CHP'den devraldım belediyeyi, 2,5 milyar dolar borçla devraldım, 1,2 milyar dolar borçla devrettim. Çamur, çöp, hava kirliliği, susuzluk İstanbul'da felaketti. Hamdolsun iki yılda ne çöp dağları, ne susuzluk, ne hava kirliliği kaldı. Şimdi diyorum ki aynı şekilde Manisa'yı da modern bir büyükşehir haline getirelim. Biz büyükşehir yasasını çıkardığımızda CHP, MHP, BDP karşı çıktı. Şimdi bunlar hangi yüzle sizin karşınıza gelecek de oyunuzu bize verin diyecekler? Siz Manisa'nın büyükşehir olmasını istemediniz ki. Manisa'nın büyükşehir olmasını istemeyenler sizden oy istemeye nasıl gelecekler?" diye konuştu.

"Manisa'nın 30 Mart'ta AK Parti'ye sahip çıkacağına inanıyorum"

Erdoğan, partisinin Manisa mitinginde yaptığı konuşmada, "Manisa'nın büyükşehir olmasını istemeyenler, sizden oy istemeye nasıl gelecekler? Bunlara gereken dersi vermeliyiz" dedi. Onun için çok çalışacaklarını ifade eden Erdoğan, meydandaki kalabalığa "Ya siz ne anlarsınız büyükşehir yönetmekten deyin, bunlara dersi verin. Ben Manisa'nın 30 Mart'ta AK Parti'ye sahip çıkacağına inanıyorum. İnanıyorum ki bütün ilçelerimiz bunlara gerekli olan dersi verecek. Bu meydan zaten bunu gösteriyor. Buradaki coşku, buradaki heyecan bana bunu gösteriyor" dedi. 

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"12 yıl boyunca çetelerle, mafyayla, cuntayla mücadele ettik. Devlete sızmış milletin enerjisini hortumlayan çeteleri tasfiye ettik. İnşallah 30 Mart'tan sonra kalan çeteleri de tasfiye ediyoruz. 'Ergenekon' ile mücadele ettik. Pensilvanya yönetimindeki 'Neo Ergenekon' ile de mücadele edeceğiz. Neymiş. Pensilvaya'da inzivaya çekilmiş. Duydunuz mu? İnzivaya çekileceksen, gel ülkende inzivaya çekil. Bu nasıl bir inziva? İnzivaya çekilmiş ama oradan alüfteleri takip ediyor. Duydunuz değil mi? Alüfte, yani aşüftenin benzeri. Onları takip ediyor. Siyasilerden birine alüfteyi musallat etmişler de o hemen haber göndermiş, 'sakın ha' demiş. Ya sen hoca mısın? yoksa istihbarat örgütünün başı mısın, nesin ya? Nesin sen? 

İnzivaya çekilmiş, iş takipçiliği yapıyor. İnzivaya çekilmiş, oradan senaryo talimatları veriyor. İnzivaya çekilmiş ama uluslararası gazetelere ülkesini karalayan yazılar yazıyor, röportajlar veriyor. İnzivaya çekilmiş ama Cumhurbaşkanının, Başbakanın, Genelkurmay Başkanının, bakanların, savcı, hakim, bürokratların telefonlarını dinleyip, en mahrem devlet sırlarını kaydediyor. Bu casusluktur, yapamazsın böyle bir şey. Cumhurbaşkanının telefonunu dinleyemezsin. Mahkemelerin böyle bir karar alma yetkisi yok. Başbakanı dinleyemezsin. Mahkemelerin böyle bir karar alma yetkisi yok. Bunları yaptılar. Montaj yaptılar, dublaj yaptılar. Allah aşkına bu nasıl bir inziva? Ne diyorlar? 'Herkes konuştu konuştu o sustu'. Bu nasıl bir susmak. 5 ay önce konuşmuş, 'beddua Allah'ın gücüne gider, hatta densizlik' demiş. 5 ay sonra çıktı dikkat et aynı kelimeleri kullanarak 'Allah'ın gücüne gider' dediği 'densizlik' dediği bedduayı daha beteriyle kendisi yapıyor. "

"Ya 'eski Türkiye' diyeceğiz, ya da 'yeni Türkiye' diyeceğiz"

Başbakan Erdoğan, "Alimlerin şehri Manisa; inanıyorum ki siz işte bu tür alimlere gereken cevabı vereceksiniz. İnanıyorum ki sizler bu tür fitne, fesat, taki, yalan iftira atanlara gereken cevabı vereceksiniz. Büyük devlet adamları, cihan padişahları yetiştirmiş Manisa; inanıyorum ki devlete, millete milli güvenliğimize yönelik saldırıya karşı tepkinizi 30 Mart'ta ortaya koyacaksınız" sözleriyle seslendi. 

"30 Mart'ta sadece belediye başkanı, meclis üyeleri ve muhtarların seçilmeyeceğini, 30 Mart'ta Türkiye'nin geleceğine bir karar verileceğini vurgulayan Erdoğan, "Ya 'eski Türkiye' diyeceğiz, ya da 'yeni Türkiye' diyeceğiz" dedi. 

"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" dediklerini ifade eden Erdoğan, "Unutmayın 'devlet içinde devlet yok. İnanıyorum ki Manisa, lafa değil, büyük medeniyet yolunda insan, demokrasi, şehir diyeceğiz. Belediyeciliği böyle yapacağız. Önce insan, demokrasi ve şehircilik ve büyük medeniyet yolunda bunu başaracağız. İnanıyorum ki Manisa takiye, riyaya, iftiraya, yalana değil, komploya, tuzağa değil, Manisa için takdim edilen projelere bakacak, ona oyunu verecek. Bizde plan var proje var. MHP'de, CHP'de ne var? Konuşmalarına dikkat edin,  yüzde 80-85 tutturmuşlar, 'yolsuzluk da yolsuzluk'. Artık gülüp geçiyorum Bunlar çünkü montajcı, bunlar dublajcı" diye konuştu. 

Erdoğan, Manisa'ya iki hastaneden oluşan toplam 658 yatak kapasiteli bir şehir hastanesinin 283 trilyona mal olacağını belirterek, 400 yataklı Merkez Efendi Devlet Hastanesi projesinin de devam ettiğini söyledi. 

Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin Süper Lig'de tek ilçe takımı Akhisar'a 12 bin seyirci kapasiteli yeni bir stadyum yapıyoruz. Toplam maliyeti 55 trilyon. Stadyumun temelini attık, inşallah önümüzdeki yıl bitecek. Aynı şekilde Turgutlu'ya 11 bin seyirci kapasiteli bir yeni stad yapıyoruz. Toplam maliyeti 30 trilyon. Stadyumun yapımına bu yıl başlayıp iki yıl içinde bitiriyoruz. Manisaspor'u da inşallah Süper Lig'de göreceğiz. Ha gayret diyoruz. Manisa'ya bir spor salonu kazandırmak için kolları sıvadık, toplam maliyeti 18 trilyon. Yapımına başladık, en kısa zamanda bitirip hizmetinize sunacağız" diye konuştu. 

"Türkiye genelinde Ferhat gibi dağları deldik"

Dün Türkiye'nin prestij projelerinden biri olan Gebze-Orhangazi-İzmir Otoyolu'nun en önemli aşamalarından İzmit Körfez geçişi Asma Köprüsü'nün denizin kırk metre altındaki temelleri üzerine keson temellerinin birleştirilmesini icra ettiklerini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Bu köprü, kendi sınıfında toplam 2 bin 682 metre uzunluğuyla dünyanın dördüncü büyük köprüsü oluyor. Bu proje Manisa'yı ilgilendiriyor. İzmir-İstanbul Otoyolu tamamlandığında iki kent arasındaki mesafe 8 saatten 3,5 saate iniyor. Yol 95 kilometre kısalacak. Gebze Dilovası'ndan yola çıkacak olan araç, önce Kocaeli Körfezi'ni asma köprüyle geçecek, Altınova ilçesinden Bursa, Orhangazi'ye oradan Gemlik'e, Bursa'ya ve oradan da çevre yoluna bağlanacak. Bu yolu 21 kilometre kullandıktan sonra Balıkesir'in kuzeyinden Savaştepe'ye, oradan Manisa Saruhanlı'ya ve Turgutlu'ya ulaşacak. Daha sonra İzmir, Kemalpaşa, Kuyucak, Ulucak, Belkahve tüneliyle Bornova'ya gidecek. Otoyol ile İzmir-Bursa arası da 2,5 saate iniyor."

Başbakan Erdoğan, yolun medeniyet ve kalkınma olduğuna işaret ederek, "Yol, geçtiği güzergahlardaki bütün şehirlerin çehresini değiştiriyor. Sabuncubeli Tüneli'ni biliyorsunuz değil mi? Manisa ile İzmir arasını 15 dakikaya düşürüyor. Toplam proje uzunluğu 6 bin 480 metre. Tünelin İzmir tarafındaki sol tüpte 772 metreye ulaştık, sağ tüpte 738 metreye vardık. Tünelin Manisa tarafında ise alt yapı çalışmalarını bitirdik. Yakında tünel delme çalışmalarına başlıyoruz" bilgilerini aktardı. 

"Türkiye genelinde Ferhat gibi dağları deldik" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

 "Tüneller yaparak aşılmadık yol bırakmadık. Cumhuriyet tarihi boyunca yani 79 yılda 50 kilometre uzunluğunda 83 adet tünel yapılmıştı. Biz 12 yılda 117 kilometre uzunluğunda 122 adet tünel yaptık. Bugün ülke genelinde 205 adet tünelle yolculuğun konforu yaşanıyor. Manisa yüksek hızlı treni bekliyor mu? Ankara'dan yapmaya başladık. Ankara, Afyonkarahisar arasında hızla devam ediyor. Afyon-Uşak arasının yapımına başlamak üzereyiz. Kısa süre sonra Uşak, Manisa, İzmir arasını da ihaleye çıkıyoruz. Bütün bunlarla istiyoruz ki 30 Mart bir değişim dönüşüm olsun. O atılan adımlarla inşallah Manisa'mızı yerel yönetimde belediye başkanımız, merkezi yönetimde de biz el ele vereceğiz, ilçe belediye başkanlarımızla mükemmel bir uyum içerisinde farklı bir Manisa'yı inşa edeceğiz."

Manisa'ya 12 yılda 9 katrilyonluk yatırım

Erdoğan, partisinin Manisa mitinginde yaptığı konuşmada, Manisa'ya 12 yılda yaptıkları yatırımın 9 katrilyon olduğunu bildirerek, ulaştırma ve haberleşmede 928 trilyon, eğitimde 960 trilyon, tarım ve hayvancılıkta bir katrilyon 100 trilyon, aile ve sosyal politikalarda 659 trilyon, orman ve su işlerinde 669 trilyon, enerjide 503 trilyon ve toplu konutta 546 trilyon yatırım yaptıklarını belirtti.

Eğitimde ücretsiz kitap uygulamasıyla üniversitelerde harcın kaldırıldığını hatırlatan Erdoğan, öğrenci burslarının 45 liradan 300 liraya çıkartıldığını anımsattı.

Erdoğan, Manisa'da 2 bin 496 yeni derslik inşa ederek derslik başına düşen öğrenci sayısını azalttıklarını ve Manisa'ya 17 bin bilgisayar gönderdiklerini, 814 okula internet bağlantısı sağladıklarını, 521 bilişim teknolojisi sınıfı kurduklarını, Fatih projesi kapsamında bin 664 etkileşimli tahta ile 828 tablet bilgisayar dağıttıklarını anlattı.

Turgutlu'ya ve Akhisar'a 300'er yataklı, Alaşehir'e 200 yataklı, Köprübaşı'na, Kırkağaç'a, Gördes'e yeni hastaneler kazandırdıklarını söyleyen Erdoğan, 300 yataklı Soma ile Demirci hastaneleriyle, Salihli ve Turgutlu ağız ve diş sağlığı merkezlerinin inşaatlarının devam ettiğini kaydetti.

Merkez, Akhisar, Turgutlu, Soma ve Kula adalet saraylarının hizmete girdiğini, toplu konutta ise 4 bin 122 konutu tamamlayıp Manisalı'lara teslim ettiklerini söyleyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz gelen kadar Manisa'da yapılan bölünmüş yol neydi biliyor musunuz? 81 kilometre. Biz 316 kilometre bölünmüş yol yaptık. 3 bin 82 kilometre asfalt yol, 37 köprü yaptık. Komşu illerle olan bağlantıları hamdolsun çok iyi bir noktaya getirdik. Son 12 yılda, hayata geçirdiğimiz sulama projeleri ve Manisa'da 29 bin dönüm tarım arazisini sulamaya açtık böylece bir tarım şehri olan Manisa'ya bereket getirdik. Manisalı çiftçilerin hasretle beklediği damla sulama tesislerini hizmete aldık. Manisa'da 52 gölet ve sulama tesisini şu anda inşa ediyoruz. Şu ana kadar 12 bin dönüm araziyi suyla buluşturduk. Ayrıca, devam eden 46 çalışmayla takriben 86 bin dönüm araziyi daha sulamaya açacağız. Akhisar Gördük Barajı'nın projelerini hazırlıyoruz. Gördük Barajı ile Manisa'nın hem içme suyu ihtiyacını hem de Akhisar'daki tarım arazilerine su sağlayacağız. Altyapı çalışmalarının tamamlanmasının akabinde bu barajın yapımına da başlıyoruz."

"İşte normalleşme bu"

Başbakan Erdoğan, çocuklarının çok çile çektiğini ifade etti, hem kendisinin hem çocuklarının imam hatip mezunu olduğunu anımsatarak, "Yavrularımıza katsayısı engelini uyguladılar, kızlarıma başörtülü olarak okula giremezsin dediler. 'Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya', öyle yaşadılar ve yurt dışında göndermek zorunda kaldık" diyen Erdoğan, "Ama ne oldu elhamdülillah şu anda öyle bir sıkıntı var mı? Sabrettiniz. Sabreden derviş muradına ermiş" diye konuştu.

"Başı açık, başı örtülü bir ayrım var mı?" sorusunu yönelten Erdoğan, "Buyurun, işte normalleşme bu. Ayrımcılık bunlarda vardı, bizde ayrımcılık yok. Bunlar bu vatanın evladı değil mi? Aynı ailede bir bakıyorsun başı örtülü de var başı açık da var. Biz öyleyiz, işte biz buyuz. Biz ne CHP'nin ne MHP'nin anladığı parti değiliz, bizde ayrımcılık yok, bizde birleştirme var, biz bunu  başardık. Bunu başardığımız için hamdolsun yüzde 50 oyu yakaladık" değerlendirmesinde bulundu.

Siyasi liderlere seslenen Erdoğan, AK Parti birinci parti olmazsa genel başkanlığı bırakmaya hazır olduğunu söyleyerek, MHP ve CHP Genel Başkanı Kemal  Kılıçdaroğlu ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de eğer birinci parti olmazlarsa genel başkanlığı bırakmaya hazır olup olmadıklarını sordu.

Erdoğan, "MHP'ye gönül veren kardeşlerime söylüyorum, sizi bir yere götüremez bunlar, bu zihniyet sizi bir yere getiremez. Gelen el ele verelim, vatanını, milletini seven şu AK Parti çatısı altında toplanalım ve ülkemizi muasır medeniyetler seviyesini üstüne çıkaralım" çağrısında bulundu.

"Sandıklara da sahip çıkalım"

Hüseyin Tanrıverdi'yi Manisa'da büyükşehir belediyesi başkanı olarak görmek istediklerini dile getiren Erdoğan, deneyimleri ve tecrübeleriyle, sosyal yapısıyla ve sendikacılıktaki faaliyetleriyle Tanrıverdi'nin Manisa'da efendi değil hizmetkar olacağına inandığını söyledi.

Erdoğan, seçime 15 gün kaldığını hatırlatarak, "Aman ha sandıklara da sahip çıkalım" uyarısında bulundu.

Müşahit ve sandık kurulu üyelerinin sandıklara sahip çıkmasını isteyen Erdoğan, "Pensilvanya'nın hileleri vardır, CHP'nin MHP'nin, BDP'nin her türlü oyunları olabilir, bu oyunları birlikte bozacağız" dedi.

Erdoğan, Batı Kışla projeleri, fuar alanları, motor sporu alanları gibi 44 projeyle Manisa'nın bir değişim yaşayacağına inandığını söyleyerek, Manisalı'lardan 30 Mart'ta müjde beklediğini dile getirdi. 

Muhabir: Enes Kaplan, Yeşim Sert Karaaslan, Melda Çetiner Karagöz, Selma Kasap, Tuğba Özgür Durmaz

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.