Küratörlüğünü Fatma Güllü'nün üstlendiği sergide 32 eser izleyiciye sunuluyor.

Sergiye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Adaş, sergide su ile ilgili iki cephe olduğunu aktararak, "Bir tanesinde suyun ihtişamı, coşkusu, fırtınası, insanın ruhunda verdiği bu enerjiler. Tam karşısındaki duvara baktığımızda sudaki dinginliği görüyoruz. İkisini de yakalamak istedim. Mimari dokudan bir İstanbul köşesi hazırladım. Burada Galata Kulesi, Ayasofya Cami, Ortaköy Camisi'ni resmettim. Farklı teknikleri bir araya getirdim." dedi.

"Onlar bizim kardeşlerimiz"

Adaş, İstanbul köşesinde yer alan Mescid-i Aksa tablosuna işaret ederek, "Hepimizin çok hassas olduğu bir konu. Mescid-i Aksa'yı da işlemek istedim. Bu konuda çok üzülüyoruz. Elimden kişisel olarak bunu yapmak geldi. Hiçbir şey yapamıyorsak da kalben tepki göstermeliyiz. Katliamı durdursunlar istiyorum, bunu da resmimle dillendirmek istedim." görüşünü paylaştı.

İsrail'in Gazze'de yaptığı saldırıların anlatılmasında sanatın çok önemli bir yeri olduğunu dile getiren Adaş, "Herkesin gücü yettiğince bunu ifade etmesi lazım. Bir ressam resmiyle bir yazar kalemiyle anlatmalı yani herkes ne yapabiliyorsa onu yapmalı. Bizim gidip orada savaşma imkanımız yok maalesef. Ben nasıl sesimi duyurabilirim? Resmimle. O yüzden Mescid-i Aksa'yı muhakkak sergime koymak istedim. En azından oradakilere 'Yeter artık. Onlar bizim kardeşimiz. Onların yanındayız.' mesajını vermek istiyorum." ifadelerini kullandı.

"Tuvaller ve resim yapmak benim arkadaşım"

Gülşah Adaş sanatı hayatının merkezine koyduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

"Tuvaller ve resim yapmak benim arkadaşım. Sabah erken güne başlıyorum ve saat 8.00'den 16.00'ya kadar aralıksız çalışıyorum. Bunu bir görevi olsun diye değil, gerçekten sevdiğim için yapıyorum. Tuvali, boyayı, fırçayı kullanırken onlarla konuştuğumu hissediyorum. Özellikle resmini yapmayı düşündüğüm bir şey olduğunda ona iki gün bakıyorum, onu tanıyorum ve tuvale aktarıyorum. Bunu yaparken de onunla arkadaş oluyorum ve sonuca geldiğimde de çok büyük bir haz duyuyorum."

Sergilenen eserleri bütünleştirdiğine inandığı için Ahenk ismini tercih ettiğini belirten Gülşah Adaş, "Anlam olarak uyum demek. Sergide üç ana tema görüyoruz. Su, mimari ve doku. Bunları birleştirebilmek için Ahenk isminin bana uygun olduğunu düşündüm. Sergide farklı tarzlarda eserler yer alıyor. Çok keyifle yaptığım çalışmalar var." değerlendirmesinde bulundu.

Sergi 19 Nisan'a kadar İSKİ'nin, İstanbul'un su mirasını korumak ve tanıtmak amacıyla eski terfi merkezini dönüştürerek, 2023'te açtığı İSKİ Kuzguncuk Kültür Evi'nde görülebilecek.

Gülşah Adaş

Hatay'ın İskenderun ilçesinde 1976'da dünyaya gelen Gülşah Adaş, 1996'da İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünden mezun oldu.

Adaş, 2018'de resim yapmaya başladı.

Yağlı boya tekniğine odaklanan sanatçı üç farklı sergiyi izleyiciye sundu.