• Altın : 5,725.11
  • BIST 100 : 10,208.76
  • BIST 30 : 11,062.96
  • BTC/USDT : 106,882.00
  • Dolar : 41.90
  • ETH/USDT : 3,886.80
  • Euro : 48.82
ŞİRKET HABERLERİ

Düzenli egzersiz ve dengeli beslenme menopoz döneminde kritik önem taşıyor

Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Duygu Işıl Gencer, "Dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzıyla menopoz dönemindeki kadınlar, olası kırık risklerini azaltabilir" dedi.

  • 18.10.2025
  • Muhammet Fatih Kabasakal
  • Istanbul
  • Şirketler
news

İSTANBUL (AA) - Medipol Mega Üniversite Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Duygu Işıl Gencer, menopoz döneminde östrojen hormonunun azalmasının kemik yıkımını hızlandırarak kırılganlığı artırdığını, bu nedenle haftada en az üç gün tempolu yürüyüş, pilates ve yoga gibi kas güçlendirici egzersizlerin yanı sıra dengeli beslenmenin önem taşıdığını

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, menopoz kadınlarda yaşa bağlı olarak yumurtalık fonksiyonlarının sona ermesiyle adet döngülerinin kalıcı olarak bittiği doğal bir yaşam evresi olarak tanımlanıyor. Bu dönemde yalnızca sıcak basmaları ve hormonal dalgalanmalar değil, aynı zamanda iskelet sisteminde meydana gelen değişiklikler de önem taşıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Dr. Öğr. Üyesi Duygu Işıl Gencer, menopoz döneminde östrojen seviyesindeki düşüşün kemik yıkımını artıran hücrelerin sayısını artırarak kemik kırılganlığını yükselttiğine işaret ederek, 'Kadınlar çoğunlukla boyda kısalma, sırt veya bel ağrısı, kamburluk gibi belirtilerle karşılaşsa da çoğu zaman osteoporoz akla gelmez. Ayrıca genetik faktörler, ırk farklılıkları ve yaşam tarzı da kemik sağlığını etkileyen önemli unsurlar arasında yer alır.' ifadelerini kullandı.

- 'Kas güçlendirici aktiviteler hayata dahil edilmeli'

Menopozda kemik sağlığının göz ardı edilmemesi gerektiğini ve düzenli kontrollerin kritik önem taşıdığını vurgulayan Gencer, bu dönemde kemik kaybını önlemek ve yaşam kalitesini yükseltmek için uygulanabilecek tedavi ve önlemlerle ilgili şunları kaydetti:

'Hormon replasman tedavisi, özellikle östrojen eksikliğinin neden olduğu kemik yıkımını azaltmak ve kemik yapımını artırmak için kullanılır. Bunun yanı sıra kalsiyum ve D vitamini takviyeleri, bifosfonatlar ve Seçici Östrojen Reseptör Modülatörleri (SERM) gibi ilaçlar kemik mineral yoğunluğunu artırmada etkili yöntemlerdir. Kadınların düzenli egzersiz yapması, haftada en az üç gün tempolu yürüyüş, pilates veya yoga gibi kas güçlendirici aktiviteleri hayatlarına dahil etmesi bu dönemde büyük önem taşıyor. Dengeli beslenme ve sağlıklı yaşam tarzı da kemik sağlığının korunmasına katkı sağlar. Bu yöntemlerle menopoz dönemindeki kadınlar olası kırık risklerini azaltabilir, kemiklerini güçlendirebilir ve şiddetli ağrıların önüne geçerek daha kaliteli ve sağlıklı bir yaşam sürebilir.'

Gencer, Kadın Sağlığı Girişimi (WHI) araştırmasının, menopoz döneminde başlanan hormon tedavisinin kalça kırığı riskini yüzde 34 azalttığını, tedavi başlanmadığı takdirde ise aynı yaş grubundaki erkeklere kıyasla kadınlarda osteoporoz riskinin beş kat fazla olduğunu hatırlattı.

Kuzey Amerika Menopoz topluluğunun geçen yıl açıkladığı bildirgeye işaret eden Gencer, 'Bildirgede 60 yaş altı veya menopozdan sonraki ilk 10 yıl içerisinde başlanan tedavinin kemik kaybını önleme ve kırık riskini azaltma açısından gerekli olduğunu belirtmişlerdir.' ifadesine yer verdi.

- 'Menopoz, yaşamın ikinci dönemine bir başlangıç olarak görülmelidir'

İstanbul Medipol Üniversitesi Uluslararası Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Türkiye Menopoz ve Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Fatih Durmuşoğlu dünya genelinde 667 milyon, Türkiye'de ise yaklaşık 9 milyon kadının bu dönemde olduğunu belirtti.

Kadınların beklenen yaşam süresinin 80'li yıllara ulaştığı için menopoz çağındaki kadın sayısının giderek arttığını vurgulayan Durmuşoğlu, 'Bu dönemde sıcak basmaları, konsantrasyon bozuklukları ve son zamanlarda sıkça duyulan 'beyin sisi' gibi belirtiler görülebiliyor. Ancak menopoz, tek bir şeyin sonu, örneğin anne olma dönemi dışında, hiçbir şeyin sonu değildir. Menopoz, yaşamın ikinci dönemine bir başlangıç olarak görülmelidir.' değerlendirmelerinde bulundu.

Durmuşoğlu, menopoz döneminde kadınların psikolojik ve fiziksel sağlığına dikkat etmelerinin önemine işaret ederek, bu dönemde bilinçli bir yaklaşımın gerekliliğine dikkati çekti.

Kadınların çoğunun yanlış bir şekilde menopozu her şeyin bittiği bir dönem olarak düşünerek depresyona girebildiğini paylaşan Durmuşoğlu, Türkiye Menopoz Derneği olarak hem kongrelerde hem de halk eğitim programlarında kadınları ve hekimleri bu konuda bilgilendirdiklerini aktardı.

Durmuşoğlu, bu dönemde yaşanan sıcak basmaları ve diğer belirtiler gibi doğal fizyolojik olayların doğru yaşam tarzı ve bilinçli tedaviyle yönetilebileceğinin altını çizdi.

Menopozun bir hastalık olmadığını yineleyen Durmuşoğlu, bunun yaşamın doğal bir parçası olduğunu ve kadınların doğru bilgiler ve önlemlerle bu dönemi sağlıklı ve aktif şekilde geçirebileceklerini vurguladı.