• Altın : 5,560.41
  • BIST 100 : 10,649.73
  • BIST 30 : 11,516.46
  • BTC/USDT : 95,752.00
  • Dolar : 42.33
  • ETH/USDT : 3,194.00
  • Euro : 49.17
SCHNEİDER

Schneider Electric, COP30'a enerji dönüşümü ve sürdürülebilirlik gündemiyle katıldı

Schneider Electric Sürdürülebilirlik Direktörü Esther Finidori, "Elektrifikasyon dijital zeka ile buluştuğunda ve inovasyon kapsayıcılıkla birleştiğinde, daha hızlı, daha adil ve daha dayanıklı bir geçişin kapısını aralıyoruz" dedi

  • 17.11.2025
  • Mehmet Selçuk Güçlü
  • Istanbul
  • Genel
news

İSTANBUL (AA) - Schneider Electric, 21 Kasım'a kadar Brezilya'nın Belem kentinde sürecek 30. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP30) yer aldı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, Schneider Electric, yerel ekonomik dayanıklılığı artırmayı, adil ve kapsayıcı bir geçişi teşvik etmeyi amaçlayan, enerji ve endüstriyel dönüşüme yönelik pratik gündem etrafında işletmeleri, hükümetleri ve sivil toplumu seferber ederek etkinliğe katılıyor.

Schneider Electric Sürdürülebilirlik Araştırma Enstitüsü (SRI) ile Brezilya Kalkınma, Sanayi, Ticaret ve Hizmetler Bakanlığı (MDIC) işbirliğiyle hazırlanan 'Sürdürülebilir Dönüşüm için Talep Taraflı Stratejiler' raporu, Brezilya'nın küresel endüstriyel dönüşüme liderlik etme potansiyelini öne çıkarıyor. Araştırma, ülkenin temiz ve çeşitlendirilmiş enerji karması, yeşil hidrojen potansiyeli ve zengin doğal kaynakları gibi stratejik avantajlarını inceleyerek, endüstriyel karbonsuzlaşmaya yönelik somut ve yenilikçi çözümler sunuyor.

Çalışma üç aşamalı olarak yapılandırılırken, ilk aşama, talep odaklı karbonsuzlaştırmaya yönelik 2050'ye kadar olan ileriye dönük senaryoları sunuyor. Sonraki aşamalar COP30 boyunca açıklanacak. Bu aşamalar, endüstriyel politikalar, elektrifikasyon ve verimlilik stratejileri hakkında önerilerin yanı sıra Brezilya endüstrisinde karbon nötrlüğe ulaşmak için ayrıntılı senaryolar sunacak. Bu girişim, inovasyon, rekabetçilik ve çevresel sorumluluğu birleştirmenin önemini pekiştirerek Brezilya'yı düşük karbonlu kalkınma için bir model olarak konumlandırmayı amaçlıyor.

Schneider Electric ve danışmanlık firması Systemiq tarafından yapılan analiz, 2030'a kadar 760 bine varan yeni biyoenerji istihdamı yaratılacağını ve Brezilya'nın yenilenebilir yakıtlar konusunda küresel bir lider olarak konumlanacağını öngörüyor.

'Brezilya'nın İş Gücünü Fosilsiz Bir Ekonomi İçin Şekillendirmek' başlıklı rapor, otomasyon, elektrifikasyon ve karbon izlenebilirliği konularında 450 bin yeni profesyonelin eğitilmesi ve yeniden vasıflandırılması ihtiyacını vurgulayarak, teknik eğitimi, şirketler ve hükümet arasında veri entegrasyonunu ve yapısal eğitim reformlarını birleştiren üç aşamalı bir eylem planı öneriyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Schneider Electric Sürdürülebilirlik Direktörü (CSO) Esther Finidori, Paris Anlaşması'ndan 10 yıl sonra COP30'un, küresel iklim eylemi gündemi için bir dönüm noktasını temsil ettiğini belirtti.

Finidori, artık taahhütlerden ilerlemeye geçmek için araçlara, azme ve küresel zorunluluğa sahip olduklarını vurgulayarak, 'Elektrifikasyon dijital zeka ile buluştuğunda ve inovasyon kapsayıcılıkla birleştiğinde, daha hızlı, daha adil ve daha dayanıklı bir geçişin kapısını aralıyoruz. Brezilya’nın bu süreçteki liderliği, iş dünyası, hükümet ve toplulukların güçlerini birleştirmesi için benzersiz bir fırsat yaratıyor. İklim sorunu küreseldir ve izlenmesi gereken yol kolektif olmalıdır.' ifadelerini kullandı.

Schneider Electric Güney Amerika Başkanı ve Sürdürülebilir İş Dünyası COP30 (SB COP) Girişimi Yeşil İşler ve Beceriler Çalışma Grubu Başkanı Rafael Segrera da, ilerleme ve sürdürülebilirliğin birbirine zıt yollar olmadığına dikkati çekti.

Segrera, ilerleme ve sürdürülebilirliğin, yan yana ilerlemesi gereken güçler olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

'Schneider Electric olarak, elektrifikasyon ve dijitalleşme kombinasyonunun, hedeflerin gerçek etkiye dönüşmesini mümkün kılan, karbonsuzlaşmayı ve kalkınmayı hızlandıran şey olduğuna inanıyoruz. COP30'un müzakerelerin ötesine geçerek, özel sektörün taahhütleri somut ilerlemeye nasıl dönüştürebileceğini gösteren stratejik bir platform olarak kendini kanıtlamasını umuyoruz.'