Tarımda sürdürülebilirliğin örnekleri Eco-Talks'ta ele alındı
İstanbul Ticaret Üniversitesi İktisat Bölümü ile Sürdürülebilirlik Topluluğu tarafından düzenlenen TİCARET/Eco-Talks seminerleri serisinin üçüncüsü, "Türkiye'de Tarımda Sürdürülebilirliğin İlk Örnekleri" başlığıyla gerçekleştirildi.
İSTANBUL (AA) - İstanbul Ticaret Üniversitesi İktisat Bölümü ile Sürdürülebilirlik Topluluğu tarafından düzenlenen TİCARET/Eco-Talks seminerleri serisinin üçüncüsü, 'Türkiye'de Tarımda Sürdürülebilirliğin İlk Örnekleri' başlığıyla gerçekleştirildi.
Üniversitenin Sadabad Toplantı Salonunda düzenlenen etkinliğin moderatörlüğünü İstanbul Ticaret Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Betül Gür üstlenirken, İstanbul Ticaret Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şefik Memiş konuşmacı katıldı.
Etkinlikte Türkiye'de tarımsal üretim modellerinin evrimi, sürdürülebilir tarım uygulamalarının tarihsel gelişimi ve bugüne yansımaları ele alındı.
Katılımcıların soru ve katkılarıyla interaktif şekilde ilerleyen etkinlik, Türkiye'de tarım politikalarının geleceğine ilişkin değerlendirmelerle tamamlandı.
TİCARET/Eco-Talks serisi, ekonomi ve sürdürülebilirlik ekseninde güncel meseleleri alanında uzman isimlerle ele almaya devam edecek.
- 'Aklımıza gelen bütün sektörler tarım sayesinde ortaya çıktı'
Etkinlikte konuşan Doç. Dr. Şefik Memiş, kıt kaynaklarla sonsuz ihtiyaçların karşılanmasının iktisadın en temel tanımı olduğuna dikkati çekti.
Memiş, tarımın, insanın gözünü açtığı ilk sektör olarak bütün sektörlerin anası olduğunu ifade ederek, 'Aklımıza gelen bütün sektörler tarım sayesinde ortaya çıktı. O yüzden tarımda sürdürülebilirliği temin etmek demek, insanoğluna konforlu bir hayat sürmesini sağlayacak diğer tüm sektörlerde sürdürülebilirliği sağlar.' diye konuştu.
Osmanlı Devleti'nde tarım politikalarının 1880'de Sultan 2. Abdülhamid'in girişimleriyle başladığını dile getiren Memiş, tarımda ve sanayide atılım yapılan yılların Sultan 2. Abdülhamid'in tahta geçmesiyle yeni bir evreye geçtiğini söyledi.
Memiş, Abdülhamid'in batılı ülkeleri yakalamak için tarım ve sanayide aranın kapatılması gerektiğini bildiğini aktararak, şöyle konuştu:
'Tarımda sürdürülebilirliği üç ayak üzerine kurdu. Birincisi modern bir tarım kültürü oluşturmak, ikincisi eğitimli bir tarım nesli yetiştirmek için ziraat mektepleri açmak ve üçüncüsü de yurdun dört bir yanında ziraat sergileri açmak. Bu amaçla zirai üretimi teşvik eden süreli yayınlar ve kitaplar bastırıldı. Çiftçiliğin özendirilmesi konusunda çok sayıda çalışma yapıldı. Ziraatta verimliliği ve ihracatı artıracak hamlelerle beraber sürdürülebilirliği olan bir tarım anlayışının gelişmesine yönelik adımlar atıldı. Tarım dergileri arasında 'Vasıta-ı Servet' ve 'Ziraat Gazetesi' gibi yayınlar vardı.'
Ziraat ve Sanayi Tercüme Bürosu kurularak Batı'daki yayınların tercüme edildiğini hatırlatan Memiş, Anadolu'daki vilayet merkezlerinde ziraat mekteplerinin kurulduğunu anlattı.
Memiş, sürdürülebilir tarım anlayışının bir diğer ayağını fuarların oluşturduğunun altını çizerek konuşmasını şöyle tamamladı:
'Yayınlanan bir irade-i seniye (padişah fermanı) ile ziraat fuarlarının açılması kararlaştırıldı. Hangi vilayette ne yetişiyor ve bu nasıl modernize edilebilir çalışması yapıldı. Ülkenin birçok vilayet merkezinde açılan ziraat ve sanayi sergileriyle tarımı ve tarımdan elde edilen gelirleri yukarıya çıkarmak amaçlandı. Bütün bu çalışmalar ve elde edilen bilgiler Balkan Savaşlarıyla sekteye uğradı, Cumhuriyetin ilanına kadar adeta donduruldu. 1923'ten itibaren tarım politikalarını küllerinden yeniden doğarak, uygulanmaya başlandı.'
Eğitim
9. İletişim ve Halkla İlişkiler Sempozyumu santralistanbul'da gerçekleştirilecek