İstanbul
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 10-21 Kasım'da Brezilya'nın kuzeyindeki Para eyaletinin başkenti Belem'de düzenlenecek dünyanın en kapsamlı iklim zirvesi COP30'da iklim değişikliğiyle mücadelede gelinen nokta ve gündemdeki önemli konular ele alınacak. Zirvenin başkanlığını Büyükelçi Andre Aranha Correa do Lago yürütecek.
Yaklaşık 1,4 milyon nüfusa sahip Belem'e, zirve kapsamında 50 bine yakın katılımcının gelmesi öngörülüyor. Ülke delegelerinin yanı sıra dünyanın birçok bölgesinden çevre örgütleri, iş insanları ve düşünce kuruluşlarının temsilcileri de katılımcılar arasında yer alıyor.
Kentteki konaklama ve lojistik baskısını azaltmak amacıyla, devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirecek Belem İklim Zirvesi ise bu yıl 6-7 Kasım'da önceki yıllardan farklı olarak COP30 müzakerelerinden önce gerçekleştirilecek.
Yaklaşık 2 hafta sürecek iklim müzakerelerinin tonunu belirleyecek olan zirveye katılımını teyit eden lider sayısının ise 60'ın altında kaldığı biliniyor. COP30, dünya liderlerinin katılımında son yılların en düşük seviyesini yaşayacağı öngörülüyor. Geçen yıl Bakü'de düzenlenen COP29'ta 80 lider yer alırken, 2023'te Dubai'de gerçekleştirilen toplantıya ise 165 devlet ve hükümet başkanı katılmıştı.
Küresel emisyonlardan en fazla sorumlu ülkelerden biri olan ABD'nin COP30'a üst düzey temsilci göndermesi beklenmiyor. Bu durum, ABD Başkanı Donald Trump'ın ülkesini Paris Anlaşması'ndan çekmesi ve fosil yakıtları destekleyen politikalarını sürdürmesiyle ilişkilendiriliyor.
Yılın en önemli iklim zirvesinde ABD'nin üst düzey temsil edilmemesi, Çin gibi yükselen ekonomilere yenilenebilir enerji yatırımlarıyla küresel iklim liderliğini üstlenme fırsatı sunuyor ve güç dengelerinin kayabileceği bir toplantı beklentisine yol açıyor.
- Zirve, Paris Anlaşması'nın 10. yıl dönümünde toplanıyor
Paris Anlaşması'nın 10. yıl dönümünde düzenlenen COP30, küresel iklim hedeflerinde bir dönüm noktası olarak görülüyor.
İklim değişikliğiyle mücadele amacıyla 2015'te kabul edilen ve 2016'da yürürlüğe giren Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışının bu yüzyıl sonuna kadar 2 derecenin altında tutulması ve mümkünse 1,5 dereceyle sınırlandırılmasını hedefliyor. Bu hedefe karşın, Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) son 10 yılın kayıtlara "en sıcak 10 yıl" olarak geçtiğine dikkati çekiyor.
Zirvenin ana gündem maddelerinden biri, taraf ülkelerin her 5 yılda bir sunduğu ve bu yıl 2035'e yönelik iklim taahhütlerini içerecek şekilde güncellemeleri gereken Ulusal Katkı Beyanları (NDC) olacak.
BM Çevre Programı'nın (UNEP) bu iklim taahhütlerini analiz ettiği Emisyon Açığı 2025 raporuna göre, yeni taahhütler küresel sıcaklık artışı tahminlerini yalnızca sınırlı şekilde düşürürken, hedef ve eylemlerin yetersizliği 1,5 derece eşiğinin aşılma riskini hızla artırıyor. Bu noktada güçlendirilmiş NDC'ler, küresel iklim hedeflerinin gerçekleşmesinde belirleyici rol oynuyor.
- Finansman odak nokta olmaya devam edecek
COP30 müzakerelerinin odağındaki konulardan biri de finansman olacak. İklim değişikliğiyle mücadelede, gelişmekte olan ülkelere finansman desteği COP müzakerelerinin en tartışmalı konulardan biri olmayı sürdürüyor. İklim değişikliğinin etkilerini en ağır biçimde yaşayan ancak bunda en az sorumluluğa sahip ülkeler, adil ve öngörülebilir bir finansman mekanizması talep ediyor.
COP29'da gelişmiş ülkeler, 2035'e kadar yıllık 300 milyar dolar finansman sağlamayı taahhüt etmişti ancak bu miktar ihtiyaç duyulan tutarın oldukça altında kalmıştı. Bu nedenle COP30'da finansman yükünün nasıl paylaşılacağı ve hangi kaynaklardan sağlanacağı yeniden tartışılacak.
Müzakerelerde, iklim değişikliğinin yol açtığı kayıp ve zararların telafisine yönelik fonların nasıl işletileceği de ele alınacak. Ayrıca, uyum finansmanındaki açık da COP30'un gündeminde yer alacak. Bu çerçevede, zirvede alınacak kararların, gelişmekte olan ülkelerin düşük karbonlu kalkınma yolundaki ilerlemesini hızlandırması ve Paris Anlaşması hedeflerine ulaşma sürecini desteklemesi bekleniyor.
- "Uygulama COP'u"
Öte yandan, COP28'de ülkeler, 2050'ye kadar net sıfır emisyona ulaşma, fosil yakıtlardan kademeli uzaklaşma, 2030'a kadar yenilenebilir enerji kapasitesini 3 katına ve enerji verimliliğini ise 2 katına çıkarma konusunda anlaşmıştı. Bu hedeflerin uygulanmasına yönelik somut adımlar belirsizliğini koruyor.
Geçen yıl Bakü'de düzenlenen COP29 "finans COP'u" olarak nitelendirilirken ev sahibi ülke Brezilya, COP30'un "uygulama COP'u" olmasını hedefliyor. Zirvede, daha önce verilen taahhütlerin hayata geçirilmesine ve mevcut girişimlerin ölçeklendirilmesine odaklanılacak.
- Amazon bölgesindeki ilk COP, ormanlar ve biyoçeşitliliğe dikkat çekecek
Amazon ormanlarına açılan kapı olarak nitelenen Belem'de düzenlenecek COP30, dünyanın en büyük yağmur ormanına ev sahipliği yapan bölgede gerçekleştirilecek ilk iklim zirvesi olacak ve ormansızlaşma ile biyoçeşitlilik kaybı müzakerelerin merkezinde yer alacak.
Brezilya'nın da aralarında bulunduğu birçok ülke, Glasgow'daki COP26'da 2030'a kadar ormansızlaşmayı durdurma taahhüdü vermişti. Ancak taahhütlerin uygulanmasında ilerleme sınırlı kaldı. Bu nedenle COP30'un, Amazon ormanları başta olmak üzere doğal karbon yutaklarının korunmasına yönelik somut adımların tartışılacağı bir platform olması bekleniyor.