Dolar
32.48
Euro
34.73
Altın
2,337.94
ETH/USDT
3,259.20
BTC/USDT
63,379.00
BIST 100
9,915.62
Dünya

İsrail'de 2019 siyasi krizlerin yılı oldu

İsrail'de bu yıl yapılan iki erken seçime rağmen koalisyon krizi çözülemedi ve ülkede bir kez daha erken seçim kararı alındı.

Mustafa Deveci  | 29.12.2019 - Güncelleme : 29.12.2019
İsrail'de 2019 siyasi krizlerin yılı oldu

Kudüs

İsrail'de 2019 yılına siyasi kriz ve Başbakan Binyamin Netanyahu hakkındaki üç ayrı yolsuzluk dosyasına ilişkin gelişmeler damga vurdu.

Koalisyon hükümetlerinin ülkesi olarak bilinen İsrail'de bu yıl içerisinde iki kez erken seçim yapılsa da koalisyon krizine çözüm bulunamadı ve üçüncü bir erken seçim kararı alındı.

İsrail siyasetini etkisi altına alan belirsizlik hali, Başsavcı Avichai Mandelblit'in 21 Kasım'da, hakkındaki üç ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle Başbakan Netanyahu aleyhinde dava açmaya karar vermesiyle daha da derinleşti.

Koalisyon krizi, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne Kasım 2018'de düzenlediği ve iki gün süren saldırının ardından Hamas ile varılan ateşkese dayanıyor.

Ateşkese tepki gösteren Netanyahu liderliğindeki koalisyonun ortağı İsrail Evimiz Partisi lideri ve eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman, 14 Kasım 2018'de istifa ederek hükümetten ayrıldı.

Liberman'ın partisinin koalisyondan ayrılmasının ardından Netanyahu liderliğindeki koalisyon hükümetinin sandalye sayısı güvenoyu için sınır kabul edilen Meclis salt çoğunluk sayısı 61'e düştü.

Netanyahu hükümeti, Liberman'ın istifasından sonra 24 Aralık 2018'de erken seçim kararı aldı.

Seçimler 9 Nisan 2019'da yapılırken, siyasete yeni atılan eski İsrail Genelkurmay Başkanı Benny Gantz ve eski gazeteci Yair Lapid'in Mavi-Beyaz İttifakı, kuruluşunun üzerinden aylar geçmesine rağmen Netanyahu'ya rakip oldu.

Ancak seçimlerde, hiçbir parti tek başına iktidara gelebilmek için gerekli olan 61 milletvekilini, 120 sandalyeli Meclis'e gönderemedi.

Netanyahu'nun partisi Likud'un başını çektiği sağ blok ile Gantz'ın lideri olduğu Mavi-Beyaz'ın önderliğindeki sol blok da 61 milletvekiline ulaşamadı.

Liberman kilit adam oldu

Netanyahu'nun Gazze politikasını eleştirerek Savunma Bakanlığından istifa eden Liberman'ın partisi sürpriz şekilde 5 milletvekiliyle Meclis'e girmeyi başardı.

Likud'un öncülüğündeki sağ ittifakın milletvekili sayısının 60'ta kalması nedeniyle Netanyahu istemeyerek de olsa hükümetinin yıkılmasına neden olan eski ortağı Liberman'ın kapısını çalmak zorunda kaldı.

Liberman, koalisyona katılmak için sağ blokta yer alan Ultra-Ortodoks Şas ve Birleşik Tevrat partilerinin karşı çıktığı zorunlu askerlik yasa tasarısının Meclis'ten geçmesini şart koştu.

Netanyahu, Liberman'ın bu şartı konusunda tam bir çıkmaza girdi. Halihazırda koalisyonda yer alan Şas ve Birleşik Tevrat, "zorunlu askerlik yasası"nın Meclis'e sunulması durumunda desteğini çekeceğini açıklarken, yeterli çoğunluk için gerekli olan Liberman da söz konusu tasarı kabul edilmeden hükümette yer almayacağını ifade etti.

Sonunda Netanyahu kendisine tanınan sürede hükümeti kurma konusunda başarısız oldu ve koalisyonu oluşturma görevinin rakibi Gantz'a verilmesine engel olmak için 30 Mayıs'ta Meclis'ten erken seçim kararı çıkarttı.

Koalisyon hükümeti için yapılan ikinci hamle de sonucu değiştirmedi

Meclis'in kararının ardından İsrail'deki seçmenler yaklaşık altı ay içinde ikinci kez düzenlenen erken seçim için sandık başına gitti.

Seçim yarışı öncekinde olduğu gibi 17 Eylül'dekinde de Netanyahu ile Gantz arasında geçti.

Fakat bu seçimde Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz İttifakı seçimi az farkla da olsa önde tamamlarken, Netanyahu'nun partisi Likud ikinci sıraya düştü.

Liberman'ın partisi ise seçim kampanyasında Netanyahu'nun hedefinde yer almasına rağmen oylarını artırdı ve sandıktan 5. parti olarak çıktı.

Bu seçimde de sağ ve sol blok koalisyon hükümetinin güvenoyu için gerekli 61 milletvekiline ulaşamadı.

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, 25 Eylül'de partisi ikinci olsa da Meclis'e giren üç sağ partinin desteğini alan Netanyahu’ya hükümeti kurma görevini verdi. Ancak Netanyahu nisandaki seçimlerin ardından olduğu gibi yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için koalisyon hükümetini kuramadı.

Cumhurbaşkanı Rivlin, 23 Ekim'de bu kez hükümeti kurma görevini Mavi-Beyaz'ın lideri Gantz'a verdi.

Eski Genelkurmay Başkanı Gantz da Netanyahu gibi gerekli çoğunluğu sağlayamadığı için kendisine tanınan dört haftalık sürenin dolmasına saatler kala hükümeti kurma görevini Rivlin'e iade etti.

İsrail tarihinde ilk kez hükümeti kurma görevi Meclis'e verildi

Hem Netanyahu hem Gantz'ın hükümeti kurma görevinde başarısız olmasının ardından Cumhurbaşkanı Rivlin yasalar gereği hükümeti kurma görevini 21 Kasım'da bu kez de Meclis'e verdi.

İsrail'in kurulduğu 1948'den bu yana ilk kez hükümetin kurulamaması nedeniyle bu görev Meclis'e verilmiş oldu.

Fakat bu adım da neticesiz kaldı. Meclis kendisine tanınan 21 günlük süre içinde hükümeti kuramadı ve 11 Aralık'ta zorunlu olarak yeniden erken seçim kararı alındı.

Erken seçimin 2 Mart 2020'de yapılması kararlaştırıldı. Bu kararla ülkede bir yıl içinde üçüncü kez zorunlu erken seçim kararı alınmış oldu. 

3. erken seçim de koalisyon krizine çözüm bulamayabilir

Meclis'in erken seçim kararından günler önce İsrail basını kamuoyu yoklamalarına başladı.

Kanal 13 televizyonunun aralık başında yayımladığı kamuoyu yoklamasına göre, yeni erken seçimden Gantz'ın partisi Mavi-Beyaz'ın 37 milletvekiliyle birinci çıkması, Netanyahu'nun partisi Likud'un ise 33 sandalyeyle ikinci olması bekleniyor.

Mavi-Beyaz ile Likud arasındaki fark artsa da Meclis'teki sağ ve sol blok, koalisyon hükümetini kurmak için gerekli 61 milletvekili sayısına yine ulaşamıyor.

Kanal 13'ün anketine göre, Likud liderliğindeki sağ partiler kan kaybederek 55 sandalyeden 52'ye gerilerken, Mavi-Beyaz önderliğindeki sol blok milletvekili sayısını 44'ten 47'ye yükseliyor.

Ancak her iki blokun da koalisyon hükümetini kurmak için gerekli 61 milletvekiline ulaşamaması nedeniyle yeni seçimin ardından İsrail’in koalisyon kriziyle yeniden karşı karşıya kalabileceği yorumu yapılıyor.

Netanyahu hakkında dava açılması kararı belirsizliği daha da artırdı

Yeni erken seçim riskinin gündeme geldiği günlerde, İsrail Başsavcısı Avichai Mandelblit'in, üç ayrı yolsuzluk dosyası nedeniyle Başbakan Netanyahu hakkında dava açmaya karar verdiğini açıklaması, ülke siyasetinde bomba etkisi yarattı.

Netanyahu, Mandelblit'in 21 Kasım'daki açıklamasını "kendisine karşı yapılmış darbe girişimi" şeklinde nitelerken, Gantz liderliğindeki Mavi-Beyaz, Başsavcının kararına destek vererek İsrail Başbakanı'nı eleştirdi.

İsrail Başbakanı dokunulmazlık talebiyle Meclis'e başvuracak mı sorusunun cevabının birkaç gün içinde netleşmesi beklenirken, başvursa bile koalisyon hükümetinin kurulamaması nedeniyle konuyu karara bağlayacak Meclis İçişleri Komisyonu toplanamıyor.

Bu nedenle Netanyahu'nun başvurması halinde dokunulmazlık talebi ancak Mart 2020'deki seçimlerin ardından bir koalisyon hükümeti kurulursa karara bağlanılabilecek.

İsrail'in 2020 gündeminde benzer konular olacak

Bu yıla damgasını vuran koalisyon krizi ve Başbakan Netanyahu hakkındaki dosyaların 2020'de de İsrail’in en önemli gündem maddeleri arasında yer alması öngörülüyor.

Mevcut atmosferde kamuoyu yoklamaları Mart 2020'deki seçimde de sağ ve sol blokun koalisyon hükümetini kuracak çoğunluğa ulaşamayacağına işaret ediyor. Bu nedenle koalisyon krizinin yeni yıl da İsrail siyaset gündemini kilitleyeceği tahmin ediliyor.

Öte yandan Mart 2020'deki seçimin ardından Başsavcısı Mandelblit'in Netanyahu hakkında dava açma kararının da İsrail gündemini bir hayli meşgul edecek tartışmalı konuların başında yerini alacağı yorumları yapılıyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.