Analiz

Bir çifte standart hikayesi: Almanya'da antisemitizm ve İslamofobi

Almanya, antisemitizmle mücadelede siyasette ve medyada aşırı sağın yükselişine izin vermeyeceğini gösterdiğine inanırken, aşırı sağcılık, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde ırkçılıkla tüm siyasi partileri ve toplumu arka kapıdan kuşattı.

Dr. Ahmet İnam  | 27.06.2025 - Güncelleme : 27.06.2025
Bir çifte standart hikayesi: Almanya'da antisemitizm ve İslamofobi

İstanbul

İslam ve Din Bilimcisi Dr. Ahmet İnam, Almanya'da antisemitizm ve İslamofobi üzerinden uygulanan çifte standardı AA Analiz için kaleme aldı.

***

📲 Artık haberler size gelsin
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.

🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı

Sol Parti Milletvekili Cansın Köktürk, 4 Haziran'da Hristiyan Demokrat Parti'den (CDU) yeni seçilen Federal Meclis Başkanı Julia Klöckner tarafından üzerinde "Filistin" yazan bir kazak nedeniyle genel kurul salonundan atıldı. [1] Aynı Klöckner, yasak olan Hitler selamı veren radikal sağcı Batı'nın İslamlaşmasına Karşı Vatansever Avrupalılar (PEGIDA) hareketi kurucularından Lutz Bachmann'ı savunmuş ve bunun ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu söylemiştir. [2] İktidar partisi CDU'dan üst düzey bir siyasetçinin Hitler'e destek hareketine bu şekilde göz yumarken, Gazze soykırımına dikkati çeken kıyafet giyen bir parlamento üyesine sert tepki göstermesi çarpıcı tezat oluşturuyor.

Alman siyasetinde çifte standart

Öne çıkan bir diğer vaka ise Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) ile koalisyonda bulunan Hür Seçmenler Başkanı Hubert Aiwanger ile ilgilidir. Aiwanger'in 2023 yılında öğrenciyken Yahudi karşıtı broşür dağıttığı ortaya çıkmıştır. Bu olay medyada ve siyasette tartışmalara yol açsa da Aiwanger görevinde kalmıştır. [3] Bir yıl sonra ise aynı Aiwanger İsrail'e desteğini şu şekilde ifade etmiştir; "Bavyera, İsrail'in yanındadır. İsrail'in kendini savunma hakkı ve görevi vardır." [4]

Bu örnekler bir yandan antisemit içeriğe karşı kamuoyunda oluşan tepkiyi, diğer yandan da siyasi nedenlerle bu tür ırkçı eylemleri göreceleştirme arzusunu göstermektedir. Antisemitik saldırılar kabul edilemez olarak lanse edilse de bazı durumlarda siyasi sonuçlar doğurmamaktadır ancak bu tür örnekler sadece CDU'yu ya da partisinde çok sayıda antisemit üyesi olan [5] ve aynı zamanda İsrail yanlısı siyasetiyle [6] bilinen Almanya için Alternatif (AfD) ile sınırlı değildir. Neredeyse tüm Alman siyasi partilerin ortak noktası, sözde antisemitizmle mücadele ederken yabancı kökenlilere ve özellikle de Müslümanlara yönelik saldırılara tepki göstermemeleri ve Avrupa menşeli olan antisemitizm suçunu da "ithal antisemitizm" kavramını kullanarak Müslümanların üzerine atmak istemeleridir.

Nitekim 5 Kasım 2024'te Federal Meclis Sosyal Demokrat Parti (SPD), CDU/CSU, Yeşiller ve Hür Demokrat Parti'nin (FDP) oylarıyla antisemitizmle mücadele kapsamında "Bir daha asla! Hemen şimdi!" önergesini kabul etmiştir. Aşırı sağcı AfD de önergenin lehinde oy kullanmıştır. AfD Milletvekili Beatrix von Storch, Yeşiller'in önergeye katkısını özellikle övmüş ve önergede "ithal antisemitizm" teriminin kullanıldığını vurgulamıştır.

Bu terimle özellikle Arap kökenli göçmenler ve genelde tüm Müslümanlar kastedilmektedir. [7] Unutulmamalıdır ki, Almanya'da geçerli kabul edilen Uluslararası Holocaust'u Anma Birliğinin (IHRA) yeni antisemitizm tanımına göre İsrail'e yönelik her türlü eleştiri antisemitik olarak kabul edilmektedir. Bu "ithal antisemitizm" ifadesi, antisemitizmi öncelikle Müslümanlar ve semitik olan Araplar arasında konumlandırdığı ve istatistiksel olarak hala en büyük tehdit olan aşırı sağcı antisemitizmi görmezden gelmeyi amaçladığı için eleştirilmiştir.

Bunlar, bazı Alman siyasetçilerin çifte standart içeren davranışlarına örnek teşkil etmektedir. İsrail'in Gazze ve genel olarak Filistin'deki eylemlerini eleştiren her ses antisemitik olarak damgalanırken, aynı çevreler kendi içlerindeki antisemitik ifadeleri veya eylemleri gizlemekte ve bazı istisnalar hariç bilinçli ya da bilinçsiz şekilde İslam karşıtlığı yapmaktadır. Kendi saflarındaki antisemitizmi göreceleştirerek, Filistinlilerin yaşamları pahasına aşırı bir filosemitizm sergileyerek – ki ben buna "sinsi antisemitizm" diyorum – geçmişten ders aldıklarını dünyaya göstermek istiyorlar.

Sözde daha hoşgörülü bir çizgide duran SPD ve Yeşiller gibi partiler bile antisemitizmi özellikle Müslümanlar arasında aramaktan ve bu doğrultuda buyurgan taleplerde bulunmaktan geri durmuyor. Nitekim Yeşiller'den Robert Habeck'in konuşmaları [8] ve SPD'ye bağlı İçişleri Bakanı'nın – Müslümanları şekillendirmek ve yönlendirmek amacıyla oluşturulan – İslam Konferansı'ndaki açıklamaları [9], bu tutumun somut örnekleri arasında yer alıyor. Hatta mevcut Alman Şansölyesi Friedrich Merz, ABD'de verdiği son röportajda bu yaklaşımı bir kez daha yineledi. [10]

Medya ve İslam düşmanlığı

Alman medyası büyük ölçüde İsrail Silahlı Kuvvetlerinin sözcülüğünü yapıyor. İsrail'i soykırımla ilişkilendirmemeye ya da İsrail ordusunun barbarca eylemlerini buna göre adlandırmamaya takıntılı şekilde dikkat ediyorlar. Kelimelerin seçimi her zaman dikkatle yapılıyor ve İsrail'in çıkarları her zaman göz önünde bulunduruluyor. [11] Eleştiriye ise neredeyse hiç yer verilmediği görülüyor.

Müslümanlar ve İslam söz konusu olduğunda ise durum farklıdır. Medyanın İslamofobik tonu Almanya'daki terör saldırılarının değerlendirilmesinde de açıkça görülmektedir. Bir Müslüman arabasıyla ya da bıçakla masum insanları yaraladığında ya da öldürdüğünde olay hemen "İslamcı terör" olarak yaftalanıyor.

Öte yandan, aynı araçları kullanan sağdan gelen terör saldırıları – bunu yapan yabancı uyruklu olsa dahi [12] - terörist olarak değil "akıl hastası" olarak etiketleniyor. Bu tutum, terörizmi yalnızca Müslümanlar ve İslam'la ilişkilendiren Siyonist söylemle örtüşen bir çizgi izlemektedir. [13] Bu failler nadiren radikal sağcı, İslamofobik ya da yabancı düşmanı teröristler olarak etiketlenmekte ve bu durumlarda bile daha çok failin psikolojik durumuna odaklanılmaktadır. Almanya'nın Hanau kentinde Türkleri de hedef alan ırkçı terör saldırısı ise buna bir örnektir. [14]

Makul bir insan teröre bulaşmaz ancak taraflı medya ve siyaset çevreleri, aşırı sağcı ya da İslam düşmanı bir saldırganın eylemini psikolojik sorunlarla açıklamaya çalışırken, bir Müslümanın dini ya da etnik kökeni nedeniyle terörist olarak damgalanmasını kamuoyuna kabul ettirmek istemektedir.

Bu nedenle yabancı ve İslam düşmanı terör eylemleri için pek sorumlu tutulamaz çünkü o sadece psikolojik sorunları olduğu için bu tür eylemlerde bulunur. Oysa bir Müslüman söz konusu olduğunda sanki bir "terör geni" varmış ya da dini onu buna yönlendirmiş gibi bir algı oluşturulmaktadır.

Alman ve uluslararası medyanın büyük çapta inancı budur. Bu da kamuoyunu etkilemeyi, Arap ve Müslüman olan Filistinlileri "daha az insan" olarak göstermeyi mümkün kılmıştır.

Almanya, antisemitizmle mücadelede siyasette ve medyada aşırı sağın yükselişine izin vermeyeceğini iddia ederken, aşırı sağcılık, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde yabancılara ve Müslümanlara karşı ırkçılıkla tüm siyasi partileri ve toplumu arka kapıdan kuşatmış görünüyor. Öyle ki antisemitizm mücadelesi ırkçılığın arka kapıdan yükselmesi için kullanışlı bir araç olarak görülüyor. Bu ikiyüzlü yaklaşımın (filosemitizm vs. İslamofobi) antisemitizmi Müslümanlara yansıtarak Almanya'nın kendini Nazi tarihinden kurtarmayı amaçladığı bile düşünülebilir.

Sorumluluk ve eşit muamele

Holokost geçmişi nedeniyle Almanya'nın, özellikle Almanya'daki Yahudi yaşamına karşı özel sorumluluğu vardır. Nazi kötülüğünün özü, esas olarak Yahudilere ama aynı zamanda mesela Doğu Avrupalılara, Sinti ve Romanlara ve engellilere karşı yöneltilen ırkçılıktı. Irkçılıkla mücadeleyi öncelikle antisemitizmle mücadeleyle eş tutmak ve aynı zamanda yabancı düşmanı ve İslamofobik tutumları giderek daha kabul edilebilir hale getirmek yerine Anayasa'nın ilk 2 maddesinde vurgulandığı üzere Almanya'da ırkçılığın her türüne karşı mücadele edilmesi gerekmektedir.

Medya ve siyaset, Almanya'nın antisemitizme karşı mücadelede sözde sağlam bir duruş sergilediğini göstermeyi amaçlasa da İsrail'i eleştiren Yahudileri dahi antisemit olarak yaftalamaktan çekinmiyor. Eğer bu mücadele diğer azınlıkları özellikle de Müslümanları genel şüphe altına sokmak için kullanılıyorsa bu bir sorundur. Bu, her şeyden evvel Almanya'daki toplumsal uyuma zarar vermektedir.

İster antisemitizm ister İslam düşmanlığı olsun, ırkçılığın her türüne karşı eşit mücadele, demokratik anayasal devletin temel görevi olmaya devam etmelidir ancak bu iddia inandırıcı, tutarlı ve öz eleştirel şekilde sürdürülmelidir.

[1] https://www.zdfheute.de/politik/kloeckner-bundestag-palestine-pullover-linke-100.html

[2] https://www.zeit.de/politik/deutschland/2015-01/julia-kloeckner-hitlergruss-meinungsfreiheit-pegida

[3] https://www.tagesschau.de/inland/innenpolitik/flugblatt-aiwanger-antisemitismus-100.html

[4] https://www.stmwi.bayern.de/presse/pressemeldungen/303-2024/

[5] https://www.bpb.de/themen/rechtsextremismus/dossier-rechtsextremismus/257899/die-afd-und-der-antisemitismus/

[6] https://afdbundestag.de/sanktionen-gegen-israel-sind-fatales-signal/

[7] https://www.migazin.de/2024/11/07/umstrittener-antrag-bekaempfung-antisemitismus-bundestag/

[8] https://www.sueddeutsche.de/politik/habeck-rede-wortlaut-antisemitismus-israel-deutschland-1.6297311

[9] https://www.tagesschau.de/inland/gesellschaft/islamkonferenz-berlin-faeser-antisemitismus-100.html

[10] https://www.tagesspiegel.de/politik/interview-mit-fox-news-in-den-usa-merz-sieht-in-deutschland-eine-art-importierten-antisemitismus--ramelow-widerspricht-13812247.html

[11] https://www.nd-aktuell.de/artikel/1189753.medien-im-nahost-konflikt-die-tendenzioese-sprache-der-tagesschau.html

[12] https://www.tagesschau.de/inland/innenpolitik/anschlag-magdeburg-aufklaerung-102.html

[13] https://www.aa.com.tr/tr/analiz/gorus-almanya-da-siyonizm-ve-islamofobi/3218894

[14] https://www.zeit.de/gesellschaft/2020-11/anschlag-hanau-attentaeter-psychische-erkrankung-gutachten-rechtsextremismus

[Dr. Ahmet İnam, İslam ve Din Bilimcisidir.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.