

Doğaya Kulak Verin.
Ekolojik gündem, sürdürülebilirlik ve çevre mücadeleleri artık cebinizde.
Yeşilhat WhatsApp kanalını takip edin.
Bankadan yapılan açıklamaya göre, Garanti BBVA'nın, DenizTemiz Derneği/TURMEPA işbirliğiyle 2021'den bu yana yürüttüğü söz konusu projede deniz altı ekosistemini korumaya yönelik bilimsel çalışmalar sürüyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen projenin Marmara ayağında, müsilajı su altı ekosisteminden uzaklaştırmaya yönelik geliştirilen temizleme tekniğinin ilk saha denemelerine Burgazada açıklarında başlandı.
DenizTemiz Derneği/TURMEPA koordinasyonunda ve Mavi Nefes Marmara Denizi İyileştirme Projesi kapsamında gerçekleştirilen dalışta, tekniğin su sütunu ve deniz tabanı üzerindeki etkileri gözlemlenerek, elde edilen bulgular bir sonraki fazın bilimsel değerlendirmelerine temel oluşturmak üzere kayıt altına alındı.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cem Dalyan ve ekibinin liderliğinde gerçekleştirilen deneme dalışına Garanti BBVA Su Altı Dalış Kulübü üyeleri, Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Sibel Kaya, DenizTemiz Derneği/TURMEPA Genel Müdürü Semiha Öztürk ve İstanbul Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Genel Müdürü Mehmet Besim Müftüoğlu katıldı.
Dalışlarda, DenizTemiz Derneği/TURMEPA ve İstanbul Üniversitesi işbirliğiyle geliştirilen cihaz kullanıldı. Müsilajı venturi sistemi ve hava basıncıyla temizleyen cihaz, mercanların, alglerin, deniz çayırlarının ve diğer hassas canlıların üzerini kaplayan müsilaj tabakasının fiziksel olarak uzaklaştırılmasını sağlıyor.
Ekosisteme zarar vermeden biyolojik çeşitliliğin korunmasına yardımcı olacak şekilde tasarlanan cihazın ilk denemesinde, Burgazada çevresindeki habitat üzerinde kayda değer oranda temizlik sağladığı gözlemlendi.
"Çözüm üreten teknolojiler geliştiriyoruz"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, Mavi Nefes projesiyle 2021'den bu yana denizlerin sağlığı için bilim insanları, sivil toplum ve gönüllülerle çalıştıklarını belirtti.
Kararlılıkla yürüttükleri projede pek çok noktada doğaya somut katkı sağladıklarını ve gelecek nesillerde çevre farkındalığı yarattıklarını aktaran Akten, "Amacımız yalnızca yüzeydeki atıkları temizlemek değil, deniz altı yaşamını da onaracak uzun vadeli, bilim temelli çözümler üretmek. Mavi Nefes, bu yönüyle yalnızca bir temizlik hareketi değil, veriye dayalı, ölçülebilir ve sürdürülebilir etkiyi hedefleyen bütüncül bir program. Bugün geldiğimiz noktada, yalnızca farkındalık değil, çözüm üreten teknolojiler de geliştiriyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Akten, geliştirilen cihazın Marmara Denizi'nde müsilajın temizlenmesine ve su altı yaşamını korumaya katkı sağlayacak önemli bir adım olduğuna değinerek, "Garanti BBVA olarak sürdürülebilirliği iş stratejimizin merkezine koyarken, bir yandan da denizlerimizin nefes alması için bilimi, teknolojiyi ve sivil toplumu bir araya getirmeye devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Sürdürülebilir çözümlerle denizlerimize nefes olmaya devam edeceğiz"
DenizTemiz Derneği/TURMEPA Yönetim Kurulu Başkanı Şadan Kaptanoğlu da aldıkları iki nefesten birinin denizden geldiğini, okyanuslar ve denizlerin yaşamın kaynağı ve geleceğin teminatı olduğunu vurguladı.
Okyanus ve denizleri korumanın, bugünün yanı sıra yarının da sorumluluğu olduğunu hatırlatan Kaptanoğlu, şöyle devam etti:
"Garanti BBVA işbirliğiyle yürüttüğümüz Mavi Nefes Projesi, bu sorumluluğun bilinciyle bilimi, teknolojiyi ve toplumsal farkındalığı bir araya getiriyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından oluşturulan Marmara Denizi Eylem Planı Koordinasyon Kurulu'nda tek sivil toplum kuruluşu olarak yer alan TURMEPA'nın, Garanti BBVA ile el ele müsilaj krizine yanıt olarak 2021'de başlattığı bu çalışma, yalnızca müsilajla mücadele değil, aynı zamanda deniz ekosisteminin yeniden canlanmasına yönelik bir umut adımı. Bilimin ışığında, sürdürülebilir çözümlerle denizlerimize nefes olmaya devam edeceğiz."
"Marmara, eşsiz bir iç deniz"
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dalyan da Marmara Denizi'nin, tümüyle Türkiye'ye ait eşsiz bir iç deniz olduğunu hatırlattı.
Bu denizi korumanın, hem sorumlulukları hem de geleceğe bırakacakları en değerli miras olduğunu vurgulayan Dalyan, "Zostera ve Cymodocea türü deniz çayırları, Cystoseira yosunları ve Gorgon kolonileri gibi önemli canlı topluluklarıyla Marmara, hala nefes alan bir ekosistem. Bu ekosistemin kalbi, adaları. Özellikle Prens Adaları ise yüksek biyoçeşitliliğiyle Marmara'nın incisi konumunda." değerlendirmesini yaptı.
Projenin, koruma temelli ve bilimsel verilerle yönlendirilen bir girişim olarak hassas dengeyi güçlendirmeyi amaçladığını aktaran Dalyan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Son zamanlarda yapılan çalışmalar, Marmara'nın oksijen bakımından fakirleştiğini açıkça ortaya koyuyor. Su altı ormanları, bu denizin doğal oksijen kaynaklarını oluşturuyor. Dolayısıyla Prens Adaları'nı ve su altı ormanlarını korumak, yalnızca bölgesel bir çaba değil, Marmara Denizi'nin tamamını korumak anlamına geliyor."