HATAY - CEM GENCO

Ülkelerinin farklı bölgelerinde rejim güçlerince tutuklanarak cezaevlerine konulan, uzun süre gördükleri işkenceler nedeniyle sağlık sorunları yaşayan birçok Suriyeli, serbest bırakıldıktan sonra sığındıkları Hatay'da hayata yeniden tutunmaya çalışıyor.

Kimi evinde kimi çarşıda gözaltına alınarak tutuklanan Suriyeliler, cezaevinde bedenlerine aldıkları darbeler nedeniyle yaşantılarına güçlükle devam ediyor.

Cezaevlerinde uzun süre tutulduktan sonra ya tesadüfen serbest kalan ya da "yaşamaz" denilerek salıverilen Suriyeliler, sığındıkları Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde yaşadıkları acı günleri unutmaya çalışıyor.

'Suçum yokken cezaevine konuldum'

Reyhanlı'ya gelen 42 yaşındaki Mehmet Derviş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gördüğü işkenceler nedeniyle geceleri uyuyamadığını söyledi.

Yaklaşık 7 ay Humus'ta tutuklu kaldığını anlatan Derviş, "Suçum yokken tutuklanarak cezaevine konuldum. Cezaevinde kaldığım sürede bacaklarımda sigara söndürüldü. Açlık başta olmak üzere türlü işkenceler yapıldı. Demir çubuklar ve sopalarla dayak atıldı. Bu dayaklar sırasında ön dişlerim kırıldı." dedi.

İsim benzerliği nedeniyle tutuklu kaldığı cezaevinden olayın açığa çıkmasıyla serbest kaldığını bildiren Derviş, olay sonrası 4 çocuğu ve eşini alarak Türkiye'ye geldiğini ifade etti.

Derviş, "Burada çok şükür huzurluyuz. Suriye'de yaşadığım o günleri hatırlamak dahi istemiyorum. Korkuyla yıldırılmak istendik, hiç suçum yokken hayatımı altüst ettiler. Bedenimdeki acıların elbet bir gün geçeceğine inanıyorum ancak kalbimdeki acı asla geçmeyecek." diye konuştu.

Gününün büyük bölümünü kızları Meryem ve Sidra ile ilgilenerek geçiren Derviş, halen tutsak durumda bulunanlar için dua ediyor.

'Günlerce dayak yedim'

Humus kentinde bir ay tutuklu kalan 32 yaşındaki Felek Ramazan da rejim güçlerince daha önce hiç bilmediği bir bölgede tutsak edildiğini söyledi.

Yaşadığı ağır travma sonucu birçok kez öldüğünü zannettiğini anlatan Ramazan, kendisiyle 10 kişinin ağır işkenceler sonrası salıverildiğini kaydetti. 

Hapiste sadece şekerli su içerek hayatta kaldığını bildiren Ramazan, "Günlerce dayak yedim ve aç bırakıldım. 5 çocuğum var, ölmeden onlara kavuştuğum için mutluyum. Reyhanlı'da kendimize ait bir yaşam kurduk. Eşimi de 3 yıl önce Humus'ta varil bombasıyla düzenlenen saldırıda kaybettim. Savaş bizim içimizi yaktı. Çocuklarım en büyük yaşama sebebimdir." ifadelerini kullandı.

Günübirlik işler ve hayırseverlerin destekleriyle geçimlerini sağladıklarını belirten Ramazan, "Çocuklarım Reyhanlı'da geçici eğitim merkezlerinde yarım kalan okullarına devam ediyor. İnşallah onların gelecekleri güzel olsun. Türkiye'de olmaktan mutluyuz." dedi.