Dolar
32.33
Euro
34.93
Altın
2,214.12
ETH/USDT
3,576.00
BTC/USDT
71,220.00
BIST 100
9,079.97
Yaşam

Sanatçıların mobilyalarını tasarlayan marangoz, atölyesini köyüne taşıdı

İstanbul'da özel tasarladığı mobilyalarıyla sanat ve iş dünyasından kişilerin evlerini süsleyen 67 yaşındaki Nevzat Demir, yarım asır sonra muhtar olarak döndüğü köyünde atölye kurdu.

Muhsin Arslan  | 21.11.2020 - Güncelleme : 21.11.2020
Sanatçıların mobilyalarını tasarlayan marangoz, atölyesini köyüne taşıdı Fotoğraf: Muhsin Arslan/AA

Bilecik

İstanbul'da özel tasarladığı mobilyalarıyla sanat ve iş dünyasının tanınmış isimlerinin evlerini süsleyen 67 yaşındaki Nevzat Demir, yarım asır sonra muhtar olarak döndüğü köyündeki tarihi mekanların sandukalarını boyuyor.

Bilecik'in İnhisar ilçesine 9 kilometre uzaktaki Muratça köyünde muhtarlık yapan Demir, AA muhabirine, ilkokulu, yürüyerek gittiği, köye 2,5 kilometre uzaktaki Harmanköy ve Akköy'de okuduğunu söyledi.

Demir, 1961 yılında Saraybosna'da yaşayan bir akrabalarının köye geldiğini anlatarak, "Beni meslek öğretmek için İstanbul'a çağırdı. Babam da 'Eti senin kemiği benim.' diyerek beni İstanbul'a götürdü ve köye döndü." şeklinde konuştu.

O güne kadar sadece fotoğraflardan tanıdığı İstanbul'u 11 yaşında gördüğünü ve 24 yaşına kadar marangoz çırağı, daha sonra da usta olarak çalıştığını dile getiren Demir, "Ustalarımız çok iyi yetiştirdi. İyi bir meslek sahibi yaptılar. Hem doğrama hem de mobilya yapmaya başladım. 1977'de kendi atölyemi açtım. Ufak bir atölyede başladım ve yavaş yavaş devam ettim. Ustamın sayesinde farklı kişilerle ve müşterilerle tanıştım." dedi.

Bir yatak odasına, lüks otomobil parası

Demir, dürüst ve sözüne güvenilir zanaatkarın hiçbir zaman sıkıntı çekmeyeceğini belirtti.

Çok incelik ve detay isteyen mesleğinde el işçiliğinin de çok önemli olduğunu anlatan Demir, şunları kaydetti:

"İşin başı zanaatını iyi yapmak. Ender insanların yapabileceği ağaç oymayla yatak ve yemek odaları yaptım. Sanatçı Adnan Şenses ve Gönül Yazar'ın evleri ile boğazdaki birçok yalının, villanın iç dekorasyonunu, yani aklınıza mobilya aksamında ne geliyorsa, hepsinin tamamını yaptım. O dönemlerde yaptığım bir yatak odası takımıyla Mercedes alabilirdim. Bir yatak odası takımını 7-8 ayda yapabilirsin. Çünkü elle oyarak, işleyerek yapıyorsun. Çok emek vermeniz gerekiyor. Bunlarla uğraşırken kendimi mutlu hissediyorum. Sadece yaptığım işi düşünürüm. Çok severek yapıyorum. Çünkü ustalarımız 'Önce işinize sahip çıkacaksınız, para gelir sizi bulur.' derdi. Tavsiyelere uyarak bugünlere geldik. Her yaptığınız işte değişik güzellikler ortaya çıkıyor. Bir gün kapı, bir gün oyma veya bir gün dekorasyon işiyle uğraşıyorsunuz, o kadar güzel işler ortaya çıkıyor ki sizi sıkacak hiçbir şey yok. Aksine hep ufkunuz açık."

"Eski İstanbul hep kalbimin bir kenarında duruyor"

Demir, İstanbul'da yaşadığı sürede 1998 yılında köyüne villa yapmaya karar verdiğini ve 2017'de bunu tamamladıktan sonra köye yerleştiğini söyledi.

Yerel seçimlerde muhtar seçildiğini dile getiren Demir, şunları kaydetti:

"Boş meraları tekrar ekerek, çiftlik haline dönüştürdüm. Bunun yanında villanın yanına küçük bir atölye kurdum. Para karşılığında değil sadece kıramadığım insanların mobilyalarını yapıyorum. Mesleğimi çok seviyorum. Asla bırakmak istemeyen birisiyim. Eski İstanbul hep kalbimin bir kenarında duruyor. Fakat köydeki yaşam çok daha güzel. Köyde çok daha mutluyuz. Özlediğim o talaş kokusunu burada hissediyorum, makine sesini burada yaşıyorum. Burada güzel bir dünya kurdum."

Anne ve babalara da tavsiyelerde bulunan Demir, kendi meslekleri varsa çocuklarına da bunu sevdirmeleri, gençleri mutlaka zanaata yönlendirmelerini istedi.


Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın