
KONYA
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ses tellerini dinlendirmek için İstanbul'da istirahat etmesi dolayısıyla Konya Kent Meydanı'nda düzenlenen mitinge katılamadı. Erdoğan yerine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu mitingte halka hitap etti.
Davutoğlu, Konyalı ilim adamları ve evliyalarının isimlerini sayarak ve Konyalıları selamlayarak başladığı konuşmasında, "Aziz Konyalılar bu selam sadece benim selamım değil Sayın Başbakanız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamıdır. Selamını kabul buyurun” dedi. Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Biliyorum hasretle onu bekliyordunuz, bekliyorsunuz onun da sizi hasretle hep kucakladığını bilirsiniz. Ne zaman Konya’dan bahis açılsa, beraberken Sayın Başbakanımızın yüzünde tebessüm belirir. En zor şartlarda, ‘Konya arkamızda ise biz güçlüyüz’ der. Konya’ya sevdasını bilirsiniz. Sayın Başbakanımızın bu sevdasına şahitlik eder misiniz? Uzun mücadeleden sonra 55 mitingden sonra, Sayın Başbakanımızın hiç susmayacak, dinmeyecek gönül diline vakıf olarak, beden dilinde bütün kullar için söz konusu olabilecek ama sesinin kesilmeyeceğini bildiğiniz gibi istirahat ihtiyacı duydu. Dün sizler adına Kayseri’den Enerji Bakanımız Sayın Taner Yıldız bakanımızla istişare ederek geceleyin, başbakanımıza dedik ki, ‘başbakanım eğer Konya’ya gelirseniz Konya sizi nasıl yüreğine basacağını bilirsiniz, size nasıl sevdiğini bilirsiniz ama doktorlarınız uyarıyorsa, ihtiyacınız varsa, daha bu milletin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Konya’nın size ihtiyacı var, sadece bugün değil yarın değil, önümüzdeki 10 yıllar boyu belki ihtiyacı var, istirahat buyurun, Konya her zaman arkanızda olacak.’ Dedi ki ‘Yarın bakalım.’ Bugün sabah Başbakanımızın, doktorların ısrarıyla istirahat edeceği ortaya çıktı. O zaman dedi ki, ‘Konyalılara selamımı iletin. İnşallah 30 Mart zaferinden sonra seçim zaferinden sonra çok daha muhteşem mitingde, teşekkür mitinginde beraber olacağız.’ Şimdi size soruyorum, Aziz Konyalılar, Sayın Başbakanımızın selamını aldınız mı? Ona mukabelede selam gönderiyor musunuz? Emin olunuz ki o da şu anda televizyon başından takip ediyordur.”
“Başbakanımızın halkla nasıl kucaklaştığını gördünüz”
“Sayın Başbakanımız ve AK Parti ekibi sadece beden diliyle konuşmaz, gönül diliyle de konuşuyor’ ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Size soruyorum, başbakanımızın size gönül diliyle hitap ettiğini hissediyor musunuz? Önemli olan da budur. Diğerlerinin beden dilleri bile halkla iletişime kapalıdır. Onlar halkla kucaklaşamaz. Onlar halkın huzura çıkamazlar ama Sayın Başbakanımız 1.5, 2 aylık performansına baktığınızda, Başbakanımızın halkla nasıl kucaklaştığını gördünüz. Herkes şahit olsun diye onun adına bir ahitleşme davetinde bulunuyorum, 12 yıl önce Başbakanımız ve ekibine bir emanet verdiniz. Bu emanet de milli iradeye sahip çıkın dediniz, milli iradeyi hiçbir güç karşısında zayıf kılmayın, dediniz. 12 yıl sonra Konya’nın meydanından soruyorum; Sayın Başbakanımızın, milli iradeye sahip çıktığına şahitlik eder misiniz. Bundan sonra milli iradeyi ayakta tutacağına şahitlik eder misiniz? Yine siz 12 yıl önce, ona, ekibine, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni dünyanın her yerinde onurla temsil etme, bu yüzlerce binlerce al bayrağı istiklal sembolü olan bayrağımızı dünyanın her yerinde dalgalandırma görevi verdiniz ve o ekibi başbakanımız ve ekibi, dünyanın her yerinde bu Aziz milleti onurla temsil etti mi? Sizin onurunuza, vakarınıza sahip çıktı mı? Bundan sonra da her ne şartta olursa olsun ve milletin vakarını izzetle temsil edeceğine inanıyor musunuz?"
Mitinge katılanların "evet" karşılığını vermesi üzerine Davutoğlu, "İşte gerçek ses budur, işte gerçek şehadet, gerçek tanıklık budur. Allah şahitliğimizden razı olsun ve daim eylesin” dedi.
“Hiçbir komplo bu hareketi durduramayacak”
“Son dönemde özellikle geçen yıl içinde ortaya bazı plan ve komplolar ortaya konduğunu, kapalı kapılar ardından şantajlar yapıldığını vurgulayan Davutoğlu, “Şimdi size soruyorum ve size bir muhasebeye davet ediyorum, bu ilk defa olmuyor, 202 yılında AK Parti kurulduğunda başbakanımızın liderliğinde seçimlere girmeden, başbakanımızı o zaman, AK Parti Genel Başkanımızı, seçimlerden men ettiler, düşündüler ki bu hareket, bu yürüyüş sendeler. Durdu mu? O men ettikleri, muhtar olamaz dedikleri genel başbakan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne 2 ay sonra başbakan oldu mu?" diye sordu.
Hakkın ve halkın rızasını alanların hiçbir şarta engellenemeyeceğini ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
"2004 mahalli seçimlerinde, Kıbrıs müzakereleri yürütülürken, ‘genç subaylar rahatsız’ diye başlıklar atarak bu harekete engel olmaya çalışanlar çıktı. Engel olabildiler mi? 2007 genel seçimleri ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken, 27 Mayıs muhtırasıyla milli iradeye sekte vurmak isteyenler başarılı olabildiler mi? 2008’de AK Parti‘yi kapatıp milli iradeyi teslim eden partimizi engellemeye çalışanlar, AK Parti’yi durdurabildiler mi? O zaman siz Konya’da şahit olun, 75 milyon Türkiye ve bütün dünya şahit olsun; hiçbir komplo bu hareketi durduramayacak. Hiçbir gizli odak milli iradenin ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yükselişine engel olamayacak inşallah.”
"Bu millet, gerçek liderlerini bildi, bilecek"
Meydandaki "Recep Tayyip Erdoğan" sloganları üzerine Davutoğlu, "Başbakanımıza olan bu haykırışınızla, çağrınızla ben alıyorum mesajı. Kendisine hep beraber iletiyoruz. 'Ne olursa olsun Konya arkanızdadır. Kim ne yaparsa yapsın Konya sizi terk etmeyecek. Konya 30 Mart'ta ses verecek'. Azeri kardeşlerimizin dediği gibi oy vermek ses vermek. Ses verecek. Konya, Türkiye Cumhuriyeti topraklarının her bir santimetrekaresini dolaşan, her bir vatandaşıyla kucaklaşan Başbakanımız ve ekibine en güçlü desteği verecek inşallah. Hem de Türk demokrasi tarihinin en güçlü, en rekor oy oranıyla Sayın Başbakan'a, AK Parti'ye, milli iradeye destek verecek miyiz? 30 Mart akşamında herkes haddini bilecek. Bu millet, gerçek liderlerini bildi, bilecek" şeklinde konuştu.
"Sadece Rabbimizin huzurunda rükuda eğiliriz"
Saldırıların arkasında milletle bütünleşen AK Parti'nin bu niteliğinin olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Daha 12 yıl önce başörtülüler üniversite kapılarında bekletildi, devlet memuru olamayacakları söylendi. Vatandaşlarımız ve hanım kardeşlerimiz arasında başı açık, örtülü ayrımı yapılıyordu. 12 yıl içinde üniversite kapıları açıldı. Devlet dairelerinin kapıları açıldı ama en önemlisi bu milleti temsil eden ve edecek olan TBMM'nin kapıları başı örtülü ve açık herkese açıldı. O kapıdan Konya milletvekillerimiz Gülay Samancı ve Ayşe Türkmenoğlu kardeş olarak, bu milletin birlik ve beraberliğini temsil ederek Meclis'e girdiler. Bir daha Allah şahittir ki; bu topraklarda kimse bu vatan evlatlarına ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapamayacak. Böyle hevesi olanlar bilsinler ki; AK Parti bu ülkede iktidar oldukça, var oldukça buna asla izin vermeyecek, asla geçit vermeyecek. Asla engelleyemeyecekler bizi. Bakınız; bir başörtülü hanımefendi bundan 15 sene önce TBMM'ye girdiğinde 'dışarı dışarı' diye tempo tutulmuştu. O gün hepimizin yüreği yanmıştı ama bu sefer kimse bu tempoyu tutamadı. Aradaki fark; Meclis'te bu sefer başı dik AK Parti kadroları vardı. Hiçbir şartta eğilmeyeceğiz. Sadece Rabbimizin huzurunda rükuda eğiliriz. Başka hiçbir gücün, mihrakın karşısında eğilmeyiz, eğilmeyeceğiz."
"Pensilvanya da dinleyecek"
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"İğrenç bir kasetle devletin mahremine girmeye çalıştılar. Milli Güvenlik Kurulu'nun talimatıyla, Başbakanımızın talimatıyla yapılan en üst düzey kriz yönetim toplantısına, bu paralel yapı ve onun işbirlikçileri müdahale etmeye çalıştılar. Ama durduramayacaklar. Ne paralel yapı, ne piyonları, ne onların yurt dışındaki dostları Türkiye'nin yükselen gücünü engelleyemeyecekler. 30 Mart'ta öyle bir ses yükselecek ki bu meydanlardan, Anadolu'dan Trakya'dan, Pensilvanya da dinleyecek, Türkiye Cumhuriyeti devletine meydan okuyan herkes dinleyecek. Herkes haddini bilecek, herkes bilecek ki bu topraklarda sadece bu milletin iradesi geçer. Sadece bu milletin onay verdikleri, destek verdikleri, dua ettikleri bu millet adına karar verirler. Başka hiç kimse yurt dışında bir yerlerde oturarak, Türkiye'de değişik yapılar kurarak, her türlü kumpasın içine girerek, ana muhalefet partisi de dahil her türlü alternatifleri deneyerek, bu milletin yürüyüşüne engel olmayacak, olamayacak. Şimdi diyorlar ki; 'Nerede AK Parti kuvvetliyse, onun dışındaki partiyi destekleyin.' Tek tek gelmeyin, hepiniz birlikte gelseniz de bu millet bizim arkamızda durdukça yürüyüşümüzü kimse durduramaz. Bu yürüyüş, asırlar önce Horasan'dan başlayan bir yürüyüştür. Konya'da tohumu atılan Devlet-i Ali Osmaniyye ile cihan devleti olan Türkiye Cumhuriyeti devletiyle istiklalini kazanan yükselen bir yürüyüştür. Hepsi hep birlikte gelsinler, engel olamayacaklar. Bizi durduramayacaklar. Allah'ın izniyle bu al bayrak bir kez yükseldiği yerden bir daha indirilemeyecek."
Erdoğan'ın önceki konuşmalarından bölümler
Davutoğlu'nun konuşmasının sonunda Başbakan Erdoğan'ın, partisinin İstanbul mitinginden bazı bölümler mitinge katılanlara dinletildi. Vandaşlar, Erdoğan'ın konuşmasına sloganlar atarak, ellerindeki bayrakları sallayarak, alkışlarla eşlik etti. Başkan Erdoğan'a destek için açılan pankartlar da dikkati çekti.
İlk olarak, Başbakan Erdoğan'ın, daha önce Konya'da yaptığı bir konuşmasında, ilçeleri tek tek sayarak selam gönderdiği bölüm dinletildi. Erdoğan'ın, "Konya'da yetişmiş ve havasını teneffüs etmiş tüm alimleri, fazilet sahibi ulu insanları, rahmetle, minnetle yad ediyorum. Allah'ın rahmeti ve bereketi, Şems-i Tebrizi'nin, Sadreddin Konevi'nin, Muhyiddin İbni Arabi'nin, Sultan Veled'in, Eflaki'nin, Kadı Sıraceddin'in, Şeyh Edebali'nin, Ahi Evra'nın üzerine olsun. Büyük Selçuklu Sultanları Sultan Alaaddin Keykubat'ı, Kılıçarslanları, Celaleddin Karatay'ı aynı şekilde rahmet yad ediyorum. Elbette Hazreti Mevlana Celaleddin Rumi'ye, sadece Konya'ya değil Türkiye'yi, dünyayı ışığıyla aydınlattığı için Allah'tan rahmet niyaz ediyorum" dediği konuşması, İstanbul'daki mitinginden bölümlerle devam etti:
"CHP demek kirlilik demektir, yolsuzluk demektir, CHP demek çöp demektir, susuzluk demektir. Kılıçdaroğlu, sen bunların hesabını ver. Ancak bunlarda o yüz yok, yok. Ya bunun eline üç tane koyun verin kaybedip gelir. İnanın bundan bir şey olmaz. 30 Mart'ta sadece onlara değil, hani bu telefonları dinleyenler var ya, Pensilvanya var ya, en önemli dersi ona vereceğiz, en önemli dersi... Kardeşlerim şunu söylüyorum, bunların dershanelerine gidenler varsa yavrularımız lütfen oralardan alın, alın... Milli Eğitim Bakanlığı olarak hafta sonlarında takviye kurslarını biz ücretsiz olarak vereceğiz. Yıllarca bunlar bizi sömürdüler ya... Sülük gibi sömürdüler ama sülük faziletli. Sülük zararlı kanı emer. Bunlar bizim helalimiz yediler ya... Sadaka dediler, yediler, zekat dediler, yediler, kurbanlık koyun dediler, yediler. Adak dediler, yediler. Ah kardeşlerim ah! Benim sevgili Peygamberime televizyon kanallarında, kendi televizyonunda, miraçtan iniyor, Peygamberimizi kamyonete bindiriyor. Ve bu senaryoları da o onaylıyor biliyor musunuz? Senaryolar onun onayından geçiyor. Ya sen hoca mısın, senarist misin, nesin? Bak çok enteresan! Savaş Ay, merhum söyleşi yapıyor. 'Hiç oy kullandınız mı?' 'Bir kez kullandım' diyor. Peki bundan sonra, 'Hazreti Cebrail parti kursa ona bile oy vermem' diyor. Ya bizde meleklere iman var. Sen bu lafı nasıl kullanırsın. Hazreti Cebrail'in işi gücü yok da parti mi kuracak ya? Onun yapacağı iş belli zaten. Ama sen bu lafı nasıl söylersin? Bizde bir laf var, 'Teşbih hata kabul etmez' diye. Bu ne demektir biliyor musunuz? Benzetmeyi yaparken doğru yapacaksın. Yanlış benzetme asla olmaz. Bunun yaptığı benzetme rezalet, rezalet.
Başörtülü kızlarımızın, üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyefendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın be? Ama 28 Şubat öncesinde öyle demiyor, o zaman başka. Akşam başka, sabah başka. 5 ay önce başka, 5 ay sonra başka. 5 ay önce duadan bahsediyor, 5 ay sonra aynı cümlelerle beddualardan bahsediyor. Müslüman, Müslümana beddua eder mi ya? Bırak, insana bile... Çünkü biz bir Rahmet Peygamberinin varisleriyiz. Asla... Biz gazapla emredilmedik, rahmetle emredildik. Unutmayın, kişi sevdikleriyle beraber haşrolunacaktır. Pensilvanya sen Bahçeli'yle, sen Kılıçdaroğlu'yla haşrolunacaksın. Ama biz de işte biz de bu meydandakilerle haşrolunacağız. Aramızdaki fark bu. Biz vatan, millet, bayrak yolundayız, samimiyetle bunu devam ettiriyoruz. Biz milletin kararına rağmen Türkiye'yi sürekli olarak farklı bir şekilde ele almaya çalışanlara gerekli dersi sandıkta veriyoruz, sandıkta vermeye de devam edeceğiz. Karar da milletin dedik. Bunların milletle, demokrasiyle sorunu var. Kardeşlerim, çok oyunlar kuruldu ama bu oyunu siz bozacaksınız, siz. 30 Mart bunun için çok önemli. İstedikleri ahlaksızlıkları yapsınlar, istedikleri alçaklığı yapsınlar artık oyun bozuluyor. Biz dik durduk, dik duruyoruz, dik duracağız. Biz bu ahlaksızlıklara edebimizle, edepli ahlaklı duruşumuzla gereken cevabı vereceğiz."
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.