
Ramazanışerif'in hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin Hakk katında kabul olması temennisinde bulundu.
En son 1 Mart'ta Denizli'ye geldiğini, yerel seçim mitingini yaptığını anımsatan Erdoğan, "Denizli'de gerçekten tarihi bir miting gerçekleştirdik. Denizli, iftiralara kulak asmadı. Denizli, şer ittifaklarına aldanmadı. Denizli, milli iradeye sahip çıktı, sandığa sahip çıktı, başbakanına sahip çıktı ve bir kez daha sandıkta tarih yazdı" diye konuştu.
Büyükşehir belediye başkan adaylarının 30 Mart'ta yüzde 45 oy aldığını belirten Erdoğan, Denizlililere teşekkür etti.
Denizli'nin liyakatli birini büyükşehrin başına getirdiğini ifade eden Erdoğan, kentin 5 yılda daha da büyüyeceğini, güzelleşeceğini, merkezden en ücra köylere kadar çehresinin değişeceğini söyledi.
12 yıldır hem Denizli'yi hem de diğer 80 vilayeti büyütmenin mücadelesini verdiklerini dile getiren Erdoğan, 12 yılda Türkiye'yi, şehirleri, ilçeleri, köyleri değiştirdiklerini kaydetti.
"Onurlu, gururlu Türkiye var"
Ekonomisiyle dış politikasıyla demokrasisiyle çok farklı, yeni, büyük Türkiye'yi inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Çok önemli reformlar yaptık. Çetelerle mücadele ettik, çetelerin hakimiyetine son verdik. Vesayetle mücadele ettik, vesayetlerin hepsine son verdik. Yasaklarla yolsuzlukla yoksullukla mücadele ettik. Hamdolsun çok büyük mesafeler katettik. Şu anda ekonomisiyle büyük bir Türkiye var. Şu anda dış politikasıyla bölgesinde aktif bir Türkiye var. Bayrağıyla devletiyle milletiyle daha onurlu, daha gururlu bir Türkiye var. Bugün grup toplantısında da söyledim geçmişte sürekli 'ver, öl' diyen hükümetler vardı, ama şimdi 'al' diyen hükümet var. Farkımız bu."
Geçen ay Almanya'nın Köln, Avusturya'nın Viyana ve Fransa'nın Lion şehirlerinde vatandaşlarla kucaklaştıklarını hatırlatan Erdoğan, hepsinin büyüyen, yeni Türkiye'yle gurur duyduğunu, büyük bir ülkenin vatandaşı olmanın gururunu yaşadığını belirtti.
"İçerideki vatandaşlarımız da dışarıdaki vatandaşlarımız da bayraklarıyla kimlikleriyle pasaportlarıyla paralarıyla yani mensubu oldukları Türkiye Cumhuriyeti ile gurur duyuyor" diyen Erdoğan, artık bu milletin evlatlarının, dünyanın her tarafında, "ben Türkiyeliyim" diye göğsünü dolaştığını dile getirdi.
"Büyük düşünen muhalefet olmadı"
12 yıl boyunca çok çalıştıklarını, çabaladıklarını, mücadele ettiklerini ve yeni Türkiye'yi imar ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Eski Türkiye'nin tüm izleri henüz silinmedi. Tek parti CHP döneminin, 27 Mayıs darbesinin, 12 Eylül darbesinin izleri daha tam olarak silinmedi. O günlerden bugüne gelen sorunlardan biri Anayasa" dedi.
Darbelerin ürünü olan Anayasayı değiştirmek için çok mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Anayasanın birçok maddesini de değiştirdik. Ama yeni bir Anayasa yapmak mümkün olmadı. Muhalefet buna izin vermedi. Yine de eski Türkiye'nin anayasasını değiştirip, yeni Türkiye'ye yakışan, demokratik bir ülkeye yakışan, dünyanın en büyük 17. ekonomisine yakışan bir anayasayı yapmak için mücadelemiz sürecek.
Eski Türkiye'den bugüne gelen bir başka sorun var. Nedir o biliyor musunuz? Muhalefet sorunu. Türkiye değişirken, Türkiye dönüşürken maalesef muhalefet değişemedi, dönüşemedi. Yeni ve büyük Türkiye'ye uyum sağlayamadı. Ekonomisiyle, demokrasisiyle, dış politikasıyla büyük bir Türkiye'nin maalesef büyük düşünen, vizyonu olan, ufku olan bir muhalefet olmadı, oluşamadı."
"HDP, silahların vesayetinde siyaseti tercih ediyor"
"CHP hala o eski CHP. CHP hala eski Türkiye'yi özlüyor, eski Türkiye'nin hayaliyle yaşıyor" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"CHP darbelerin, yasakların, yolsuzluğun, yolsuzluğun olduğu kendi ayakları üzerinde zor duran, itibarı yıpranmış bir Türkiye hayal ediyor. Ne yazık ki MHP'de CHP'nin vagonu olmuş durumda. MHP kendi iradesiyle hareket edemiyor, kendi kararlarını kendisi veremiyor. CHP ne yaparsa artık MHP de onu yapıyor. Pensilvanya ne talimat veriyorsa MHP o talimata harfiyen uyuyor. Öbür tarafta HDP'nin durumunu zaten görüyor, biliyorsunuz. Türk bayrağını kendi kongrelerinde asamayacak kadar bu milletin bayrağına düşman bir zihniyet var. Maalesef. HDP kendi iradesiyle siyaset yapmak yerine, silahların vesayetinde siyaseti tercih ediyor. O da kendi kararlarını veremiyor. Emir ve talimatla işi götürmeye çalışıyor. Bunları arazide görüyor musunuz? Niye yoklar? Neredeler? Adeta saklambaç oynuyorlar. 30 Mart'tan sonra kendilerine bir çatı aradılar. Gittiler o çatının altına saklandılar. Hiçbir yerde yoklar. Ankara'da mahkeme kapılarını aşındırarak oradan oraya dilekçe vererek basın toplantısı yaparak hakaret üreterek işi idare etmeye çalışıyorlar."
"Küfürler yağdırdı"
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastederek "Anamuhalefetin genel müdürünün, bugün yine kendisine küfürler yağdırdığını" ifade etti.
Erdoğan şöyle konuştu:
"Ey Kılıçdaroğlu, benim aldığım edep dersi sana aynı dille cevap vermeye müsaade etmez. Biz siyaseti böyle öğrendik, siyaseti de böyle yaptık. Böyle yaptığımız için de milletimiz 8 seçimdir bizi iktidardan indirmiyor ve sürekli büyütüyor ve biz biliyoruz ki kem söz, sahibine aittir. Bunlar Gezi'de de aynı şeyi yaptılar. Varsın yapsınlar. Ama biz sahibine sığındık. Hiç endişe etmeyin. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Biz sadece rükuda eğiliriz. Başka asla. Bizde kula kulluk yok. Sadece Hakk'a kulluk var, bunu böyle biliniz."
Kula kul olanlarla yollarının ayrıldığını dile getiren Erdoğan, "Hakk'a kul olanlarla beraber bu yolda yürüyoruz. Onun için bütün bunların karşısında yeni Türkiye'yi, büyük Türkiye'yi özleyen hayal eden ve bunu gerçekleştiren bir AK Parti var" diye konuştu.
AK Parti'nin bir vizyon partisi, ufku olan bir parti olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AK Parti milletin kurduğu, milletin istikamet çizdiği, millete ait bir partidir. Eski Türkiye'den bugüne gelen bir başka mesele de cumhurbaşkanlığı meselesiydi. 27 Mayıs 1960 darbesiyle birlikte cumhurbaşkanlığı makamını milletin karşısına koydular. Siz ne yapıyorsunuz? Sandığa gidiyor, vekilleri belirliyor, hükümeti tayin ediyorsunuz ama sizin bu iradenizin karşısında cumhurbaşkanlığı makamı çıkıyor, sizin tercihlerinize, sizin iradenize sınır koyuyordu. Hükümet milleti temsil ediyor, cumhurbaşkanı ise devleti temsil ediyordu. İşte 2007'de biz bu ikiliğe son verdik. Devlet ile millet ayrı olmayacak dedik. Devlet ile millet kucaklaşacak dedik. Artık Türkiye'de cumhurbaşkanını da bizzat millet seçecek, bizzat halk seçecek dedik. Türkiye yüzde 69 oy oranıyla bunu destekledi. Denizli, yüzde 59 oy oranıyla bu önemli değişikliğe 'evet' dedi. Şimdi soruyorum: Yüzde 59 oy oranıyla buna evet diyen Denizli halkının karşısına bu CHP zihniyeti, bu MHP, diğerleri nasıl gelecekler? Benim sevgili Denizlili kardeşlerimden hangi yüzle bunlar adaylarına oy isteyecekler?"
"Eski Türkiye'den kalma bir sorun daha ortadan kalkıyor"
"Erdoğan, büyük imkanlarla bu yarışa girdi" şeklinde sözler bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şu anda basın toplantısı yaptılar, 5 parti bir araya geldiler. 5 parti bir aday çıkardılar öyle mi? Şu anda bütün medya gruplarıyla, kendi yandaşlarıyla bir araya geldiler. Mesele bu. Biz de milletimizle yola çıktık. Eski Türkiye'den kalma bir sorun daha ortadan kalkıyor. 10 Ağustos'ta cumhurbaşkanını artık millet seçiyor, millet tayin ediyor. Bugünlerde ne diyorlar? 'Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı' diyorlar. 'Cumhurbaşkanı siyasetin dışında olmalı' diyorlar. Niye? Cumhurbaşkanı bu cumhurun, bu milletin başkanı değil mi? Cumhurbaşkanı ayrı, cumhur yani halk ayrı olabilir mi? Devlet ayrı, millet ayrı olabilir mi? Cumhuriyet ile cumhurun arasında mesafe olabilir mi?
Denizli'den soruyorum, bugüne kadar gelmiş cumhurbaşkanlarının hangisi tarafsızdı, hangisi siyasetin dışındaydı? Hepsi siyasetin üzerindeydi. Hepsinin de bir siyaseti vardı. Hepsinin de bir tarafı vardı. Kimileri milletin tarafını tuttular, milletin siyasetine tabi oldular, kimileri de devletin tarafında oldular, vesayet siyasetine tabi oldular. Hiç kimse kusura bakmasın. Tarafsızlık adı altında siyaset üstü olmak, siyaset üstü olmak adı altında, devletin tarafını, statükonun, vesayetin tarafını tutacak değiliz. Bizim tarafımız bellidir. Biz milletin tarafıyız. Biz milletin hizmetkarıyız. Cumhurbaşkanı statükonun bekçisi değildir. Cumhurbaşkanı vesayetin koruyucusu değildir. Cumhurbaşkanı, devletle milleti kucaklaştıran devletinin milletinin, vatanının hizmetkarıdır. Eğer sizler destek verirseniz oy verirseniz bizi bu göreve tayin ederseniz, sizin tarafınızda olacak, milletin tarafında olacak, yine milletim için ülkem için koşacak ve koşturacağım."
"Hizmet makamı"
Erdoğan, 12 yıl boyunca yaptıkları hiçbir yatırımın, hiçbir eser ve hizmetin yarım kalmayacağını, yola devam edeceklerini belirterek cumhurbaşkanlığı makamını dinlenme makamı olarak görmediklerini söyledi. Erdoğan, "Orası istirahat makamı değil, hizmet makamı" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin ekonomi politikalarında, dış politikasında, demokratikleşme adımlarında ve AB adaylık sürecinde hiçbir değişiklik olmayacağı vurgulayan Erdoğan, tam aksine seçilmiş bir cumhurbaşkanı ile seçilmiş bir başbakanın uyum içinde Türkiye'yi şaha kaldıracaklarını bildirdi.
"Bir tane cumhurbaşkanı adayına soruyorlar, 'Siz bu karayollarını ne yapacaksınız?' diyorlar. Verdiği cevap ne biliyor musunuz? 'O benim işim değil' diyor. Niye? Çünkü siyasetin insan yönetme sanatı olduğunu, insana hizmetkar olma sanatı olduğunu bilmeyenden cumhurbaşkanı olmaz" diyen Başbakan Erdoğan, Anayasa'da cumhurbaşkanın yürütmenin başı olarak tanımlandığını, bu nedenle ülkede kuş uçsa cumhurbaşkanının haberi olması gerektiğini söyledi.
Erdoğan, "Sen Babadağ'ın yolları nedir? Çivril'in yolları nedir? Denizli-Manisa bağlantısı nedir? Aydın-Denizli bağlantısı nedir? Eğer bunu bilmiyorsan senden bir şey olmaz. Onun için biz koşacağız, suyuyla da ilgileneceğiz, yoluyla da ilgileneceğiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün bitirilmesiyle de ilgileneceğiz. Kocaeli Dilovası'ndan Karamürsel'e köprünün yapımıyla da ilgileneceğiz. Yeni köprülen, boğazın altından yeni çift katlı tüp geçitlerin yapımıyla da ilgileneceğiz. Havalimanlarının sayısı 26'ydı, 52 yaptık. İnşallah bunların sayısını daha da arttıracağız. Bunlara da devam edeceğiz" diye konuştu.
"81 vilayet için çalışacağız"
Bugüne kadar başbakan olarak Denizli'nin tüm meseleleriyle ilgilendiğini anlatan Erdoğan, "Sizler belediye başkanlıklarını hep bize verdiniz. Şimdi de büyükşehiri verdiniz. İnşallah cumhurbaşkanı seçilirsek hem şahsım cumhurbaşkanı olarak hem de yerimize gelecek başbakan yine Denizli için, yine 81 vilayet için çalışacağız" dedi.
AK Parti hükümetleri olarak 12 yılda hem ülkeye hem Denizli'ye çok büyük eserler, çok büyük projeler kazandırdıklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:
"Denizli'ye 12 yılda kazandırdığımız eserlerin toplam maliyeti ne biliyor musunuz? Eski rakamla 9 katrilyon Türk lirası. Orman ve su işlerinde 2 katrilyon (milyar) lira yatırım yaptık. Ulaştırma ve haberleşmede 809 trilyon (milyon) yatırım yaptık. Eğitimde üniversite dahil 853 trilyon yatırım yaptık. Gıda, tarım ve hayvancılıkta 1 katrilyon yatırım yaptık. Toplu konutta 553 trilyon yatırım yaptık. Sağlıkta 205 trilyon yatırım yaptık. Enerjide 517 trilyon yatırım yaptık. Eğitimden sağlığa, ulaştırmadan adalete, tarımdan enerjiye her alanda Denizli'yi büyüttük. Sadece 2013-14 eğitim yılında Denizli'ye toplam 500 derslikli 29 okul inşa ettik. Denizli'de okullarımıza 13 bin adet bilgisayar gönderdik. 748 okula internet bağlantısı kurduk. 427 bilişim teknolojisi sınıfı kurduk. Sağlıkta diğer 80 ilimiz gibi Denizli adeta çağ atladı. Şimdi Denizli büyükşehir olması sebebiyle şehir hastanesine de kavuşacak. Karayolu ulaşımında Denizli'yi büyük yatırımlarla buluşturduk. Denizli-Uşak karayolu hariç, Denizli'yi komşu olduğu bütün illere bölünmüş yollarla bağladık, bağlıyoruz. biz görevi devraldığımızda Denizli'de toplam, 79 senede ne kadar bölünmüş yol yapılmış biliyor musunuz? 65 kilometre. Biz, 4 katın üstünde, 12 yılda 302 kilometreye çıkardık bunu. Aramızdaki fark bu. İş bilenin kılıç kuşananındır bunu böyle biliniz.
28 Eylül 2013'te yine Denizli'deydim. Uşak-Denizli karayolunun kalan 36 kilometrelik kısmında da çalışmalara başlanması talimatını vermiştim. Hemen çalışmalara başlandı. İnşallah yıl sonunda orayı da bitiriyoruz. Böylece Denizli'nin komşu bütün illerle bölünmüş yol bağlantısı sağlanmış olacak. İzmir ve Ankara yollarını Muğla ve Antalya'ya bağlayan çevre yolu inşaatına başladık. 2 bin 520 metre uzunluğundaki iki gidiş, iki geliş Honaz tünelinin yapımı için de çalışmalar başlıyor. 30 yıldır beklediğiniz 17 kilometrelik Denizli-Pamukkale turizm yolunu bölünmüş yol olarak tamamlamak da yine bize nasip oldu."
Hızlı tren
Ankara-Eskişehir-Antalya-Afyonkarahisar ile 10 ili kapsayan hızlı tren hattına Denizli'yi de dahil etme sözü verdiklerini belirten Erdoğan, Antalya-Denizli hızlı tren projesinin şu anda çalışmalarına başladıklarını, Denizli'yi hızlı trenle buluşturacaklarını kaydetti. Erdoğan, "Başbakanlık dönemimizde 12 yılda Denizli'ye yaptıklarımızı saymaya kalksak inanın saatler alır. Hemen her alanda Denizli'ye büyük yatırımlar yaptık" dedi.
Cumhurbaşkanlığı görevi boyunca Denizli'deki tüm yatırımların, tüm hizmetlerin takipçisi olacağı sözünü veren Erdoğan, "Hiçbir hizmet yarım kalmayacak. Hiçbir yatırım, hiçbir proje, hiçbir eser atıl kalmayacak. Cumhurun başkanı millete hizmet yolunda terlemeli, koşmalı, hizmet üretmeli. Bizim hizmet sevdamız bitmeyecek. İnşallah bu can bu tende oldukça bu ülkeye hizmet yolunda, bu ülkeye, bu davaya hizmet yolunda devam edeceğiz" diye konuştu.
Göreve geldiklerinde Türkiye'nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunun 820 milyar dolara, ihracatı da 36 milyar dolardan 156 milyar dolara çıkarıldığını bildirdi. MHP, DSP ve ANAP iktidarı döneminde IMF'ye 23,5 milyar dolar borç bulunduğunu anımsatan Erdoğan, bu borcun ödendiğini Merkez Bankasının döviz rezervini de 27,5 milyar dolardan 131 milyar dolara çıkardıklarını belirtti.
"Geçmişteki iktidarlar gibi olurduk"
Erdoğan, AK Parti iktidarının geçmiş iktidarlardan farkına işaret ederek "Kılı kırk yaran, yolsuzlukların iktidarı olsaydık geçmişteki iktidarlar gibi olurduk. O zaman işte Merkez Bankası 27,5 milyar dolarda kalırdı" diye konuştu.
MHP, DSP ve CHP'nin birbirinin aynı olduğunu, hepsinin ortaklaşa Ziraat Bankasını iflas noktasına getirdiklerini, Halk Bankası ile Ziraat Bankasını battığı için birleştirdiklerini ve görev zararı gösterdiklerini anımsatan Erdoğan, kendilerinin ise bu batan bankaları ayırdıklarını, şimdi Ziraat Bankası ve Halk Bankasının Avrupa'nın ve dünyanın sayılı bankalarından olduğunu dile getirdi.
Ziraat Bankasının yüzde 59, Halk Bankasının ise yüzde 47 ile faiz verirken şimdi faizlerin 0-5 aralığında olduğunu vurgulayan Erdoğan, "vatandaşın inim inim inletildiğini" söyledi.
ABD, Japonya ve İsrail'i düşük faizle bu işi yapabilen ülkelere örnek gösteren Erdoğan, Türkiye'nin de aynısını yapabilmesi gerektiğini belirtti. Erdoğan, "Burada sıkıntımız var ama aşacağız onu da aşacağız inşallah çünkü biz faizi yatırımların karşısındaki en büyük engel görüyoruz" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, faiz düşünce yatırım ve istihdamın arttığını, işsizliğin azaldığını, üretimin yükseldiğini kaydederek Avrupa'da büyüme oranlarının çok düşük olduğunu ama Türkiye'nin ilk çeyrekte 4,3 büyüme gösterdiğini anımsattı.
Devletin borçlanırken yüzde 63 faiz ödediğini bunun şimdi tek haneli rakama düştüğünü, enflasyonun da tek haneli rakamlarda olduğunu ifade eden Erdoğan, "Faiz daha düşsün enflasyon da düşecek. Ama biz bunu maalesef birilerine anlatamadık, anlayamıyorlar ama inşallah er geç onlar da anlayacak" dedi.
"Rezil oldular"
Türkiye'nin artık dünyada 17., Avrupa'da ise 6. büyük ekonomi olduğunu, buraya durup dururken gelmediklerini, koştuklarını, ürettiklerini anlatan Erdoğan, "Türkiye'nin çok borcu bulunduğu" iddiasının yalan olduğunu, Türkiye'nin GSMH'ye, milli gelire borç oranının geldiklerinde yüzde 73 olduğunu, şimdi yüzde 35'e indiğini bildirdi.
Erdoğan, "Yoksa bu Gezi olaylarında, bu 17 Aralık olaylarında, bu 25 Aralık olaylarında bizi duman ederlerdi. Ama güçlü olduğumuz için Allah'ın izniyle bir şey yapamadılar. Kendileri kaybettiler. Rezil oldular ve daha da rezil olacaklar" değerlendirmesinde bulundu.
Paralel yapıyla mücadele
Paralel yapıyla mücadelenin de yeni dönemde çok daha güçlü, azimli ve kararlı devam edeceğini bildiren Erdoğan, alandaki vatandaşlardan çocuklarını paralel yapının okullarından almalarını, devlet okullarına vermelerini istedi.
Erdoğan, cumartesi ve pazar günleri okullarda özel kurslar açacaklarını belirterek vatandaşlara hayırlarını, kurbanlarını de paralel yapıya vermemeleri çağrısında bulundu.
"Paralel yapıya müsamaha yok. Siz bize yetki verdiniz, destek verdiniz biz de bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz ve sürdüreceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'ye, millete kumpas kurmaya çalışan kirli, hain yapıya gereken dersin 30 Martta verildiğini, kendilerinin de milletten aldığı talimatla yetkiyle bunlara karşı hukuk içinde gereğini yaptıklarını ve yapacaklarını" söyledi.
Çözüm süreci
Çözüm süreci, kardeşlik sürecinin aynı kararlılıkla devam edeceğini, tahriklere, sabotajlara karşı dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Erdoğan, bayrak ve ortak değerler üzerinden tahrik ve sabotajlara girmek isteyenlere, gerilimlerden beslenenlere geçit verilmeyeceğini vurguladı.
Erdoğan, "İnşallah çözüm sürecini ilerletecek, Türkiye'nin 77 milyon kardeş olarak geleceğe ilerlemesini temin edeceğiz. Hep birlikte bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Bundan taviz yok" diye konuştu.
Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü, Abhaz ve Romanı ile yaradılanı Yaradan'dan ötürü sevdiklerini ifade eden Erdoğan, diğer partileri eleştirerek AK Parti'nin milletin, 77 milyonun partisi olduğunu, 81 vilayetin tamamında bulunduklarını kaydetti.
Erdoğan, CHP'nin Sivas'tan öteye gidemediğini belirterek "Söyledim söyledim sonunda bir Diyarbakır'a uğrayıverdi. Orada bir salon toplantısı yaptı ama böyle meydanda filan değil. Gidemedi daha ileri" dedi.
Bu partinin Hakkari'de ise Türk bayrağı sallayamadığına işaret eden Erdoğan, "Niye? Yapamaz. Onun böyle bir derdi, sıkıntısı yok. Ama bizim derdimiz var. Biz diyoruz ki 'bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Biz onun için bu yoldayız" şeklinde konuştu.
"Kutlu yolculuğumuz millete hizmet yoluculuğu"
Rabia işareti yaparak "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" dediklerini anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"780 bin kilometrekareyle tek vatan, 77 milyonla tek millet, bayrağımız belli, ikinci bayrak kabul etmiyoruz. Bayrağımız, şehidimizin kanı, bağımsızlığın ifadesi ve şehidimizin simgesi yıldız, bu kadar. Devlet içinde devlet, paralel yapılanma, bunlara da müsaade etmiyoruz. Türkiye'yi birlik içinde, beraberlik içinde, bütünlük içinde 2023 hedeflerine sağ salim ulaştıracağız. Tek bir davamız olacak, o da millete hizmet davasıdır. Oturan değil, koşturan bir cumhurbaşkanımız olacak. Hak için, halk için, Hakk'a ve halka hizmet için çalışan, didinen bir cumhurbaşkanı göreceksiniz. Çünkü bizim kutlu davamızın adı millete hizmet davasıdır. Bizim kutlu yolculuğumuz millete hizmet yoluculuğudur."
Erdoğan, ister belediye başkanı, ister bakan, ister başbakan, ister cumhurbaşkanı, koltukların, unvanların değerinin olmadığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Nerede olursak olalım, hangi makamda olursak olalım, her makamda, her koltukta bu ülkeye sevdalı bir hizmet neferi olarak çalışacağız. Ne olacak? Eninde sonunda gideceğimiz yer 2,5 metreküplük bir mezar değil mi? Cumhurbaşkanı olsan ne yazar? Hocaefendi musalla taşına koyduğu zaman 'cumhurbaşkanı niyetine' mi diyecek? Başbakan olsan ne yazar? 'Başbakan niyetine' mi diyecek. Trilyarder olsan ne yazar? 'Trilyarder niyetine' mi diyecek. 'Er kişi niyetine' diyecek namazınızı kılacaklar veya 'hatun kişi' niyetine, götürüp mezara koyacaklar. Ondan sonra seni orada unuturlar zaten. Daha kolay kolay da gelip gitmezler ha. Eğer şöyle hayırlı bir evlat varsa arkadan sana hayırla hizmet gönderirler, Kuran okurlar gönderirler. Ama bir de hayırsızsa zaten bir şey bekleme. Onun için 'baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş meğer' diyeceğiz yola devam edeceğiz."
Davalarının vatana hizmet davası, yollarının millete hizmet yolu olduğunu anlatan Erdoğan, "Onun için ne diyoruz? Milli irade, milli güç, hedef 2023" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan, 10 Ağustos'ta ilk yaşanacağını, sandıklarda tarih yazılacağını ifade ederek alandakilere sandığa gitmeleri çağrısında bulundu.
Alandakilerden kapı kapı dolaşmalarını ve çalışmalarını, tatildekilerin de çağrılmasını isteyen Erdoğan, "Bu büyük bu tarihi olaya şahitlik etmenizi. Yarın evlatlarınıza 'o tarihi olayda, o sandıkta benim de oyum var' deyin. Torunlarınıza aynı şey söylensin" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, cumhurbaşkanı seçiminin önemine işaret ederek "Yeni Türkiye'nin kuruluşunda sizin de mührünüzün olmasını özellikle rica ediyorum" dedi.
Erdoğan Göğebakan'a dua istedi
Konuşmasının ardından eşi Emine Erdoğan ile vatandaşlara karanfil dağıtan Başbakan Erdoğan, Sanatçı Murat Göğebakan'ın kendisi için hazırladığı "Uzun Adam" şarkısının çalması üzerine, "Az önce dinlediğiniz şarkının sahibi Murat Göğebakan. Kendisinin rahatsızlığı var, hepinizden Murat Göğebakan kardeşimize dualar bekliyorum. Allah kendisine şifalar nasip etsin. Gerçekten bu işin dertlisi olan bir kardeşimiz ve 30 Mart seçimlerinde de bizi bunu hazırladı, gönderdi ve şu anda yine dolaşıyor bu haliyle" dedi. Erdoğan, "Bir daha aç bakalım" diyerek, şarkıyı tekrar dinletti.
Yeni hizmet binası açılışı
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, AK Parti Denizli İl Başkanlığının yeni hizmet binasının açılışını gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyası kapsamında Denizli'de bulunan Başbakan Erdoğan, Özay Gönlüm Meydanı'nda düzenlenen mitingin ardından AK Parti Denizli İl Başkanlığının yeni hizmet binasına geldi.
Erdoğan, "Teşkilatımızın yeni hizmet binası partimiz için, Denizlimiz için, ülkemiz için, milletimiz için demokrasimiz için hayırlara vesile olsun diyorum. Bu dua ve temenniyle kurdeleyi kesiyorum. Ya Allah, Bismillah" diyerek binanın açılışı gerçekleştirdi.
Bir süre yeni hizmet binasında incelemelerde bulunan Başbakan Erdoğan, çıkışta kendisini bekleyen vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile otobüse geçerken kendisini bekleyen ve yaşının 88 olduğu öğrenilen Havva Darıcı'nın elini öptü ve çevredeki vatandaşlara hayırlı ramazanlar diledi.