Rusya'da 1992'den itibaren düzenlenen festival, bu yıl Kırım'ın Sivastopol şehrinde gerçekleştirildi.

Suriye'de savaşın devam ettiği süreçte İstanbul'a göç etmek zorunda kalan mültecilerin yaşam hikayesini işleyen yapım, "Uluslararası Belgesel Film" kategorisinde "Özel Diplomalar" dalında ödüle değer görüldü.

"Ülkemize sığınan bu insanların hikayelerini tüm dünya görmeliydi"

Atalay, filme ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de iç savaşın başladığı ilk süreçte Türkiye'ye ve özellikle İstanbul'a göç eden Suriyeli mülteciler üzerine akademik çalışma yürüttüğünü belirterek, "Yakılıp, yıkılmış, yok olmuş vatanlarından ülkemize sığınan bu insanların hikayelerini tüm dünya görmeliydi. Çocuk ve kadın demeden bir toplum yok edilmiş büyük bir zulüm yaşatılmıştı. Bizler Suriye'de yaşatılan bu katliama tanıklık ettik maalesef." dedi.

Suriye konusunda tüm konuşmaların yetersiz kaldığını aktaran Atalay, şu bilgileri verdi:

"Bir şekilde hayatta kalabilmek adına ülkemize gelen tanıkların anlattıkları çok daha kıymetli… Geride bıraktığımız bu 14 yıllık süreçte Suriye'nin yok olduğunu, insanlık tarihinin en büyük yıkımlarından birinin yaşandığını gördük. Bu filmi çekerken, tanıkların hikayelerini dinlerken çok zorlandım. Filmi tamamladığımda henüz savaş bitmemişti ve filmin konusunu şu şekilde tanımlamıştım, 'Yaşıyoruz, buradayız. Hiç bir zaman umutsuzluğa kapılmamak lazım'. Yaşıyorsak hala bir umut vardır."

"Artık insanın insana yaptığı bu kıyıma 'dur' dememiz gerekiyor"

Gülsün Sarıoğlu Atalay, belgeselin konusuna değinerek, "Öteki Yüzler, Suriye'deki savaştan kaçıp Türkiye'ye, İstanbul'a sığınan mültecilerin yaşam hikayelerini konu almakta. Bu savaşın sonu nereye varır, kim gider kimler kalır, kimse bilemez ama bilinen tek şey var ki o da bu hayatlar ne ilk ne de son olacaktır. Gazze'de ve şimdi İran'da yaşanan zulme bakınca bu hikayelerin son bulmadığını görüyoruz. Artık insanın insana yaptığı bu kıyıma 'dur' dememiz gerekiyor." ifadesini kullandı.

Atalay, 34. Zolotoy Vityaz Film Festivali'nde ödül almalarına ilişkin de "Suriye'den İstanbul'a uzanan göç ve insanlık hikayesinin, Sivastopol'da düzenlenen, uluslararası alanda birçok ülkeden filmlerin yer aldığı festivalde gösterilmesi ve hatta ödüllendirilmesi oldukça kıymetli elbette. Umarım hikayemiz daha çok insana ulaşır ve toplumsal farkındalık oluşmasında bir faydası olur." değerlendirmesinde bulundu.

Belgeselin uygulayıcı yapımcılığını Serdar Aydoğdi ve Eren Ergine, kurgusunu İbrahim Yeşilbaş, seslendirmelerini Gökhan Çetin gerçekleştirdi. Müziklerini ise Danuk müzik grubu hazırladı.