"Sessiz Plan" kısa filminin özel gösterimi yapıldı
Dört sağır gencin umut, hayal kırıklığı ve sessiz bir direnişle örülü hikayesini konu alan "Sessiz Plan" (Silent Plan) kısa filminin özel gösterimi Biletinial Torun Center Sinemaları'nda yapıldı.

İstanbul
Filmin oyuncularının, ekibin ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirilen gösterimin ardından filmin yazarı ve yönetmeni Ömer Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen sene Cannes Film Festivali'ne gittiklerinde yaptıkları görüşmeler sonucunca filmi çekmeye karar verdiklerini söyledi.
AA'nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Oyuncu ve yapımcı Mehmet Şah Çelik ile birlikte Cannes'da yapımcılarla ve sinemacılarla konuştuklarını dile getiren Yıldırım, "Çok fazla insanla görüşmeler yaptık. Oturduğumuz her masada ilgi odağı oluyorduk, bizi dinliyorlardı ama proje kısmına geldiğinde bir eksiklik hissettik. Döner dönmez bunun senaryosunu yazdım ve çok hızlı bir şekilde başladık." dedi.
"Profesyonel bir ekiple ve ekipmanlarla çalıştık"
Gerçekten sağır olan iki oyuncu ile işaret dili eğitmeni ve tercümanı olan bir oyuncu dışındaki tüm oyuncuların profesyonel olduklarını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Biz de birçok şeyi bu filmle öğrendik. Sağırlarla iletişimi öğrendik. Bilmediğimiz çok şey varmış. Evet, ben bu filmin hikayesini yazdım ama film süresince de çok şey öğrendim. Bana çok şey kattı. Hikaye orijinal ve bu kadar hassasken bunun iyi bir şekilde çıkması için oyuncuların ve tekniğin de aynı şekilde olması gerekiyordu. Dolayısıyla hiçbir şeyden kaçınmadık. Çok profesyonel bir ekiple, profesyonel ekipmanlarla çalıştık. Bu şekilde daha iyi anlatabileceğimize inandık. Sonucunda da çok memnunuz."
Filmin uluslararası festivallerde ilgi gördüğünü, adaylıkların ve gösterimlerin devam edeceğini ifade eden Yıldırım, "Kurgumuz da böyleydi aslında. Çünkü filmin yüzde 65'i sağırların hakim olduğu, altyazılı, sağırların olduğu sahneler. Yani bir Türk ile bir Japon, filmin yüzde 65'ini altyazılı izleyecek. Dünyadaki herkes eşit koşullarda izleyecek filmi. Dolayısıyla yaptığımız işi de bir yandan dünya pazarına da sunmuş olduk. Ve onlardan gelen ilgi, alaka da bizi çok mutlu ediyor." diye konuştu.
"Duygu ve hareketlerin paralel gitmesi gerekiyordu"
Oyuncu ve avukat Mehmet Şah Çelik, sinemanın hayali olduğunu belirterek, "Yapalım dedik ve işe giriştik. Başlangıçta sağır birini oynayacağımı bilmiyordum. Yönetmen Ömer Yıldırım 'Ya sen bir sağırı oynasan. 5-6 cümlen var.' dedi ve oynadım. Oyunculuk dışında, sağır olan birini oynamak çok başka bir şey. Tüm hareketleri ezbere biliyorum ama işaret diline çok estetik baktılar, hareketlere özellikle dikkat edildi. Böyle olunca sil baştan aldık tüm hareketleri yeniden öğrendik. Oyuncu olarak çok zordu, bu insanı zorlayan bir şey. Çünkü duyguyu vermemiz gerekiyor. Duygudan ziyade hareketleri doğru yapmanız lazım. Duygu ve hareketlerin aynı anda paralel gitmesi gerekiyordu. O anlamda biraz zordu ama keyifli bir işti." değerlendirmesini yaptı.
Tiyatro ve sinema sanatçısı Sabri Arafatoğlu ise filmde evladını kaybetmiş, sağır olan torununa bakan bir dedeyi oynadığını kaydetti.
Filmde torununun, duyamadığı için zor iletişim kuran biri olduğunu dile getiren Arafatoğlu, "Ama bir umut doğuyor, bir hikaye başlayacak. O umutla evladının, annesinden kalan anıları duyabilecek olmasının heyecanını yaşayan ve sevinen bir dede var. Çok samimi oldu, herkes yaşayarak oynadı. Rol yapmadık tabiri caizse. O da çok samimi bir işin çıkmasına sebep oldu." ifadesini kullandı.
"Hakikaten hayatımız boyunca empati yapmamışız"
Kısa film olmasına rağmen yapımın çok geniş ve profesyonel bir kadroyla hayata geçirildiğine dikkati çeken Arafatoğlu, şunları söyledi:
"Bu iş o yüzden çok kıymetli. Zaten büyük bir dayanışmayla çekildi. Ne yazık ki bu işler ekonomik zorluklardan dolayı çok zor çekiliyor. Bir de hakikaten hayatımız boyunca empati yapmamışız. Biz duymuyor olsaydık, sağır dilsiz olsaydık ve bir sevdiğimizi kaybetme riski olsaydı kimin sesini duymak isterdik? Bu soruyu hiç sormamışız kendimize. Zaten filmin mottosu da 'Bir gün tüm sesler kaybolsa, en çok hangi sesi özlerdiniz?' ifadesi."
Sağırların inanılmaz derin bir dünyaları olduğunun altını çizen Arafatoğlu, "Sevdikleriniz, kardeşiniz, anneniz, babanız, trafik, hayvanların sesi var ama hepsinden bihabersiniz. Kafe sahnesinde de bunu vermeye çalıştık. Aralarında konuşurken sıfır ses, genele geçtiği zaman inanılmaz bir gürültü var. Yokluğun olduğu yerde yalnızlar, çokluğun olduğu yerde de yalnızlar. Bunu anlatmak istedik. Umarım bir gün filmdeki gibi bir cihaz icat edilir ve biz de buna bir kısa filmle destek vermiş, bir çığır açmış oluruz." diye konuştu.
Tokyo ve Los Angeles'tan ödüller aldı
"Sessiz Plan", yıllarca sevdiklerinin seslerini kaydeden dört sağır gencin, uzun süredir bekledikleri bir işitme cihazı projesinden son anda çıkarılmalarıyla yaşadıkları hayal kırıklığını ile sonrasındaki dayanışma ve direnç anlatısını konu alıyor.
Berk Aydın, Elif Çakırtaş, Mehmet Şah Çelik ve Merve Ayaz'ın başrolde oynadığı filmde Müslüm Tamer, Emre Ertunç, Özge Kutlu, çocuk oyuncular Tapdığ Aliyev ve Enes Eymen Ayvaz, usta oyuncular Emin Yaşar, Ahmet Talay ve Sabri Arafatoğlu da çeşitli karakterlerde izleyici karşısına çıkıyor.
Süresi 14 dakika olan filmin kurgusu Adem Yeşilay tarafından yapılırken, müziklerinde Mustafa Yunal imzası bulunuyor.
Uluslararası film festivallerinde yolculuğuna devam eden kısa film, Los Angeles merkezli Global Shorts'ta "Onur Ödülü", Tokyo'daki Best Indie Film Awards'ta "En İyi Senaryo" ve "En İyi Orijinal Fikir" ödüllerine layık görüldü.
İtalya'daki Rome Prisma Film Awards'ta finalist olarak seçilen yapım, İskoçya Glasgow merkezli The Monthly Film Festival'da Best Trailer kategorisinde de aday gösterildi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.