TRABZON - Burak Altunöz
Orta Asya'dan Anadolu'ya göç edip Trabzon'a 70 kilometre mesafedeki Şalpazarı ve yöresine yerleşen Çepni kadınlarının gerek günlük yaşantılarında, gerekse düğün, nişan, sünnet, bayram gibi törenlerde kullandığı, rengarenk bu giysiler, kültürlerini asırlardır yaşatan Çepni kadınlarının geleneklere bağlılığın da bir ifadesi olarak yorumlanıyor.
Ağasar elbisesi olarak da adlandırılan bu giysiler yörede, otçu göçü, yaylacılığın devamı olan, kemençe ya da davul zurna eşliğinde son derece canlı şenlik kültürü ve kutlamalarda Çepni kadınlarının asırlardır vazgeçemediği moda olarak karşımıza çıkıyor. Bazı kaynaklara göre bu modanın geçmişi Türklerin Orta Asya'daki yaşama kültürüne kadar dayanıyor.
El yapımı bazı parçaları teknolojiyle birlikte zamanla değişime uğrasa da günümüzde bile yoğun şekilde kullanılan bu kıyafet, başörtüsü olarak kendine özgü bağlanışıyla çember, kadınsılığı vurgulayan çeşitli renklerde çiçeklere sahip fistan, bunun üzerine giyilen işlemeli yelek, etek üzerine sarılan saçaklı yün kuşak ya da kuşak üstü peştamal, renkli yün çorapların altına giyilen renkli lastik ayakkabılardan oluşuyor.
Şenliklerde, kemençe, davul, zurna eşliğinde, bu kıyafetlere bürünmüş kadınların ve kızların yöresel oyunlarını sergilemesi, görselliği de ön plana çıkarıyor.
Şalpazarı Dernekler Federasyonu tarafından 2008 yılında Türk Patent Enstitüsü tarafından marka tescil belgesi alınmasıyla ününü koruyan Ağasar elbiseleri, Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen kurslarla ülke genelinde, hatta yurt dışında tanıtılıyor.
