• Altın : 4,430.05
  • BIST 100 : 10,970.30
  • BIST 30 : 12,158.92
  • BTC/USDT : 116,836.00
  • Dolar : 40.69
  • ETH/USDT : 3,919.50
  • Euro : 47.42
BİRUNİ ÜNİVERSİTESİ

Biruni Üniversitesinden mikroplastiklerin karaciğere etkilerine yönelik araştırma

Doç. Dr. Ecem Fatma Karaman'ın yürütücülüğünü üstlendiği mikroplastiklerin karaciğere etkisini moleküler düzeyde inceleyen araştırma, TÜBİTAK-ARDEB 1001 programından destek aldı

  • 08.08.2025
  • Mehmet Selçuk Güçlü
  • Istanbul
  • Sağlık
news

İSTANBUL (AA) - Biruni Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ecem Fatma Karaman'ın yürütücülüğünü üstlendiği mikroplastiklerin karaciğere etkisini moleküler düzeyde inceleyen araştırma, TÜBİTAK-ARDEB 1001 programından destek aldı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki olası etkilerini ortaya koymaya yönelik bilimsel çalışmalar her geçen gün artarken, bu alanda önemli bir proje de Biruni Üniversitesinden geldi. TÜBİTAK-ARDEB 1001 programı kapsamında destek alan Karaman'ın yürütücülüğündeki araştırma, mikroplastiklerin toksik etkilerini hem karaciğer hücre kültüründe hem de bilgisayar destekli sistemlerle inceleyerek alana yeni bilimsel veriler kazandırmayı hedefliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Karaman, mikroplastiklere maruziyetin ağız, solunum ve deri yoluyla gerçekleşebileceğini belirtti.

Su ortamlarında yaygın olarak bulunan mikroplastiklerin özellikle işlenmiş gıdalarla besin zincirine dahil olduğunu vurgulayan Karaman, 'Şeker, bal, tuz, sardalya konserveleri, bira ve hatta şişelenmiş sular gibi ürünlerde mikroplastiklere rastlanabiliyor. Bu da, beslenmenin mikroplastiklere maruziyette birincil kaynak olduğunu ortaya koyuyor.' değerlendirmesinde bulundu.

Karaman, karaciğerin vücutta birçok kimyasalın işlendiği temel organ olması nedeniyle projede karaciğer hasarının araştırılmasına odaklandıklarına değinerek, şöyle devam etti:

'Mikroplastiklere en yaygın maruziyet yolu oral yol olduğundan, gastrointestinal sistemin bu süreçte birincil hedef olabileceği düşünülüyor. Ancak mikroplastiklerin karaciğere zarar veren etkilerindeki moleküler mekanizmalar halen tam anlamıyla açıklanabilmiş değil. Bizim projemiz, bu eksikliği gidermeyi ve çevresel kirleticilerin toksisite mekanizmalarını daha net anlamayı hedefliyor.'

Projenin, mikroplastiklerin karaciğer hücrelerinde yağ birikimine neden olarak metabolik yolaklarda işlevsel bozukluklara neden olabilecek toksik etkiler (lipotoksisite) ile ilgili yeni veriler ortaya koymasının da beklendiğini aktaran Karaman, çevresel kimyasalların kronik hastalıkların gelişimindeki rolüne de dikkati çekti.

- 'Projenin deneysel aşamaları da Biruni Araştırma Merkezi'nde (BAMER) yürütülecek'

Karaman, çevresel kimyasalların, bireylerin genetik yapısıyla da bağlantılı olarak diyabet, obezite gibi hastalıkların gelişimine neden olabileceğinin altını çizerek, 'Son yıllarda yapılan çalışmalar, çevresel etkenlerin diyabet (şeker hastalığı), obezite ve diğer metabolik hastalıklarla ilişkilendirilebileceğini gösteriyor. Bizim amacımız da, mikroplastik toksisitesiyle ilgili daha önce yapılmış çalışmalara katkı sunarak moleküler düzeyde yeni bulgular ortaya koymak.' ifadelerini kullandı.

Mikroplastiklerin sadece gıda yoluyla değil, hava, su, tekstil ürünleri ve endüstriyel ekipmanlar aracılığıyla da insanlara ulaşabildiğini kaydeden Karaman, atmosferik havada da mikroplastiklere rastlandığını ve solunum yoluyla ciddi maruziyetlerin yaşanabileceğini, kozmetik ürünlerde bulunan nanoparçacıkların ise cilt hücrelerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini belirtti.

Karaman, çevre bilincinin artırılması ve mikroplastiklerin oluşturduğu riskler konusunda farkındalık yaratmanın da bilimsel projeler kadar önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Bu alanda yapılan her çalışma, toplumsal farkındalığın gelişmesine ve daha sağlıklı bir gelecek inşa edilmesine katkı sağlıyor. Projenin deneysel aşamaları da Biruni Araştırma Merkezi'nde (BAMER) yürütülecek.'