• Altın : 4,234.25
  • BIST 100 : 9,134.68
  • BIST 30 : 9,967.58
  • BTC/USDT : 94,339.00
  • Dolar : 38.60
  • ETH/USDT : 1,765.30
  • Euro : 43.90
ŞİRKET HABERLERİ

Trustlife'ın geliştirdiği yerli moleküller Faz 1 aşamasına geldi

Trustlife Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Denkdemir, "İlk olmanın zorluğu aşmanın yolu bir büyük ekip olarak kenetlenmek. Çok güçlü bir ekip ruhu yarattığımızı düşünüyorum" dedi

  • 06.05.2025
  • Mehmet Selçuk Güçlü
  • Istanbul
  • Genel
news

İSTANBUL (AA) - Trustlife Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Denkdemir, şirketin 13 farklı hastalık alanında çalıştığı ilaç adayı moleküllerden Alzheimer, kas erimesi ve prostat kanseri için geliştirilenlerin Faz 1 klinik araştırma çalışmalarına başlandığını söyledi.

Trustlife tarafından düzenlenen basın toplantısında, şirketin, ilaç adayı moleküller üzerine yürüttüğü çalışmalara ilişkin bilgi verildi.

Toplantıda verilen bilgiye göre, şirket, 13 farklı hastalık alanındaki ilaç adayı moleküllerden Alzheimer, kas erimesi ve prostat kanseri için geliştirilenlerin Faz 1 klinik araştırma çalışmalarına başladı.

Sermaye Piyasası Kurulu onaylı Girişim Sermayesi Yatırım Fonu yapısıyla Türkiye'de ilk kez bilimsel üretimi yatırımcıyla doğrudan ilişkilendiren Trustlife, AR-GE altyapısıyla pazarda yerini alıyor.

Düzenlenen toplantının ardından AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Trustlife Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Denkdemir, şirket olarak 13 farklı ilaç adayı üzerinde çalıştıklarına dikkati çekti.

Denkdemir, çalışmalardan 9'unun farklı ve önemli kanser hastalıkları üzerine olduğunu, geri kalanların da nörolojik veya nadir hastalıklar grubunda yer aldığını söyledi.

Denkdemir, 'Bugünkü heyecanımız, bu yıl sonuna kadar Faz 1'e girmesini planladığımız prostat kanseri, Alzheimer ve kas erimesi hastalıklarıdır. Tabii ki bunlar öncü olması dolayısıyla hepimizde büyük bir heyecan yaratıyor.' dedi.

Faz 1 aşamasına geçen üç ilaç adayının dünyada ciddi sayıda hastaya, ekonomik büyüklüğe hitap eden ürünler olduğunu dile getiren Denkdemir, diğer 10 çalışmanın da faz aşamalarına 2026'da geçilmesinin planladığını söyledi.

Toplamda Trustlife'ın ürün bazında çok güçlü varlıkları ortaya çıkartmaya çalışan, gelecek yıllarda farklı ilaçları da bünyelerine alacakları bir platform olduğunu ifade eden Denkdemir, 13 farklı çalışmadan üçünün Faz 1 aşamasına geçişine değindi.

Denkdemir, 'Bu uzun soluklu bir sabır yolculuğu. 4'üncü yılın sonunda geldiğimiz noktadan son derece mutluyuz.' dedi.

Trustlife'ın bir ticari işletme olarak görülmemesi gerektiğini ifade eden Denkdemir, şirketin şu anda 70'in üzerinde yatırımcısı olduğunu vurguladı.

Türkiye'nin çok güçlü kurumlarının ve bireysel yatırımcılarının kendileriyle olduğunu belirten Denkdemir, şöyle devam etti:

'Bilim tarafına baktığımızda da sadece kendi hocalarımızın molekülleriyle değil, iki yılda bir Türkiye'de açtığımız proje çağrılarıyla ülkemizin şu anda çok sayıda farklı üniversitesinden 20'ye yakın bilim insanıyla ortak projeler geliştiriyoruz. Dolayısıyla Trustlife aslında Türkiye'nin bir platformudur. Finansmanı da kolektif, bilimi de kolektif... Bu tabana yayılmışlığı her geçen yıl daha fazla büyüteceğiz.'

Denkdemir, Türkiye'nin ilaç sektörünün çok güçlü ve büyük olduğunu dile getirerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

'Dolayısıyla bir yeniliğin içine girmek her açıdan bir risk almak anlamına geliyor. Önce buna alışmak ve bunu yapacağınıza inanmak gerekiyor. Bir ilk olmanın her zaman hem heyecanı hem zorluğu var. Biz ikisini de aynı anda yaşıyoruz. Zorluğu çözmenin yolu ise paydaşlarınızın güçlü olması. Bizim hem finansal yatırımcılarımız çok güçlü. Sağ olsunlar güvendiler, destek oldular. Bugüne kadar çok güçlü finansman topladık. Hem de bilimi yaptığımız, başta ekibimizin iki kıymetli hocası, 90 kişilik Trustlife ekibi ve onlarla birlikte üniversitelerimizdeki hocalarımızla kenetlendik. İlk olmanın zorluğu aşmanın yolu bir büyük ekip olarak kenetlenmek. Çok güçlü bir ekip ruhu yarattığımızı düşünüyorum.'

- 'En önemli metrik hastaya sağladığı yarar'

Trustlife Bilimsel Lideri Prof. Dr. Adil Mardinoğlu da başlangıçtan itibaren metodolojilerinin insan verisinin, ilaç hareket sürecine etkili şekilde entegre edilmesi olduğunu söyledi.

Mardinoğlu, bütün süre içerisinde son teknolojinin kendilerine verdiği imkanlarla çok katmanlı veriler üretildiğini ve bunların ilaç AR-GE sürecine net şekilde entegre edildiğini vurgulayarak, 'En önemlisi bu entegrasyon aslında ilaç AR-GE'sinin hem hızlı hem de etkili bir şekilde tamamlanmasına olanak sağlıyor.' dedi.

Yaklaşık 3 yıllık süre içerisinde preklinik çalışmaları başarıyla tamamladıklarını aktaran Mardinoğlu, Faz 1 çalışmalarına geçileceğini kaydetti.

Mardinoğlu, 'Buradaki en önemli metrik hastaya sağladığı yararın verdiği zarardan çok net fazla olması ve bunun ileriki Faz 2 ve 3 çalışmalarında net olarak ortaya konulması olacaktır.' ifadelerini kullandı.

- 'Trustlife'a özgü bir kriter zinciri kullanıyoruz'

Trustlife Bilimsel Lideri Prof. Dr. Hasan Türkez de özellikle ilaç AR-GE sürecinde yapılan tüm faaliyetlerin uluslararası kriterlere göre gerçekleştirilmesi gerektiğine işaret ederek, etkin molekülü bulmuş olmanın, o molekülün ilaç olacağı anlamına gelmediğini vurguladı.

Türkez, bir molekülün özellikle sentezinden klinik Faz 1 aşamasına gelinceye kadar geçirdiği evrelerin oldukça uzun ve kritik evreler olduğuna dikkati çekti.

Kendilerinin 26 basamaktan oluşan ve Trustlife'a özgü bir sistem mühendisliği ürünü olarak kabul edilebilecek bir karmaşık kriter zinciri kullandıklarının altını çizen Türkez, şunları kaydetti:

'Bunun içerisinde solubiliteden tutun, yani suda çözünürlük kriterlerinden tutun, stabilite dediğimiz kararlılık hususlarına, hücre zarı geçirgenliğinden tutun, hayvan deneylerindeki farmakokinetik ve farmakodinamik parametrelere varana kadar dünya standartlarında bir zinciri takip ettik. Dolayısıyla bizim burada geliştirdiğimiz bir molekül sadece bulunmuş bir molekül değil, aksine kliniğe tam anlamıyla uyumlu ve güvenilir bir moleküldür.”

Türkez, moleküllerine ümit vadeden değil, güçlü klinik adayları olarak baktıklarını, sonraki hedeflerinin Türkiye'nin yerli olanakları ve milli kaynakları kullanılarak fikirden ürüne kadar geliştirilmiş ürünlerin klinik çalışmalarının da ülkede tamamlanarak eczane raflarında yerini alması olduğunu söyledi.

Türkez, Trustlife'ın sahip olduğu kaynakların büyük bir kısmını altyapı olanaklarına kullandığını belirterek, 'Fakat biz özellikle pahada büyük rakamlar tutan cihazları almak yerine bu rakamları ya da bu bütçemizi yeni projeleri desteklemek amacıyla kullandık.' diye konuştu.

Ayrıca, Türkiye'de özellikle son 20 yılda üniversitelerde çok ciddi altyapı imkanları arttığına değinen Türkez, kamu kaynaklarıyla üniversitelerde ciddi araştırma altyapıları oluştuğunu hatırlattı.

Türkez, 'Dolayısıyla Türkiye'de bu altyapının var olduğunu ve bu altyapıyla uluslararası nitelikte basamakları takip ederek bir ilaç AR-GE faaliyeti yapacağımıza biz emin olduk. Bizden sonraki ekiplere de iz bırakacak, rehber olacak bir tavsiyede bulunuyoruz.' diyerek, sözlerini tamamladı.