• Altın : 5,601.45
  • BIST 100 : 10,919.94
  • BIST 30 : 11,877.56
  • BTC/USDT : 91,191.00
  • Dolar : 42.36
  • ETH/USDT : 3,059.20
  • Euro : 49.00
VODAFONE

Vodafone ve Save the Children'dan çocukların çevrim içi güvenliğine yönelik rapor

Vodafone Grubu Dış İlişkiler ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Joakim Reiter, "Avrupa'da çocuklar hala zararlı içeriklere ve bağımlılık yaratan algoritmalara maruz kalıyor" dedi

  • 19.11.2025
  • Emine Aleyna Başoğlu
  • Istanbul
  • Bilişim
news

İSTANBUL (AA) - Vodafone, Vodafone Vakfı ve Save the Children işbirliğiyle 'Yetkilendirme Yoluyla Koruma: Çocukların Çevrimiçi Korunması' (Protection through Empowerment: Online Protection of Minors) adlı rapor yayımlandı.

Vodafone'dan yapılan açıklamaya göre, üç kuruluş tarafından hazırlanan raporla, çocukların dijital dünyada güvenli bağlantı kurabilmesi için Avrupa'daki politika yapıcılara koordineli ve acil olarak aksiyon almaları yönünde çağrıda bulunuldu.

Başta İngiltere ve Fransa olmak üzere Avrupa'nın önde gelen uzmanları tarafından sunulan kanıtlara, araştırmalara ve uygulamalara dayanan rapor, Dijital Hizmetler Yasası (DSA), Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ve Çocuklar için Daha İyi ve Güvenli Bir İnternet için Avrupa Stratejisi (BIK+) ile uyumlu olarak hazırlandı.

Vodafone, Vodafone Vakfı ve Save the Children'ın rapordaki önerileri arasında ilk sırada, zorunlu yaş doğrulaması yer alıyor. Çocukların dijital ortamda zararlı veya yaşlarına uygun olmayan içeriklere erişiminin olumsuz etkisine ilişkin çok sayıda kanıt gösterilen rapora göre, risk değerlendirmesi sonrasında gizliliği koruyan yaş doğrulama sistemlerinin tüm dijital platformlar tarafından devreye alınması gerekiyor. Yüksek riskli platformların, yaş doğrulamasını üçüncü taraf hizmetlerle yapması, yaş tahmini sistemi ya da kullanıcı beyanına dayalı yöntemleri kullanmaması önerilen raporda, yaş doğrulamasının içerik görüntülenmeden önce yapılması ve tüm cihazlarda aynı derecede etkili olması gerektiği vurgulanıyor.

Öneriler arasında ikinci sırada, bağımlılık yaratan tasarım özelliklerinin kısıtlanması bulunuyor. Otomatik oynatma, sonsuz kaydırma ve kişiselleştirilmiş algoritmalar gibi bağımlılık yaratan tasarımlar, ekran başında geçirilen süreyi artırırken, zararlı içeriklerin yayılmasına, radikalleşmeye ve aşırılık yanlısı ideolojilerin benimsenmesine yol açabiliyor. Çocukların bu tür bağımlılık yaratan özelliklere maruz kalmasının tamamen engellenmesi ve söz konusu özelliklerin çocuk kullanıcılar için varsayılan olarak kapalı tutulması gerekiyor.

Tasarım aşamasında hesap verebilirlik de üçüncü önlem olarak gösteriliyor. Tüm sosyal medya ve içerik paylaşım platformlarının, tasarım aşamalarında hesap verebilirlik ve şeffaflık ilkelerini gözetmesi ve toplum üzerindeki etkilerine ilişkin sorumluluk alma yönünde teşvik alması gerekiyor. Bu kapsamda, algoritma tasarımlarında çocuklara özgü risk değerlendirmesi yapılması ve 18 yaşın altındaki kullanıcılar için varsayılan öneri ayarlarının güvenlik odaklı olması gerektiği ifade ediliyor.

Dördüncü sırada, çocukların cinsel istismarına ilişkin materyallere erişimin engellenmesi bulunuyor. Vodafone, söz konusu materyallere erişimi her zaman engellemeyi taahhüt ediyor. Ancak, bu taahhüt, e-Gizlilik Direktifi ve Genel Veri Koruma Tüzüğü kapsamındaki yasal belirsizlikler, Avrupa Birliği'ndeki (AB) ağ tarafsızlığı uygulaması ve bu tür içeriklere erişime ilişkin uyumlaştırılmış bir yasal çerçevenin bulunmaması nedeniyle kısıtlanıyor. Çocukların korunmasına ve orantılı önlemler alınmasına odaklanacak 'Avrupa'da Çocukların Cinsel İstismara Karşı Korunmasına İlişkin Yönetmelik' önerisinin sunulduğu raporda, telekom şirketlerinin güvenilir URL listelerini kullanarak bu tür içeriklere erişimi engellemesine izin veren açık hükümlerin yönetmelikte yer alması gerektiği belirtiliyor.

Bütüncül dijital okuryazarlık politikasının oluşturulması ise beşinci ve son öneri olarak raporda yer alıyor. Çocukların, ebeveynlerin ve eğitimcilerin teknolojiyi bilinçli ve güvenli şekilde kullanabilmesi için gerekli bilgi, beceri ve öz güvene sahip olmasının önemine vurgu yapılarak, Avrupa genelinde dijital okuryazarlık seviyelerinde yaş, bölge ve sosyoekonomik durumlara göre önemli farklılıklar bulunduğuna dikkat çekiliyor. Dijital refah ve çevrim içi ortam güvenliğinin mevcut eğitim süreçlerine bütüncül olarak dahil edilmesi, öğretmen ve ebeveynlerin bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi ve Vodafone Vakfı tarafından yürütülen 'Skills Upload Jr.' gibi kapsayıcı ve yaşa uygun dijital okuryazarlık programlarından yararlanılması öneriliyor.

Çocukların çevrim içi güvenliğini sağlamak ve ebeveynlere destek olmak için gerekli araç, kaynak ve programları içeren kapsamlı bir paket sunan Skills Upload Jr., ebeveynlerin çocuklarının dijital aktivitelerini yönetip izlemesine, uygunsuz içeriğe erişimi kısıtlamasına ve tüm cihazlarda kullanım sınırları belirlemesine olanak tanıyor.

- 'Çocuklar dijital dünyanın olanaklarından en iyi şekilde yararlanabilmeli'

Açıklamada görüşlerine yer verilen Vodafone Grubu Dış İlişkiler ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Joakim Reiter, son yıllarda kaydedilen ilerlemeye rağmen, ulusal düzenlemelerin ülkeden ülkeye farklılık göstermesi ve yeni dijital risklerin ortaya çıkması nedeniyle, Avrupa'da çocukların hala zararlı içeriklere ve bağımlılık yaratan algoritmalara maruz kaldığını vurguladı.

Reiter, söz konusu risklere karşı Avrupa genelinde farklı tedbirler uygulandığına değinerek, şöyle devam etti:

'Çocuklar dijital dünyanın olanaklarından en iyi şekilde yararlanabilmeli. Ancak, artan riskler karşısında çocukların teknolojiyi daha güvenli ve bilinçli kullanmaları da desteklenmeli. Çevrim içi ortamda çocukların daha iyi korunmasını sağlamak amacıyla, Avrupa'daki politika yapıcılara yönelik, hem çocukların hem de kullanıcıların hak ve özgürlüklerini gözeten beş etkili önlem belirledik.'

Save the Children Üst Yöneticisi (CEO) Moazzam Malik de çocukların dijital dünyanın sunduğu fırsatlardan güvenli şekilde yararlanabilmesi gerektiğini aktardı.

Çocukları dijital tehlikelerden korumanın önemine değinen Malik, şunları kaydetti:

'Çocukların dijital dünyada öz güvenle hareket etmesini ve ihtiyaç duydukları becerileri kazanmasını sağlamak amacıyla, Avrupa genelinde yapılan bu ortak çağrının bir parçası olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Birlikte, dijital ortamların çocukların haklarını ve yüksek yararını gözeterek tasarlanmasını sağlayabiliriz. Her çocuk, gelişen teknolojiye erişimde eşit imkanlara sahip olmalı.'