Dolar
32.35
Euro
34.91
Altın
2,221.26
ETH/USDT
3,568.60
BTC/USDT
70,900.00
BIST 100
9,079.97
Dünya

Rusya'nın Kırım'ı yasa dışı ilhakının 7. yılı

Rusya'nın Ukrayna'nın özerk yönetimi olan Kırım'ı yasa dışı ilhakının üzerinden 7 yıl geçerken, bu süreçte en çok Kırım Tatar Türkleri baskı gördü.

Talha Yavuz  | 16.03.2021 - Güncelleme : 16.03.2021
Rusya'nın Kırım'ı yasa dışı ilhakının 7. yılı

Kiev

Ukrayna'nın başkenti Kiev'de Rusya yanlısı Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in Avrupa Birliği (AB) Ortaklık Anlaşması'nı imzalamaması üzerine 21 Kasım 2013'te protesto gösterileri başladı.

Yanukoviç'in sokak gösterileri ve halkın tepkisi üzerine 22 Şubat'ta ülkeden kaçmasının ardından Batı yanlısı siyasetçiler yönetimi devraldı.

Batı yanlısı yeni geçici yönetimin iş başına gelmesi Rusya yanlılarını Kırım Yarımadası'nda daha aktif hale getirdi.

Yarımadada konuşlu bulunan Rus üssünden çıkan askeri birlikler ülkenin çeşitli şehirlerinde görünür hale geldi.

Ukrayna ile Rusya arasında Rus Karadeniz Filosunun konumuyla ilgili 28 Mayıs 1997 ve 21 Nisan 2010'da yapılan anlaşmalara aykırı olmasına rağmen Rus birlikleri yarımada üzerinde hareket ederek yer değişikliği yaptı.

Kırım'ın Rusya'ya bağlanması için 25 Şubat 2014'te Rusya yanlıları Parlamentoya baskı uygulamaya başladı. 400 civarında Rusya yanlısı, Kırım Parlamentosunu basarak Kırım'ın bağımsızlığını ilan etmesi için referandum kararı almasını talep etti.

26 Şubat olayları

Kırım Parlamentosu önünde, 26 Şubat 2014'te, Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) ve Rus Birliği Partisinin karşı karşıya geldiği büyük mitingler yapıldı.

Parlamentonun Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılmasıyla ilgili kararları kabul etmesini önlemek ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklemek için çoğu Kırım Tatar Türklerinden oluşan 7 binden fazla kişi protesto gösterileri düzenledi. Gösterilerde 2 kişi hayatını kaybetti.

Yarımadada askeri üniformalı, üzerlerinde hiçbir sembol ya da simge bulunmayan silahlı kişiler 27 Şubat 2014'ten itibaren kamu binalarında kontrolü ele almaya başladı.

"Yeşil adamlar" olarak adlandırılan Rusya yanlısı bu milis güçler kısa sürede hükümet binalarının yanı sıra Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunu da ele geçirdi.

Kiev'deki yönetimin değişmesine karşılık Rus yanlısı silahlı grupların baskısı altındaki Parlamentoda "Kırım, Ukrayna'nın parçası olarak kalsın mı yoksa Rusya'ya mı bağlansın?" sorusunun Yarımada sakinlerine yöneltileceği referandum kararı çıkarılmak istendi.

"Yeşil adamlar"ın gölgesinde referandum

Eli silahlı "yeşil adamların" gölgesinde 6 Mart 2014'te toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım'ın Rusya'ya bağlanması için referandum yapılması kararı alındığını ilan etti.

Bu süreçten itibaren yeşil adamlar, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara baskı yaparak onları Yarımadadan uzaklaştırmaya çalıştı.

Kırım Tatarları Parlamentonun bu kararına karşı çıkıp boykot kararı alsa da 16 Mart 2014'te Yarımadada sözde referanduma gidildi. Rusya yanlısı silahlı güçlerin kontrolündeki referandum sonucunda Moskova'nın da beklediği kararın Kırım'ın Rusya'ya bağlanması yönünde çıktığı bildirildi.

Referanduma başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve pek çok ülke karşı çıktı ve referandumu geçersiz saydı.

Moskova yönetimi ise referandumu tanıdı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 21 Mart 2014'te Kremlin Sarayı'ndaki törende "Kırım ve Sivastopol'ün Rusya'ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını" öngören yasayı imzaladı.

Böylece Rusya, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımasına ilişkin 1994'te imzaladığı Budapeşte Memorandumu'na aykırı olmasına rağmen Kırım'ı ilhak etmiş oldu.

İlhaktan sonra Kırım Tatar Türklerine baskılar arttı

Kırım'ın Rusya yönetimine geçmesinden sonra "26 Şubat olayları" gerekçesiyle başta yöneticiler olmak üzere Ukrayna yanlısı Kırım Tatar Türkleri baskı altına alındı, hakları ihlal edilmeye ve tutuklanmaya başladı.

Kırım Tatar Türk halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve bazı KTMM yöneticilerine Kırım'a giriş yasağı konuldu.

Rusya mahkemesince Kırım Tatarlarının iradesini temsil eden KTMM aşırıcı örgüt kapsamına alındı ve faaliyetleri yasaklandı.

İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) Ukrayna raporuna göre, Rusya'nın Kırım'ı 2014'ten bu yana işgal ettiği belirtilerek, Ukrayna yanlısı görüşlerini gizlemeyenlerin takibe alındığı ifade edildi.

Rapora göre Yarımadanın işgaline karşı çıkan Kırım Tatar Türklerine Rus makamları terör ve aşırıcılık suçlamalarıyla soruşturma başlattı. Kırım Tatarları tacize maruz kaldı, evleri arandı, tutuklandı ve sorguya çekildi.

Sivil toplum kuruluşu “CrimeaSOS”e göre, 77'si Kırım Tatar Türkü olmak üzere 104 Kırımlı siyasi nedenlerle tutuklu bulunuyor.

İlhaktan sonra Rusya Kırım'ı Ruslaştırıyor

İlhaktan bu yana Rusya, Kırım Tatar Türklerine uyguladığı baskının yanı sıra hem sosyal hem askeri olarak Yarımadada nüfuzunu artırma girişimlerine devam ediyor.

Kırım Tatar Türk halkının milli lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu Rusların açıklamalarına göre 205 bin, kendi kaynaklarına göre 600 bin Rus vatandaşının Yarımadaya getirildiğini belirtiyor.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığına göre, 2014'ten sonra Rusya'nın Kırım'a 32 bin 500 asker konuşlandırdı.

Ayrıca Ukrayna Savunma Bakanı Andriy Taran da Rusya'nın Kırım'a nükleer silah konuşlandırma hazırlığında olduğunu kaydetmişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın