Dolar
40.39
Euro
46.93
Altın
3,350.07
ETH/USDT
3,616.70
BTC/USDT
118,860.00
BIST 100
10,366.16
Dünya, arşiv

Dağda mahsur kalan 51 Yezidi kurtarıldı

Sincar Dağı'nda mahsur kalan Yezidiler, helikopterle bölgeden tahliye edilmeye başlandı. İlk etapta 51 Yezidi kurtarıldı.

08.08.2014 - Güncelleme : 08.08.2014
Dağda mahsur kalan 51 Yezidi kurtarıldı

DUHOK/ANKARA

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) öncülüğündeki silahlı grupların, Musul'un Sincar ilçesini ele geçirmesinin ardından dağlarda mahsur kalan Yezidiler, helikopterle bölgeden tahliye ediliyor. İlk etapta 51 Yezidinin kurtarıldığı bildirildi. 

Alınan bilgiye göre IŞİD'in bölgeyi ele geçirmesi nedeniyle 5 gündür Sincar Dağı'nda mahsur kalan ve sayıları binlerle ifade edilen Yezidiler için kurtarma planı devreye sokuldu. Havadan helikopterlerle yiyecek ve içecek yardımının yapıldığı Yezidilerin, bölgeden çıkarılması için karadan istenilen güvenlik koridoru henüz oluşturulmadı. Bunun üzerine helikopterlerle Yezidileri kurtarma operasyonu başlatıldı. 

İlk etapta 51 Yezidi, Sincar Dağı'ndan helikopterle alınarak Duhok'un Batel ilçesine getirildi. Tahliye sırasında IŞİD militanlarının sürekli ateş açması nedeniyle helikopterlerin bazı bölgelere inemediği öğrenildi. 

Yaşadıklarını anlattılar

Batel ilçesinde misafir edilerek, yemek ikram edilen Yezidilerin yorgun oldukları gözlendi. AA muhabirine yaşadıklarını anlatan Hıtba Halit (20), saatler süren bir yolculuğun ardından Sincar Dağı'na ulaştıklarını belirterek, "IŞİD, bölgeye girdikten sonra herkes bir yerlere kaçmaya çalıştı. Araçları olanlar, bölgeden uzaklaşırken diğerleri, çareyi dağlara sığınmakta buldu. Can havliyle kaçtığımız için yanımıza yiyecek ve içecek alamadık" dedi. 

Yüksek noktalara çıkamayan yaşlıların kurtarılamadığını ifade eden Halit, şöyle konuştu:

"Yaşlılar, tepelere çıkamadılar.  Alçak ve çukur noktalara kaldıkları için helikopterler, onları alamıyor. Dağda kalırken en büyük sıkıntıyı çocuklarımız yaşadı. Kayalıklardaki pis ve çamurlu suları onlara içirmek zorunda kaldık. Ama başka ailelerden açlıktan ve susuzluktan ölen çocuklar oldu. Anne ve babalar, çocuklarını gömemediler bile. Ölülerimiz, gözlerimizin önünde duruyordu."

Bir başka Sincarlı Bizar Hıdır (23) da IŞİD'in, kız kardeşini ve yeğenlerini kaçırarak Musul'a götürdüğünü söyledi. Kız kardeşinin, kaçırıldıktan sonra kendisini telefonla arayarak, bilmedikleri bir yere götürüldüğünü aktaran Hıdır, "Ailemin ve dağda mahsur kalan Yezidi kardeşlerimizin biran önce kurtarılmasını istiyorum" diye konuştu. 

IŞİD'in dağdan inmek isteyen Yezidilere ateş açtığını anlatan Hıdır, "IŞİD, Yezidilerin, dağda açlıktan ve susuzluktan ölmesini istiyor. Çevredeki bazı Arap köyleri de IŞİD’le işbirliği yapıyorlardı" ifadesini kullandı. 

Hemşe Mıçko (67) ise oğlu, gelini ve üç torunuyla kurtarıldığını ancak ailesindeki diğer 24 bireyin dağda kaldığını kaydetti.  

Çatışmaların başladığı ilk gün, araçlarına binerek bölgeden kaçmaya çalıştıklarını belirten Mıçko, bir süre sonra yola atılan havan topları nedeniyle yürüyerek dağlara ulaştıklarını ifade etti. 

IŞİD’in yakaladığı erkekleri öldürdüğünü, kadınları ise kaçırdığını ileri süren Mıçko, her şeyi kendi gözleriyle gördüklerini dile getirdi.  

Terör örgütü IŞİD, Kürtlerin, "Şengal" diye adlandırdıkları Musul'un Sincar ilçesini 3 Ağustos'ta ele geçirmişti. IŞİD'in, saldırısı üzerine Peşmerge çekilmek zorunda kalırken, binlerce Yezidi, Sincar Dağı'nda mahsur kalmıştı. Arasında AFAD ve Kızılay'ın da gıda kolilerinin bulunduğu yardımlar, helikopterlerle dağdaki Yezidilere ulaştırılmıştı. 

Öte yandan Peşmerge ve Suriye Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG), Sincar'a büyük bir operasyon yapmaya hazırlandıkları belirtildi.

Türkiye'ye 3 günlük yürüyüşün ardından ulaştılar

IŞİD'in saldırıları nedeniyle iki gün önce Viranşehir ilçesine bağlı Burç köyündeki akrabalarına sığınan 50 Yezidi, buradaki geride bıraktıkları yakınlarının hayatından endişe ediyor. 3 günlük yürüyüşün ardından Türkiye'ye giriş yapan misafirler, hayatta kaldıkları için kendilerini şanslı hissediyor.

Gevri Kasım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, IŞİD'in saldırıları nedeniyle günlerce ölüm korkusuyla yaşadıklarını söyledi.

Binlerce Yezidi'nin aç susuz dağa kaçtığını anlatan Kasım, şöyle konuştu:

"Ölümle baş başa kalan kardeşlerimiz yardım bekliyor. Bizler 3 gün yol yürüdükten sonra Türkiye'ye ulaşabildik. Peşmerge silahımızı aldığı için savunmasız kaldık. IŞİD bölgemizi ele geçirmeye başlayınca dağlara sığındık. Bazı çocuklar açlıktan öldü. Ben de 6 çocuğumla önce Suriye'ye geçtik oradan da Türkiye'deki akrabalarımıza sığındık."

Şeref Kerim ise bölgedeki birçok kadını kaçırdığını anlattı. 

Evini akrabalarına açan Zozan Özgür ise binlerce Yezidi'nin ölümü beklediğini dile getirdi. Yezidilere yardım edilmesi gerektiğini vurgulayan Özgür, "Sadece Yezidiler değil oradaki birçok kesim tehdit altında. Kadınlarımızı kaçırıyorlar, erkekleri öldürüyorlar" ifadelerini kullandı.

IŞİD'in yeni hedefi Iraklı Yezidiler

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütü öncülüğündeki silahlı grupların ele geçirdiği Musul’un Sincar ilçesindeki saldırılarından dolayı evlerini terk etmek zorunda kalan Yezidilerin durumundan endişe ediliyor.

Irak'ta Türkmenlerin yaşadığı birçok bölgeyi ele geçiren IŞİD, 3 Ağustos'ta da Yezidilerin yoğun olarak yaşadığı Sincar'ı kontrol altına aldı. Irak parlamentosundaki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Yezidi Milletvekili Viyan Dahil, bir süre önce yaptığı açıklamada, IŞİD'in Sincar'da 500 kişiyi öldürdüğünü, 500 kadını da cariye olarak esir aldığını ileri sürdü. "La ilahe illallah yazan pankart altında kesiliyoruz" diyen Dahil, aynı zamanda IŞİD'in Sincar'dan yaklaşık 30 bin aileyi de göçe zorladığını söyledi. Evlerini terk ederek Sincar dağlarına kaçan Yezidilerden bazıları hayatını kaybetti.

Irak'ta birçok şiddet eylemine maruz kalan Yezidilere, şimdiye kadar düzenlenen en büyük saldırı 2007 yılında oldu. Sincar'ın Adnaniye ve Kahtaniye köylerinde bomba yüklü 4 aracın patlatılması sonucu 400'den fazla Yezidi ölmüş, bin 562 kişi yaralanmış ve binden fazla aile de evsiz kalmıştı.

IŞİD'in Müslüman olmadıkları gerekçesiyle hedef aldığı Yezidiler, Ortadoğu'nun en eski topluluklarından biri olarak kabul ediliyor. 

Suriye, Türkiye, Rusya, Ermenistan, Gürcistan, Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Yezidiler, kendilerine Kürtçe "Ezidi" veya "Ezdi" ismini veriyor. Bu isim Türkçe'de ise Yezidi olarak kullanılıyor. 

Iraklı Yezidilerin büyük çoğunluğu kendini Kürt, bazıları ise Arap olarak tanımlarken, bir kısmı da Yezidiliğin kendine özgü bir milliyet olduğunu savunuyor. 

Yezidiler Musul kentinin Sincar ilçesi ve Şeyhan, Şikan, Tilkeyf, Başika, Bazane köylerinde ve Duhok'ta yaşıyor. Yezidilerin her yıl nisan ayında hac niyetine gittikleri Sincar dağının eteklerinde bulunan 'Laleş mabedi' ise merkezi kutsal mekanları. 

Yezidiler, Tanrının dünyanın koruyucusu değil sadece yaratıcısı olduğuna, faal olmadığına ve dünyayla ilgilenmediğine inanıyor. Yezidiler, Laleş'te düzenledikleri çeşitli dini törenler ve Tanrı ile eşdeğer gördükleri simgeleri "Melek Tavus" isimli Tavus Kuşu'na olan bağlılıklarından ötürü, IŞİD gibi Selefi örgütler tarafından "sapkın inanç" olarak suçlanıyor.

Irak anayasasına göre, dini vecibelerini yerine getirme ve en az bir milletvekiline sahip olma hakkı tanınan Yezidiler'in, bir önceki dönem Irak parlamentosunda Kürdistan Birliği listesinden 6 milletvekili bulunuyordu. Bunun yanı sıra, Kürt kimliğine karşı çıkan ve kendisini Yezidi olarak tanıtan bir milletvekili de parlamentoya girmeye hak kazanmıştı.

Merkezi Brüksel'de bulunan Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Enstitüsü'nün Mayıs 2013 tarihli raporuna göre, 2005 yılında tahmini 750 bin Yezidi nüfusu, günümüzde 500 bine geriledi. 

"Yezidilik dışa kapalı bir inanç"

Siirt Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Davut Okçu, Yezidilerin tek tanrılı dine sahip olduklarını belirterek, "Yezidilikte şeytana tapınmak diye bir şey yok. Yezidilik dışa kapalı bir inançtır. En yakınındaki Yezidi olmayan birine kendi inançlarını anlatmazlar. Ne dışarı kız verirler ne de dışarıdan kız alırlar" dedi.

Okçu, Yezidilerin "şeytan" kelimesini kullanmamalarının inançlarının bir özelliği ve en önemli kısmı olduğunu ifade ederek, "Bu kelimenin kullanılması Yezidilerde yasaklanmıştır. Bu kelimeyi duyduklarında tepki gösterirler. Gösterdikleri tepkiden dolayı komşu ve yakınları şeytana taptıklarını zanneder" diye konuştu. 

Yezidilerin tutarlı ve somut bir kitabının olmadığını belirten Okçu, Irak'ta yaşayan topluluk üyelerinin Kürt ve ana dilinin Kürtçe olduğunun altını çizdi. 

Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) Uzmanı Bilgay Duman, Yezidiler'in Irak'ta eski tarihlerden beri yaşadığını ve farklı bir dini inanca bağlı olduğunu söyleyerek, IŞİD'in sadece Yezidiler'e karşı değil, Sünni Selefi İslam'ı benimsemeyen herkese şiddet uyguladığını söyledi.

Duman, Yezidilerin 2003'ten sonra Irak'ta birçok şiddet olayına maruz kaldığını ve bu nedenle çoğunun ülke dışına göç ettiğini hatırlatarak, "IŞİD'in saldırıları Irak'taki azınlıklara çok fazla yaşam alanı tanımıyor" ifadelerini kullandı.

Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) Ortadoğu Uzmanı Ali Semin de Yezidilerin Irak'taki tarihinin çok eskilere dayandığını ve topluluğun bulundukları bölgelerde geleneklerini yıllarca muhafaza ettiğini dile getirdi.

Muhabir: Emrah Yorulmaz, Yasin Dikme, Reşit Dağ / Haydar Hadi

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
İlgili konular
Bu haberi paylaşın