ABD Başkanı Obama'dan 'Suriye' açıklaması
ABD Başkanı Obama, "realizmin, Suriye'de Esed’den uzak yeni bir liderliğe dönük siyasi dönüşümün gerekliliğini ortaya koyduğunu" vurguladı.

WASHINGTON
ABD Başkanı Barack Obama, "realizmin, Suriye’de çatışmanın sona ermesi ve DAEŞ’e karşı durmak için bazı ödünler verilmesini dikte ettiğini ama aynı zamanda Esed’den uzak yeni bir liderliğe dönük siyasi dönüşümün gerekliliğini de ortaya koyduğunu" belirtti.
BM 70. Dönem Genel Kurul Genel Görüşmeleri kapsamında genel kurula hitap eden Obama, uluslararası düzene olan bağlılıklarının en fazla testten geçtiği yerin Suriye olduğunu kaydetti.
Obama, "Bir diktatör kendi halkından on binlerce kişiyi katlettiğinde, bu sadece tek bir ülkenin iç işi olamaz. Aynı şekilde, bir terör örgütü esirlerin kafalarını kestiğinde, masumları katlettiğinde ve kadınları köleleştirdiğinde bu sadece tek bir ülkenin ulusal güvenlik sorunu olmaz. Bu tüm insanlığa saldırıdır" ifadesini kullandı.
DAEŞ'e karşı mücadelede ve bu suçları işleyen teröristlerin bir daha asla barınma alanı bulamamasını sağlamak konusundaki kararlılıklarının altını çizen Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
"El Kaide'ye karşı on yılı aşkın sürdürdüğümüz takipte de gösterdiğimiz üzere, aşırılıklara yaşam hakkı tanımayacağız. Ancak askeri güç gerekli olsa da Suriye'deki sorunu çözmek için yeterli değil. Kalıcı istikrar, Suriye halkının birlikte barış için yaşamayı kabul etmesiyle kök salabilir. Suriye’deki sorunu çözmek için Rusya ve İran dahil her ülkeyle çalışmaya hazırız. Bu kadar kan dökülmesinden, katliamdan sonra savaş öncesi statükoya geri dönülemeyeceğini de kabul etmemiz lazım.”
Suriye'deki krizin, Beşşar Esed'in barışçıl protestolara baskıyla yanıt vermesiyle başladığını ve bunun da şu anki çatışma ortamını yarattığını belirten Obama, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla Esed ve müttefikleri, kimyasal silahlar ve ayrım gözetmeksizin girişilen bombalamalar gibi insanlık dışı eylemlere maruz kalan bir halkın büyük kesimini basitçe pasifize edemez. Evet realizm, Suriye'de çatışmanın durması ve DAEŞ'e karşı durmak için bazı ödünler verilmesini dikte eder ancak realizm aynı zamanda Esed'den yeni bir lidere idareli geçişi ve Suriye halkının yeniden inşaya başlayabilmesi için kaosa son verilmesi gerektiğini kabul eden kapsayıcı bir hükümeti de gerektirir."
"İslam dinini terörle aynı kefeye koyma cahilliği reddedilmeli"
Obama, Irak ve Suriye'deki kaostan ortaya çıkan DAEŞ'in hayatta kalmak için sürekli savaşması gerektiğini vurgulayarak "Zehirli bir ideoloji yüzünden destekçi buluyorlar. Dolayısıyla işimizin bir kısmı, çok sayıda gencimize bulaşan bu türden aşırılıkları reddetmek için çalışmaktan geçiyor. Bu çaba, Müslümanların, hoşgörüsüzlük vaazları vererek ve şiddeti teşvik ederek İslam dinini çarpıtanları devamlı biçimde reddetmesini ve ayrıca Müslüman olmayanların da İslam dinini terörle aynı kefeye koyma cahilliğini reddetmesini gerektirir" diye konuştu.
"Çok sayıda ailenin yardıma ihtiyacı var"
Bunların zaman alacağını, Suriye'deki meseleye ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika'nın büyük bir kesiminde görülen değişikliklere kolay yanıtların olmadığını söyleyen Obama, "Ancak çok sayıda ailenin şu anda yardıma ihtiyacı var, onların zamanı yok" ifadesini kullandı.
Bu nedenle de ABD'nin kabul edeceği sığınmacı sayısını artırdığını hatırlatan Obama, şunları kaydetti:
"Bu sığınmacılara destek için en fazla yardım bağışlayan ülke olmayı devam ettireceğiz. Ve bugün, halkımızın, iş dünyamızın, üniversitelerimizin ve STK'larımızın da yardım edebilmesi için yeni çabalar başlatıyoruz. Acı çeken ailelerin yüzlerinde, göçmenler ülkesi olarak kendimizi görüyoruz. Tabii ki eski düşünce tarzlarında güçsüzlerin, sığınmacıların, marjinalize olmuşların akıbeti önemsenmiyordu. Dünyanın kaygı merkezinin dışında kalıyorlardı. Bugün ise onlara yönelik kaygılarımız sadece vicdandan değil, kendi çıkarlarımızdan da hareket bulmalı. Dünyanın kenarlarına itilenlere yardımcı olmak sadece bir hayır işi değil, müşterek güvenlik konusu. Ve bu kurumun (BM'nin) amacı sadece çatışmaları önlemek değil, bu gezegendeki hayatı daha iyi hale getirecek ortak eylemi harekete geçirmek."
Muhabir: Mehmet Toroğlu